Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1406 E. 2023/1379 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1406 – 2023/1379
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1406
KARAR NO : 2023/1379

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2021
NUMARASI : 2019/80 Esas – 2021/823 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 01/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 18.12.2018 tarihinde davacıların oğlu …’in, davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesi ile sigortalanan araçta yolcu olduğu sırada meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, müteveffanın olayda kusurunun bulunmadığını, …’in ölümü ile davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne … için 100 TL, davacı baba … için 100 TL destek tazminatı ile 100 TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere toplam 300 TL tazminatın davalı sigorta şirketi poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini davacı … için 72.849,64 TL, davacı … için 228.700,07 TL olarak artırmıştır.
Davalı … … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılamayı takiben; davanın kısmen kabulüne, davacı … … için 228.700,07-TL, davacı … … için 72.849,64-TL tazminatın 02/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyari dava arkadaşı olan davacıların davaları birbirinden bağımsız olduğundan her bir davacının kabul edilen davası yönünden ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece hatır taşıması ve istiap haddi hususları değerlendirilmeden karar verildiğini, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınmadan düzenlendiğini, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, zira davacılar desteği …’in kaza tarihinde 2 yaşında olduğunu ve seyir esnasında araçta çocuk koltuğunda oturmadığını, mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu’na yazı yazılarak, kazanın iş kazası olup olmadığı, davacı tarafa peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığının, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmasıyla ödeme yapılmış olması halinde ödenen miktarın tazminat bedelinden düşülmesi gerektiğini, hükmedilecek tazminata işleyecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf eden tarafların sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüme bağlı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca,18.12.2018 tarihinde …’in, sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında, dönemece hızlı girmesi ve yolun karlı olması nedeniyle direksiyon hâkimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre yolun sol şeridinde yoldan çıkarak sol tarafta bulunan 50 metre derinliğindeki dereye savrulması sonucu meydana gelen kazada araç sürücüsü …’in kural ihlali bulunduğunun belirlendiği, kaza neticesi araçta bulunan davacıların 2 yaşındaki oğlu …’in vefat ettiği, mahkemece hükme esas alınan 27/04/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporu uyarınca davacı anne … …’in oğlunun vefatı sebebiyle; 228.700,07 TL destekten yoksun kalma tazminatı alabileceği, davacı baba … …’in talep edebileceği tazminat miktarından 49.031.441 TL bakım ve yetiştirme gideri mahsubu ile bakiye 72.849,64 TL destekten yoksun kalma tazminatı alabileceğinin belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Davacılar vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesinde, HMK’nın 57. maddesi gereğince, birden fazla kişi yasal zorunluluk olmadığı halde yasal koşulların bulunması halinde birlikte dava açabilir. Davacıların bu şekilde dava açmayı tercih etmesi durumunda, HMK’nın 58. maddesi gereğince her bir dava bağımsızlığını korur. Bu durumda davanın davacıları birbirinden bağımsız olduğundan, her bir davacı için tespit edilen haklılık durumuna göre taraflar lehine hükmedilecek vekâlet ücreti ayrı ayrı hüküm altına alınmalıdır.
Somut olayda; davacılar çocuklarını kaybetmiş olduklarından, birlikte açtıkları dava ile maddi zararlarının tazminini istemişlerdir. Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olup, her birinin davadaki haklılık durumuna göre kendilerini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken, mahkemece davacılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmediğinden davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
2-a-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesinde, somut olayda davacıların içinde bulundukları araç sürücüsünün tam kusurlu davranışı ile gerçekleştirdiği tek taraflı kazada araçta yolcu olan davacıların oğlu …’in vefat ettiği, bu aracın komşularına ait olması ve hastaneye gitmekte olan sürücü …’in aracına davacıların hatıra binaen bindikleri açık ise de davalı tarafından süresi içinde hatır taşıması itirazı yapılmamış olması da gözetildiğinde mahkemece hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına, kaza yapan aracın şoför dahil 5 koltuk içermesine karşın araçta 7 kişinin seyahat etmekte olması nedeniyle istiap haddinin aşılmış olduğu anlaşılmakla birlikte kazanın oluş şekli nazara alındığında istiap haddinin aşılması ile kazanın meydana gelmesi yahut zararın artması arasında illiyet bağı kurulamayacağının anlaşılmasına, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda Yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanmış olmasının yerinde bulunmasına, mahkemece SGK dan davacılara rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının usulüne uygun şekilde araştırıldığı ve davacılara bir ödeme yapılmadığının belirlenmiş olduğunun anlaşılmasına, davacılar tarafından davanın açılmasından önce usulüne uygun şekilde davalı sigorta şirketine başvurulmuş olması karşısında dava şartı başvuru koşulunun yerine getirilmiş olduğu ve aynı nedenle hükmedilen tazminata temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
b-Bununla birlikte, zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Her somut olayın özelliğine göre, olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek, zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, kaza yapan araçta çocuk oto koltuğu bulunmadığının ve bu suretle davacıların oğlu olan ve kaza tarihinde 2 yaşında olan müteveffa …’in seyir sırasında çocuk oto koltuğunda oturmadığının, dolayısıyla davacıların meydana gelen zararda müterafik kusurlu bulunduklarının anlaşılması karşısında mahkemece hesaplanan tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken bu hususun nazara alınmamış olması yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf talebinin yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle ve davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf taleplerinin yukarıda 2/b nolu bentte açıklanan nedenlerle ayrı ayrı kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç durulmamasına göre kararın HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, davacılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi ve davacılar lehine hükmedilen tazminatlardan ayrı ayrı % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasıyla kararın düzeltilmesine karar verilerek ilk derece mahkemesi kararındaki kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacılar vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı KABULÜ İLE; Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 09/11/2021 tarihli, 2019/80 Esas – 2021/823 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacı … … için 182.960,03-TL tazminatın 02/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya ödenmesine,
2-Davacı … … için 58.279,92-TL tazminatın 02/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 16.479,10-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.074,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 15.404,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 24.459,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
6-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 10.270,45-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ye göre 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin/nispi harcı, 1.030,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.118,80 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan; 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 194,00-TL tebligat, posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.594,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.593,47-TL’lik kısmanın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
II-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
III-İstinaf eden davacılar tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 113,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 275,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
IV-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 220,70 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
V-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VI-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.