Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1404 E. 2023/1390 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1404 – 2023/1390
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1404
KARAR NO : 2023/1390

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2021
NUMARASI : 2019/328 Esas – 2021/941 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 27/02/2019 tarihinde …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu … plakalı araca çarpması sonucu yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacının … plakalı araçta yolcu konumunda olduğunu, kaza tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olarak belirlendiğini, söz konusu trafik kazasının Edremit 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/333 E. sayılı dava dosyasına konu olduğunu, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş tarafından 74979709 numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, tazminat talebiyle 15.04.2019 tarihinde davalı sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunduklarını, ancak taleplerine 15 gün içerisinde cevap verilmediğini, davacının 28/04/1998 doğumlu olup kaza tarihinde 24 yaşında olduğunu belirterek 4.500,00 TL daimi maluliyet tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 15.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, usulüne uygun başvuru yapılmadan dava açıldığını, eksik belge ile başvuru yapıldığını, … plakalı aracın 74979709 numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davacının tazminat talep etme hakkının olmadığını, hatır taşımacılığı söz konusu olduğundan indirim yapılması gerektiğini, usulüne uygun başvuru yapılmadığından dava şartının gerçekleşmediğini, davalı sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Erzurum Atatürk Üniversitesi Adli Tıp Kurumu davacının 19/12/2020 tarihli raporunda davacı …’nin; Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik’e göre beden özür oranının %8 olduğu, 50 gün süre ile geçici iş göremezlik halinde kaldığı, bakıcı ihtiyaç süresinin 25 gün olduğunun mütalaa edildiği, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS sigortası ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’un olayda %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, davacı yolcu …’nin, alkollü olarak araç kullanan sürücünün aracına binmekle, olayda gördüğü bedeni zarardan dolayı müterafik kusurunun bulunduğu, ayrıca …’nin … plakalı araç ile taşınması olayının bir hatır taşıması olduğu, hesaplanan tazminat tutarının poliçe limitleri kapsamında kaldığı, dava dışı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, taşımanın hatır taşıması olduğu ayrıca davacının alkollü olarak araç kullanan sürücü dava dışı …’un aracına binmekle olayda gördüğü bedeni zarardan dolayı müterafik kusurlu olması sebebiyle hesaplanan tutara %20 oranında hatır taşıması, %20 oranında müterafik kusur indirimi olmak üzere toplam %40 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesiyle; “davanın kısmen kabulü ile; 85.077,30 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 26/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; usulüne uygun bir şekilde başvuru yapılmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takıp takmadığı belirlenmemiş olup, bu hususun aydınlatılması gerektiğini, kusur tespitinin İTÜ veya Karayolları Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle yapılması gerektiğini, davacının bedensel özür oranı tam ve doğru olarak tespit edilmeden verilen kararın kaldırılması gerektiğini, aktüer hesabına baz alınan hesaplama yönteminin yanlış olduğunu, TRH 2010 Yaşam Tablosu ülke gerçeklerinden uzak olup PMF-1931 Yaşam Tablosu ile hesap yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili tarafından, davacının müvekkiline usulüne uygun müracaat etmediğinden KTK’nın 97. maddesine uygun başvuru şartını yerine getirmediği ileri sürülerek karar istinaf edilmiş ise de, davacının davadan önce davalıya yazılı müracaatının bulunmasına göre davalı vekilinin dava şartı yokluğuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, esasa ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesine geçilmiştir.
Kusura ilişkin istinaf sebebine ilişkin olarak, somut olayda kaza tespit tutanağı ile uyumlu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza tarihi olan 27/02/2019 tarihinde yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı vekili, davacının emniyet kemeri takıp takmadığının araştırılması gerektiğinden bahisle hükmü istinaf etmiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde; “Zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hâkim tazminat miktarını hafifletebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Müterafik kusur indirimi için davranış ile zarar arasında illiyetin olması yeterli olup ayrıca, zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmamaktadır. Bunun yanı sıra, bir olayda birden fazla müterafik kusur durumu bulunsa dahi her bir müterafik kusur durumu için ayrı ayrı indirim yapılamayacaktır.
Somut olayda, davacının alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına binmesi nedeniyle müterafik kusur indirimi yapıldığı ve birden fazla müterafik kusur indirimi yapılamayacağı anlaşılmakla sonuca etkili olmaması sebebiyle bu yönde ilişkin istinaf sebeplerine de itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 5.811,63-TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.673,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.138,03 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 11/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.