Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/14 – 2022/70
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/14
KARAR NO : 2022/70
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2019
NUMARASI : 2015/712 Esas 2019/1140 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/09/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/09/2014 tarihinde, davalı …’in sürücüsü, davalı …’in maliki olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı aracın, yolun karşısına yaya olarak geçmekte olan müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, ayrıca kaza nedeniyle dişlerinin zarar görmesi nedeniyle implant tedavisi olması gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu ve zararlarından sorumlu olduğunu, davalıya müracaat etmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, iş göremezlik, ekonomik geleceğin sarsılması, yardımcı gideri tazminatı, sağlık masrafı vs olmak üzere 100,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 20.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davacı vekili maddi tazminata ilişkin taleplerinin 25,00 TL’sinin iş göremezlik, 25,00 TL’sinin ekonomik geleceğin sarsılması, 25,00 TL’sinin yardımcı kişi tazminatı, 25 TL’sinin sağlık masrafı olduğunu belirtmiş, ayrıca 28/10/2018 tarihinde dişini yaptırdığına dair fatura ibraz etmiştir.
Davacı vekili maddi tazminata ilişkin taleplerini 132.168,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.268,00 TL bakıcı gideri ve 5.395,46 TL tedavi gideri olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının davasını kanıtlaması gerektiğini, tedavi giderlerinin, geçici iş göremezlik zararlarının ve bakıcı giderlerinin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; kendisinin aracın maliki olduğunu, kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … (…), davaya cevap vermemiş, duruşmaya gelerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu; davacının kavşak giriş noktasından taşıt yolundan karşıya geçtiği sırada, dönüş yapan davalının çarpması ile meydana gelen kazada bilirkişi raporuna göre davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’den alınan raporda kaza neticesinde davacının %4,2 oranında engelinin meydana geldiği ve tıbbi iyileşme süresinin 2 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, aktüer bilirkişiden alınan raporda davacının bakıcı giderinin 2.268,00 TL, sürekli iş göremezlik zararının 132.168,69 TL, tedavi giderinin 5.395,46 TL olarak hesaplandığı, davacının maddi zararlarını davalılardan talep edebileceği, davacının meydana gelen yaralanma nedeniyle manevi zararının da meydana geldiği, sürücü ve işletenden bir miktar manevi tazminat talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat talebi bakımından 132.168,69-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.268,00-TL bakıcı gideri ve 5.395,46-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 139.832,15-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 30/09/2014 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi bakımından ise dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile toplam 6.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … (…) ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş hüküm davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin bakıcı gideri ve tedavi giderinden sorumlu olmadığı halde tazminata karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğu, davacının daha önce tedavi evrakları incelenerek Hacettepe Üni. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından Çalışma gücü ve Meslekte Kazanma Gücünün kaybı yönetmeliğinde, maluliyeti olmadığı belirtilmiş iken, Özürlülük Ölüçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Raporlar arasındaki Yönetmeliğe göre ise %4,2 maluliyeti olduğunun belirtiliği, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince “istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak” yapılan inceleme neticesinde;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi gideri ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece davacının taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalının maluliyet raporuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına ve bakıcı giderine dayalı maddi tazminat davasında, maluliyet durumunun ve bakıma muhtaçlık durumunun doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir. Zarar görenin maluliyet durumunun tespitinde; maluliyet durumunun tespiti yanı sıra, kaza sonrası tedavi evraklarının da değerlendirilmesi ile maluliyetin kaza ile illiyetinin doğru bir şekilde ortaya konulması, alınan rapora somut bir itiraz bulunması halinde tedavi evrakları ile rapor veya raporlar arasında çelişki olması halinde titizlikle değerlendirilmesi, gerektiğinde çelişkiyi giderecek rapor alınması gerekmektedir.
Somut olayda; Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 29/05/2017 tarihli raporda; davacının şikayetleri de dinlenerek ve muayenesi yapılarak alınan raporda; davacının ön dişleri ile yiyecekleri ısıramadığını örneğin ekmek veya elmayı ısıramadığını, maksilla antrerior bölgede 1/1-2 santral ve lateral dişlerde protez olduğunu ifade etmesi üzerine, “Fizik muayenesinde; alt dudak orta hat 0,5 cm altında 0,5x 0,7 cm’lik skar izlendi. Diğer sistem muayeneleri normal olarak izlendi.” denilerek sonuç kısmında; “… kızı,… doğumlu …in dosyasının incelenmesi ve 14/03/2017 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda 30/09/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonrasında hastada meydana gelen 1 / 1-2 santral ve lateral dişlerinde kırık geliştiği dikkate alınarak;
1)11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla 30/09/2014 tarihindeki trafik kazası nedeniyle yönetmelik kapsamında değerlendirebilecek sekel mahiyetinde arızası olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
2)Üst çene 1 / 1-2 santral ve lateral dişlerinde meydana gelen kırığın kişiye cepheden bakıldığında, iyi aydınlatılmış ortamda, gün ışığında sözel diyalog mesafesinden ilk bakışta belirgin şekilde farkedilememesi nedeniyle yüzde sabit iz niteliğinde OLMADIĞI,
3) Geçici iş göremezlik süresinin 2 (iki) ay olduğu kanaatinde olduğumuzu bildirir Adli Tıp Kurulu raporudur. ” denilerek rapor tanzim edildiği, rapora davacı vekili itiraz ederek “müvekkilinin konuşma güçlüğü çekip çekmediği değerlendirilmediğini” ileri sürerek ek rapor alınması talebi üzerine , mahkemece 19/09/2017 tarihli celsede “davacının yaralanmasından dolayı konuşmasında güçlük çekip çekmediği ve güçlük olması halinde maluliyete sebep olmadığı hususunda ek rapor” alınmasına karar verilmiş, bu kapsamda yazılan yazı üzerine aynı kurum tarafından 03/12/2018 tarihli rapor tanzim edilerek, “davacının muayenesi yapılarak ve şikayetleri dinlenerek” hastanın konuşmasının normal olduğu değerlendirildikten sonra rapor sonuç kısmında ilk tanzim edilen rapordakinin aksine bu kez sert yemekleri yemekte güçlük yaşayacağı kabul edilerek,
“1-) Kişide 30/09/2014 tarihli trafik kazasında meydana gelen yaralanmalarında doyalı konuşmasında sekel mahiyetinde güçlük oluşturacak bir patoloji olmadığı,
2-) Kişinin dosyasının incelemesi ve tarafımızca yapılan muayenesi sonucunda 14/03/2017 tarihli muayenemizden sonrasında diş protezinin değiştirildiği anlaşılmış olup, mevcut durumda konuşmasında güçlük olmadığı ve de protezinden dolayı sert natürde olan yiyecekleri yemekte zorluk yaşadığı ve bunun sekel mahiyetinde olduğu değerlendirilmiş olup;
11/10/2008 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre mevcut bulgular değerlendirildiğinde,
– Çiğnemeyi güçleştiren alt ve üst çene kırıkları için;
Gri………… IV( … 41)A……… %45 olduğu, ancak hastanın klinik durumu göz önüne alınıp 1/8 olarak oranlandığında %6 olduğu yaşına (17) göre (E cetveli) 4 4,2 (dörtvirgüliki) olarak bulunduğu, çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 4,2 (dörtvirgüliki) olduğu,
2. Tıbbi iyileşme süresinin 2 aya kadar uzayabileceği kanaatinde olduğumuzu, bildirir, Adli Tıp Kurulu rapordur” denilerek, ek rapor talep edilmeyen hususlarda yeniden değerlendirme yapılmış, yapılan değerlendirme de alınan ilk rapor ile çelişki oluşturmuştur. Ayrıca davacının bakıma muhtaçlık süresine yönelik bir tespit yapılmamıştır.
Bu nedenle hükme esas alınan rapor ile aynı kurumdan daha önce alınan rapor arasında çelişki bulunduğundan, ayrıca alınan raporda bakıma muhtaçlık meydana gelip gelmediği, gelmiş ise süresi yönünden bir değerlendirme yapılmadığından rapor karar vermeye elverişli değildir.
Bu durumda, davacının tüm tedavi evrakları, dosyaya kazandırılarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan, davacının meydana gelen kaza nedeniyle geçici ve sürekli maluliyetinin meydana gelip gelmediği, davacının ileri sürüdüğü yaralanmalarının kaza ile illiyetinin, bulunup bulunmadığı, meydana gelen yaralanmanın maluliyet meydana getirecek boyutta olup olmadığı hususlarının değerlendirildiği, geçici ve sürekli maluliyet meydana gelmiş ise süresinin ve oranın tespit ediliği, ayrıca davacının dişlerinden yaralanmış olmasına göre iyileşme süresinde bakıma muhtaç kalmış sayılıp sayılmayacağı ve geçici olarak bakıma muhtaçlığı mevcut ise süresinin değerlendirdiği ve daha önce alınan raporlardaki çelişkiyi giderecek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, karar vermeye elverişli olmayan maluliyet raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin tedavi giderlerine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Kanunu’nun 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa’nın 98. maddesine 04/04/2015 tarihinde 6645 sayılı yasanın 60. maddesi ile yapılan değişiklik ile SGK’nın tedavi giderlerini “sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde karşılayacağı” ve sağlık hizmetlerinin ne ölçüde karşılanacağı, protez ve ortezlerden sorumluluğu yasada düzenlenmiştir.
Dosya kapsamından, davacının trafik kazası neticesinde yaralanması sebebiyle gördüğü tedaviye ilişkin evraklar sunduğu uzman doktordan tedavi giderlerine ilişkin rapor alındığı halde tedavi evrakları içerisinde sağlık kuruluşlarında verilen belgeli sağlık hizmetleri de olduğu halde, 2918 Sayılı Yasa çerçevesinde bir değerlendirmenin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından tedavi giderlerinden sorumlu olmadığına yönelik rapora itiraz etmiş olmasına göre kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi ile kazadan sonra yürürlüğe giren ilgili maddede yapılan değişikliğin davada uygulanma ihtimalinin bulunup bulunmadığında değerlendirildiği ek rapor yahut yeni bir bilirkişiden rapor alınarak, bu çerçevede SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Yukarında açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü ile; uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklandığı üzere eksiklikler giderilerek, kararın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin usulü kazanılmış hakları da korunarak davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı sigorta vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/12/2019 tarihli 2015/712 Esas 2019/1140 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından İstinaf peşin harcı olarak yatırlan 2.490,45-TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince, Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2020/637 E. sayılı dosyasına davalı … Sigorta A.Ş. tarafından depo edilen 273.592,26 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.