Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/1368 – 2023/1352
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1368
KARAR NO : 2023/1352
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2021
NUMARASI : 2020/336 Esas 2021/861 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/11/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta Şirketi vekilinin tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 02/11/2018 tarihinde yolun karşısına geçmek isteyen davacı yayaya,davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında, davacının yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici işgücü kaybı zararı için 100,00 TL, kalıcı işgücü kaybı zararı için 9.800,00 TL ve bakıcı gideri için 100,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile sürekli iş görmezlik tazminatı talebini 359.800,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kabulüne,100,00-TL geçici işgücü kaybı zararı,100,00-TL geçici bakıcı gideri zararı ve 359.800,00-TL kalıcı işgücü kaybı zararı olmak üzere toplam 360.000,00-TL nin temerrüt tarihi olan 31/01/2019 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde, davacı yönünden T.C. Sağlık Bakanlığı SBÜ Ankara Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 24.02.2020 tarihli rapor uyarınca,davacıya %30 sürekli iş göremezlik oranı tayin edilmesine rağmen dava dosyasında alınan Hacettepe Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı 30.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacıya %62 oranında sürekli iş göremezlik atfedilmesinin yerinde olmadığını, çelişkinin giderilmesi için ATK’dan maluliyet raporu alınması gerektiğini, hükme esas alınan rapor ile tespit edilen maluliyetin ne kadarının kazayla illiyetinin bulunduğu; ne kadarının bulunmadığı hususunda bilirkişi raporunda herhangi bir açıklamaya yer verilmediğini, raporda davacının psikiyatrik muayenesinde olaya bağlı, hastada travma sonrası stres belirtileri bulunmakla beraber bu belirtilerin bozukluk şiddetinde olmadığı belirtilmiş iken sonuç kısmında zihinsel, ruhsal ve davranışsal bozukluklardan %40 oranında maluliyet atfedilmiş olmasının çelişki teşkil ettiğini, raporun sonuç kısmında engellilik oranı tespiti yapıldığını, sürekli fonksiyon kaybının belirlenmediğini, davacının psikolojik arazlarına ilişkin kalıcı maluliyet atfedilebilmesi için öncelikle kesintisiz ve sürekli şekilde tedavi görüldüğünün, gerekli ilaçların kullanıldığının; buna rağmen işlevselliğin düzelmediğinin kanıtlanması gerektiğini,gerekli tedaviler tamamlandığında tedavi sonrası stres bozukluğunun iyileşebilen/ tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu, arazın sürekli olup olmadığı,yapılacak tedaviler tamamlandığında anlaşılacağından, kişinin en az bir buçuk yıl aralıksız psikiyatri tedavisi görmesi gerektiğini,mahkemece tedavi sonrası stres bozukluğunun kaza ile illiyetinin incelenmediğini, kaza öncesi psikolojik hastalığının bulunup bulunmadığının tespiti için davacının son 5 yıla ait MEDULA kayıtlarının SGK’dan celp edilmesi gerektiğini,davaya konu kazanın iş kazası olduğunu, hükme esas alınan raporda her ne kadar SGK tarafından ödenen geçici iş göremezlik tazminatı hesaplamaya dahil edilmiş ise de rücuya tabi PSD ödemesinin güncellenerek hesaplamaya dahil edilmediğini,davaya konu kaza sonrası hazırlanan kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne (kabul etmemekle birlikte) tali kusur atfedilmişken dosyada alınan kusur raporunda kusur oranının değişmesi gerekçelendirilmeden sigortalı araç sürücüsüne %35 kusur atfı yapılmasının dayanaksız ve isabetsiz olduğunu, tedavi masraflarından davalı sigortanın sorumlu olmadığını,davacının kaza sonucunda bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığının ispatı gerektiğini,davacının müterafik kusuru dikkate alınmaksızın hüküm kurulduğunu, ödemeye esas tüm bilgi ve belgelerin davalı şirkete tebliğ tarihi tam olarak ispatlanamamasına rağmen dava tarihinden önce 30.01.2019 tarihinde temerrüdün gerçekleştiğinin kabulünün hatalı olduğunu,aktüer raporunda uygulanması gereken hesap tablosunun TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan H.Ü Adli Tıp ABD Başkanlığı tarafından tanzim edilen 26/11/2021 tarihli raporda yer alan belirlemelerde, Ankara Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesine ait 01/07/2021 tarihli durum bildirir tek hekim sağlık raporunda; hastanın alınan anamnczi, yapılan muayenesi ve geçmiş tıbbi kayıtları incelencrek 04/01/2021 tarihinden itibaren 1 ay aralıklarla düzenli psikiyatri poliklinik takiplerine geldiği, hastada travma sonrası stres belirtileri bulunmakla beraber bu belirtilerin bozukluk şiddetinde olmadığı, kaza sonrası fiziksel engellenmelerine bağlı depresif yakınmalarının olduğu, Depresif Nöbet tanısı ile essitalopram 20 mg/gün ve mirtazapin 15-45 mg/gün tedavisi gördüğü, mevcut patolojilerinin 02/11/2018 tarihli kaza ile illiyet ilişkisi bulunduğu, tedavi ile işlevselliğinin kısmen düzeldiği, neticeten 02/11/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen sağ proksimal humerus kırığı, sakrum kırığı, sağ pubik kol kırığı, sağ patella dislokasyonu, diz ligamant yırtığı, L1 vertebra korpusunda fraktürü, L5 vertebra sağ transvers proçesinde fraktür ve ruhsal şikayetleri dikkate alınarak; “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla 02/11/2018 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin toplam vücut özür oranının %62 olduğu, sürekli olduğu ve sekel halini aldığı, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre mevcut bulgular değerlendirildiğinde trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen sağ proksimal humerus kırığı, sakrum kırığı, sağ pubik kol kırığı, sağ patella dislokasyonu, diz ligamant yırtığı, L1 vertebra korpusunda fraktürü, L5 vertebra sağ transvers proçesinde fraktür ve ruhsal şikayetleri dikkate alınarak 02/11/2018 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin toplam vücut özür oranının % 64 olduğu,sürekli olduğu ve sckel halini aldığı, kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, “Maluliyet Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ekindeki hastalık listeleri esas alınarak mevcut bulgular değerlendirildiğinde;kişinin 09/04/2018 tarihindeki kazaya bağlı meydana gelen arızasının yönetmelik ekindeki hastalık listelerinde yer alan çalışma gücünün % 60’ını kaybetmiş olma kriterlerini doldurduğu, Maluliyet Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre malul olduğu belirtilmiş olmasına göre, rapor içeriğinde, hastada travma sonrası stres belirtileri bulunmakla beraber bu belirtilerin bozukluk şiddetinde olmadığı belirtilmiş olmasına karşın, maluliyet oranının belirlenmesinde travma sonrası stres bozukluğu rahatsızlığının da nazara alındığı, bu haliyle raporun kendi içinde çelişkiler içerdiği anlaşılmıştır.
Yine, dosya içerisinde mevcut SGK yazısında,davacıya 29.378,83 TL geçici işgöremezlik ödemesi yapıldığı, iş kazası kaynaklı PSD ödemesine ilişkin henüz tahkikat başaltılmadığı, PSD belirlenmediğinin belirtildiği, ancak mahkemece anılan tahkikatın başlatılıp başlatılmadığı belirlenmediği gibi, davacının Çankaya Belediyesi bünyesinde çaycı olarak çalıştığı ve olay sırasında da görevini yapmakta olduğu hususu,dava konusu kazanın trafik iş kazası olma ihtimalini güçlendirmekte ise de davacıya SGK tarafından iş kazası nedeniyle PSD ödemesi yapılıp yapılmadığının mahkemece yeterli şekilde araştırılmadığı anlaşılmıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda, mahkemece öncelikle, istinaf eden davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf dilekçesine konu edilen ve davacının maluliyet oranının % 30 olarak belirlendiği bildirilen SBÜ Ankara Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 24.02.2020 tarihli rapor da dosya içeriğine kazandırılarak,davacının travma sonrası stres bozukluğunun kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için davacının kaza öncesinde stres bozukluğu ile ilgili tedavi görüp görmediğinin ve buna ilişkin ilaç kullanıp kullanmadığının belirlenmesi için kaza tarihi ve öncesine ait tedavi bilgilerinin istenmesi, ondan sonra kaza tarihinden sonra ortaya çıktığının belirlenmesi halinde tedavi ile iyileşip iyileşmeyeceği, maluliyete neden olacak şekilde kalıcı hale gelip gelmediği, araz bırakacak şekilde çalışmasına engel teşkil edip etmediğinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden çelişkileri giderici rapor alınması,SGK’ya yeniden müzekkere yazılarak kazanın iş kazası olup olmadığı, davacıya geçirmiş olduğu kaza nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığı sorularak, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirin peşin sermaye değeri, rücuya tabi olup olmadığı, yapılan ödemenin miktarı ve niteliği ile ilk peşin sermaye değeri tutarının ne olduğu hususlarının sorulması, dayanak ödeme belgelerinin temin edilmesi, ayrıca bu konuda iş mahkemesinde açılan dava varsa dosyanın incelenerek gerektiğinde sonucunun beklenmesi,bu durumun kesin olarak tespiti ile gelirin rücuya tabi olması halinde 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi hükmü gereği şartları var ise tazminattan düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için ek aktüer bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, açıklanan sebeplerle davalı sigorta şirketi vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı sigorta vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ İLE, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2021 tarihli, 2020/336 Esas – 2021/861 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılma sebebine göre davalı … Sigorta Şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
3-İstinafa gelen davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.