Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1354 E. 2023/1314 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/1341 – 2023/1312
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1341
KARAR NO : 2023/1312

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2021
NUMARASI : 2016/911 Esas 2021/485 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 18/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 19.07.2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin çarpışması sonucunda motosiklette yolcu konumunda bulunan 09.01.2002 doğumlu davacı küçüğün malul kaldığını, … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davacının kusura etkisinin olmadığını, … plakalı aracın 17367960 numaralı ZMMSS poliçesinin davalı… Sigorta Şirketi tarafından yapıldığını, davalı sigorta şirketine tazminatın tahsili amacı ile başvuru yapıldığını ancak davalı tarafından yapılan ödemenin gerekenin çok altında kaldığını, HMK 107 uyarınca belirsiz alacak davası kapsamında 50TL geçici iş göremezlik ve 50TL sürekli iş göremezlik olmak üzere 100,00TL malullük/sakatlık tazminatının davalıya yapılan başvuru tarihini takip eden 15 gün sonrasından itibaren ticari temerrüt- avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile 50,00 TL olan geçici iş göremezlik tazminat talepleri sabit kalmak kaydı ile 50,00 TL olan sürekli iş göremezlik tazminat taleplerini 34.766,95 TL artırarak 34.816,95 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 17367960 numaralı ve 03/09/2014-03/09/2015 tarihleri arası için Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olmak üzere poliçe teminat limiti olan 268.000TL ile sınırlı olduğunu, maluliyet oranı, kusur durumu ve gerçek zararın sigorta şirketinin sorumluluğunu belirlediğini, dava öncesi müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine açılan hasar dosyası üzerinden 51.858,00TL’nin 26/08/2016 tarihinde davacıya ödenmek sureti ile sorumluluklarının yerine getirildiğini, başkaca bir sorumluluklarının kalmadığını, 6111 sayılı yasal düzenleme ile geçici iş göremezlik tazminatı ödemelerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarıldığını ve müvekkili şirketin bu tazminattan sorumlu tutulamayacağını, dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklanmış olması nedeni ile olay tarihinden itibaren işletilmek kaydı ile avans faizi talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, SGK tarafından davacıya ifa amacı taşıyan rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ile peşin sermaye değerli bir gelir bağlanıp bağlanamadığının araştırılarak tespiti halinde hesaplanacak tazminattan mahsubunu talep ettiklerini, davacı tarafından temerrüde düşürülmediklerini ve yapılan ödeme nedeni ile dava açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının 16/03/2018 tarihli raporunda, dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında, davacının üzerinde yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet sürücüsü …’ında %25 oranında kusurlu olduğu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü ATK Başkanlığı tarafından düzenlenen 27/10/2020 tarihli rapora göre ise davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle %8,1 oranında çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı, 12 ay süre ile geçici iş göremez halinde kaldığının belirlendiği, davacı tarafın sigorta şirketine başvurusu sonrasında 26/08/2016 tarihinde 51.858,00 TL’nin ödendiği , sigorta aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen 12/07/2021 tarihli raporda, davacının yaralanma nedeni ile sağlık raporu, geliri, yaşı vb unsurlar dikkate alınarak trafik kazasında yaralanmasından ötürü iş gücü kaybı nedeniyle talep edebileceği tazminat tutarının , sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihi itibari ile 55.186,21 TL olarak belirlendiği, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında kusurlu olduğu, kaza iki taraflı olup, davacının kazaya karışan dava dışı …’ın kullandığı ve kazanın oluşumunda %25 kusurlu olan tescilsiz motosiklette yolcu olarak bulunduğu, dava açılırken motosiklet sürücüsü davalı gösterilmediği gibi davacı tarafça kazanın oluşumunda müteselsil sorumluluk ilkesine dayanılmadığı, bu nedenle davacı tarafça davalı sigorta şirketinden, davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olmasına dayanılarak, tazminat talebinde bulunulabileceği, kaza tarihi itibari ile davacının talep edebileceği tazminat tutarı buna göre 55.186,21 x0,75=41,389,65 TL olup davacının yapmış olduğu, ödeme ise 51.858,00 TL olmakla, davanın reddi gerektiği gerekçesiyle: ” davanın reddine” karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, sigorta şirketi tarafından 26.08.2016 tarihinde 51.858,00 TL ödeme yapılmış olmakla aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen 12.07.2021 tarihli raporda, sürücünün %75 kusuruna denk gelen talep edilebilecek tazminat tutarının ödeme tarihinde 55.186,21 TL olacağının tespit edildiğini, yapılan ödemenin eksik kalması hasebiyle de rapor tarihine göre hesaplama yapıldığını, yeni verilere göre yapılan hesaplamada ise sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsü …’IN %75 oranında kusuru olması hasebiyle müvekkilin tazminatı tutarının 107.539,44TL olacağı sigorta şirketi tarafından yapılan önceki tarihli eksik ödemenin güncellenmiş karşılığının mahsubu halinde (107.539,44TL -72.722,49TL = 34.816,95TL bakiye) talep edilecek bakiye tazminatın 34.816,95-TL daha olduğunun tespit edildiğini, bu hesaplama yapılırken bilirkişi raporunun ekinde hesap tabloları sunulmuş olmakla birlikte; hesap tablosunun en sağ hücresinde kusur oranının %75 olarak hesaplamada kullanıldığı bilirkişice açıkça belirtildiğini, ancak Yerel Mahkemece bilirkişi tarafından tazminatın zaten kusura denk gelen %75 lik kısmı hesaplanmış olmasına rağmen müvekkilin tüm tazminatı bu bedelmiş gibi düşünülerek yeniden hesaplanan tazminatın %75’i alındığını, yanlış ve mükerrer kusur indirimli hesaplama yapıldığını, haliyle %75 kusurdan bir kez daha %75 kusur karşılığı alındığı için bakiye tazminat olmadığı düşünülmüş ise de verilen kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İbranamenin makbuz hükmünde olduğu, ödeme tarihi itibarıyla ödenmesi gereken miktarın 55.186,21 TL olduğu, yapılan ödemenin 51.858,00 TL olduğu, rapor tarihi itibarıyla yapılan hesaplamada miktarın 107.539,44 TL olarak belirlendiği, ödemenin güncellenmiş haliyle mahsubu halinde (107.539,44-72.722,49=34.816,95 TL bakiye alacak bulunduğu, Mahkemece mükerrer kusur indirimi yapılarak davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Faiz başlangıcına yönelik olarak ise, davacı tarafından eksik evrakla başvuru yapıldığı , bu nedenle başvuru tarihinde temerrüdün gerçekleşmediği anlaşılmakla, ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş aracın kullanım şekli ve niteliği gözetilerek yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Belirtilen nedenlerle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tazminat miktarının düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 06/09/2021 tarihli, 2016/911 Esas 2021/485 Karar
sayılı kararın, KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-50,00-TL olan geçici iş göremezlik tazminat talebinin REDDİNE; 34.816,95-TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 28/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.378,34 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL harçtan ve 118,56 TL ıslah harcından mahsubu sonucunda bakiye kalan 2230,58 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 291,8-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK’ nun 333/1.maddesi gereğince ilgilisine iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
1-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan 110-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.