Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1342 E. 2023/1349 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1342 – 2023/1349
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1342
KARAR NO : 2023/1349

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2020
NUMARASI : 2015/746 Esas 2020/455 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 25/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta vekili ve davalı … vekili tarafından süresi tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20/06/2015 tarihinde sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki yolcu otobüsü ile seyir halinde olduğu sırada, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle meydana gelen kaza neticesinde araçta yolcu olan davacının yaralandığını, aracın davalı sigorta şirketi tarafından olay tarihi itibari ile ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla rutin tedavi sağlık harcamaları için 50,00 TL davalı …’dan, diğer kalemler için … hariç olarak kazanç kaybı için 50,00 TL; çalışma gücünün azalması ve yetirilmesi kaybı için 50,00 TL, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar için 50,00 TL; yol ve ulaşım harcamaları için 50,00-TL; estetik ameliyat gideri olmak üzere 50,00 TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Genel Müdürlüğü’nden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin dava değerini 13.249,50 TL olarak artırmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama sonucu davacının maddi tazminat talebine ilişkin davalı … aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar ile ilgili açılan davanın kısmen kabulü ile 5.445,48 TL geçici iş göremezlik, 13.249,50 TL estetik müdahale gideri, 102,60-TL …’ca ödenmeyen yol ulaşım giderinin davalılar … ve … Genel Müdürlüğü yönünden olay tarihi olan 20/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, diğer davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat talebine ilişkin, davanın kısmen kabulüne,13.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve … Genel Müdürlüğünden müşterek ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karar davalı … Sigorta vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; maddi tazminat miktarlarının varsayıma dayalı olarak fahiş miktarda hesapladığını, mahkemece hükme esas alınan kusur durumunu kabul etmediklerini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan aktüer raporunda, davalı şirketin hangi giderlerden sorumlu olduğu belirlenmeden hesaplama yapıldığını, davacı yanın ulaşım gideri, estetik masrafı gibi dolaylı zararlarından davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, tedavi giderleri ve geçici iş görmezlik zararlarından davalı şirketin sorumlu olmadığını, tedavi giderlerinin tamamen farazi olarak belirlendiğini, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden faize hükmedilmesi gerektiğini, mahkemece reddedilen maddi tazminat yönünden hüküm kurulmadığını, bu kısma ilişkin karşı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminata ilişkin vekalet ücreti ve harçtan sorumlu olmadıklarını, raporlara yönelik itirazlarının gerekçesiz şekilde reddedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde istinaf edilmemiş olsa dahi HMK’nın 355. maddesi gereğince resen nazara alınır, mahkemelerin görevi kamu düzeninden olduğundan, taraflarca istinaf edilmemiş olsa dahi resen incelenir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, Belediye otobüsünde biletli yolcu olarak bulunduğu anlaşılmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da “Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında veya tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun 73. maddesinin (1) bendinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer Kanun’larda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece duruşma yapılmadan, yani taraflara tebligat yapılıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Davacı tüketici olup, taraflar arasındaki ilişki tüketici işlemi olduğundan 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3 ve 73. maddeleri gereğince bu işlemden kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir. Davanın görüldüğü yerde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması kanundan kaynaklanan bir zorunluluktur. Zira Tüketici Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargılama usulü farklıdır. Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığı, mahkemece yargılama sonucu karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta, davacı tüketici konumunda olup, davalı otobüs işleteni(…) ile aralarında akdedilen yolcu taşıma sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekir.
Davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır. Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi ile davacı arasındaki uyuşmazlığı inceleme görevi Ticaret Mahkemesine ait ise de işbu dava, taşıyan olan diğer davalıya karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalılar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de muhtemeldir. Hal böyle olunca usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi ve davaların makul bir süre içinde bitirilmesi yükümlüğü açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Ayrıca davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın da Ticaret Mahkemesine göre daha özel nitelikteki Tüketici Mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşecektir.
Açıklanan bu olgu karşısında, mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi, yerine davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması doğru görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, davalı … Sigorta vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulüne, istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf nedenleri şimdilik incelenmeksizin mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 04/11/2020 tarihli, 2015/746 Esas – 2020/455 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-3.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/a maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, görev konusunda karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kaldırma ve gönderme sebebine göre istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf peşin harcı olarak istinaf eden taraflarca yatırılan harçların istek halinde ilgilisine iadesine,
3-İstinafa başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda ayrı ayrı dikkate alınmasına,
4-Gölbaşı(Ankara) İcra Dairesi 2021/269 Esas sayılı dosyasında yatırılan 55.000,00-TL tutarlı teminat mektubuna binaen mehil vesikası düzenlenmiş olduğu, dosya kapsamında görülmekle birlikte icra mahkemesince düzenlenmiş tehiri icra kararına rastlanılmadığından teminat mektubunun iadesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.