Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1318 E. 2023/1329 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/1318 – 2023/1329
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1318
KARAR NO : 2023/1329

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2021
NUMARASI : 2016/711 Esas 2021/640 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı sigorta şirketleri vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 17.06.2015 tarihinde Satılmış Köksal’ın sürücüsü olduğu, davalı … Sigortaya ZMMS ile sigortalı ve içinde davacıların bulunduğu araç ile davalı …’nun sürücüsü olduğu, davalı … Sigortaya ZMMS ile sigortalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin ağır şekilde yaralandığını, her iki müvekkilinin öğrenci olup, meydana gelen yaralanmaları nedeniyle eğitim hayatlarının aksadığını, tedavileri nedeniyle SGK tarafından karşılanmayan yol, barınma, bakım, yeme-içme vs. masrafların yapıldığını, bakıcı ihtiyaçlarının doğduğunu, ayrıca geçici ve sürekli iş göremezlik/iş gücü kaybı durumlarının bulunduğunu, olaydan dolayı her iki sigorta şirketine de başvuruda bulunulduğunu ancak sonuç alamadıklarını belirterek, belirsiz alacak olarak ve davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe limitleri kapsamında olmak üzere; … için 5.000,00TL(açıklama dilekçesi ile 4.997TL sürekli işgöremezlik, 1TL geçici işgöremezlik, 1TL bakıcı gideri ve 1 TL tedavi gideri olarak), … için 5.000,00TL (açıklama dilekçesi ile 4.997TL sürekli işgöremezlik, 1TL geçici işgöremezlik, 1TL bakıcı gideri ve 1 TL tedavi gideri olarak) maddi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bedel artırım dilekçesi ile davacı … yönünden sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 368.990,86TL’ye, bakıcı gideri talebini 1.242,22TL’ye, faturalandırılmayan tedavi gideri talebini 1.489,00TL’ye; davacı … yönünden sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 84.195,00TL’ye, bakıcı gideri talebini 1242,30TL’ye, faturalandırılmayan tedavi gideri talebini 893,40TL’ye artırmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazanın çift taraflı trafik kazası olması nedeniyle kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacıların yaşlarının küçük olduğu görülmekle gelirlerinin asgari ücret olarak kabul edilmesi, ayrıca gelir etmeye başlayacakları yaştan hesap yapılması gerektiğini, davacılara SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılması halinde tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, 6111 sayılı kanun gereği tedavi giderleri ve SGK’nın ödediği geçici iş göremezlik ödemeleri konusunda sigorta şirketlerinin sorumluluğunun sona erdiğini, tazminat hesabında sigorta genel şartlarındaki kriterlerin dikkate alınmasını talep ettiklerini, davacılar ile müvekkili şirket arasında sigorta ilişkisi bulunmamakla ticari faiz talebinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde 20.04.2015 – 20.04.2016 başlangıç ve bitiş tarihli 217540202 nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başına sakatlık teminatının kaza tarihi itibarıyla 290.000,00 TL olduğu, müvekkili şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacıların sürekli sakatlığının ATK’dan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşürülmesi gerektiğini, geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talepleri ile tedavi masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ile … tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacıların yaralanmasına neden olan kazada davacıların içinde bulunduğu araç sürücüsünün (davacılar murisinin) %75, davalı-karşı araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğu, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü.. Yönetmeliğine göre kazada davacı …’ın %4 malul, 12 ay işgöremez halde kalacak ve 1 ay bakıcı ihtiyacı olacak şekilde, davacı …’ın ise %5 malul, 9 ay işgöremez halde kalacak ve 1 ay bakıcı ihtiyacı olacak şekilde yaralandıkları, alınan hesap rahoruna göre davacı …’ın sürekli işgöremezlik tazminatının 371.324,81TL, bakıcı giderinin 1.242,30TL, tedavi giderinin 1.489,00TL olduğu, davacı …’ın sürekli işgöremezlik tazminatının 84.506,97TL, bakıcı giderinin 1.242,30TL, tedavi giderinin 893,40TL olduğu, dava dilekçesi ve miktar artırım dilekçesine göre talebin; davacı … yönünden (4.997,00TL + 363.993,86TL=) 368.990,86TL sürekli işgöremezlik tazminatı, (1,00TL + 1.241,22TL=) 1.242,22TL bakıcı gideri, (1,00TL + 1.488,00TL=) 1.489,00TL tedavi gideri ve davacı … yönünden (4.977,00TL + 79.198,00TL=) 84.195,00TL sürekli işgöremezlik tazminatı, (1,00TL + 1.241,30TL=) 1.242,30TL bakıcı gideri, (1,00TL + 892,40TL=) 893,40TL tedavi gideri olduğu, tazminatlara avans faizi işletilmesi talep edilmişse de aracın ticari araç olmaması sebebiyle yasal faiz işletilmesi gerektiği, geçici işgöremezlik tazminatı taleplerinin davacıların olay tarihindeki yaşları itibariyle gelir getirici bir işte çalışmadıkları gözetilerek reddi gerektiği, davalı sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihinin başvurunun tebliğ edildiği 21/12/2015 tarihine göre 8 iş günü eklenmesiyle bulunan 04/01/2016 tarihi olduğu, hüküm altına alınan tazminatlara bu tarihten itibaren poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere yasal faiz işletilmesi gerektiği, davanın belirsiz alacak davası olması sebebiyle dava açılmasıyla zamanaşımı kesildiği, olay tarihi 17/06/2015 ile dava tarihi 19/10/2016 arasında KTK madde 109/1 uyarınca 2 yıllık zamanaşımı süresinin ve KTK madde 109/2 uyarınca uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmişse de reddedilen miktarın 2,00TL olduğu ve ret gerekçesi ortak olduğundan hesaplanacak vekalet ücretinin (AAÜT madde 3/2, madde 13/2 uyarınca 2,00TL) miktarının düşüklüğü gözetilerek kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığı anlaşıldığından yapılan bedel artırımı da dikkate alınarak; davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine, taleple bağlı kalınarak 368.990,86TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 1.242,22TL bakıcı gideri, 1.489,00TL faturalandırılmayan tedavi giderinin olay tarihi olan 17/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … Sigorta AŞ ve … (yeni unvan …) Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı tutulmak üzere ve temerrüt tarihi olan 04/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) alınarak davacıya verilmesine, davacının tazminata avans faizi işletilmesi isteminin reddine, davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine, taleple bağlı kalınarak 84.195,00TL sürekli işgöremezlik tazminatı)1.242,30TL bakıcı giderin 893,40TL faturalandırılmayan tedavi giderinin olay tarihi olan 17/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … Sigorta AŞ ve … (yeni unvan …) Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı tutulmak üzere ve temerrüt tarihi olan 04/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) alınarak davacıya verilmesine, davacının tazminata avans faizi işletilmesi isteminin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili ile davalı sigorta şirketleri vekillerini tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; her iki davalı sigorta şirketinin istinafı nedeniyle davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğmaması için kararı istinaf ettiklerini, geçici işgöremezlik tazminatı talebinin de kabulü gerektiğini, bakıcı giderinin eksik hesaplandığını, geçici iş göremezlik süresinin … için 12 ay, … için ise 9 ay olarak belirlendiğini, geçici iş göremezlik süresi içerisinde %100 malul durumda olduklarını, bu sürenin tamamı için bakıcı gideri hesaplanması gerektiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. ( eski ünvan … Sigorta AŞ.) vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme hükmüne esas 24/03/2021 tarihli bilirkişi hesap raporunun TRH 2010 yaşam tablosu ve %1.8 teknik faiz hesabına göre yapılmasının hatalı olduğunu, PMF-1931 yaşam tablosu’na göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınması gerektiğini, ayrıca, belgesiz tedavi giderleri ve bakıcı giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, gerekçeli kararın sonuç kısmında ve hükmedilen tazminatın hangi davalıdan ne kadar tazmin edileceğine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamasının da doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ.( eski unvan … Sigorta AŞ.) vekili istinaf dilekçesinde; maddi tazminat hesabının genel şartlara göre yapılması gerektiğini, prograsif rant kullanılmasının doğru olmadığını, aktüer bilirkişi raporunda gelir elde etme yaşının dikkate alınmadığını, 18 yaşından sonra gelir elde edileceği kabul edilerek hesap yapılması gerektiğini, iki ayrı yol gideri hesaplanmasının doğru olmadığını, geçici bakıcı giderinden sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, bakıcı giderinin net asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacı …’ın 18 yaşını doldurduğunu, dava ehliyetine hak kazandığını ancak mahkemece vasisi adına hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili ile davalı sigorta şirketleri vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacılar vekili ile davalı sigorta şirketleri vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesine uygun olmayacak şekilde kurulması ve bu şekilde kurulan hükmün denetlenemeyecek mahiyette olması (gerekçesiz olması gibi), gerekçeli olmakla birlikte hükmün esasına etki edecek veya tarafların adil yargılanma hakkını kısıtlayacak şekilde çelişkili olması (kısa karar ve gerekçeli kararın çelişmesi; gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişmesi gibi) kamu düzenine aykırılık oluşturacağından, ilk derece mahkemesi kararının öncelikle bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki 6100 sayılı HMK’nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. HMK’nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.12.2011 tarih 15-708 Esas, 737 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar (Kuru, Baki/Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usûl Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472). Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler.
Gerekçeli karar hakkı, 6100 sayılı HMK’nın “hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın “açıklama ve ispat hakkını” da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece davacıların maluliyetine esas raporlardan Özürlülük Ölçütü… Yönetmeliğine göre düzenlenen raporun esas alındığı gerekçede belirtilmesine rağmen hükme esas alınan aktüerya raporunda ise yine dosya arasında bulunan ancak Çalışma Gücü… Yönetmeliğine göre tespit edilen maluliyet oranlarına göre yapılan hesap kapsamında karar verildiği, bu haliyle mahkeme gerekçesinin kendi içinde çelişkili olması usul ve yasaya uygun görülmemiş, istinaf eden tarafların istinafının bu yönden kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı sigorta şirketleri vekillerinin istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma nedenine göre istinaf edenler vekillerinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekili ile davalı sigorta şirketleri vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 14/09/2021 tarihli 2016/711 Esas 2021/640 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, istinaf edenler vekillerinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde istinaf edenlere iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Kahramankazan İcra Müdürlüğünün 2021/1144 Esas sayılı dosyasına yatırılan 900.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.