Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1314 E. 2023/1290 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1314 – 2023/1290
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1314
KARAR NO : 2023/1290

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2021
NUMARASI : 2019/340 Esas 2021/894 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı sigorta vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20.08.2017 günü sürücü …’ün, sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçmesi sonucu karşı şeritten seyreden sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu meydana gelen kaza neticesinde sürücü …’ün aracında yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL maddi tazminatın (50,00 TL sürekli iş göremezlik 25,00 TL geçici iş görmezlik 25,00 TL bakıcı gideri nedeniyle olmak üzere) müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile daimi iş gücü kaybı tazminatı yönünden talebini 97.378,70 TL, geçici iş gücü kaybı tazminatı yönünden talebini 13.572,17 TL, bakım gideri talebini 11.969,05 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde; davalı şirkete yapılan başvuruda sigorta şirketine ibrazı zorunlu olan maluliyet raporu ibraz edilmediğinden başvuru şartının gerçekleşmediğini, manevi tazminat ve tedavi taleplerinin teminat dâhilinde olmadığını, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sorumluluğun sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılamayı takiben; davanın kabulüne, 97.378,70-TL daimi iş gücü kaybı tazminatı, 13.572,17-TL geçici iş gücü kaybı tazminatı, 11.969,05-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 122.919,92-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 27/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece davacının maluliyetine ilişkin iki rapor alındığını, 08.11.2019 tarihli Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan raporda maluliyet oranının %15 olarak belirlendiğini, 26.03.2021 tarihli raporda ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %27 oranında maluliyet belirlendiğini, mahkemece hükme 08.11.2019 tarihli maluliyet raporunun esas alındığını ancak davacının hak kaybına uğramaması adına Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenen maluliyet oranının hükme esas alınması gerektiğini, davanın uzaması durumunda davacının hak kaybına uğramaması için artan ücretlere göre rapor isteme haklarını saklı tuttuklarını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafından davalı şirkete davadan önce yapılan başvuruda maluliyet raporun sunulmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, aynı nedenle faiz başlangıç tarihi yönünden davalı şirketin sorumluluğunun, dava tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin poliçe kapsamında davacı tarafın tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğe ve bakıcı giderine ilişkin tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, yerel mahkemece değerlendirme yapılırken hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, hükme esas alınan aktüer raporunda TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faize göre hesap yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, 20.08.2017 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı istikamete geçerek karşı istikamette seyreden sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada sürücü …’ün kural ihlali olduğu, sürücü …’ın kural ihlali olmadığının belirlendiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ün %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusuru olmadığının belirlendiği, Ankara CBS’nin 2017/167543 Soruşturma sayılı dosyasında şikayet yokluğu nedeni ile kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davacının; sürücü …’ün aracında yolcu olduğu sırada meydana gelen kazada yaralandığı, sürücü … tarafından sevk ve idare edilen aracın ZMM Sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilmiş olduğu, araç ruhsat sahibinin davacının kızı … olduğu, kaza tarihinde davacının komşusu sürücü … tarafından sevk ve idare edilmekte olan bu araçla bir düğüne katılmak üzere seyir halinde oldukları, mahkemece A.Ü.Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınan 08/11/2019 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Hakkındaki Yönetmelik uyarınca davacının vücut özürlülük oranının %15 olduğu, 9 ay süre ile iş göremez halinde kaldığı, 1ay süre ile yardıma muhtaç olduğunun belirlendiği, 26/03/2021 tarihli ek raporda Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Hakkındaki Yönetmelik uyarınca vücut genel çalışma gücünden kayıp oranının %27,2 olduğu, 9 ay süre ile iş göremez halinde kaldığı, 1 ay süre ile yardıma muhtaç olduğunun belirlendiği, mahkemece 08/11/2019 tarihli Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alındığı, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan TRH 2010 Yaşam Tablosu Ve Progresif Rant Yöntemine göre düzenlenmiş rapor uyarınca davacının geçici işgöremezlikten kaynaklanan tazminat tutarının 13.572,17 TL, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat tutarının 97.378,70 TL olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat tutarının 176.580,05 TL olduğu, geçici bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat tutarının ise 11.969,05 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece aktüer raporunda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine uygun bulunduğu, davacı tarafça davadan önce davalı sigorta şirketine başvurunun yapılmış olması nedeniyle başvuru dava şartının yerine getirilmiş olduğu, dava dilekçesinin davalı vekiline 08.07.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu ve davalı vekili tarafından yasal süresinden sonra 17.12.2019 tarihinde cevap dilekçesi sunularak hatır taşıması itirazı yapıldığı gözetildiğinde yasal süresinden sonra yapılan hatır taşıması itirazının mahkemece nazara alınmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı, kaldı ki davacının, kızının aracında yolcu olması nedeniyle hatır indirimi koşulunun da bulunmadığı, Anayasa Mahkemesinin Genel Şartlara yapılan atfı iptal etmesi ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre sürekli iş göremezlik zararının hesabında TRH 2010 Yaşam Tablosu Ve Progresif Rant Yönteminin uygulanmasının yerinde olduğu, aktüer bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu, geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri tazminatının poliçe teminatına dahil bulunduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
2-Davalı vekilinin faiz başlangıcına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; ZMMS kapsamında, sigorta şirketinin temerrüdü, KTK’nın 99. maddesinde düzenlenmiş olup, ilgili maddede; “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilerek, temerrüdün gerçekleşmesi için genel şartlarda aranan belgelerin iletilmesi aranmıştır. Maluliyet/engellilik raporu da bu belgelerdendir. Davacının da raporu davalıya sunduğu kanıtlanamadığından, davacının eksik belge ile müracaat ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının, sigorta şirketinden olan talepleri yönünden dava tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediğinden, sigorta şirketi hakkında hükmedilen tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden önce temerrüdün gerçekleştiği kabul edilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı sigorta vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Buna göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı sigorta vekilinin istinaf talebinin yukarıda 2 no’lu bentte yazılı nedenlerle kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre kararın, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın esası hakkında yeniden karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararında davalı sigorta aleyhine hükmedilen tazminatın faiz başlangıç tarihi 27.06.2019 dava tarihi olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak, davanın esası hakkında karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
II-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin KABULÜ İLE; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 24/11/2021 tarihli, 2019/340 Esas – 2021/894 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
Davacının davasının kabulüne,
97.378,70-TL daimi iş gücü kaybı tazminatı, 13.572,17-TL geçici iş gücü kaybı tazminatı, 11.969,05-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 122.919,92-TL’nin temerrüt tarihi olan 27/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.396,66 TL harçtan, dava açılışında alınan 44,40 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 421,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 465,40 TL harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 7.931,26 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL peşin harç, 421,00 TL ıslah harcı, 44,40 TL başvurma harcı, 108,55 TL tebligat ücreti, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.218,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.627,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
III-İstinaf eden davacı tarafından yatırılması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
IV-İstinaf eden davalı Sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalı sigorta şirketine iadesine,
V-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
VI-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 60,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
VII-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VIII-Kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 18/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.