Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1302 E. 2023/1085 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1302
KARAR NO : 2023/1085

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2020
NUMARASI : 2018/304 Esas 2020/118 Karar

DAVACI :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 15/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/09/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01.08.2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Silvan ilçesi istikametinden Batman ili yönüne seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması neticesinde tek taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde araçta yolcu olarak bulunan …’in ağır şekilde yaralandığını, kazaya yol açan … plaka sayılı aracın davalı …Ş. tarafından 0001-0210-16202924 poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin uğradığı maddi zararlar için fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik …’in sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00-TL, geçici iş göremezlik dolayısıyla 100,00-TL, olmak üzere toplamda 200,00-TL maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işlemiş ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuruya istinaden şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açılmışsa da ibrazı zorunlu evraklardan Özürlüler Yönetmeliğine uygun ve tüm tedaviler bittikten sonra alınacak rapor, Iban numarası, nüfus cüzdan fotokopisi olmaması nedeniyle yeterli değerlendirme yapılmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 0001-0210-16202924 numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 13/06/2016-13/06/2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, kusur durumunun net ve kesin olarak tespitinin gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı tarafın maluliyet oranını belirtir rapor aldırılması için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine yazılan müzekkere cevabında davacının başvuru yapmadığından hakkında rapor düzenlenmediğinin belirtildiği, bunun üzerine mahkemece davacı tarafa rapor aldırmak üzere müvekkilini ATK’da hazır etmesi için süre verilerek bu hususta ihtaratta bulunulduğu, ancak buna rağmen davacı tarafın yine rapor aldırılmak üzere başvurmamış olduğu anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine yazılan müzekkere cevabında müvekkilinin başvuru yapmadığından hakkında rapor düzenlenemediği belirtilmiş olup müvekkilinin ailevi durumlarından dolayı mazeret bildirildiğini, ancak mahkeme tarafından tekrar süre verilmeden dosyanın adeta geçiştirilerek karara çıkartılmasının hak kayıplarına neden olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuran taraf vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan sürelerin önemli bir kısmı, taraflar için konulmuş sürelerdir. Tarafların, bu süreler içinde belli işlemleri yapmaları gerekir. Bu süre içinde yapılamayan işlemler, tekrar yapılamaz ve süreyi kaçıran taraf aleyhine sonuç doğurur. Taraflar için konulmuş süreler ikiye ayrılır: Birincisi, kanun tarafından öngörülmüş (cevap süresi, temyiz süresi gibi) süreler olup, bu süreler kesindir ve bir işlemin kanuni süresi içinde yapılıp yapılmadığı, mahkemece re’sen gözetilir. İkincisi ise, hakimin tespit ettiği sürelerdir ve kural olarak bu süre kesin değildir. Kural bu olmakla birlikte HMK’nın 94. maddesi gereği hakim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna da karar verebilir. (Kuru, Baki/ Arslan Ramazan/ Yılmaz, Ejder, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 6100 sayılı HMK’ya göre yeniden yazılmış 22. Baskı, Ankara 2011, s.749).
Kesin süreye ilişkin ara karar hem hakimi hem tarafları bağlamakla birlikte kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin, bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesi olanaklı değildir. Ancak böyle bir durumda kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için buna ilişkin ara kararın, yasaya ve içtihatlara uygun şekilde hiçbir tereddüte yer vermeyecek derecede açık, yorumu zorunlu kılmayacak, yanlış anlamayı önleyecek, ilgili tarafından kolaylıkla anlaşılacak derecede açık, sade ve sınırlı olması gerekir. Ayrıca verilen sürenin amaca uygun, yeterli ve elverişli olması, kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların açık olarak anlatılması ve anlatılanların tutanağa geçirilmesi, bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verilip, gerektiğinde davanın reddedileceğinin açıkça bildirilmesi suretiyle ilgili tarafın uyarılması gerekmektedir. (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt 5, Altıncı Baskı, İstanbul- 2001, s. 5438 vd.)Kesin sürenin kaçırılması, o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, davanın kaybedilmesine neden olmaktadır. Böyle bir durumda, geciken adaletin adaletsizlik olduğu düşünülerek, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere getirilen kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
Somut olayda, dosya arasında davacının bir kısım tedavi evraklarının bulunduğu görülmüştür. Bu durumda mahkemece, eksiklik varsa tüm tedavi evrakları da getirtilerek, dosyanın mevcut haliyle maluliyet raporu tanzimi için bilirkişiye gönderilmesi ve bu hale göre geçici ve sürekli iş göremezliği bulunup bulunmadığının belirlenebilmesinin mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklanan eksikliklerin giderilmesi ile tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 12/02/2020 tarihli, 2018/304 Esas – 2020/118 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.