Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/13 E. 2022/16 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/13 – 2022/16
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/13
KARAR NO : 2022/16

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
NUMARASI : 2018/593 Esas 2019/1154 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/09/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 07/07/2016 tarihinde davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın, müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması sonucu çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin vücut bütünlüğünü yitirecek şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu ve zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile geçici iş göremezlik tazminatı olarak 100,00 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 3.800,00 TL, bakıcı gideri tazminatı olarak 100,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın 07/07/2016 olan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, 20/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 8.427,11 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 107.572,62 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 10.668,42 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 126.668,15 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı aracı kullanan sürücünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının gelir durumunun ve maluliyet raporunun zararın belirlenmesinde etkili olduğu için sağlıklı olarak saptanması gerektiğini ve davacının davasını kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, davacının yaralanması ile sonuçlanan çift taraflı trafik kazası sonucu davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu gerekçesine dayalı olarak vücut bütünlüğünün yitirilmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan aldırılan 18/12/2018 tarihli rapordan davacının 9 ay süreli geçici olarak iş göremezlik halinde kaldığı, vücut genel çalışma gücünün %21 nispetinde kaybettiğinin anlaşıldığı, kusur ve aktür bilirkişiden alınan 29/04/2019 tarihli raporda, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararı alacağının 8.427,11 TL, kalıcı iş göremezlik zararı 107.572,62 TL, bakıcı gideri 10.668,42 TL olmak üzere toplamda 126.668,15 TL olarak belirlendiği, raporun karar vermeye elverişli olduğu, buna göre davacının talebinde haklı olduğu gerekçesi ile; “Davanın kabulü ile; 126.668,15 TL’nin 07/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Müvekkilinin geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğu olmadığı halde sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu; sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’nda olduğundan davacının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davada faizin, dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini; davayı kabul etmemekle birlikte, davacının koruyucu tertibat ve kasksız motosiklet kullanması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği halde yapılmamasının hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemidir.
Olay tarihinde davacının meydana gelen trafik kazası sonrasında, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğundan bahisle sigorta şirketine müracaatı ve eksik evrakların ikmalinden zararın sigorta şirketi tarafından karşılanmaması sonrasında eldeki davanın açıldığı, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin neler olduğu 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesinde düzenlenmiş olup, sorumluluğunun kanunda belirtilen giderlerle sınırlı olmasına, geçici iş göremezlik zararlarından ve bakıcı giderinden SGK’nın sorumlu olacağına dair kanunda yasal düzenlenme bulunmamasına, ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının ve geçici bakıcı giderlerinin sigorta teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin bir düzenlemenin de yer almamasına, ikincil norm olan Genel Şartlar ile kanunla belirlenen sorumluluğun daraltılmasının mümkün olmaması nedeniyle kanunen sorumluluğu bulunmayan SGK’nın sorumlu olduğuna da karar verilemeyecek olmasına göre davalının geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinden sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamasına, yine davacının kaza nedeniyle meydana gelen yaralanma şekli nazara alındığında koruyucu malzeme kullanmamış olmasının zararın artmasına neden olacağının kanıtlanamamış olmasına, davalının davadan önce temerrüte düşürülerek davanın açılmış olduğundan 2918 Sayılı Yasa’nın 99. maddesine uygun tespit edilen temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasına ve sigortalı araç işleteninin tacir olduğundan talep doğrultusunda avans faizi uygulanmasında isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 8.652,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.163,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.489,53 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.