Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/129 E. 2022/106 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/129
KARAR NO : 2022/106

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2019
NUMARASI : 2018/791 Esas 2019/925 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 30/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 02/02/2012 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığını, aynı kaza nedeniyle Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/161 esas sayılı dosyası ile daimi malûliyet tazminatı için dava açtıklarını ve dosyanın karara çıktığını, mahkemece İstanbul Adli Tıp 3. Üst Kurulu’ndan alınan 27/09/2012 tarihli raporda davacının kaza neticesi 9 aya kadar geçici iş göremezlik süresinin olduğunun tespit edildiğini belirterek davalı … yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10,00 TL geçici iş göremezlik alacağı, 10,00 TL bakım gideri ve 10,00 TL tedavi gideri alacağının kaza tarihinden itibaren (mahkeme aksi kanaatte ise davalı tarafın temerrüde düştüğü tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 7.358,66.-TL olarak arttırmıştır.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; bahse konu kaza sigortalısı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğunu, kaza esnasında yolcu konumunda olan davacının emniyet kemeri takıp takmadığının ve müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ve tedavi giderlerinin davalı şirket teminatı dışında olduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kabulüne, 90,00 TL SGK tarafından ödenmeyen tedavi gideri,1.402,26 TL geçici bakıcı gideri, 5.866,40 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 07/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; birinci davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen zarar nedeniyle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Poliçesi düzenleyicisinin sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, davaya konu kazanın, yolcu taşıma işi sırasında meydana geldiğini, davacının huzurdaki davadaki talepleri için öncelikle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenleyicisine başvurması, şayet Zorunlu Taşımacılık Sigortası bulunmamakta ise Güvence Hesabına başvurması gerektiğini, öncelikle davaya konu kazanın oluşumuna ilişkin kusur raporu hazırlanması gerektiğini, gerekçeli kararın dayanaksız ve eksik inceleme ürünü olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 02.02.2012 tarihinde sürücü …’ın, sevk ve idaresinde olan otobüs ile seyri sırasında yolun kaygan olması nedeniyle aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek önce bariyerlere daha sonra aynı istikamete giden sürücü …’in sevk ve idaresinde olan kamyona arkadan çarpmasıyla meydana gelen kazada sürücü …’ın kural ihlali olduğunun belirlendiği, aynı kazaya ilişkin kalıcı işgöremezlik tazminatı hususunda açılan Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/161 Esas nolu dosyasında Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor uyarınca davacının dava konusu kaza nedeniyle vücut genel çalışma gücünden % 26 oranında kaybettiği ve 6 ay süreyle iş göremez halinde kaldığının belirlendiği, aynı dosyada alınan 22/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının maluliyet zararının 46.581,59 TL olduğunun belirlendiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınan raporda davacının dava konusu kaza nedeniyle vücut genel çalışma gücünden %36,2 oranında kaybettiğinin belirlenmesiyle alınan 01/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 75.797,60 TL olduğunun belirlendiği, dava konusu kazanın şehirlerarası taşıma faaliyeti sırasında meydana geldiğinin anlaşıldığı, bu halde her ne kadar sıralı sorumluluk ilkesi gereğince öncelikle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortasına başvurulması gerekse de Türkiye Sigorta Birliği’nden gelen yazı cevabından davalı nezdinde sigortalı aracın kaza tarihinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortasının bulunmadığı, bu durumda Güvence Hesabına başvuru ihtiyari olduğundan sıralı sorumluluk ilkesi gereği davacının maluliyet zararından ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunun belirlenmesiyle, neticeten davanın kabulüne karar verildiği, kaza yapan aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMM sigorta poliçesinin davalı şirket tarafından yapılmış olduğu, davacının kaza sırasında araçta yolcu olduğu, mahkemece Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan raporda sonuç olarak; davacının %36.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve 02/02/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, ancak iyileşme süresinin 2 ay süreyle başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceğinin belirlendiği, mahkemece aktüer ve hekim bilirkişi heyetinden alınan rapor uyarınca davacının SGK tarafından ödenmeyen tedavisine ilişkin zararın 90,00 Türk lirası, geçici bakıcı giderinden kaynaklı tazminat alacağının 1.402,26 Türk lirası, geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 5.866,40 Türk lirası olduğu belirlenerek anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin uygulamalarına göre olay tarihinde yürürlükte bulunan 4925 sayılı Taşımacılık Kanunu hükümlerine göre, Zorunlu Karayolu Taşımacılığı Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortacı poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. Aynı Kanun’un 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Kanun’un 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına ve varsa İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortasına başvurulur.
Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya İhtiyari Mali Mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla Zorunlu ve İhtiyari Mali Mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Kaza yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortasının bulunmaması halinde husumet Güvence Hesabına yöneltileceği gibi, yukarıdaki açıklamalar ışığında sıralı sorumluluk gereği Zorunlu Taşıma Sigortası hiç yaptırılmamış olması nedeniyle aracın kaza tarihinde geçerli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısına karşı da dava açabilecektir.
Açıklanan nedenlerle aynı kazaya ilişkin davacı tarafça kalıcı işgöremezlik tazminatına ilişkin Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılıp görülen dava dosyasında Türkiye Sigorta Birliği’nden gelen yazı cevabından davalı nezdinde sigortalı aracın kaza tarihinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortasının bulunmadığının anlaşılmasına, yine aracın kaza tarihinde geçerli ZMM sigorta poliçesinin davalı tarafça düzenlendiğinin anlaşılmasına göre davacı tarafından aracın ZMM sigorta poliçesini düzenleyen davalıya karşı iş bu davanın açılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, dosyadaki mevcut delillere göre; dava konusu kazaya ilişkin olarak, mahkemece hükme esas alınan kusur ve hesap raporunun oluşa ve denetime uygun bulunduğunun anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 502,67-TL karar harcından peşin alınan 126,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 376,67-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK’nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda KESİN olmak üzere 30.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

.
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.