Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1289 – 2023/1201
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1289
KARAR NO : 2023/1201
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2021
NUMARASI : 2020/185 Esas – 2021/629 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 04/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/10/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 11.10.2018 tarihinde davacının içinde bulunduğu ve davalıya ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın yaptığı kaza sonucunda, müvekkili yolcu …’nun ağır yaralandığını, anılan kazadan dolayı müvekkilinin tedavi gördüğünü ve sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak netice alınmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararlardan dolayı HMK’nın 107/1-2. maddesi kapsamında şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı ve 9.800,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiş, talep artırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatını 74.803,11 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatını 21.154,59 TL’ye, bakıcı gideri talebini 3.555,00 TL’ye çıkarmış, ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatını 102.005,56 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatını 21.154,59 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından eksik belge ile müvekkili şirkete başvuru yapıldığını, kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi gerektiğini, kusur ile maluliyet arasında illiyet bağının ispat edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı tazminatlarının poliçe teminatı dışında kaldığını, uygulanacak faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 11/10/2018 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu dayısı olan dava dışı sürücü … yönetimindeki aracıyla sol şeritte seyir halindeyken dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki araca arkadan çarptığı, çarpışmanın etkisiyle…’nın aracının öne savrularak önündeki dava dışı …’in sevk ve idaresindeki araca ve dava dışı …’in sevk ve idaresindeki çekici ve buna bağlı yarı römorka arkadan çarptığı, kazada davacının yaralandığı, şikâyetçi olmadıkları, trafik kaza tespit tutanağına ve mahkemenin kabulüne göre kazada dava dışı …’in kusurlu olduğu, davacının yaralanmasına neden olan içinde bulunduğu aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, sigortalı araç sürücüsünün ise %100 oranında kusurlu olduğu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen iş göremezlik raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %5, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay, bakıcı ihtiyacının 2 ay olduğu, aktüer bilirkişi tarafından davacının geçici iş göremezlik zararının 21.154,59 TL, sürekli iş göremezlik zararının 102.005,56 TL ve bakıcı giderinin ise 3.555,00 TL olduğunun tespit edildiği, bu zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının dava öncesindeki ödeme başvurusunun 06/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve 8 iş günü sonrası olan 16/01/2020 tarihinde temerrüt koşullarının oluştuğu, davacının yaralanmasına neden olan aracın otomobil mahiyetinde olduğu anlaşıldığından, yapılan talep artırımı ve ıslah da dikkate alınarak davanın kabulü ile 102.005,56 TL sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat tutarı, 21.154,59 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat tutarı ve 3.555,00 TL bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat tutarı toplamı 126.715,15 TL’den ibaret maddi tazminatın 16.01.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; taraflara yüklenen kusur oranlarının tespiti yapılmaksızın maluliyet tazminatının hesaplanması yoluna gidilmesinin usulen hatalı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, davacı tarafın 2. kez yapmış olduğu ıslahın HMK ilgili maddeleri uyarınca geçersiz olduğunu, sigortalı ile sigortacının sorumluluğunun aynı kabul edilerek buna göre tazminat hesaplanmasını kabul etmediklerini, tazminat hesabında TRH 2010 Yaşam Tablosu, %1,8 teknik faiz oranı, peşin değer formülü olarak devre başı ödemeli belirli süreli rant formülünün kullanılması gerektiğini, bakıcı ihtiyacının ispatlanmadığını, kaldı ki geçici işgöremezlik bakıcı zararından sigortanın sorumlu olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekili istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın önündeki araca çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında, kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak düzenlenen rapora göre davacının %5 malul kalacak, 9 ayda iyileşebilecek ve 2 ay bakıcı ihtiyacı olacak şekilde yaralandığı, davacının yolcu olduğu ve kazaya etken kusur veya müterafik kusurunun bulunmadığı, davacının içinde bulunduğu ve davalıya ZMMS ile sigortalı araç sürücüsü …’in hazırlık evrakı arasındaki ifadesinde de; “ben normal hızda gidiyordum trafik aniden durdu, ben duramayarak önümdeki araca çarptım.” şeklindeki beyanı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, davalıya sigortalı araç sürüsünün tam kusurlu olduğuna Dairemizce kanaat getirildiği, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve davada ilk dilekçenin bedel artırımı, ikinci dilekçenin ıslah dilekçesi olarak verilmesi karşısında ikinci ıslahın sözkonusu olmadığı, hükme esas alınan aktüer raporunun yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant usulüne göre düzenlendiği, geçici işgöremezlik zararı ile geçici bakıcı giderinden de poliçe kapsamında davalı şirketin sorumlu olduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.655,91 TL istinaf nispi karar harcından peşin alınan 2.163,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.491,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.