Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1277
KARAR NO : 2023/1188
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : Dr. … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2021
NUMARASI : 2014/312 Esas 2021/414 Karar
ASIL DAVA DOSYASINDA;
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/10/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekilinin asıl dosyada dava dilekçesinde; müvekkil sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile davalı sürücü … yönetimindeki… plakalı araç ve … plakalı yarı römorkun Ankara-Konya yönünde seyir halindeyken karşıdan karşıya geçmek isteyen müvekkil sürücünün aracına çarptığını, çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/2669 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma yapıldığını belirterek, müvekkillerden ağır şekilde yaralı olan … ve … bu kaza nedeniyle ağır yaralanmalarından ötürü acı ve ızdırap çekmesi nedeniyle her birisi için ayrı ayrı olmak üzere onar bin lira (10.000,00 TL olmak üzere 20.000,00 TL ) manevi tazminat … için çocuklarının yaralanmasından dolayı onların çektiği acıya bağlı olarak her bir çocuk için 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 15.000,00 TL, davacı müvekkil …’ in yaralanması ve kazadan dolayı çektiği acı ve elem sebebiyle 5.000,00 TL olmak üzere toplamda manevi tazminat olarak 40.000,00 TL’nin, müvekkil …’e ait olan aracın hasar bedeli olan 5.000,00 TL, hastaneye gidiş geliş vs. yapılan masraflar olan 1.000,00 TL’nin olay tarihi olan 01/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; davanın haksız ve kötüniyetli olarak açılmış olduğunu, meydana gelen kazada fahiş tutarda tazminat talep edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … Sigorta Şirketi’nin cevap dilekçesinde; … plakalı … ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının müvekkili şirket tarafından sağlandığını, davacıların yaralanmasına ilişkin gerekli belgeler sunulmamış olduğundan sorumluluklarının başlamayacağından 2918 sayılı K.T.K.’nun 98 ve 99. maddeleri gereği kusur ve zarar belirlendikten sonra poliçe limitleri dahilinde kalan kısma herhangi bir itirazları olmadığından müvekkili şirketin geçmişe yönelik faiz, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını, davacıların araç hasarına ilişkin davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapılmış olup, araç hasarı ödendiğini, müvekkili şirket sigortalısına atfedilen kusur oranında, poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davadan önce temerrüt gerçekleşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davacılar vekili birleşen dosyada dava dilekçesinde; 01.09.2012 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkillerin (…’in) kazada yaralandığını, trafik kazası tespit tutanağına göre, kazanın oluşumunda, … plakalı araç sürücüsü …’nun tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, yolcu konumunda bulunan müvekkil davacının kusurlu olmadığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kazanın olduğu tarihte, … A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, müvekkil …’in % 11 oranında malûl kaldığını, iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiğini, davalı … şirketine 18.06.2016 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak ödeme yapmadığını, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, müvekkillerin geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kalmaları nedeniyle (ayrı ayrı) 3.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … şirketinin cevap dilekçesinde; … plakalı aracın “280712812” poliçe numarası ile dava şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalandığını, müvekkili olduğu sigorta şirketinin sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun tespiti için davanın ATK’ya gönderilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, ticari faiz talebinin haksız olduğunu, davacının maluliyet durumu ile kaza arasında illiyet bağının olup olmadığının tespitini davacının Sosyal Güvenlik Kurumundan rücuya tabi bir ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili 09/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; … için 6.191,25-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 10.000,00-TL manevi tazminat, …’in yaralanması sebebiyle kendi adına 10.000,00-TL manevi tazminat, …’in yaralanması sebebiyle kendi adına 5.000,00-TL manevi tazminat, …’in yaralanması sebebiyle kendi adına 5.000,00-TL manevi tazminat, …’in yaralanması sebebiyle kendi adına 5.000,00-TL manevi tazminatın 01.09.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, asıl davada davacı …’in davası dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği, diğer taraflar yönünden yargılamaya devam olunarak yapılan yargılama sonunda; davacılara ve davalı …’ na yönelik sosyal ve ekonomik durum rapor düzenlenmesi için ilgili kolluğa müzekkere yazıldığı, sosyal ekonomik durum araştırmasında, davacı …’in ve …’in ev hanımı olduğu, gelirlerinin bulunmadığının, davalı …’nun emekli maaşı dışında gelirlerinin bulunmadığının bildirildiği, … yönünden sosyal-ekonomik durum raporu tanzim edilmesi için müzekkere cevabında herhangi bir gelirinin olmadığı, emekli olduğu, şahsın oturduğu evin kendisine ait olduğu, üzerine kayıtlı bir gayrimenkul olmadığı, ilkokul mezunu, 75 yaşında ve evli olduğunun bildirildiği, kaza sonrasında düzenlenen trafik tespit tutanağında; dava konusu kazada sürücü …’ in kusurunun bulunmadığı, diğer sürücü …’ nun asli kusurlu bulunduğunun belirtildiği, maluliyet raporlarında; …’in 01.09.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, meslekte kazanma gücü kayıp oranın % 2,3 olduğu, iyileşme sürecinin 01.09.2012 tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceğinin, tespit edilmiş olduğunun belirtildiği, …’in 01.09.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, meslekte kazanma gücü kaybının olmadığı iyileşme sürecinin 01.09.2012 tarihinden itibaren 1 aya kadar uzayabileceğinin, tespit edilmiş olduğu, …’in 01.09.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, meslekte kazanma gücü kaybının bulunmadığı iyileşme sürecinin 01.09.2012 tarihinden itibaren 1 aya kadar uzayabileceğinin tespit edilmiş olduğu, …’in 01.09.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, meslekte kazanma gücü kayıp oranın % ll,1 olduğu, iyileşme sürecinin 01.09.2012 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edilmiş olduğu, yargılama aşamalarında davacılar vekilinin beyan ve dilekçelerinde; davacılar …, … ve … yönünden davalı … şirketi ile sulh olunduğundan sürekli iş göremezlik tazminat taleplerinin olmadığını, sürekli iş göremezlik tazminatı ile ilgili tarafların sulh olduğunu, ödeme belgesinin bulunmadığını, hasar bedeli taleplerinin bulunmadığını, tedavi masrafı ve araç hasar istemlerinden vazgeçtiklerini, asıl dosyadaki manevi tazminat taleplerinin her bir davacı için kendi adına olduğunu belirttiği, davacılar vekili tarafından sunulan ibranamenin incelenmesinde; davacılar vekili ve davalı … şirketi arasında düzenlendiği, tarafların birbirinden karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmayacağı konusunda anlaştığının görüldüğü, davalı … … Sigorta Şirketi vekilinin sunduğu dilekçesinde davadan feragat halinde vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirttiği gerekçesiyle; “Asıl Davada; 1-Maddi tazminat istemine ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Manevi tazminat istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile;
a) -Davacı … için 4.000-TL ,
-Davacı … için 3.000-TL,
-Davacı … için 1.000-TL,
-Davacı … için 1.000-TL,
-Davacı … için 1.000-TL manevi tazminatın 01/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsili ile davacılara ödenmesine,
b) Manevi tazminat istemine ilişkin davalı … Şirketine açılan ve fazlaya ilişkin istemin reddine,
Birleşen Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/582 Esas sayılı davada;
1-Açılan davanın sulh anlaşması gereğince konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; … için 10.000,00-TL manevi tazminat, … için 10.000,00-TL manevi tazminat, … için 5.000,00-TL manevi tazminat, … için 5.000,00-TL manevi tazminat, … için 5.000,00-TL manevi tazminat talep edilmiş olup istinafa konu kararda; … için 4.000,00-TL manevi tazminat, … için 3.000,00-TL manevi tazminat, … için 1.000,00-TL manevi tazminat, … için 1.000,00-TL manevi tazminat, … için 1.000-TL manevi tazminata hükmedildiğini, hükmedilen miktarların düşük olduğunu, birleşen davanın Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/582E. Sayılı dosyası olup bu davanın konusu maddi tazminat, davalısının yalnızca … … Sigorta Şirketi olup, birleşen dava kapsamında davalı … … Sigorta Şirketi ile sulh olunduğunu, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini, buna rağmen maddi tazminat talepli davanın davalısı olmayan, yalnızca manevi tazminat talepli asıl davanın davalısı (Asıl davada davalı …’ndan maddi tazminat talep edilmediği, …’ndan yalnızca manevi tazminat talep edildiği, maddi tazminat talebi yalnızca … … Sigorta Şirketi’ne yöneltildiği.) maddi tazminat talebinin bulunmadığı … vekili lehine maddi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup, davalı vekili lehine her bir müvekkil yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verildiğini, oysa ki Yargıtay yerleşik içtihatları gereği birden fazla davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilirken, ret sebebi ortak ise tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, aksinin kabulü davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatların karşı vekalet ücreti olarak geri ödenmesi anlamına geleceğini, yerel mahkeme tarafından verilen kararda hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesine hükmedildiğini, davalının, avans faizinden sorumlu olduğunu, kazanın meydana gelmesine sebep olan araç “ÇEKİCİ” olup, avans faizine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde; manevi tazminata karar verilebilmesi için manevi zarar ile ihlali doğuran kusurlu davranış arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken söz konusu somut olayda kusuru bulunmayan davalı müvekkil aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, meydana gelen trafik kazasının 01.09.2012 tarihinde müvekkil davalı … Ankara-Konya yolu Ahiboz kavşağına geldiği esnada Ankara istikametinden Konya istikametine giden yolun boş olduğunu görmesi üzerine Ahiboz kavşağına geçiş yaptığı ancak bu geçişin müvekkil davalı tarafından güvenli bir şekilde tamamlanması sonrasında ve yol şeritli olmasına rağmen davacılardan …’in sevk ve idaresindeki …plakalı aracın müvekkil davalının sevk ve idaresindeki … plakalı çekici tırın ön kısmına çarpması neticesinde gerçekleştiğini, her ne kadar kaza tespit tutanağında müvekkil davalının kusurlu olduğu belirtilmiş ise de bu hususun maddi gerçeklik ile bağdaşmadığını, dosya kapsamında sadece davanın taraflarından birinin beyanları ve bu beyanlara göre düzenlenmiş olan kaza tespit tutanağı, işbu kaza tespit tutanağı esas alınarak düzenlenen diğer tüm bilirkişi raporlarının yarattığı kanaat uyarınca müvekkil … kusurlu görülerek manevi zarardan sorumlu tutulduğunu, hakim tarafından manevi tazminata hükmedilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırma konusu yapılması ve eğer davalı taraf bu ödeme sonrası yoksulluğa düşecekse manevi tazminata hükmedilmemesi veya indirim yapılması gerekirken yerel mahkemece bu husus dikkate alınmadan verilen kararın usule ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil davalı … gibi 6 çocuklu ve sadece emekli maaşı ile hayatını idame ettirmeye çalışan davalı müvekkilin hükmedilen tazminat tutarını ödemesi sonrası çok zor bir duruma düştüğünü, manevi tazminata faiz yürütülemeyeceğini, maluliyet raporlarının hatalı olduğunu, manevi tazminata hükmedilmiş olan davacılardan … ve …’in kaza neticesinde manevi zarara uğradıklarına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … … Sigorta Şirketi istinaf dilekçesinde; ” -Davacılar tarafından yapılan; 1.221,04-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, 1.200-TL bilirkişi ücreti, 514,15-TL ATK ücreti olmak üzere toplam 2.935,19-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 638,08-TL lik kısmının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacılar üzerinde bırakılmasına,” karar verildiğini, hükmün lafzından bu tutardan müvekkil şirketin de sorumlu olabileceğinin anlaşıldığını, müvekkil sigorta şirketinin manevi tazminattan ve manevi tazminatın ferilerinden sorumlu olmadığının dosya kapsamında sabit olduğunu, dolayısı ile, hatalı kararın kaldırılmasını, manevi tazminatın yargılama giderleri bakımından davalılar ibaresinin düzeltilerek hangi davalıların harç ve yargılama giderlerinden, vekalet ücretinden sorumlu olduğunun açıkça yazılmasını ve “… … Sigorta A.Ş. Hariç davalılardan” ibarelerinin eklenmesini talep ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Asıl dava maddi ve manevi tazminat, birleşen dava maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK’nın 56. maddesinde bedensel zararlardan doğan manevi tazminat düzenlenmiş ve bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, Hâkimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde ise zarar görenin veya ölenin yakınlarının da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesini talep edebileceği hüküm altına alınmıştır.
Davalı … istinaf dilekçesinde, davacılardan … ve …’in kaza neticesinde manevi zarara uğradıklarına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemişse de , anılan şahısların kalıcı iş göremezlikleri bulunmasa dahi, geçici iş göremezliklerinin bulunduğu, kalıcı iş göremezlik bulunmasa dahi manevi tazminata hükmedilebileceği, maluliyet oranının tazminatın takdirinde önem taşıdığı, anılan şahısların geçici iş göremezliklerinin bulunmasına göre mahkemece bu husus gözetilerek manevi tazminat miktarının belirlendiği ve aynı gerekçelerle davacılar lehine takdir olunan manevi tazminat miktarının TMK’nın 4. maddesi gereğince hukuka ve hakkaniyete uygun bulunduğundan manevi tazminata ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Vekalet ücretine ilişkin olarak ise, 6100 sayılı HMK’nın 57, 58. maddesi gereğince davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan birlikte dava açmalarının, her bir davacı sayısı kadar davalılar aleyhinde dava açılmış anlamına gelmesi, bu durumda her bir davacı yönünden lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gibi, her bir davalı yönünden de reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretlerini geçmemek üzere davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup, bu yöne ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Asıl davada davalı … lehine maddi tazminatın reddi dolayısıyla vekalet ücretine hükmedilmesi konusunda ise; bu davadaki feragat, maddi anlamda hakkın özünden değil, ödeme nedeniyle şekli anlamda feragat niteliğinde olup, somut olayda sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle feragat edildiği, tarafların dava tarihine göre haklılık oranı ve davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek mahkemece davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir.
Nitekim, Yargıtay 17. (kapatılan) Hukuk Dairesi 2020/481 E. 2021/89 K. Sayılı ilamında “…. davacı tarafa dava tarihinden sonra yargılama devam ederken davalı … şirketi tarafından ödeme yapılması nedeniyle davacı vekili maddi tazminat talebinden feragat etmiş ve müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği feragat diğer davalılar açısından da sonuç doğurmuştur. Burada hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiş olup, davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Faiz türü konusunda ise, kazaya karışan araç ruhsatına göre çekici olup; niteliği itibari ile ticari amaçla kullanıldığının sabit olması karşısında, hükmedilen tazminata avans faizi yürütülmesi gerekirken, Mahkemece yasal faize hükmedilmesi de isabetsiz olup, bu yöndeki istinaf istemlerinin de kabulü gerekmektedir.
Davalı … şirketi, manevi tazminattan sorumlu olmamasına rağmen hüküm fıkrasında “yargılama giderlerinin davalılardan alınmasına” karar verilmesi nedeniyle infazda tereddüt oluşacağını belirterek bu hususun düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı … şirketi manevi tazminattan sorumlu tutulmadığı halde, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin “davalılardan tahsiline” karar verilerek infazda tereddüt yaratılacak şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir.
Diğer taraftan, manevi tazminata ilişkin harç alınmadığı anlaşılmakla bu hususun da resen düzeltilmesi gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında asıl ve birleşen dosya davacıları ve asıl ve birleşen dosya davalısı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve faiz türü, manevi tazminata ilişkin yargılama gideri ve maddi tazminata ilişkin olarak davalı … lehine hükmedilen vekalet ücretinin ve manevi tazminata ilişkin harç miktarının düzeltilmesine, asıl dosya davalısı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Asıl dosya davalısı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II- Asıl ve birleşen dosya davacıları ve asıl ve birleşen dosya davalısı …vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ İLE; Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/05/2021 tarih, 2014/312 Esas – 2021/414 Karar
sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden esas hakkında;
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Asıl Davada;
1-Maddi tazminat istemine ilişkin davanın fERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Manevi tazminat istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile;
a)
-Davacı … için 4.000,00-TL ,
-Davacı … için 3.000,00-TL,
-Davacı … için 1.000,00-TL,
-Davacı … için 1.000,00-TL,
-Davacı … için 1.000,00-TL manevi tazminatın 01/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsili ile davacılara ödenmesine,
b) Manevi tazminat istemine ilişkin davalı … Şirketine açılan ve fazlaya ilişkin istemin reddine,
Maddi tazminat harç ve yargılama giderleri;
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 594,00-TL alınan harçtan mahsubu yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı … şirketinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
-Maddi tazminat yönünden davalı davalı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Manevi tazminat harç ve yargılama giderleri;
Manevi tazminat yönünden Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan
-Davacı … için 4.000,00-TL ,
-Davacı … için 3.000,00-TL,
-Davacı … için 1.000,00-TL,
-Davacı … için 1.000,00-TL,
-Davacı … için 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak davacılara verilmesine,
-Manevi tazminat yönünden Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti davacı lehine hükmedilecek tutarı geçemeyeceğinden;
4.000,00-TL’nin Davacı …’den
3.000,00-TL’nin Davacı …’den
1.000,00-TL’nin Davacı … için
1.000,00-TL’nin -Davacı … için
1.000,00-TL’nin Davacı …’den alınarak davalı …’na verilmesine,
-Davacılar tarafından yapılan; 1.221,04-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, 1.200-TL bilirkişi ücreti, 514,15-TL ATK ücreti olmak üzere toplam 2.935,19-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 638,08-TL lik kısmının davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacılar üzerinde bırakılmasına,
Manevi tazminat ilişkin olarak alınması gereken 683,10 TL harçtan maddi tazminat nedeniyle bakiye kalan 534,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 148,40 TL’nin davalı …’ndan alınarak Hazineye irat kaydına,
Birleşen Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/582 Esas sayılı davada;
1-Açılan davanın sulh anlaşması gereğince konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 29,20-TL harçtan kalan 30,10-TL harcın davacılardan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
istin af HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
III-a-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf eden davacıya iadesine,
b-Davalı …’ndan alınması gereken 952,95 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 893,65 TL’nin anılan davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davalı …Ş. tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf eden davalı …Ş.’ye iadesine,
IV-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 109,00 TL. yargılama giderinin davalı … ‘ndan tahsili ile davacıya verilmesine,
V-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı …Ş. tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
VI-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VII-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.