Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/127 – 2022/204
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/127
KARAR NO : 2022/204
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2020
NUMARASI : 2019/269 Esas 2020/72 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/10/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 03/08/2017 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı aracın, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu araç ile çarpışması neticesinde müvekkili …’in geçici ve daimi iş gücü kaybına neden olacak şekilde yaralandığı, zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, geçici iş göremezlik nedeniyle 100,00 TL ve daimi iş gücü kaybı nedeniyle 3.650,00 TL olmak üzere toplam 3.750,00 TL tazminatın başvuru tarihi olan 28/12/2017 gününden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 2.604,06 TL olarak, sürekli iş göremezlik tazminatını ise 65.157,03 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının, sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini, davacının müterafik kusuru var ise indirilmesi gerektiğini, ayrıca taşımanın hatır taşıması olması halinde tazminattan indirim yapılması gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın çift taraflı trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, çift taraflı trafik kazasında mahkemece alınan kusur raporunda, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı; Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda sonuç olarak; engel oranının %8 olduğu, 2 ay süre ile iş göremez hâlinde kaldığının belirtildiği, davalı vekili hatır taşıması itirazında bulunmuş ise de, hatır taşıması indiriminden zarar görenin taşındığı yani yolcu olduğu aracın sürücüsü, işleteni ve ZMMS poliçesi düzenleyen şirketin yaralanabileceği, bu nedenle hatır taşınmasına yönelik savunmasının yerinde görülmediği, aktüer bilirkişiden alınan raporda davacının geçici iş göremezlik zararının 2.604,06 Türk Lirası, daimi iş gücü kaybı zararının ise 65.157,03 Türk Lirası olduğunun anlaşıldığı, davacının zararlarından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle; “Davanın kabulü ile, 65.157,03 Türk lirası daimi iş göremezlik, 2.604,06 Türk lirası geçici iş göremezlik tazminatının 10/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davayı kabul etmemekle birlikte geçici iş göremezlik zararlarından müvekkilinin sorumlu olmadığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu, davacının yaralanması nedeniyle müterafik kusuru olup olmadığı araştırılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte müvekkilinin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekirken eksik evrakla müracaat etmiş olmasına rağmen davadan önce faize hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı vekili tarafından geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı kapsamında olmadığından, mahkemece müterafik kusur değerlendirilmesi yapılmadığından ve müvekkilinin davadan önce usulüne uygun temerrüde düşürülmediğinden bahisle istinaf edilmiştir.
Davalının geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasında, davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin zarar görenin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinden de talep edebilir. Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamasına (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 Esas – 2019/10217 Karar 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2012/5743 Esas – 2013/4496 Karar sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb), Kanun ile belirlenmiş sorumluluğun ikincil norm olan Genel Şartlar ile kaldırılamayacak veya daraltılamayacak olmasına göre davalı sigorta şirketi geçici iş göremezlik tazminatından sorumludur. Bu nedenle, davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu tutulmuş olmasında isabetsizlik bulunmaktadır.
Buna göre, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, davacının zararın meydana gelmesine yahut artmasına etki edecek müterafik kusuru olduğuna yönelik dosyada delil bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
1-Davalı vekilinin faizin başlangıcına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; 26/04/2016 tarihinde 2918 sayılı Yasa’nın 99. maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen “Sigortacılar, hak sahibinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi gereğince, sigortanın temerrüdü için Genel Şartlarda belirtilen belgeler ile sigorta şirketine müracaat zorunludur. Davacının eksik evrak ile müracaat etmesi halinde davalının temerrüdü gerçekleşmeyeceğinden davacı ancak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebilir.
Somut olayda davacı yaralanması nedeniyle talep ettiği tazminat hesabına esas maluliyet raporu olmadan sigorta şirketi davalıya eksik evrak ile müracaat ettiğinden, davadan önce davalının temerrüdü gerçekleşmemiştir. Bu durumda davalının temerrüdü açılan dava ile gerçekleştiğinden, davacı lehine hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, 10/01/2018 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmadığından, davalının faiz başlangıcına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile, davacı lehine hükmedilen tazminata işleyecek faizin başlangıcına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmamasına göre HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının istinaf eden davalı yönünden kaldırılmasına, mahkemece davacı lehine hükmedilen tazminatın faiz başlangıcının “15/01/2018 dava tarihi” olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/02/2020 tarihli, 2019/269 Esas – 2020/72 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kabulü ile,
65.157,03 Türk Lirası daimi iş göremezlik, 2.604,06 Türk Lirası geçici iş göremezlik tazminatının 15/01/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 4.450,87 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL ile tamamlanan 275,00 TL harçların mahsubu ile eksik 4.139,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 346,80 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.078,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.608.94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davalı tarafça yatırılan 1112,71 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 32,50 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 181,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
lV-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.