Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1252 E. 2023/1143 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1252 – 2023/1143
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1252
KARAR NO : 2023/1143

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2021
NUMARASI : 2020/178 Esas 2021/777 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 20/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek belirsiz alacak davası olarak 10.000,00 TL maddi tazminatın (5.000,00 TL geçici iş göremezlik zararı ile 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 03/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik zararını 6.590,08 TL, sürekli iş göremezlik zararını 29.481,11 TL olarak talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kusur durumunun tespiti ile zarar hesabının aktüer tarafından yapılmasının zorunlu olduğunu, geçici iş göremezlik zararının poliçe teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 28/08/2018 tarihinde dava dışı sürücü … yönetiminde bulunan aracın yaya olan davacıya çarpması sonucunda davacının yaralandığı, dava konusu kazada davacının % 60 oranında, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen araç sürücüsünün ise % 40 oranında kusurlu olduğu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen iş göremezlik raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik oranının % 4, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre davacının geçici iş göremezlik zararının 6.590,08 TL, sürekli iş göremezlik zararının ise 29.481,11 TL olduğu, trafik kazası sonucunda oluşacak geçici iş göremezlik zararı, geçici ve sürekli bakıcı gideri zararı ile sağlık uygulama tebliği kapsamında kalmayan zararlardan sigorta poliçesini düzenleyen ve bu zararları poliçe kapsamında teminat altına alan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalının başvuruyu kayda aldığı 02/10/2018 tarihi dikkate alınarak temerrüt tarihinin belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından, yapılan ıslah da dikkate alınarak “davanın KABULÜ ile 6.590,08 TL geçici iş göremezlik zararı tazminatı ile 29.481,11 TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatı olmak üzere toplam 36.071,19 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 18/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek YASAL FAİZİ ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE” karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, davacının meslek lisesi öğrencisi olduğunu, yarım asgari ücret üzerinden tazminat hesabı yapılması gerektiğini ayrıca tazminat hesabının da genel şartlara göre hesaplanması gerektiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin neler olduğu, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde düzenlenmiş olup, sorumluluğunun Kanun’da belirtilen giderlerle sınırlı olması, geçici iş görmezlik zararlarından SGK’nın sorumlu olacağına dair Kanun’da düzenlenme bulunmaması, ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının sigorta teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin bir düzenlemenin de yer almaması, ikincil norm olan Genel Şartlar ile Kanun’la belirlenen sorumluluğun daraltılması mümkün olmadığı gibi kanunen sorumluluğu bulunmayan SGK’nın sorumlu olduğuna da karar verilemeyeceğinden, davalı vekilinin geçici iş göremezlik ödeneğinden sorumlu olmadığına ilişkin ve ayrıca davacının fiili çalışması tespit edilmiş olmasına göre yapılan hesaplamaya yönelik istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Yargıtay 4 Hukuk Dairesi (Kapanan 17. Hukuk Dairesi) tarafından tazminat hesaplanmasında esas alınacak yaşam tablosu ile ilgili görüş değişikliğine gidilmiş, (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı) destek ve hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda 1931 tarihli “PMF” yaşam tablosuna göre belirlenmekte iken Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosuna göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu itibarla, mahkemece tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi ile SGK kayıtlarındaki gelir esas alınarak tazminat hesaplanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 2.464,02 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 616,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.848,02 TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 20/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.