Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1239 E. 2023/1242 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1239 – 2023/1242
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1239
KARAR NO : 2023/1242

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2021
NUMARASI : 2018/762 Esas – 2021/191 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 11/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar … vekili ile… Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların kızı olan …’in 03/09/2017 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … Sigorta Anonim Şirketi’nin ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı araçta yolcu olarak bulunmakta iken …’ın sevk ve idaresindeki ve davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile çarpıştığını, kızlarının hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda kızlarının kusurunun bulunmadığını, her iki davalı Sigorta şirketine başvurulduğu halde ödeme yapılmadığını, Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/111 Esas sayılı dosyasında …’ın asli kusurlu, sürücü …’ın tali kusurlu olduğunun belirlendiğini bildirerek davacılar için ayrı ayrı 100’er TL olmak üzere toplam 200 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’dan kaza tarihi itibariyle, diğer davalılar olan Sigorta şirketlerinden poliçe teminatları dahilinde olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir davacı için 50.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; başvuru şartının yerine getirilmediğini, kusur durumunun net olarak tespitinin gerektiğini, yasal asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılmasının gerektiğini, sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinden itibaren muaccel hale geldiğini, Sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu bildirip, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… Sigorta A.Ş. (Eski Unvan: … Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde meydana gelen kazanın yetki yönünden reddedilmesi gerektiğini, yetkili Mahkemelerin Çanakkale Mahkemeleri olduğunu, davalı … sigortanın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, trafik kazası nedeniyle talep etmiş oldukları tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, aleyhlerine sonuç doğuracak her türlü iddiayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacılar tarafından davalılara karşı açılan maddi tazminat istemi incelendiğinde, dosyada Ankara Adli Tıp Kurumundan kusur raporu aldırıldığı, rapora göre; sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, gece vakti, aydınlatmalı eğimli iki yönlü yolda seyrederken, hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığını, yola gereken dikkatini vermediği, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde yolu ortalayarak olay mahalline geldiğinde, geçme kurallarına riayet etmediğini, mahaldeki mevcut devamlı düz çizgiye rağmen ve yolun sağını takiben aynı istikamette seyreden araca rağmen, bu aracı geçmek üzere yeterli açıklık bırakmadan, aracın solundan geçmek istediğini, sürücü … idaresindeki motosikleti araç ile kaldırım arasına sıkıştırması ile motosikletin direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırıma çarpmasına neden olmuş olmakla olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğu, sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki motosiklet ile meskun mahalde, gece vakti, aydınlatmalı, eğimli iki yönlü yolda seyrederken, hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığını, yolcusuna can güvenliği açısında kask takması ve taktırması gerekirken bu hususa özen göstermediğini, buna rağmen olay mahallinde mahal şartları üzerinde bir hızla seyrettiğini, kendisiyle aynı istikamette seyreden ve yakın mesafeden idaresindeki aracı geçmekte olan araca karşı tedbir almadığı ve otomobil ile kaldırım arasına sıkışarak direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırıma çarpması ile karıştığı kazada, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle tali kusurlu olduğu, sürücü …’ın %80 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu, 01/02/2021 tarihinde bilirkişiden alınan raporda; “…’in ölümü nedeniyle; davacı baba …’in 106.505.25 TL ve davacı anne …’in de 148.880,25 TL maddi destekten yoksun kalma zararları oluştuğunu, kusur oranları dikkate alındığında, oluşan zararın 204.308,40 TL tutarından davalılar … ile … Sigorta A.Ş. sorumlu iken, … Sigorta A.Ş. dava açıldıktan sonra davacılara 127.250,00-TL tazminat anapara ödemesi yapmış olduğunu, bu durumda bu davalıların sorumlu oldukları bakiye tutar 77.058,40 TL olduğunu, davacıların davalı … Sigorta’yı ibra etmiş olmamalarının sonuçlarının Mahkemece değerlendirileceğini, davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğu miktarın ise 51.077,10 TL olduğunun” belirtildiği, davacılar vekilinin 22/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava açılışındaki 100TL+100TL=200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını 40.661,68 TL arttırarak 40.861,68 TL’ye çıkarttığı, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalı … Sigorta’nın yargılama sırasında davacılara ödeme yaptığı anlaşılmakla, … Sigorta yönünden açılan dava konusuz kalmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, davacı … için 23.820,84TL, davacı … için 17.040,84TL, destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta’dan (… Sigorta), dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine, davacı … için 40.000,00TL, davacı … için 30.000,00TL manevi tazminatın, davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı… Sigorta A.Ş. (Eski Unvan: … Sigorta A.Ş) vekili istinaf dilekçesinde; yetki itirazında bulunduklarını, müvekkil… Sigorta A.Ş.’nin (“Müvekkil Şirket”) merkezinin İstanbul’da bulunduğunu, Sigorta Poliçesi’nden anlaşıldığı üzere sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer ile kaza tutanağına göre ilgili kazanın vuku bulduğu yer Çanakkale olduğunu, davanın açıldığı Ankara Ticaret Mahkemesinin yetkisiz olduğunu, zamanaşımı itirazları bulunduğunu, başvuru dava şartının yerine getirilmediğini, otomobil sürücüsü …’ın trafik kurallarını asli kusurlu bir şekilde ihlali nedeniyle hukuka aykırı davranışıyla dava konusu kazanın meydana geldiğini, ayrıca otomobil sürücüsü … 2,48 promil gibi kanuni limitin çok üstünde alkol oranına sahip olduğunu, …’ın bu doğrultuda oluşan maddi ve manevi zararların sorumlusu da olduğunu, ayrıca, dosya kapsamındaki ifade ve sorgulama tutanaklarından da (Ek 1: Adli Evraklar) görüleceği üzere müteveffanın kaza anında kaskı takılı olmadığını ve alkollü kişinin aracına bile bile bindiğini, bu nedenle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca müteveffa sigortalının motosiklette yolcu konumunda olup hatır için taşındığını, tazminattan hatır taşıması indirimi de yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda ”desteğin mesleki durumu ve ölmeden önce yaptığı iş ile elde ettiği gelire dair dosyada bilgi sunulmadığından” denildiğini, gerçekte çalışıp çalışmadığı durumu irdelenmeden ve asgari ücretler esas alınarak hesaplama yapıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; kusur raporunu kabul etmediklerini, müteveffa sürücü …’ın, asli ve tam kusuru ile işbu kazanın oluşuna sebebiyet verdiğini, kamera görüntüleri izlenmeksizin, eksik ve yetersiz deliller ile yapılan bilirkişi incelemesinin ve tespit edilen kusur oranlarının kabul edilemeyeceğini, müteveffa destek …’in kaza sırasında alkollü oluşu, alkollü sürücü tarafından sevk ve idare edilen araca binmesi, kask ve başkaca hiçbir koruyucu tertibat olmaksızın motosiklette yolcu olarak bulunması sebebiyle dava konusu kaza sonucunda vefatında etken kusuru bulunduğunu, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, dava sırasında Sigorta Şirketi ile davacı yanın sulh olması sonucunda davacı taraf müvekkil davalı ve … Sigorta A.Ş. yönünden maddi tazminat davasından feragat ettiğini, Yerel Mahkeme tarafından davacı yanın müvekkile yönelik maddi tazminat davası yönünden feragat sebebiyle davanın reddine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken bu yönde hüküm tesis edilmemiş olmasının da isabetsiz olduğunu, manevi tazminat talebine ilişkin eldeki davada HMK madde 57 ve madde 58 uyarınca, davacılar yönünden ihtiyari dava arkadaşlığının söz konusu olduğunu, iki ayrı manevi tazminat talebi yönünden reddedilen kısımlar sebebiyle müvekkil davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yasa ve usule aykırı şekilde aksi yönde verilen kararın bu nedenle de kaldırılması gerektiğini, müvekkil davalı aleyhinde olarak hükmedilen yargılama gideri de hatalı ve fazla hesaplandığını, hüküm kısmında maddi tazminat davası yönünden ve manevi tazminat davası yönünden harç ve yargılama giderlerinin ayrı ayrı hesaplanarak sorumlularının gösterilmesi gerektiğini, Yerel Mahkeme tarafından müvekkile yönelik maddi tazminat davasının feragat sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmekte olup aynı nedenle müvekkil davalının maddi tazminat davası kapsamında sarf edilen harç ve yargılama giderlerinden de sorumluluğu bulunmadığını, bu hususlar dışında dahi “toplam 1.467,50 TL’nin kabul red/oranına göre 1.154,96-TL’nin davalılar … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) ve davalı …’dan (davalılardan …’ın sorumluluğunun 808,47 TL ile sorumlu ve sınırlı olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, geri kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına” karar verilmiş olup hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla hükmedilen tazminat tutarları toplamı olan 110.861,68-TL ve müvekkil davalı aleyhinde hükmedilen 70.000,-TL kıyaslandığında müvekkil davalı aleyhinde hükmedilen 808,47-TL yargılama giderinin fazla ve hatalı hesaplandığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf eden tarafın sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın görülmesinde müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesinin davada yetkili olduğunu yetki ilk itirazına rağmen davanın esası hakkında karar verilmemesini hatalı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiş ise de; 2918 sayılı Yasanın 110. maddesi gereğince motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların HMK’daki genel ve özel yetkili mahkemeler yanı sıra sigortacının merkezinin, şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yerde de açılabilecek olmasına, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin ve Yargıtay Genel Kurulu’nun yerleşik içtihatları gereğince, bu davaların sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün bulunduğu yerde de açılabileceğinin kabul edilmiş olmasına, davalı sigorta şirketinin de Ankara ilinde Bölge Müdürlüğü bulunduğuna dair kurumsal internet sitesinde bildirimin yer almasına göre davanın görülmesinde Ankara Mahkemeleri yetkili olduğundan davalı vekilinin mahkemenin yetkisine yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Hatır taşımasına ilişkin olarak, hatır taşımasına ilişkin savunma bir def’i olduğundan mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi bu hususun resen araştırılması ve tartışılması gerekmediğinden hatır taşımasının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekmekte olup, mahkemece resen nazara (Yargıtay 4. HD 2021/6947 – 2021/11267) alınamayacağından davalıların hatır taşıması savunmasına itibar edilemez.
Davanın feragat nedeniyle reddi gerektiği ve vekalet ücreti ile yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğine ilişkin istinaf sebebine gelince, maddi tazminata ilişkin olarak bu davadaki feragat, maddi anlamda hakkın özünden değil, ödeme nedeniyle şekli anlamda feragat niteliğinde olup, somut olayda sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle feragat edildiği, tarafların dava tarihine göre haklılık oranı ve davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek mahkemece davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de yerindedir.
Müterafik kusura gelince, müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir.
Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır taşıması şartlarının varlığı yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olmasını ifade etmektedir. Bunun yanı sıra, bir olayda birden fazla müterafik kusur durumu bulunsa dahi her bir müterafik kusur durumu için ayrı ayrı indirim yapılamayacağı gibi Yargıtay yerleşik uygulamasına göre müterafik kusur indirim oranı %20’yi de geçemeyecektir.
Somut olayda; müteveffanın kask takmadığı ve alkollü olduğunu bildiği … idaresindeki motosiklete bindiği anlaşılmakla, bulunan miktar üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması suretiyle tazminatın belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Vekalet ücretine gelince,
6100 sayılı HMK’nın “İhtiyari Dava Arkadaşlığı” başlıklı 57. maddesinde; “birden çok kişinin, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması halinde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği” düzenlenmiştir. Aynı Kanunun “İhtiyari Dava Arkadaşlarının Davadaki Durumu” başlıklı 58. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığında, davaların birbirinden bağımsız olduğu ve dava arkadaşlarından her birinin diğerinden bağımsız olarak hareket edeceği belirtilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 3/2.maddesi gereğince; müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
Aynı tarifenin manevi tazminat davalarında ücretin düzenlendiği 10.maddesinde “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yine AAÜT’nin üçüncü kısmına göre ücret başlıklı 13/1. maddesinde ise; “Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında; ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar tarafından davalılar aleyhine manevi tazminat davası açılmış, mahkemece davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir. Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan birlikte dava açmaları, her bir davacı sayısı kadar davalılar aleyhinde dava açılmış anlamına gelmektedir. Bu durumda her bir davalı yönünden reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine (AAÜT’nin 3/2 maddesi de gözetilerek) hükmedilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle; davalılar … vekili ile… Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve vekalet ücreti ile müterafik kusur indirimi yönünden düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar … vekili ile… Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2021 gün ve 2018/762 Esas – 2021/191 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davalı … Sigorta A.Ş.’nin yargılama sırasında davacılara ödeme yaptığı anlaşılmakla, … Sigorta A.Ş. yönünden açılan dava konusuz kalmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı … için 19.056,67 TL, davacı … için 13.632,67 TL, destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş’den (… Sigorta A.Ş.), dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine,
3-Davacı … için 40.000,00TL, davacı … için 30.000,00TL manevi tazminatın, davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 4.781,70-TL harçtan peşin alınan 342,24-TL harç ve 139,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.300,46-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 2.233,00-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.)’den alınarak hazineye irad kaydına,
6-a)Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
b)Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.500,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
7-a) Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince, 6.000,00-TL’nin davacı …’den alınarak davalı …’a verilmesine,
b)Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince, 4.5000,00-TL’nin davacı …’den alınarak davalı …’a verilmesine,
8-a)Maddi tazminat yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.)’den alınarak davacı …’e ödenmesine,
b)Maddi tazminat yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.)’den alınarak davacı …’e ödenmesine,
9-Davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olarak 35,90-TL başvuru harcı, 342,24-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 139,00TL ıslah harcı toplamı 522,34-TL ile, davacılar tarafından yapılan posta masrafları toplamı 449,50-TL, bilirkişi ücreti 700,00TL, Adli Tıp gideri 318,00-TL olmak üzere toplam 1.467,50TL’nin kabul red/oranına göre 1.154,96-TL’nin davalılar … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) ve davalı …’dan (davalılardan …’ın sorumluluğunun 808,47 TL ile sorumlu ve sınırlı olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, geri kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davalı… Sigorta A.Ş. (Eski Unvan: … Sigorta A.Ş.) tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
2-Davalı… Sigorta A.Ş. (Eski Unvan: … Sigorta A.Ş.) tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 11,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 173,10 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak anılan davalıya verilmesine,
3-Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
4-Davalı … tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 91,00 TL posta gideri gideri olmak üzere toplam 253,10 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak anılan davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 11/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.