Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/121 E. 2022/105 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/121 – 2022/105
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/121
KARAR NO : 2022/105

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2020
NUMARASI : 2017/893 Esas 2020/68 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/08/2016 tarihinde davacının içinde bulunduğu ve davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın tek taraflı olarak gerçekleştirdiği trafik kazasında yaralandığını ve malul kaldığını, zararın karşılanması için sigorta şirketine 26/01/2017 tarihinde başvuru yapıldığı halde gerekli ödeme yapılmadığı için 19/04/2017 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğunu ancak ilgili Komisyon’un 2017 /23247 Esas sayılı dosyasında 5684 sayılı Yasa gereğince 4 aylık süre bitimine kadar işlemlerin yetişmeyeceğinden bahisle dava açma yolu açık olmak üzere taleplerinin usulden reddine karar verildiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100,00 TL geçici, 100,00 TL kalıcı işgücü kaybı zararı olmak üzere toplam 200,00 TL zararın temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile geçici iş görmezlik zarar talebini 3.610,88 TL, kalıcı iş görmezlik zararı talebini ise 63.968,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın davalı sigortalı şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, aksi halde ise sorumluluklarının sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, maluliyet ve kusur tespitinin yapılması gerektiğini, ticari faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılamayı müteakip, davanın kabulüne, 3.610,88 TL geçici ve 63.968,00 TL kalıcı işgücü zararı olmak üzere toplam 67.578,88 TL’nin temerrüt tarihi olan 04/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, mahkemece alınan maluliyet raporlarının çelişkili olduğunu, bilirkişi raporunda, hukuka ve hakkaniyete aykırı, afaki bir kusur oranı belirlendiğini, rapor usule aykırı olduğundan hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, aynı konuya ilişkin uyuşmazlık hakem heyeti kararında da sunulan raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’in 6. maddesinde düzenlenen şekilde olmadığı göz önünde bulundurularak ayrıca şirketin bu nitelikte bir raporu resen istihsal etme imkanı da bulunmadığından yapılan başvurunun Tahkim Komisyonu’na başvuru şartları oluşmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verildiğini, davalının geçici iş göremezlik gideri, geçici bakıcı gideri ile tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, tazminata hükmedilecek olması halinde de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf eden davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağı uyarınca, 01.08.2016 tarihinde sürücü …’nün, sevk ve idaresinde olan minibüs ile seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle meydana gelen tek taraflı kazanın oluşumunda sürücünün kural ihlalinin bulunduğunun belirlendiği, aracın ZMM sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edildiği, Hacettepe Üniversitesi’nden alınan 06/05/2019 tarihli raporda; davacının söz konusu kaza nedeniyle kalıcı olarak iş gücü kaybının bulunmadığı, ancak 4 ay süreyle iş ve gücünden geri kalacak şekilde tıbbi iyileşme sürecinin bulunduğunun belirlendiği, davacı vekilinin rapora itirazı ve talebi nazara alınarak, mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nden alınan 14/10/2019 tarihli raporda ise; söz konusu yaralanma nedeniyle 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında, tüm vücut engellilik oranının %20 ve iş görmezlik süresinin 3 ay olduğunun belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca, davacının kaza neticesi geçici iş görmezlik zararının 3.610,88 TL ve kalıcı iş görmezlik zararının 63.968,00 TL olarak belirlendiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan delillerin değerlendirilmesinde, mahkemece hükme esas alınan kusur durumunun kaza tespit tutanağına, olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunmasına, davacı tarafça davadan önce davalı sigorta şirketine gerekli evraklarla başvuruda bulunulmuş olmasıyla dava şartı ve davalının temerrüdü unsurlarının gerçekleşmiş olmasına, mahkemece Hacettepe Üniversitesi’nden alınan 06/05/2019 tarihli raporda; davacının söz konusu kaza nedeniyle kalıcı olarak iş gücü kaybının bulunmadığı, ancak 4 ay süreyle iş ve gücünden geri kalacak şekilde tıbbi iyileşme sürecinin bulunduğunun belirlendiği, ancak anılan raporda Göğüs Hastalıkları Uzmanı tarafından değerlendirme yapılmadığı, davacı vekilinin rapora itirazı ve talebi nazara alınarak, mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nden alınan 14/10/2019 tarihli raporda ise; söz konusu yaralanma nedeniyle 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında, tüm vücut engellilik oranının %20 ve iş görmezlik süresinin 3 ay olduğunun belirlendiği ancak her iki raporun denetlenmesinde belirlenen maluliyet farklılığının çelişkiden kaynaklanmayıp ilk raporda belirlenen ‘sağda iyileşmiş deplase kot kırıkları-köprüleşmeler, komşu parankimde atelektatik değişiklikler.’ bulgularını takiben ikinci raporda bu bulguların Göğüs Hastalıkları Uzmanı’nca yapılan değerlendirilmesi neticesi bu bulguların olaya bağlı solunum fonksiyonlarında hafif etkilenmeye neden olduğu, bu kapsamda doğuştan veya kazanılmış akciğer, plevra ve göğüs kafesi hastalıkları veya akciğeri tutan diğer bütün hastalıklarda, solunum ve dolaşım fonksiyonunda bozukluk yapmışsa; solunum fonksiyon testlerine göre değerlendirme yapılacağı hususunun da değerlendirilmesiyle ikinci raporun düzenlendiği ve dolayısıyla ilk raporda eksik belirleme yapılmış olması nedeniyle raporlar arasında farklılık bulunduğu, bu durumun çelişki olarak addedilemeyeceğinin anlaşılmasına, davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik gideri, geçici bakıcı gideri ile tedavi giderlerinden sorumlu bulunmasına, yolcu taşıyan sigortalı aracın ticari bir faaliyet yürüttüğü nazara alınarak mahkemece hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf eden davalıdan alınması gereken 4.616,31 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.154,07 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.462,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 30.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.