Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1193 E. 2023/1077 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1193 – 2023/1077
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1193
KARAR NO : 2023/1077

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2021
NUMARASI : 2020/380 Esas – 2021/568 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/09/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 21/03/2020 tarihinde, davalı sigorta şirketine ZMM sigorta poliçesiyle sigortalı olan, sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan aracın, dava dışı sürücü …’nin sevk ve idaresinde olan araca çarpması sonucu bu araçta yolcu olan davacı küçük …’in yaralandığını belirterek, şimdilik sürekli işgöremezlik zararı ve bakıcı gideri olarak toplam 100,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının sürekli iş gücü kaybının ve bakıcı ihtiyacının bulunup bulunmadığı ve var ise oranının belirlenmesi için alınan rapora göre, 21/03/2020 tarihinde meydana gelen kazada davacının sürekli maluliyetinin ve bakıcı ihtiyacının olmadığının tespit edildiği, alınan raporun dosya kapsamındaki davacının tıbbi belgeleri ile uyumlu olduğu, davacının kalıcı maluliyetinin ve bakıcı ihtiyacının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; meydana gelen kaza neticesinde davacının hastahanenin acil bölümünde entübe edilerek 8 gün boyunca yoğun bakımda kaldığını, davacının kazadan sonra görme kaybı yaşamaya başlamış olup hayatını idame ettirmekte zorlandığını, davacının henüz dört yaşındayken yaşamış olduğu trafik kazası sonucunda aynı arabanın içinde olan babası …’nin vefatı sonrasında yaşadığı ağır travmanın etkisiyle psikolojik sıkıntılarının meydana geldiğini, yaşanan bu ağır travma sebebiyle altı yaşından sonra antidepresan ilaç kullanmaya başlayacağını, mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun davacının fiziki muayenesi yapılmadan evrak üzerinden inceleme yapıldığını, kaza tarihi itibariyle raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin uygulanmasının mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 21.03.2020 tarihinde sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı araç sürücüsünün, sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde olduğu sırada aynı istikamette ve aynı şerit üzerinde seyir halinde olan sürücü …’nin sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpmasıyla meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün kural ihlali olduğu, sürücü …’nin kural ihlali bulunmadığının belirlendiği, Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/487 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada sanık … hakkında taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak suçundan mahkûmiyet kararı verildiği, sürücü … tarafından sevk ve idare edilen aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesinin tanzim edilmiş olduğu, mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan rapor uyarınca, kaza neticesi beyin BT sol frontal kontüzyon, sol oksipitopariyetal sefal hematom, sol akciğerde belirgn bilateral periferal buzlu cam dansiteleri, sağ iskiopubik eklem açıklığında rölatif artış izlenen davacı küçük …’in, Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde özel gereksinimi bulunmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığının belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu’ndan veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan raporda davacının maluliyetinin bulunmadığı belirlenmiştir.
Kaza tarihinde 4 yaşında olan davacı …’in yaralanmasına ilişkin olarak, 21.03.2020 kaza tarihi itibari ile Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunda gerek Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında gerekse Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında değerlendirme yapılarak davacı küçüğün kazaya bağlı yaralanmasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığının belirlendiği gözetildiğinde mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30TL’nin mahsubu ile bakiye 210,55 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

4-İstinaf eden tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın taraflara HMK’nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 15/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.