Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1185 E. 2023/1264 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1185 – 2023/1264
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1185
KARAR NO : 2023/1264

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2021
NUMARASI : 2019/680 Esas 2021/651 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 11/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 31/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı katılma yoluyla davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 27.08.2019 tarihinde, sürücü …’un, sevk ve idaresindeki aracı ile sola dönmek için kavşak içinde beklediği sırada sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araç ile çarpışması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müteveffa …’ın, sürücü …’ın kontrolündeki araçta yolcu konumunda olması nedeniyle kusuru olmadığını, davacı …’ın müteveffanın eşi, diğer davacıların da müteveffanın çocukları ve babası olduğunu, …’ın vefatı nedeniyle davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, davacılar tarafından davalı sigorta şirketlerine yapılan başvuru neticesinde davacılara sigorta şirketleri tarafından 240.000,00-TL ödeme yapıldığını belirterek, davacı … için 1.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminat, oğlu… için 20.000,00-TL manevi tazminat, … için 1.000.00-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminat … için 1.000,00-TL maddi, 20.000.00-TL manevi tazminat, babası… için 1.000,00-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans/yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin dava değerini 242.927,62-TL olarak arttırmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, davacı … için 220.954,30-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, davacı … için 348,24-TL, tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, davacı … için 21.625,04-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, manevi tazminat istemin reddine karar verilmiş; karara karşı katılma yoluyla davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde; davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda … yönünden ödeme tarihi itibariyle bakiye zararın olmadığı tespit edilmişken gerekçeli kararda 348,24-TL hükmedilmesinin hatalı olduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davadan önce ödeme yapıldığını, hesaplamanın TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz yöntemine göre yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacılara davadan önce TRH-2010 yaşam tablosu, %1,8 teknik faiz ve %75 kusur esasına dayalı olarak yapılan ödeme nedeniyle zararın karşılandığını, davacıların bakiye tazminat hakları bulunmadığını, aynı zamanda mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün %75 kusuru bulunduğu hususunun da göz ardı edilerek %100 kusur esas alınarak hesaplama yapıldığını, müşterek müteselsil sorumluluk çerçevesinde hesaplama yapılmasını kabul etmediklerini, tazminat hesaplamasında TRH-2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faizin esas alınması gerektiğini, müteveffanın emniyet kemeri kullanım durumu belirsiz olduğundan hesaplanan tazminattan müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, yapılan hesaplama neticesinde davacı …’ın bakiye zararının olmadığı belirlenmesine rağmen rapor tarihindeki veriler ile zarar hesabı yapılmasını ve gerekçeli kararda … için tazminata hükmedilmiş olmasını kabul etmediklerini, açıklanan nedenlerle davacı … yönünden davanın reddi ile davalı şirket lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketi davacı yana ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğinden temerrüde düşmediğini, bu nedenle haksız faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan tarafların istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile istinaf eden taraflar esas alınarak yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüme bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 27.08.2019 tarihinde sürücü …’un sevk ve idaresindeki aracıyla seyri sırasında kavşaktan sola dönmek üzere kavşakta beklemekte olduğu sırada sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada her iki sürücünün kural ihlali olduğunun belirlendiği, mahkemece ATK’dan alınan 04.03.2020 tarihli kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’un asli kusurlu, sürücü …’ın tali kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara 12. Ağır CM’nin 2019/532 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada sanık …’un taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, anılan ceza dosyasında hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sanık sürücü …’un asli kusurlu, müteveffa sürücü …’ın tali kusurlu olduğunun belirlendiği, … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 05.01.2019-2020 tarihleri arasında, … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından kaza tarihini kapsar şekilde sigortalandığı, 27.08.2019 vefat tarihinde poliçe teminatının sakatlanma ve ölüm halinde kişi başına 360.000,00-TL olduğu, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 25.01.2021 tarihli ve PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak düzenlenen rapor uyarınca … Sigorta A.Ş. tarafından 23.10.2019 tarihinde sigortalı araç sürücüsünün %75 kusur oranına istinaden davacı … için 165.866.05-TL … için 17.783.16-TL … için 2.662,27-TL ve… için (baba) 53.730,78-TL ödeme yapıldığı, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 23.10.2019 tarihinde sigortalı araç sürücüsünün %75 kusur oranına göre davacılara toplam 240.000.00-TL ödeme yapıldığı, 23.10.2019 ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucu …’ın vefatı nedeniyle davacılar … ve …’ın bakiye zararının olmadığının belirlendiği, diğer davacılar …’ın 121.558,15-TL, …’ın 12.853,87-TL bakiye zararı olduğunun hesaplandığı, Adli Tıp Kurumu’nun 04.03.2020 tarihli raporunda kusur oranları belirtilmediğinden dava dilekçesinde müşterek müteselsil sorumluluk ilkesine dayanıldığından %100 kusur oranına göre bakiye zarar hesaplandığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara ödenen tazminatların yeterli olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin ve kararın Mahkemeye ait olduğu, 23.10.2019 ödeme tarihindeki veriler dayanağında davacı … için hesaplanan 287.424,20-TL, zararın 165.366,05-TL, ödeme tutarı bakiye zararın121.558,15-TL, … için hesaplanan 1.210,25-TL, zararın 2.662,70-TL, ödeme tutarı bakiye zararın olmadığı, … için hesaplanan 30.637,03-TL, zararın 17.783,16-TL, ödeme tutarı bakiye zararın 12.353,87-TL, … için hesaplanan 40.490,65-TL, zararın 53.730,78-TL, ödeme tutarı bakiye zararın olmadığı, 2021 yılı güncel veriler dayanağında … için bakiye zararın 220.954,34-TL, … için bakiye zararın 348.24-TL, … için bakiye zararın 21.625,04-TL, … için bakiye zararın bulunmadığının belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 11.07.2021 tarihli olup TRH 2010 ve Progresif Rant Yöntemine göre düzenlenen rapor uyarınca, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 23.10.2019 tarihinde sigortalı araç sürücüsünün %75 kusur oranına göre davacılara toplam 240.000,00-TL ödeme yapıldığı, 23.10.2019 ödeme tarihindeki veriler ile TRH 2010 Yaşam tablosuna göre belirlenen ömür sürelerine göre yapılan hesaplama sonucu …’ın vefatı nedeniyle davacı…’ın bakiye zararının olmadığının belirlendiği, diğer davacılar …’ın 121.558.15-TL …’ın 313.45-TL ve …’ın 12.853,87-TL bakiye zararı olduğunun hesaplandığı, Adli Tıp Kurumu’nun 04.03.2020 tarihli raporunda kusur oranları belirtilmediğinden ve dava dilekçesinde müşterek müteselsil sorumluluk ilkesine dayanıldığından %100 kusur oranına göre bakiye zarar hesaplandığı, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacılara ödenen tazminatların yeterli olup olmadığına ilişkin değerlendirme ve kararın Mahkemeye ait olduğu, 2021 yılı güncel veriler dayanağında … için bakiye zararın 277.020,28-TL, … için bakiye zararın 233,36-TL, … için bakiye zararın 20.857.69-TL, … için bakiye zararın 6.949,87-TL olduğunun belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 25.01.2021 tarihli ve PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak düzenlenen raporun esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat davasında, zarar veren ve eylemlerinden sorumlu olanlar gerçek zarardan sorumlu olup, gerçek zarar TBK hükümlerine ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından gerçek zarar hesabında benimsenen yönteme göre hesaplanmalıdır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/18202 E. – 2022/15413 K. sayılı kararında; ” Yaşam Tablosu ve teknik faiz olarak %1.8 uygulanan hesaplama seçeneği karara esas alınmıştır. Tazminat hesabında TRH 2010 Yaşam Tablosunun kullanılmasında isabetsizlik yok ise de uygulanan teknik faiz yönünden; Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nın 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle, işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen Progresif Rant Yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir.” denilerek, muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosunun, işleyecek/bilinmeyen dönem hesabının ise Progresif Rant Yöntemine göre hesaplanmasının “gerçek zarar” belirlenmesinde daha uygun olduğu kabul edilmiş olup, yerleşik uygulaması da bu yöndedir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporlarından ilkinde PMF 1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yönteminin esas alındığı, ikinci raporda ise TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi ile düzenlendiği, raporlar arasında bariz çelişkiler olduğu, mahkemece anılan çelişkiler giderilmediği gibi hatalı şekilde PMF 1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant uygulanmak suretiyle düzenlenen hesap raporunun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakla davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulüne, kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddeleri gereğince kaldırılmasına, mahkemece davanın yeniden görülerek, yeniden seçilecek bir aktüer bilirkişiden, raporlar arasındaki çelişkileri giderecek ve hükümde tereddüt yaratmayacak şekilde, davalı sigorta şirketlerinin tazminattan poliçe limitleri ile sorumlu olduğu nazara alınarak, davadan önce davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacılara yapılan ödeme hususunda, davadan önce yapılan ödemelerin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmekle, davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde ödeme tarihi itibariyle davalı tarafça gerçekleştirilen ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi, bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi, ödemenin yeterli bulunması (ibranamenin varlığı halinde hesaplanan tazminat ile yapılan ödeme arasında aşırı ölçüsüzlük olmaması) halinde davanın reddine karar verilmesi, şayet ödemenin yetersiz olduğu, bakiye tazminat alacağı olduğu anlaşılırsa, bu kez rapor tarihindeki veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanması, hesaplanan tazminattan davalı tarafça yapılan ödemelerin güncellenmiş değerinin mahsubu ile davacıların talep edebileceği bakiye tazminatın bulunması, davalı sigorta şirketlerinin sorumlulukları belirlenirken poliçe limitlerinin aşılamayacağı hususunun gözetilmesi suretiyle davacıların talep edebileceği tazminat miktarlarının belirlenmesi, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince TRH 2010 Yaşam Tablosu uygulanarak, işleyecek/bilinmeyen dönem hesabının “Progresif Rant Yöntemi” ile hesap yapılması suretiyle tazminat hesabının yapılması için rapor alınması, davacılar vekilinin hükmü salt manevi tazminat yönünden istinaf etmiş olması gözetilerek usuli kazanılmış hakların da korunmasıyla oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre istinaf eden davacılar vekilinin tüm, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ İLE, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 13/09/2021 tarihli, 2019/680 Esas – 2021/651 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, istinaf eden davacılar vekilinin tüm, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf sebeplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2021/14406 Esas sayılı dosyasına yatırılan 370.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2021/14406 Esas sayılı dosyasına yatırılan 390.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 11/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.