Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1159 E. 2023/1025 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1159 – 2023/1025

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1159
KARAR NO : 2023/1025

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI :……

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 05/07/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;19/10/2013 tarihinde …. … Hastanesi açık otoparkında davalılardan …. sürücüsü olduğu diğer davalı ….. işleteni olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile … Devlet Hastanesi otoparkına hızla giriş yaptığı esnada aracın sol ön tampon kısmı ile yaya halde bulunan davacılardan … ve yanında bulunan çocukları … ve …’a çarparak yaralanmalarına sebebiyet verdiğini, davacı …’un kazaya karışan çocuklarından biri kucağında, diğerinin de elini tutmuş vaziyette iken davalılardan … sürücüsü olduğu araç ile otoparka süratli bir şekilde girerek kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle tam kusurlu olduğunu, kaza neticesinde davacılardan …’un yaralandığını, müvekkili …. geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle eski sağlığına kavuşamadığını, duyu organlarından birini kaybettiğini, diğer davacıların … hem kendisinin ve oğlu …’in kazaya maruz kalması hem de kızı … geçirdiği kaza nedeniyle ve meydana gelen neticeleri sebebiyle psikolojik olarak çok yıprandıklarını, davalıların zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, davacılardan … ve … için ayrı ayrı olmak üzere 25.000,00.-TL manevi tazminat ile davacılardan … için 1.000,00.-TL maddi tazminatın davalılardan … ..A.Ş için poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere, 50.000,00.-TL manevi tazminatın(… A.Ş hariç) olay tarihi olan 19.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek maddi tazminat için avans faiziyle, manevi tazminat için yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında talebini 65.450,98 TL’ye çıkartmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından, davalılar ….hakkındaki davada, davalıların yetki itirazı nedeniyle, bu davalılar yönünden yetkisizlik kararı verilmesi için kararın kaldırılması üzerine, bu davalılar hakkındaki dava, sigorta şirketi hakkındaki davadan tefrik edilerek, yargılamaya sigorta şirketinden talep edilen maddi tazminata yönelik olarak devam edilmiştir.
Davalılardan … …. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın müvekkiline ZMMS ile sigortalı olduğunu, maluliyet halinde kaza tarihi itibari ile şahıs başına 250.000,00-TL’ye kadar azami sorumluluk hadleri bulunduğunu, müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından daha önce verilen 2014/440 E. 2017/790 E. sayılı ve 17/10/2017 tarihli kararın davacılar vekili ve hakkında tefrik kararı verilen davalılar … … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2021/1426 E. 2021/1712 K. Sayılı 12/6/2020 tarihli kararı ile kaldırılması sonrasında, davalılar … …hakkında tefrik kararı verilerek, davalı sigorta şirketi hakkında yeniden yapılan yargılama sonucunda; Davanın, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, meydana gelen kazadaki kusur durumunun tespiti için bilirkişi … tarafından hazırlanan 24/12/2014 tarihli rapora göre, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %60, küçük … %40 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği; K…. iş gücü kaybının tespiti için …. Üniversitesi ATK’dan 01/03/2016 tarihli raporun aldırıldığı, söz konusu rapora göre, küçükteki sürekli iş gücü kaybı oranının %12,1, geçici iş göremezlik süresinin 1 yıl olduğu, bakıcı ihtiyaç süresinin 3 ay olduğunun rapor edildiği; kusur ve maluliyet raporuna göre aktüer bilirkişiden alınan 25/08/2016 tarihli raporda, davacının geçici iş göremezlik zararının 5.486,86-TL, sürekli iş göremezlik zararının 63.964,12-TL olduğunun rapor edildiği; dava devam ederken Ş.Urfa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/467 Esas, 2016/659 Karar sayılı dosyasında kusur raporunun aldırıldığı, söz konusu kusur raporu ile mahkemece alınan kusur raporunun oran yönünden birbiri ile çelişki olması nedeniyle dosyanın tekrar kusur oranının tespiti için Karayolları Fen Heyetinden emekli 3 kişilik bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 03/05/2017 tarihli rapora göre, davacı yayanın %50 oranında, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği, 03/05/2017 tarihli bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan kusur raporunun usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması, denetime elverişli olması nedeniyle kabul edildiği, sonrasında dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, aktüer bilirkişi tarafından hazırlanan 25/08/2016 tarihli rapora göre, 24/12/2014 tarihli kusur raporu esas alınarak, davacının geçici iş göremezlik zararının 5.486,86-TL, sürekli iş göremezlik zararının 63.964,12-TL olduğunun rapor edildiği, söz konusu raporun usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması, denetime elverişli olması nedeniyle mahkemece kabul edildiği, sadece mahkemece aktüer raporundaki tazminat miktarlarına 03/05/2017 tarihli rapordaki kusur oranları uygulanarak yeniden hesap yapılması gerektiği, söz konusu hesap yapıldığında; davacı … sürekli iş gücü kaybı zararının 53.303,43-TL, geçici iş gücü kaybı zararının 4.572,38-TL olduğu hesaplanmış olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı … açmış olduğu maddi tazminat talebinin 53.303,43-TL sürekli iş gücü zararı, 4.572,38-TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 57.875,81-TL yönünden kabulüne, karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile;”1-Davacı …’un maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 53.303,43-TL sürekli iş gücü kaybı zararı, 4.572,38-TL geçici iş gücü kaybı zararı olmak üzere toplam 57.875,81-TL’nin davalı … Genel Sigorta A.Ş’den 11/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak söz konusu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan 01/03/2016 tarihli H.Ü.T.F. tarafından tanzim edilen maluliyet raporunda, müvekkilinin kulağında meydana gelen işitme kaybının kaza ile illiyeti olmadığının belirtiliğini, bu hususta yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, müvekkilinin kazadan önce kulağında her hangi bir rahatsızlığı olmadığı halde bu hususta bir araştırma yapılmadan ve itirazlarının değerlendirilmesi için ATK’dan rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, kusur raporunu kabul etmediklerini, dava dışı araç sürücüsünün açık otoparka hızlı girerek anne ve çocuğuna çarptığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, 03/05/2017 tarihli rapor ile 24/12/2014 tarihli rapor arasında çelişki olmasına rağmen çelişki giderilmeden ve ek rapor alınmaksızın verilen kararın hatalı olduğunu, alınacak maluliyet raporu ve kusur raporu neticesinde asgari ücretin değişeceği de gözetildiğinde hesap raporuna da itiraz ettiklerini, dava dilekçesinde avans faizi talep edilmesine rağmen yasal faize hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen karar da kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına dayalı maddi tazminat davasında, maluliyet durumunun doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir. Zarar görenin maluliyet durumunun tespitinde; maluliyet durumunun tespiti yanı sıra, kaza sonrası tedavi evraklarının ve gerektiğinde kaza öncesi rahatsızlıklarına yönelik tedavisi var ise bu evrakların da değerlendirilmesi ile maluliyetin kaza ile illiyetinin doğru bir şekilde ortaya konulması, kazadan kaynaklanan maluliyeti olması durumunda dahi zarar görenin maluliyetinin artmasına neden olduğuna yönelik somut iddiaların ve itirazların olması durumunda değerlendirilmesi gerekir.
Somut olayda, davacının kaza nedeniyle yaralandığından bahisle açtığı davada, Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’den alınan 01/06/2016 tarihli maluliyet raporunda; davacının tedavi evrakları incelenerek, ayrıca mevcut şikayetleri dinlenerek, KBB Anabilim Dalı Bakanlığından alınan 30/11/2015 tarihli kosültasyon raporu da değerlendirilerek, raporda; “KBB Hastalıkları Anabilm Dalına ait 30/11/2015 tarihli konsültasyan raporunda ‘Hastanın yapılan odyolojik tetkikinde mixed tipi işitme kaybı görülmesi nedeniyle …. BT istendiği, 2015 Ekim Temporal BT Raporunda; sağda daha belirgin olmak üzere bilateral vestibüllerde ektatik genişleme, normal kolear ve orta kulak yapıları olarak raporlandığı, hastanın muayenesinde, sağ dış kulak yolu doğal ve ventilasyon tüpü mevcut ve patent görünümünde olduğu, sol dış kulak yolunda disloke tüp alınmış olduğu, zarda parasentez yapılan bölgede perforasyon ve zarda hafif retraksiyon olduğu, hastanın mevcut işitme durumunu geçirmiş olduğu, araç dışı trafik kazasına bağlamanın mevcut tetkik ve muayene bulguları ışığında tıbben mümkün olmadığı kayıtlıdır.” denildiği, davacının kazaya bağlı yaralanması nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği esas alınarak yapılan hesaplamada; kişinin tespit edilen TSSB nazara alındığında, 5 yaşına göre trafik kazasına bağlı çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybının %12,1 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 1 yıla kadar uzayabileceği, 3 ay bakıcıya ihtiyaç duyacağının rapor edildiği görülmüştür. Davacının rapora itiraz ederek, işitme kaybının da kazadan kaynaklandığı, kazadan önceki tedavi evrakları getirtilerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiği, davacının daha önce ilk derece mahkemesi tarafından verilen ve istinaf incelemesi ile kaldırılan kararı da aynı sebeple istinaf ettiği, bu nedenle rapora yönelik davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmadığı görülmüştür.
Alınan raporda, mevcut duyma kaybının doğuştan geldiğine yönelik açık bir gerekçe bulunmamaktadır. Kaza neticesinde davacının başından aldığı darbe ile yaralandığı sabittir. Davacının da, kazadan önceki rahatsızlıklarına ilişkin kayıtlar temin edilerek Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kuruludan rapor alınmasına yönelik talebi olmasına göre, SGK’dan davacının kaza tarihinden önceki rahatsızlıklarına ilişkin kayıtlar da dosya içerisine kazandırılarak, Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan, davacının 19/10/2013 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle maluliyetinin meydana gelip gelmediği, meydana gelen yaralanmanın maluliyetine neden olup olmadığı, ayrıca davacı vekili, müvekkilinin kulağındaki işitme kaybının da kazaya bağlı olduğunu iddia ettiğinden, davacıda işitme kaybı mevcut ise trafik kazası ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, kaza ile illiyeti görülmemiş ise nedeninin de değerlendirildiği rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, kararın HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, öncelikle davacının kaza öncesi işitme kaybına ilişkin rahatsızlıkları nedeniyle gördüğü tedavi olup olmadığı …… sorularak, bu kapsamda gördüğü tedavi var ise ilgili sağlık kuruluşlarından tedavi evrakları istenerek, dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kuruluna sevki ile davacının kaza nedeniyle maluliyetinin meydana gelip gelmediği, davacının kazadan kaynakladığını iddia ettiği işitme kaybının kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kaza ile illiyeti bulunmuyor ise muhtemel sebeplerinin gösterildiği, buna göre kazaya bağlı yaralanması nedeniyle oluşacak sürekli ve geçici iş göremezlik durumu tespit edilerek, akabinde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından iş göremezlik zararına yönelik alınacak hesap raporunda, muhtemel yaşam süresinin tespitinde TRH2010 Yaşam Tablosunun uygulanmasını kabul ettiğinden, muhtemel yaşam süresinin bu tabloya göre tespit edilerek, yaşam süresinin belirlendiği, ayrıca tazminat hesabında bilinmeyen dönem hesabının “Progresif Rant Yöntemi” uygulanmak suretiyle belirlendiği, aktüer hesap raporu alınarak, kararın da sadece davacı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle usuli kazanılmış haklar da gözetilerek ve dosyadan tefrik edilen sürücü ve işleten hakkında karar verilmiş ise burada hükmedilen tazminat miktarının eldeki davaya etkisi de değerlendirilerek, tahsilde tekerrür olmamak üzere davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/10/2020 tarihli 2020/329 Esas – 2020/609 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırlan İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.