Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1155 – 2023/963
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1155
KARAR NO : 2023/963
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2021
NUMARASI : 2020/582 Esas 2021/564 Karar
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/07/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … Sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 30.10.2019 tarihinde davalılardan …’in sürücüsü olduğu, davalı … Ltd. Şti’ye ait olup, davalı … Sigorta A.Ş tarafından ZMM sigorta poliçesi düzenlenmiş olan aracın, yaya geçidi üzerinde bulunan ve davacılardan …’ın eşi, …’nin kızı,… ve …’ın anneleri olan …’e çarpmasıyla meydana gelen kaza sonucu …’in vefat ettiğini, kazanın oluşumunda araç sürücüsü …’in kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar … ve … için ayrı ayrı 5.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ile … Ltd Şti’den kaza tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş’den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yine davacı … için 100.000,00 TL, … ve … için ayrı ayrı 80.000,00’er TL, davacı … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ile … Ltd. Şti’den ve … Sigorta A.Ş’den avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile davacı … yönünden maddi tazminat talebini 263.037,80 TL., davacı … için maddi tazminat talebini 141.506,73 TL. olarak artırmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Ankara 30. ASCM tarafından yapılan yargılamada alınan 08.12.2020 tarihli ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı raporunda; minibüs sürücüsü …’in kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’in ise kusursuz olduğunun belirlendiği, bu suretle mahkemece yeniden rapor alınmasına gerek görülmediği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat yönünden, davacı … için 263,037,80 TL, davacı … için 141.506,73 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … ve davalı … İnşaat Ltd. Şti’den ölüm tarihi olan 22/03/2020 tarihinden, davalı sigorta şirketi bakımından (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) temerrüt tarihi olan 29/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat yönünden, davacı … için 35.000,00 TL, davacılar … ve … için 25.000,00’er TL, davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve davalı … İnşaat Ltd. Şti’den ölüm tarihi olan 22/03/2020 tarihinden, davalı sigorta şirketi bakımından (Kasko poliçesindeki manevi tazminat limiti “100.000,00 TL” ile sınırlı olmak kaydı ile) temerrüt tarihi olan 29/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarlarının oldukça düşük olduğunu, hesap bilirkişisi tarafından yapılan hesaplamada müteveffanın kaza tarihinde iki çocuğu olduğu gözetilmeden AGİ dahil edilmeksizin, eksik ücret belirlenerek hesaplama yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; bilirkişi raporunda destek paylarının tamamen yanlış hesaplandığını, müteveffanın annesi için 1 pay ayrılması gerekirken, 2 pay ayrıldığını, hesaplamanın TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz oranı kullanılarak yapılması gerektiğini, hatalı hesaplama neticesi davacı … için sigorta şirketi aleyhinde yaklaşık 22.272,00 TL, davacı … için sigorta şirketi aleyhinde yaklaşık 78.450,00 TL fark bulunduğunu, mahkemece kusur oranının tespiti bakımından rapor alınması gerektiğini, hesap raporunda mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi taktirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, hesaplanan tazminattan davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince davacıların sigortalı araç işleteni ya da sürücüsünden talepte bulunup bulunmadığı ya da bu hususta davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı yönünde araştırma yapılması gerektiğini, hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması sebebi ile davalı şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf eden tarafların sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüme bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 30.10.2019 tarihinde sürücü …’in, sevk ve idaresindeki aracıyla seyri sırasında yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …’e çarpması sonucu meydana gelen kazada yayanın kural ihlali bulunmadığı, sürücünün kural ihlali bulunduğunun belirlendiği, Ankara 30. ASCM’nin 2020/575 Esas nolu dosyasında yapılan yargılamada ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan rapor uyarınca minibüs sürücüsü …’in kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’in ise kusursuz olduğunun belirlendiği, ceza dosyasında yapılan yargılamanın derdest olduğu, mahkemece bu rapora dayanılarak hüküm kurulduğu, kaza yapan aracın davalılardan … Sigorta A.Ş’ye 11.01.2019 – 11.01.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile ve ayrıca Genişletilmiş Artı Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğu, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca davacı … için 263.037,80 TL, davacı … için 141.506,73 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Ceza mahkemesi kararlarının, hukuk mahkemesine etkisi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 74. maddesinde düzenlenmiş olup hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. TBK’nın 74. maddesi uyarınca hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hâkimini bağlamaz. Bununla birlikte; hukuk hâkimi kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem öğretide hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Somut olayda; kazanın oluş şekli taraflar arasında uyuşmazlık konusu olup, kazanın oluş şekli tarafların kusuruna da etki edebileceğinden ve ceza mahkemesinin kazanın oluş şekline ilişkin kabulü hukuk hakimini bağlayacağından, meydana gelen kazaya ilişkin, ceza dosyası fiziken dosyaya kazandırılarak, anılan dosyada hüküm kurulup kurulmadığının araştırılması, hüküm kurulmuş ise hükme esas alınan kusur raporunun da değerlendirilmesi ve var ise çelişkilerin giderilmesi amacıyla ATK’dan kazanın oluşumunda tarafların kusur durumunun belirlenmesi amacıyla kusur raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece kazaya ilişkin ceza dosyası akıbeti araştırılmadan salt anılan dosyada alınan kusur raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, mahkemece meydana gelen kazaya ilişkin ceza dosyası fiziken dosyaya kazandırılarak, anılan dosyada hüküm kurulup kurulmadığının araştırılması, hüküm kurulmuş ise hükme esas alınan kusur raporunun da değerlendirilmesi suretiyle ATK’dan kazanın oluşumunda tarafların kusur durumunun belirlenmesi ve var ise çelişkilerin giderilmesi amacıyla kusur raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacılar vekilinin tüm, davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 13/07/2021 tarihli 2020/582 Esas – 2021/564 Karar sayılı kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Kararın kaldırma sebebine göre davacılar vekilinin tüm, davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar ve başvuru harcının yatırana iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.