Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1154 E. 2023/955 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1154 – 2023/955
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1154
KARAR NO : 2023/955

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2018/69 Esas – 2020/489 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23/01/2017 günü saat 05:35 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyoneti ile Reyhanlı yolu Altınözü Kavşağı’nı takiben Yeni Müze kavşağına seyir halinde iken aracının direksiyon hakimiyetini kaybedip gidişe göre yolun sağ tarafında bulunan kaldırım taşına çarpıp daha sonra ağaca aracının ön tampon kısımları ile çarpması sonucunda araçta yolcu olan davacının da yaralanmasına neden olan tek taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda araç sürücüsü …’ın asli, tek ve tamamen kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazada yaralanan davacının Hatay Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, müvekkilinin kafa bölgesinde hassasiyetlerinin olduğu, serebral kontüzyon beyin ödeminin olduğu, dalak laserasyonunun olduğunun tespit edildiğini, olaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı tarafa dava öncesinde gerekli tüm belgelerle başvurulduğunu ancak yasal 15 gün süre içerisinde cevap verilmediği gibi ödeme de yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı tarafa başvuru tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunmuştur. Davacı vekili 12/03/2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatını 329.500,00 TL’ye yükselterek harcını ikmal etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça müvekkili şirkete yapılan başvuruya istinaden şirket nezdinde hasar dosyası açılmış ise de ibrazı zorunlu evraktan özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun yetersizliği nedeniyle yeterli değerlendirme yapılamadığını, geçerli başvuru olmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın 19/10/2017-2018 tarihleri arası ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı olup araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kusur durumunun net ve kesin olarak tespiti gerektiğini, davacının kalıcı özür oranının belirlenmesinin mümkün olmadığını, kaza tarihi itibariyle henüz 12 ay geçmediğini, kaza nedeniyle davacının talep ettiği geçici işgöremezlik giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulmayacağını, bu husustaki sorumluluğun SGK’ye ait olduğunu, davacı yanın gelir durumunun somut belgelerle ispatı gerektiğini kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; olay tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araçta davacının yolcu olarak seyri sırasında meydana gelen tek taraflı kaza sonucu davacının yaralandığı, trafik kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamı itibariyle, tek taraflı meydana gelen kazada kusurun sigortalı araç sürücüsünde olup davacı yolcu olduğundan müterafik kusurunun bulunmadığı, kaza sonucu vücut çalışma gücünden %55 oranında kaybettiği, 18 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, sürekli işgöremezlik zararının 518.019,44 TL, geçici işgöremezlik zararının 30.579,50 TL olarak hesaplandığı, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, geçici işgöremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olduğu, limit 330.000,00 TL olup talep de nazara alınarak 329.500,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 330.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne, davacı tarafça davalıya ekleri ile birlikte ödeme yapması isteğini içerir ihtarın 05/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 8 iş günü eklenmekle temerrüdün 18/01/2018 tarihinde oluştuğu ve araç kamyonet olup vasfı da nazara alınarak alacağa 18/01/2018 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 500,00 TL geçici, 329.500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 330.000,00 TL’nin 18/01/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 1260 TL tutarındaki adli tıp masraf dekontunun mahkeme dosyasında mevcut olduğunu ve yargılama giderlerine eklenmediğini belirterek yargılama giderleri açısından kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde; eksik evrakla başvurulduğunu, sağlık kurulu raporu, nüfus kayıt örneği, gelir durumunu gösterir belge ve nüfus cüzdanı fotokopisinin eklenmediğini, davanın başvuru şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, %55 maluliyete ilişkin raporun uygun yönetmeliğe göre alınmadığını, Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğinin uygulanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlulukları bulunmadığını, faiz başlangıç tarihinin 11/01/2017 olarak belirtildiğini, eksik evrakla başvurulması nedeniyle dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir.
Geçici iş göremezlik ödeneğine ilişkin istinaf sebeplerine ilişkin olarak, davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilir. Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmadığından (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.) davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf sebebi doğru görülmemiştir.
Maluliyet oranına ilişkin olarak ise,
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Mahkeme tarafından alınan maluliyet tespitine ilişkin raporun da belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması ve kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Faiz türüne ilişkin olarak ise, dosya kapsamından aracın ticari kamyonet vasfında olduğu anlaşılmakla avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Davalının temerrüdü yönünden ise, KTK’nın 99. maddesi gereğince sigorta şirketinin temerrüdü hak sahibinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile belirlenen belgeler ile gerçekleşeceğinden, davacının eksik evrak ile müracaatı nedeniyle dava tarihinden önce temerrüdü gerçekleşmediğinden, davalının temerrüdü açılan dava ile oluştuğundan dava tarihinden itibaren avans faizi ile alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken, sigorta şirketinin 18/01/2018 tarihinden yasal faizi ile sorumlu tutulmuş olması doğru görülmemiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü gerekmiştir.
Mahkemece, yargılama sırasında davacının Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevki ile maluliyet rapor alınmasına karar verildiği, davacı tarafından toplam 1.260,00 TL Adli Tıp Ücreti yatırıldığı ve 23/10/2018 tarihli dilekçesi ile mahkemeye dekontun sunulduğu halde hüküm fıkrasının yargılama giderleri bölümüne, 1.260,00 TL’nin dahil edilmediği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından yapılan muayene ücreti HMK’nın 323. maddesi gereğince yargılama gideri olduğundan, yerel mahkeme tarafından davacı tarafından yatırılan ücretin yargılama giderlerine dâhil edilmemiş olması doğru olmadığından davacı vekilinin yargılama giderine ilişkin istinaf talebinin de kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davacı vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 8. Ticaret Mahkemesinin 07/10/2020 gün, 2018/69 Esas – 2020/489 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
Davanın kabulü ile 500,00 TL geçici, 329.500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 330.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 22.542,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL ile talep artırım suretiyle alınan 1.122,00 TL toplamı 1.157,90 TL’nin mahsubu ile kalan 21.384,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan 3.219,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 31.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacıdan peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı … Sigorta A.Ş.’den peşin alınan nispi istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde adı geçen davalıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 22,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara HMK’nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 21/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.