Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1150 E. 2023/986 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1150
KARAR NO : 2023/986

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2021
NUMARASI : 2020/227 Esas 2021/576 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 21/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;13/04/2012 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın yaya olan müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası neticesinde; müvekkilinin malul/sakat kaldığını, zararlarından davalının sorumlu olduğunu, … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporuna göre müvekkilinin %6,3 oranında sürekli maluliyetinin olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, 2 ay başkasının bakımına muhtaç olduğunun belirlendiğini ileri sürerek; fazlaya dair dava ve talep hakları ile HMK 107/1-2 maddeleri uyarınca ileride dava harcını artırarak dava değerini yükseltme saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 100,00-TL geçici iş göremezlik; 100,00 TL geçici bakıcı gideri; 4.500,00 TL daimi iş göremezlik ve 1.299,00 TL adli tıp rapor ücreti olmak üzere toplam 5.999,00 TL maddi tazminatın, davalıdan temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi (avans) ile tahsilini istemiştir.
Davacı vekili 12/05/2021 tarihli talep artırım dilekçesinde; müvekkili için talep edilen sürekli iş göremezlik tazminatı değerini 81.828,05 TL’ye yükselttiklerini; geçici bakıcı gideri tazminat değerini 1.329,75 TL’ye yükselttiklerini belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçelerinde; dava konusu olan trafik kazasına karıştığı belirtilen aracın müvekkili şirkette, zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatın, sorumluluklarının sigorta limiti, kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının davasını kanıtlaması gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili tazminat raporunun tebliği üzerine, davacının, sigortalı araç sürücü ile ceza soruşturmasında uzlaştığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, 13/04/2012 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaraladığından bahisle; geçici ve sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri ve adli tıp rapor ücretinin tahsili istemine ilişkin olduğu; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 11/03/2020 tarihli raporunda; davacının 13/04/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %6,3 olduğunun, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğunun, bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporunda; meydana gelen kazada sürücü …’ın asli kusurlu (%75) olduğu, yaya …’ın tali kusurlu (%25) olduğunun tespit edildiği, tarafların itirazı üzerinde Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda da; araç sürücüsünün (%75) oranında, davacı yayanın %25 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği; aktüer bilirkişiden alınan raporda, davacının sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 81.828,05 TL, geçici bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat alacağının ise 1.329,75 TL olduğu, kaza tarihinde ZMMS poliçesi ölüm ve sakatlanma teminat limit tutarının 225.000,00 TL olduğu, sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 02/04/2020’den itibaren avans faizi yürütülerek tazminat talebinde bulunabileceğinin bildirildiği, raporların karar vermeye elverişli olduğu; somut olayda; davacının, kazanın meydana gelmesindeki %75 kusur durumuna göre maluliyet raporuna göre zararını talep edebileceği, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 81.828,05 TL olduğu, geçici bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat alacağının ise 1.329,75 TL olduğu, davacının toplam 83.157,80 TL tazminatı davalıdan talep edebileceği, adli rapor ücretine ilişkin ret kabul oranına göre kabulü ile fazlaya ilişkin istemin ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile;
“Davanın Kısmen Kabulü ile;
1-Davalıdan 81.828,05 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 1.329,75 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 83.157,80 TL tazminatın poliçe limiti ile sınırlı olacak şekilde davalı … şirketinin temerrüt tarihi olan 02/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine ,
2-Adli rapor ücretinin davanın kabul oranına göre 1.297,50 TL’sinin dava tarihi olan 10/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, adli rapor ücretine ilişkin fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,” karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen kusurun hatalı olduğunu, yüksek belirlendiğini, dava aşamasında maluliyet raporu alınmadığını, hükme esas alınan raporun davacının tek taraflı beyanlarına göre hazırlanmış olup, raporda belirlenen oranların mahkeme tarafından denetlenmediğini, mahkemece ATK’dan rapor alınmaksızın tek taraflı rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamı dışında olup, davacının geçici iş görmezlik zararı talep ettiğini, bu hususta karar verilmesinin hukuk aykırı olup, reddi gerektiğini, ayrıca olay nedeniyle, mağdur ile şüpheli arasında ceza soruşturmasında uzlaşma sağlandığını ve taraflar arasında uzlaşma tutanağı tanzim edildiğini, bu nedenle davacının CMK hükümleri gereğince tazminat hakkı kalmadığını, reddedilen 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı için 1,5 TL vekalet ücreti takdirinin de hatalı olup tarifeye uygun olmadığını, faiz türünün yasal faiz olması gerektiğini, avans faizine karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, trafik sigortacısından maddi tazminat istemidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalı vekilinin, davanın uzlaşma nedeniyle reddine karar verilmesine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 253/17. maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.”, CMK’nın 253/19. maddesinde; “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükümleri yer almakta olup, bu yasal düzenlemeler ışığında da uzlaşma tutanağı düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağı da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı (01/04/1995 D.lu) …’ın yaralanması nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/129559 Soruşturma Nolu ve “taksirle bir kişinin yaralamasına neden olma” suçundan şüpheli Emrah Bakar hakkında başlatılan soruşturma dosyasında, 2012/67450 K. Sayılı 23/11/2012 tarihli kararı ile tarafların uzlaştıklarından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı (Yargıtay 4.HD 2021/12707 E. 2022/7885 K.) açık olup, mahkemece yargılama sırasında, davalı tarafından bilirkişi raporuna itirazında da bu husus ileri sürülmüş olmasına rağmen, bu konuda değerlendirme yapılmamış, uzlaşma hiç değerlendirilmeden davanın esası hakkında karar verilmiştir.
Dosya kazandırılan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/129559 Soruşturma dosyasında uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş olmasına, davalı tarafından da, bilirkişi raporuna itirazında davanın uzlaşma nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinin ileri sürülmüş olmasına göre, taraflar arasındaki uzlaşma evrakı Akara Cumhuriyet Başsavcılığından getirtilerek, sürücü ve davacı arasında geçerli bir uzlaşma olup olmadığı hükümleri değerlendirilerek, CMK’nın 253/19 maddesi ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı 145. (TBK m.166) hükümleri değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece, davacı ile sigortalı araç sürücüsü arasında ceza soruşturması sırasında yapılan uzlaşmaya ilişkin evrak da getirtilmek suretiyle, davalının uzlaşmaya yönelik itirazları değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalının sair istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 21/09/2021 tarihli 2020/227 Esas – 2021/576 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan “istinaf karar harcının” istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.