Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1149 E. 2023/1037 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1147 – 2023/1024
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1147
KARAR NO : 2023/1024

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 19/05/2015 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkili …’ın sürücüsü ve diğer müvekkillerinin ise yolcu olarak bulunduğu araca çarpması neticesinde meydana gelen kazada müvekkillerinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olup, davalıların zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili davacılar yönünden ayrı ayrı 1.000,00-TL olmak üzere toplam 3.000,00-TL maddi tazminat ile her bir müvekkili davacı yönünden ayrı ayrı 50.000,00-TL olmak üzere toplam 150.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte (manevi tazminat alacağından sigorta şirketi haricindeki davalılar sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 17/10/2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerinin her bir davacı için 500,00 TL’sinin tedavi giderine, müvekkili … için 500.00 TL’sinin ekonomik geleceğini sarsılmasına, müvekkilleri … ve … için ise 500’er TL’sinin kazadan sonra müvekkillerinin uzun bir süre çalışamaması nedeniyle kazanç kaybına ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Davalı … ve … … vekili davaya cevap dilekçesinde; kazanın gerçekleşmesinde sürücü konumundaki araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 59.maddesinde yapılan değişiklik sonrasında kazazede davacıların tüm hastane tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması nedeni ile tedavi giderine ilişkin tazminat talebinin yerinde olmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olup sebepsiz zenginleşmeye yol açabilecek nitelikte olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, trafik kusur uzmanı bilirkişisinden alınan kusur raporunda; trafik kazasına karışan davacı araç sürücüsü … ile …. plakalı dava dışı araç sürücüsü…. kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davalı araç sürücüsü … …’un ise; aracının hızını yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurarak araç sevk ve idare etmemesi nedeni ile kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun belirtildiği, AÜTF’den kazazede davacıların maluliyet durumuna ilişkin olarak alınan ayrıntılı ve gerekçeli raporlarda; kazazede davacılardan ….süre ile geçiçi iş göremezlik halinde kaldığı, davacıların sürekli iş göremezliklerinin doğmadığının mütalaa edildiği; kusur ve maluliyet bilirkişi raporları denetime elverişli görülmekle aktüer hesap bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda; davacılardan … 1.747,09-TL geçiçi iş göremezlik tazminatı talep edebileceği, davacılardan ….. yaşında olup, ev hanımı olması nedeni ile ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan bir zararının bulunmadığının mütalaa edildiği, bu durumda davacıların bilirkişi raporunda hesaplanan maddi zararlarını davalılardan talep edebilecekleri, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise davacıların kaza sonrasında oluştuğu AÜTF maluliyet raporu ile sabit olan geçiçi iş göremezlik süreleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacı sürücü …’ın kazanın oluşumunda kusursuz oluşu, hakkaniyet ilkesi birlikte dikkate alınarak davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin uygun olduğu, gerekçesiyle;
“Davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine,
1-)Davacılardan … yönünden 463,93-TL, … … yönünden 429,48-TL ve … … yönünden ise; (taleple bağlı kalınarak) 500,00-TL olmak üzere toplam 1.393,41-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava, diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 19/05/2015 tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE; davacılardan … ve … … lehine ayrı ayrı 3.000,00-TL, diğer davacı … … lehine ise; 6.000,00-TL olmak üzere toplam 12.000,00-TL manevi tazminatın trafik kazasının gerçekleştiği 19/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; gerekçeli kararın, manevi tazminat miktarı, vekalet ücretleri ve faiz başlangıç tarihi açısında hatalı olduğunu, şöyle ki; müvekkillerinin hiçbir kusuru olmadığı halde takdir edilen manevi tazminat miktarının çok düşük belirlendiğini, kaza neticesinde müvekkili …’in ve …’un vücudunda kemik kırığı meydana geldiğini, müvekkili …’ın ise kemiklerinde kalınlaşma olduğunu ve dokularında ezilme olduğunu, kazadan sonra müvekkillerinin uzunca bir süre etkisinden çıkamadıklarını, manevi tazminatın çok yetersiz olduğunu, yine maddi tazminatın da kabulünün mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece, alınan kusur raporunda davalının %100 kusurlu olduğu ve kaza neticesinde davacıların sürekli maluliyetinin meydana gelmemiş olması gözetilerek, davanın maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından, istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, kaza neticesinde davalının %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de, kaza neticesinde davacıların sürekli maluliyetinin meydana gelmemesine, kazanın oluş şekli, tarafların sosyal ekonomik durumları, eylemin taksirle işlenmiş olması, kaza tarihi itibariyle paranın satın alma gücü nazara alındığında hakkaniyet ve nesafet ilkelerine uygun manevi tazminat takdir edilmiş olmasına, maddi tazminat miktarının hesaplanma yönteminde usulsüzlük bulunmamasına, istinaf dilekçesinde vekalet ücreti ve faiz başlangıcına yönelik hatadan bahsedilmiş ise de hatanın açıklanmamış olması yanı sıra hesaplamada da usulsüzlük görülmemesine göre; davacılar vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılardan alınması gereken 179,90TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 05/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.