Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1137 E. 2023/828 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1137 – 2023/828
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1137
KARAR NO : 2023/828

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2021
NUMARASI : 2019/225 Esas – 2021/431 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 31/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 24.08.2018 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası yaptığını, meydana gelen bu kaza sebebiyle müvekkillerin kızı olan …’ın vefat ettiğini, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere … plakalı araç sürücüsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı …’ın tam kusuru ile meydana gelen kazada müvekkillerin kızı olan …’ın feci şekilde can verdiğini, bu nedenle davalı sürücü, müvekkillerin bu kaza sebebiyle uğradığı manevi zarardan sorumlu olduğunu, kusurlu sürücü olan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç … Sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş, 17.07.2018 başlama ve 17.07.2019 bitiş tarihli ve … poliçe numaralı Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Kasko Genel Şartları hükümlerine göre davalı … Sigorta A.Ş. poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere müvekkilin manevi zararından işleten gibi sorumlu olduğunu, bu nedenlerle ve re’sen dikkate alınacak hususlarla, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; genç yaştaki kızlarını karnındaki çocuğu ile beraber toprağa veren, müteveffanın babası … için 75.000,00 TL ve annesi … için 75.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde bahsi geçen 24.08.2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen,… plakalı aracın müvekkili şirkete 17.07.2018-17.07.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı 100.000,00-TL olduğunu, müvekkili sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini müvekkili şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın, müvekkili hakkında hazırlanan iddianameden alıntılar yaptığını, o iddianamedeki hususların hepsinin gerçek dışı olduğunu, eksik incelemeye dayandığını, davalının aşırı hızlı olduğuna dair dosyada hiçbir tespit olmadığını, kazanın gerçekleştiği yerin şehir dışında olup etrafta tek bir kafe veya restoran olmadığını, kaza yerinin iddianamede adı geçen piknik yerine de çok uzak mesafede olduğunu, kazanın olduğu yerde, araç giriş çıkışı yapılan hiçbir bina veya piknik yeri olmadığını, ayrıca, minibüsün içindeki hiç kimsenin içinden fırlamadığını, minibüsün yanında ayakta duranların, minibüsün çarpması ile şarampole yuvarlandıklarını, kazanın oluşumuna ilişkin …’ın düzenlediği Kaza Tespit Tutanağı ve Kaza Yeri Krokisinde hatalı tespitler olduğunu, kaza tespit tutanağında … plakalı aracın, diğer araca sol arka kısmından vurduğu belirtilmiş olmasına rağmen kaza yeri krokisinde sağ arka kısım çarpma noktası olarak işaretlendiğini, oysa ceza dosyasına sunmuş oldukları fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere … plakalı aracın arka kısmı sağlam olduğunu, kazanın tam olarak … plakalı aracın, … plakalı araca sol yan arka kısmındaki sol tekerleğin bulunduğu yere çarpması ile oluştuğunu, bu çarpma sonucunda sol arka tekerleğin bulunduğu bölgede ağır hasar oluştuğunu ve buraya gelen darbenin etkisiyle arka tamponun koptuğunu, kaza yeri krokisinde, … plakalı aracın kaza sırasındaki duruş şekli de yanlış bir değerlendirmeye dayalı olarak çizildiğini, … plakalı aracın belirtildiği şekilde durması halinde, çarpma sonrasındaki savrulma şeklinin gerçekte yaşanan halinden farklı olması gerekeceğini, zira cepteki oto korkuluğa paralel ve yakın mesafede duran … plakalı aracın, sol yan arka kısımdan darbe aldıktan sonra öncelikle sağ tarafı ile oto korkuluğa (sağ tarafta bulunan) vurması gerektiğini, aracın çarpmanın etkisiyle hiçbir yere vurmadan savrularak yolun ortasındaki refüje çarptığını bu durumda ise, … plakalı aracın, krokide çizili şeklin aksine yola paralel değil dik şekilde durduğunu ve sol yan arka taraftan aldığı darbenin etkisiyle yola fırlayıp ters istikamette durabildiğinin görüldüğünü, davacıların istemiş olduğu tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, müteveffanın müterafik kusurunun, Karayolları Genel Müdürlüğünün kusuru ve doktor hatası dikkate alındığında davalının sonucun gerçekleşmesindeki kusuru belirgin oranda azalmış olacağını, bu durumda ise manevi tazminat miktarının belirlenmesinde temel unsurlardan biri olacağını, ayrıca, manevi tazminatın zenginleşmeye neden olmaması gerektiğinin genel kural olduğunu, davacı tarafın adli yardım talebinin dikkate alındığında, davacıların ekonomik durumunun iyi olmadığı ve istenen tazminatın zenginleşmeye neden olacağını, bu nedenlerle, davalı …’a karşı açılmış bulunan davanın reddine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, meydana gelen kaza nedeniyle kusur durumunun tespiti için makina yüksek mühendisi bilirkişiden alınan raporda, sürücü …’ın … plakalı idaresindeki araç ile gündüz vakti, meskun mahal dışında, olay yerine geldiğinde; hızını mahal şartlarına ve trafik durumuna göre ayarlamadığı, aracını kendi yol bölümünde tutma becerisi göstermediği, sevk ve idare hatasıyla aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek aracıyla gidiş istikametine göre yolun sağından yoldan çıkarak yolun sağında bulunan cep alanında park halinde bulunan … plakalı kamyonete çarparak savrulması sonucu meydana gelen olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle tam kusurlu olduğu, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki kamyoneti ile geldiği olay mahallinde aracını park ettikten sonra direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkan … plakalı otomobilin aracına çarpması sonucu meydana gelen kazada her hangi bir kural ihlali bulunmadığı, yaya … ve … olay mahalli yolun sağında bulunan cep kısmında ihtiyaç için mola verdikleri esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkıp savrulan … plakalı otomobilin sadmesine maruz kaldıkları kazada her hangi bir kural ihlalleri bulunmadıklarından kusursuz oldukları yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, Çorum 1. Ağır Ceza Mahkeme’sinin Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan aldığı 25.02.2020 tarihli raporunun da aynı doğrultuda olduğu, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, her bir davacı için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi için temerrüt tarihi olan 21/12/2018 tarihinden, diğer davalı … için kaza tarihi olan 24/08/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı taraflara verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde; hükmolunan manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu, kazanın meydana geliş şekli, davacıların davaya konu kazada hamile olan kızlarını ve kısa süre sonra doğumuyla ailelerine mutluluk katacak torunlarını kaybettikleri, davalı sürücünün tam (ağır ve affedilemez derecede) kusurlu olduğu, müteveffanın ise bir kusurunun bulunmadığı gözetildiğinde hükmolunan miktarın çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; meydana gelen kaza tarihi, kazanın meydana gelmesindeki davalının kusurunun ağırlığı; tarafların sosyal ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, kazanın yaşamları üzerindeki tesirine göre, mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı hakkaniyet ve nesafetle takdir edilmiş olduğundan davacılar vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davacılar vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılardan alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf edenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 31/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.