Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1136 E. 2023/940 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1136 – 2023/940

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1136
KARAR NO : 2023/940

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2020
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (… Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücuen)

KARAR TARİHİ : 14/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 12/11/2017 tarihinde sürücü…’ın idaresindeki aracın karşı yönden gelen …’ın kullandığı araca çarpması sonucu oluşan kazada sağ arka koltukta oturan müvekkili … … bir süre yoğun bakımda kaldıktan sonra 19/11/2017 günü vefat ettiği, kazaya karışan ve bilirkişi raporu ile kusurlu bulunan…’ın kullandığı aracın … … … A.Ş. tarafından sigortalı olduğu, müvekkillerinin ilgili sigortadan 215.608,00 TL tazminat aldıkları, eksik ödeme olması nedeniyle 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/352 Esas sayılı dosyasında açılan davada sürücü…’ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/44 Esas sayılı dosyasında şoför yanında oturan …’nın aracı kullananın… olduğunu beyan ettiğini, davalı … şirketi tarafından müvekkilleri aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8683 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, talep edilen bedelin kaza için ödenen tazminat bedeli olduğunun belirtildiğini, müvekkillerinin murisinin kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, … şirketi kötü niyetli olarak takip yaptığını ileri sürerek, yapılan icra takibi nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine ve %20’den aşağı olmamak üzere davalı sigortanın tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı; dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, aleyhe girişilen icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talepli menfi tespit davası olduğu; Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8683 Esas sayılı dosyasında alacaklı … … … A.Ş.’nin borçlular… ve … mirasçıları aleyhine ….., alacaklı sigortaya ZMMS poliçesi ile sigortalı olan …plakalı aracın karıştığı 12/11/2017 tarihli trafik kazası sırasında sürücünün belgesiz ve alkollü olması nedeniyle ödenen tazminatın tahsili açıklaması ile 215.608,00 TL asıl alacak ve işlemiş faizi olmak üzere toplam 222.000,92 TL için ilamsız takip yaptığı, borçlulara ödeme emrinin 05/09/2018 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, takibin itiraz edilmeden kesinleştiği, takibin halen devam ettiği, dosyaya kazandırılan …plakalı araçla ilgili hasar dosyasından; 12/10/2017-12/10/208 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile … … … A.Ş. tarafından sigortalı… tarafından … yaptırıldığı, Trafik Tespit Tutanağı vd. belgelerden 12/11/2017 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde …’e 05/04/2018 tarihi itibariyle 215.608,00 TL ödeme yapıldığının bildirildiğinin görüldüğü; Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/144 Esas sayılı dosyasına ilişkin iddianame ve bir kısım tutanakların dosya içerisine kazandırıldığı, 12/11/2017 tarihli kaza ile ilgili şüpheli…’ın yargılandığı kazada …’ün öldüğü, mağdur tanık …’nın hem hazırlık beyanının hem de mahkeme beyanının dosya içeresine gönderildiği özetle işten çıktığını, sanık … kendisini aldığını, beraber içki içtiklerini daha sonra … aldıklarını, aracı … kullandığını, kendisinin sağ ön koltukta, Hasan’ın arka koltukta oturduğunu beyan ettiğinin görüldüğü, … Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Sigortacının Halefiyeti başlıklı B.3 maddesinde; “Sigortacı ödediği tazminat miktarınca hukuken hak sahibi yerine geçer.”, B.4. maddesinde; “Zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkı … sözleşmesinden veya … sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, … sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.” düzenlenmesinin bulunduğu, toplanan delilerden; davalı … şirketinin …plakalı aracın 12/10/2017-12/10/2018 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile … … … A.Ş. tarafından sigortalı… tarafından yaptırıldığı, bu dönemde 12/11/2017 tarihinde karıştığı kazada tanık …’nın beyanında da belirtildiği gibi araç içerisinde yolcu olan dava dışı …’ün öldüğü, eşi ve çocukları olan davacılar … ve çocuklarına ZMMS poliçesi kapsamında davalı sigortanın tazminat ödediği, ödediği tazminatı sigortalısı sürücü… ve … mirasçılarından icra takibi ile rücuen talep ettiği, sigortacının zarar görene ödediği tazminatı, rücu şartları oluştuğunda öncelikle “kimden” isteyebileceği hususunun değerlendirilmesi gerektiği, bu hususta “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlığı altında … Trafik Kanunu 95/2 maddesi ve … Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4 bölümündeki düzenlemelerden, sigortacının ancak kendi akidi olan “sigortalıya” başvurabileceği, somut olayda; sigortalı… olup, davacılar ölen yolcunun eşi ve çocukları olmakla, yasal düzenlemelere göre davalı sigortanın rücu hakkı olmadığı, gerekçesi ile; “1-Davanın KABULÜ ile davacıların ölü murisleri …’ün mirasçıları olmaları hasebiyle haklarında başlatılan Ankara 24. İcra müdürlüğünün 2018/8683 Esas sayılı dosyasındaki icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, 2-Dava konusu takibin haksız ve kötü niyetle olduğu anlaşılmakla İİY 72/5 maddesi gereği davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine ve davalıdan tahsiline,” karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin, kötüniyet tazminatına mahkum edildiğini, kararın Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile bağdaşmadığını, İİK’nın 72. maddesindeki koşulların oluşmadığını, müvekkilinin yapmış olduğu icra takibi ile borçluyu dava açmaya zorlamış olmasının gerektiğini, yapılan takibin de kötü niyetli olması gerektiğini, somut olayda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/2548 sayılı iddianamesinde, yaralı yolcu …’nın ifadesinde aracı …’ün kullandığı beyanının yer aldığını, …’ın ifadelerinde ise aracı kimin kullandığını hatırlamadığının belirtildiği, bu nedenle müvekkilinin kötü niyetinden söz edilmeyeceği, bu nedenle kötü niyet tazminatı talebinin haksız olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece, yapılan yargılamada kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle, ölen … yakınlarına yapılan ödemenin, … mirasçılarından rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemidir. Mahkemece, davalının davacılara rücu hakkı olmadığından, davalılar hakkında yapılan icra takibi nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespitine, davalı icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğundan davacılar lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından takip yapmakta kötüniyetli olmadıklarından bahisle istinaf edilmiştir.
İİK’nın 72 maddesinin birinci fıkrasında, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.”, beşinci fıkrasında ise “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” denildiğinden, yasal düzenleme gereğince borçlu lehine “kötü niyet tazminatı” takdir edilebilmesi için, dava açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması gerektiği aranmıştır.
Somut olayda, davalı … şirketi, kaza nedeniyle yürütülen savcılık soruşturması sırasındaki savcılık aşamasındaki, araç malikinin bir takım beyanlarından ve araç sürücüsünün kim olduğunun belli olmadığı yönündeki tutanaklar ile ifadelerden hareket ile araç sürücüsünün … olduğu kanaati ile icra takibinde bulunduklarını ileri sürmüş, bu durumda yapılan takip haksız olarak yapılmış ise de kötü niyetle yapıldığı söylenemeyeceğinden, davacıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Yukarında açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre, kararın HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararındaki, davacılar lehine takdir edilen kötü niyet tazminatına ilişkin kısmın düzeltilerek, davalı takip yapmakta kötü niyetli olmadığından, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararındaki kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ İLE; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 23/12/2020 tarihli, 2019/144 Esas – 2020/595 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın KABULÜ ile davacıların ölü murisleri … mirasçıları olmaları hasebiyle haklarında başlatılan Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8683 Esas sayılı dosyasındaki icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,
2-Davalı takip yapmakta kötü niyetli olmadığından, davacıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 15.164,88 TL harçtan peşin alınan 3.791,23 TL’nin düşümü ile kalan 11.373,65 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 3.791,23 TL peşin ve 44,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olanan 23.990,06 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan toplam 93,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri uyarınca hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına”
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
II-Davalı tarafça yatırılan “istinaf karar harcının” talep halinde davalıya iadesine,
III-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan alınarak davalıya verilmesine, davacılar tarafından yatırılan avanstan karşılanan istinaf tebligat ve posta giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
IV-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.