Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1134 E. 2023/918 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1134 – 2023/918
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1134
KARAR NO : 2023/918

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2021
NUMARASI : 2019/581 Esas 2021/609 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı … ve …. Şti. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı …’nın 2,52 promil alkollü vaziyette 28.04 2019 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken … plakalı araca çarptığını, meydana gelen çarpışmanın etkisiyle savrulan … plaka sayılı aracın müvekkillerinin murisi …’a çarptığını ve ölümüne sebep olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, müvekkillerinin zararının tazmini için davalı sigorta şirketine 04.07.2019 tarihinde başvuru yapılmış ise de yapılan görüşmelerden herhangi bir sonuç alınamadığını, müteveffanın ölümü nedeniyle davacı anne ve babanın destekten yoksun kaldığını, müteveffanın vefat etmeden önce… Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 8.yarıyıl öğrencisi olduğunu, ilgili bölümün müteveffanın ikinci üniversitesi olmakla mezuniyetine oldukça kısa bir süre kaldığını, müteveffanın mezuniyetini takiben okuduğu bölüm dikkate alınarak ücret araştırması yapılmasını talep ettiklerini beyanla, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı anne … ve davacı baba … için 1.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden 04/07/2019 tarihinden, diğer davalılardan ise olay tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 500.000,00TL, … için 500.000,00TL ve … için 250.000,00TL olmak üzere toplam 1.250.000,00TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte davalılardan …. Şti. ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; kazanın çift taraflı trafik kazası olup, öncelikli olarak kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, müteveffanın ölümü nedeniyle destek talep edebileceklerin belirlenerek, hesaplamanın değişen Genel Şartlar ekindeki hesaplama yöntemine uygun olarak yapılması gerektiğini, müteveffanın gelirine ilişkin herhangi bir belge sunulmamakla gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kazaya karışan aracın işleteni konumunda olup gerçekleşen olay nedeniyle herhangi bir kusurun izafe edilmesinin mümkün olmadığını, istenilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müteveffanın ilk üniversite olarak hangi bölümü bitirdiği belirtilmediğinden ve ikinci okuduğu üniversitenin açık öğretim fakültesi olması nedeniyle iş bulma olanağının oldukça düşük olup, müteveffanın ücret araştırmasında bu hususun dikkate alınmasını talep ettiklerini, olayın hemen ardından müştekilere kaza ertesi acil giderlerinde kullanılmak üzere nakdi tazminata mahsus olmak üzere kısmi tazminat ödemesinde bulunulduğunu, zararın giderilmesine yönelik ödeme yapılmış olması ve araca ait kasko şirketinin davacılara ödeme yapmış olabilmesi hususları dikkate alınarak, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, maddi ve manevi tazminat miktarının makul şekilde belirlenmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; müvekkilinin araç kullanma yeteneklerinde azalma mevcut olmayıp, olayda müterafîk kusurun bulunduğunu, istenilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müteveffanın ilk üniversite olarak hangi bölümü bitirdiği belirtilmediğinden ve ikinci okuduğu üniversitenin açık öğretim fakültesi olması nedeniyle iş bulma olanağının oldukça düşük olup, müteveffanın ücret araştırmasında bu hususun dikkate alınmasını talep ettiklerini, olayın hemen ardından müştekilere kaza ertesi acil giderlerinde kullanılmak üzere nakdi tazminata mahsus olmak üzere kısmi tazminat ödemesinde bulunulduğunu, zararın giderilmesine yönelik ödeme yapılmış olması ve araca ait kasko şirketinin davacılara ödeme yapmış olabilmesi, olaydan sonra davacının bizzat hastaneye götürülmesi, sağlığı ile ilgili dikkat ve özenin yerine getirilmesi, müvekkilinin aylık asgari ücretle geçimini sağladığı hususları dikkate alınarak, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, maddi ve manevi tazminat miktarının makul şekilde belirlenmesine karar verilmesi istediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 28/04/2019 günü saat 19:40 sıralarında davalı …’nın sevk ve idaresindeki davalı … Şirketine ait … plaka sayılı kamyonet ile Rıhtım Sokağını takiben seyri sırasında olay mahalli ışıklı kontrollü dört yönlü kavşağa geldiğinde, seyir yönüne yanan kırmızı ışıkta kavşağa girip Ahi Mesut istikametine geçmek isterken sağından gelen bölünmüş Ahi Mesut bulvarını takiben seyreden seyir yönüne yanan yeşil ışıkta kavşağa giren …’un sevk idaresindeki … plaka sayılı otobüsün ön kendi aracının sağ yan arka kısımları ile kavşak içinde çarpışmaları akabinde çarpışmanın etkisiyle savrularak Polatlı 2. Caddesi üzerinde yaya geçidinden yolun karşı tarafına geçmek üzere refüjde bulunan yayalar …, … ve …’na çarpması sonucu ölümle ve yaralanmayla sonuçlanan dava konusu kazanın meydana geldiği, kazada davacıların murisi …’nın vefat ettiği, davalı …’nın kavşakta kırmızı ışık ihlali yaptığından olayda tam kusurlu olduğunun kabul edildiği, Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/165 Esas sayılı dosyasında mevcut Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın 17/07/2019 tarihli raporuna göre de davalı …’nın asli kusurlu kabul edildiği, sürücü …’un kusursuz olduğunun anlaşıldığı, kazanın meydana gelmesinde davalı … haricinde kimsenin kusurunun bulunmadığı, davacılar vekilinin mahkemeye sunduğu 01/09/2021 tarihli feragat dilekçesinde; maddi tazminat hususunda davacılar … ile …’ın davalı … Sigorta A.Ş. ile anlaştığını, maddi tazminat açısından protokol tazmin edildiğini belirterek dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmının 1 nolu bendinde talep etmiş oldukları destekten yoksun kalma isteminden feragat ettiklerini bildirdikleri, davalı … Sigorta A.Ş. vekili mahkemeye sunduğu 06/09/2021 havale tarihli dilekçesinde; davacılar vekili ile dosya kapsamında sulh olunmuş olup, davacıların davadan feragatini kabul ile vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını bildirdiği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacılar … ve …’ın maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı … için 80.000,00 TL, davacı … için 80.000,00 TL ve davacı … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı …’nın 2.52 promil alkollü vaziyette 28.04.2019 tarihi saat:19:30 sularında sevk ve idaresindeki … plakalı araçla Rıhtım Sokak’tan Ahi Mesut Bulvarı istikametine doğru seyir halinde kavşağa geldiğinde kırmızı ışıkta durmayarak Polatlı 2. Caddesi istikametine seyrettiği esnada, Ahi Mesut Bulvarı’ndan Vatan Caddesi istikametine kendisine yeşil ışık yanması nedeniyle seyir halinde olan … plakalı araç sürücüsünün kullandığı araçla çarpışmıştır. Meydana gelen çarpışmanın etkisiyle savrulan … plaka araç; Polatlı 2. Caddesi üzerinde yaya yolundan karşıya geçmek üzere, yol ayrımında bulunan refüjde bekleyen davacı … ve davacı …’ın kızı ve davacı …’ın kız kardeşi …’a çarptığını, kaza neticesinde …’ın ağır bir biçimde yaralandığını ve yoğun bakımda tedavi altına alınmasına rağmen 06.05.2019 tarihinde hayatını kaybettiğini, hükmedilen miktarın yetersiz ve adaleti sağlamaktan uzak olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar …. Şti ve … vekili istinaf dilekçesinde; şirkete ait aracı kullanmakta olan davalı müvekkil …’nın, kazanın oluşumunda kendisine çarpan otobüs şoförünün kazayı önleme olanağı bulunmakta iken, harekete geçerek müvekkil …’nın kullandığı aracın sağ arka kısmına çarpması neticesinde, aracın savrulmasına neden olduğunu, müvekkil …’nın aracın hakimiyetini kaybetmesi sonucunda, istenmeyen bu elim hadisenin meydana geldiğini, …’NIN araç kullanma yeteneklerinde azalma mevcut olmayıp olayda müterafik kusur bulunduğunu, müvekkil şirketin, kazaya karışan aracın işleteni konumunda olup müvekkil şirkete gerçekleşen olay nedeniyle herhangi bir kusurun izafe edilmesinin mümkün olmadığını, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müştekilere kaza ertesi acil giderlerinde kullanılmak üzere nakdi tazminata mahsus olmak üzere kısmi tazminat ödemesinde bulunulduğunu, zararın giderilmesine yönelik işlem yapıldığını dekont asıllarının ceza dosya içerisine sunulduğunu, mahkemece tazminat takdirinde talebe rağmen buna değinilmediği kazaya karışan ve müvekkil şirkete ait aracın kaskosu mevcut olup davacılara kasko şirketinden ödeme yapılıp yapılmadığının sayın mahkemece tespit edilmesi ve tazminat tayininde bu hususun göz önüne alınmamış olması da eksik incelemenin mevcudiyetini gösterdiğini, ayrıca hükmün 4 nolu bendinde kendileri lehine vekalet ücretine takdirine yer olmadığında dair karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu bendinin de kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça açılan maddi tazminat davası müvekkillere yönelik olarak da açılmış olmakla, davanın feragat nedeniyle sona ermesi durumunda HMK-312. madde de yer aldığı üzere taraflarına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davalılar yararına vekalet ücreti verilmesine takdiren yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün kaldırılarak reddedilen maddi tazminat talebiyle ilgili vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacılar ve davalılar …. Şti. ve … vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Vekalet ücretine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; bu davadaki feragat, maddi anlamda hakkın özünden değil, ödeme nedeniyle şekli anlamda feragat niteliğinde olup, somut olayda sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle feragat edildiği, tarafların dava tarihine göre haklılık oranı ve davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek mahkemece davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.
Manevi tazminata ilişkin olarak ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hâkimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin olarak, mahkemece, kazanın oluşundaki kusur durumu, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak manevi tazminat miktarının tespit edildiği gerekçeli kararda belirtilmiş ise de, tarafların sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Manevi tazminatın takdirinde 6098 sayılı TBK 56. maddesi ve 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de belirtildiği üzere, takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların değerlendirilmesi açısından, tarafların sosyal ve ekonomik durumunun belirlenmesi gerekeceği dikkate alınarak, tarafların için sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu gerekçeler ile taraf vekillerinin istinaf isteminin kabulüne, yukarıda belirtilen şekilde deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/09/2021 tarih, 2019/581 Esas – 2021/609 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Kaldırma ve gönderme sebebine göre istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde yatırana iadesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Vezirköprü İcra Dairesi’nin 2021/710 Esas sayılı dosyasına yatırılan 360.000,00 TLTL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.