Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/113 E. 2022/195 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/113 – 2022/195
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/113
KARAR NO : 2022/195

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2019
NUMARASI : 2017/632 Esas 2019/1174 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/09/2015 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla seyir sırasında yaya …’e çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan ZMMS sigorta poliçesi nedeniyle tazminattan sorumlu olduğu, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi özürlü sağlık kurulu raporuna göre; %9 oranında maluliyeti olduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 13/07/2018 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat talebinin 50,00-TL sürekli iş göremezlik, 50,00-TL bakıcı gideri talebi olarak açıklamış, 04/11/2019 tarihli dilekçesi ile de tamamlama harcını da yatırarak sürekli işgöremezlik nedeniyle olan talebini 15.491,10-TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete trafik sigorta poliçesi ile 06/08/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğu, kaza nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığından 2015/141661 nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığı, davacı …’in babası …’in oğlunun maluliyeti için şüpheli …’ın 10.000,00-TL ödemesi halinde uzlaşacağını bildirdiği ve ödemeyi kabul ettiği, soruşturmanın uzlaşma ile sonuçlandığını, bu nedenle tazminat davası açılamayacağını feragat etmiş sayılacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte araç işletenin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün olmadığının, mağdur …’in evinin önünde oynadığı sırada arkadaşlarının kendisini kovalaması sonucu yola koştuğu bu nedenle kazada tam kusurlu olduğuna dair babası …’in ifadesinin bulunduğunu, poliçenin 01/06/2015 tarihli, trafik sigorta poliçesi genel şartlarına tabi olduğunu, faize hükmedilecekse dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; küçük …’in trafik kazası nedeniyle yaralandığı, Adli Tıp Raporunda tüm vücut oranının %8 malul olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, dava dışı … plaka sayılı otobüs sürücüsü …’ın meydana gelen kazada %20 oranında kusurlu olduğu, davacı anne ve babasının %80 oranında kusurlu oldukları, 01/06/2015 tarihi sonrası tanzim edilen poliçeler için trafik sigortası genel şartlarında belirlenmiş hesaplama yöntemi esas alınarak hesap uzmanı bilirkişiden rapor alındığı ve davacının kaza tarihinde 5 yaşında olduğu, bu nedenle gelir getiren bir işte çalışması söz konusu olmadığı, dolayısıyla tedavi süresi boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığı, bu nedenle geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı ve asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre 15.491,10-TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep hakkı olduğu, dosyaya sunulan uzlaştırma tutanağı incelendiğinde davacının babası …’in dava dışı sürücü …’nın kendisine 10.000,00-TL vermesi halinde uzlaşacağını belirttiği ve bu şekilde uzlaştırma tutanağının taraflarca imzalandığı, ancak bu rakamın davacılar vekili beyanına göre manevi tazminata ilişkin olduğu ve davanın sadece davalı sigorta şirketine yönelik açıldığı küçük …’in maluliyeti nedeniyle maddi tazminata yönelik olduğu, küçük …’in anne ve babasının şahsi haklarından vazgeçtiğine ilişkin herhangi bir beyanlarının bulunmadığının anlaşıldığı, Borçlar Kanunu’nun 44/1 maddesi hükmüne göre dava konusu olayda TBK’nın 52. maddesi hükümleri uyarınca tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen hükümlerin bu olayda ayrıca uygulanmasına yer olmadığı, dava konusu aracın ticari nitelikte olduğu ve hasar dosyasında bulunan belgelere göre davacı vekilinin başvurusunun davalı tarafa tebliğinden itibaren 8 iş günü sonrası 10/05/2017 tarihi temerrüt tarihi olmakla davacı küçük … yönünden 15.491,10-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 10/05/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline ve koşulları oluşmayan bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik taleplerinin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin hatalı ve haksız olduğunu, C.Başsavcılığınca yapılan soruşturmada tarafların uzlaştığını ve kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu nedenle tazminat davası açılamayacağını, davadan feragat edilmiş sayılacağını, bu hususun uzlaştırma tutanağında açıkça belirtildiğini belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle bakıcı gideri ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
5271 sayılı CMK’nın 253/17. maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.”, CMK’nın 253/19. maddesinde; “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükümleri yer almakta olup, bu yasal düzenlemeler ışığında da uzlaşma tutanağı düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağı da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir.
Belirtilen yasal düzenlemeler ve somut olay değerlendirildiğinde; 10/11/2015 tarihli uzlaşma tutanağı incelendiğinde, fazlaya ilişkin hak ya da sigorta şirketine başvuru hakkı saklı tutulmadan, kaza tarihinde 5 yaşında olan davacıyı temsilen babası …’in, oğlunun yaralanmasına sebep olan kişiden şikayetçi olduğunu ancak 10.000 TL verirse uzlaşacağını belirttiği ve bu suretle uzlaşma tutanağının düzenlendiği, İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunun 2015/141661 Sor. 2015/103064 Karar sayılı kararı ile “…tarafların karşılıklı olarak uzlaştıkları .. anlaşılmakla CMK 253/19 bendi uyarınca uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına” 11/11/2015 tarihinde karar verildiği anlaşılmakta olup, uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından ve uzlaşmanın sadece manevi tazminata münhasır yapıldığı da belirlenemediğinden 6098 sayılı TBK’nın 166 ve 168/2. maddeleri hükümleri de nazara alındığında, açılan iş bu davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 4.HD 2021/12707 E. 2022/7885 K.).
Açıklanan nedenlerle; davalı sigorta şirketinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında “ davanın reddine” dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davalı …Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/12/2019 gün ve 2017/632 Esas-2019/1174 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile fazla alınan harcın yatırana iadesine
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4 maddesi gereğince 9.200,00TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça ilk derece mahkemesinde yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 12. İcra Dairesinin 2020/1145 Esas sayılı dosyasına yatırılan 34.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davalı tarafından yatırılan 265,00 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf aşamasında yatırılan 148,60 TL istinaf başvurma harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.