Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1116 E. 2023/938 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1116 – 2023/938
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1116
KARAR NO : 2023/938

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2021
NUMARASI : 2014/584 Esas – 2021/406 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların miras bırakanı …’nun, dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı otobüsün yoldan çıkarak şarampole düşmesi sebebiyle 20.09.2010 tarihinde, Şanlıurfa’da meydana gelen kazada hayatını kaybettiğini, müvekkil …’nın kaza neticesinde yaralandığını, sürücü … hakkında yürütülen kovuşturma neticesinde Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22.02.2012 tarih, 2010/332 Esas ve 2012/52 Karar sayılı kararı ile asli ve tam kusurlu olduğu gerekçesiyle mahkumiyet hükmü verildiğini, davalının müvekkillerinin zararlarından sorumlu olduğunu, müvekkillerinin destek zararı nedeniyle 20/11/2012 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 27.982,00 TL ödeme yapılmış ise de ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; davacı … için 2.300,00 TL, … için 2.300,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kazanın gerçekleştiği 20.09.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davacı … için 2.300,00 TL maluliyet sebebiyle maddi tazminatın kazanın gerçekleştiği 20.09.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacılar vekilinin 18.05.2021 tarihli ıslah dilekçesinde; her türlü fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla dava değerinin toplamda 127.240,39 TL artırılmasıyla neticede toplam 131.840,39 TL alacağın 20.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davacının destekten yoksun kalmış olduğunun ispatının gerektiğini, davacının maluliyetinin geçici olduğunun tespiti durumunda 6111 sayılı Yasa gereği geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderlerinin teminat dışı olduğundan davanın reddinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevkinin gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan Poliçe Teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kabul manasında olmamak üzere faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini, bu sebeple dava tarihine kadar herhangi bir ihbar olmadığından faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini, davaya konu zararlandırıcı olayın “haksız fiil” nevinden olması sebebiyle ticari iş sayılmayacağından reeskont faizi talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın ancak “yasal faiz” talep etmeye hakkı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve daimi iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğu; maluliyete ilişkin Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 04.01.2021 tarihli 17550 sayılı raporunda; Farajollah oğlu 27/03/1943 doğumlu, …’nın 27/09/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre yapılan değerlendirmede, %33.2 (yüzdeotuzüçnoktaiki) oranında olduğu, iyileşme süresinin 27.09.2010 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, daimi iş göremezlik ve destekten yoksun kalma tazminat taleplerine ilişkin hesaplama yapılmak üzere Aktüer bilirkişiden alınan 02.04.2021 tarihli raporda; müteveffa Hafezeh Majarrad Saghslou yönünden yapılan destekten yoksun kalma tazminat hesabı sonucunda, sigorta ödemesinin güncellenerek indirimi sağlandığında davacı eş …’nın destekten yoksun kalma zararı karşılığında davalı Sigorta Şirketinden talep edebileceği bakiye tazminat tutarının 58.314,67 TL olduğu, çocuk … yaşı itibariyle (olay tarihinde 30, rapor tarihinde 41 yaşında) destek ihtiyaçlısı konumunda olmadığından destekten yoksun kalma tazminat alacağının bulunmadığı, davacı … yönünden yapılan iş gücü kaybı tazminat hesabı sonucunda; geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat tutarının 3.336,25 TL, sürekli işgücü kaybından kaynaklanan bakiye tazminat alacağının ise 70.189,47 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdiği, davacıların miras bırakanı …’nun …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün yoldan çıkarak şarampole düşmesi sebebiyle 20.09.2010 tarihinde, Şanlıurfa’da meydana gelen kazada hayatını kaybettiği, davacı …’nın kaza neticesinde yaralandığı, sürücü … hakkında yürütülen kovuşturma neticesinde Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22.02.2012 tarih, 2010/332 Esas ve 2012/52 Karar sayılı kararı ile asli ve tam kusurlu olduğu gerekçesiyle mahkumiyet hükmü verildiği, davacıların miras bırakanı ve davacı …’nin kazada kusursuz yolcu konumunda bulunduğu, davacı Esmail’in destek zararlarından ve cismani zararından davalının sorumlu olduğu, davacının bilirkişi raporu ile hesaplanan miktarda tazminat talep etmekte haklı olduğu, diğer davalının ise yaşı itibariyle destek zararını kanıtlayamadığı gerekçesi ile “1.-Davanın kısmen kabulü ile; 58.314,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının 20/11/2012 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigortadan alınarak davacı Esmaeil Parvari’ye verilmesine; 3.336,25 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 70.189,47 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 73.525,72 TL’ nin 20/11/2012 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigortadan alınarak davacı Esmaeil Parvari’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hükme esas alınan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, raporun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınması gerektiğini, bu konudaki itirazlarının nazara alınmamasının haksız olduğunu, raporu kabul etmemekle birlikte, davacının 04/12/2017 tarihinde yapılan muayenesinde omur yükseklik kaybı ile kaza arasında illiyet bağı olmadığının tespit edildiğini, raporlar arasında çelişki olduğu da gözetilerek, illiyet bağı tespiti açısından Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması gerektiğini, yine hesaplamanın mevzuata aykırı yöntemlere göre yapılmış olması nedeniyle bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, TRH2010 Yaşam Tablosuna göre ve progresif rant yöntemi uygulanarak yapılan hesaplamanın uygun olmadığını, yine progresif ranta teknik faizin katılmamasının da hatalı olduğunu, hesaplamanın aktüeryal yöntem ile yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte Türkiye’de ikamet etmeyen İran vatandaşının gelirinin Türkiye’deki asgari ücrete göre hesaplanmasının da yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, gelirinin İran’daki gelirine göre tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş görmezelik zararlarından müvekkilinin sorumlu olmadığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm ve cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalı vekilinin davacı …’nın maluliyetine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına dayalı maddi tazminat davasında, maluliyet durumunun doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir. Zarar görenin maluliyet durumunun tespitinde; maluliyet durumunun tespitinin yanı sıra, kaza sonrası tedavi evraklarının da değerlendirilmesi ile maluliyetin kaza ile illiyetinin doğru bir şekilde ortaya konulması, kazadan kaynaklanan maluliyeti olması durumunda dahi zarar görenin maluliyetinin artmasına neden olduğuna yönelik somut iddiaların ve itirazların olması durumunda değerlendirilmesi gerekir.
Somut olayda, davacının kaza nedeniyle yaralandığından bahisle açtığı davada, … Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’den alınan 14/12/2017 tarihli maluliyet raporunda; davacının tedavi evrakları incelenerek, mevcut tedavi evraklarına göre kaza ile tespit edilen omur yükseklik kaybı arasında illiyet bağı kurulamadığı belirtilerek “Vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği; 3 (üç) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı; Kişinin olay tarihli grafisinde kırık tespit edilemediğinden, trafik kazası ile kişideki omur yükseklik kaybı arasında illiyet bağı kurulamadığı, bu durumu gösterir herhangi bir grafi ya da rapor temin edildiği taktirde yeniden değerlendirilebileceği” denildiği, bunun üzerine Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan 26/12/2018 tarihli rapor alındığı, alınan raporun sonuç kısmında da; “27.09.2010 olay tarihli grafilerde T11’i değerlendirmeye uygun optimal grafi bulunmadığı, 30.11.2010 tarihli grafi, tomografi ve MR’larında T11 vertebra korpusunda belirgin kompresyon kırığı sekeli izlendiği cihetle; aradan geçen zaman diliminde kişinin başka bir travmaya maruz kalmadığının mahkemenizce kabulü halinde;
Mevcut belgelere göre;
… oğlu, 27.03.1943 doğumlu …’nin 27.09.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 X (1Ab………..22) A %26
E cetveline göre: %33.2 (yüzdeotuzüçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 27.09.2010 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” denilmiş;
Bunun üzerine Adli Tıp Kurmu 2. İhtisas Kurulundan yeniden alınan 30/12/2020 tarihli raporda da; önceki tespitlerden bahsedilerek, tedavi evrakları için gönderilen CD içerisinde sadece epikriz bulunduğu, radyolojik görünteleme olmadığı, cihetle Kurullarının 26/12/2018 tarihli ve 12360 Karar no’lu mütalasına eklenecek ve değirtirilecek bir husus olmadığı belirtilerek “… oğlu 27/03/1943 doğumlu, …’nın 27/09/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 X(1Ab……….22) A %26
E cetveline göre %33.2 (yüzdeotuzüçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme süresinin 27.09.2010 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” şeklinde rapor tanzim edildiği, omurdaki yükseklik kaybının kaza ile illiyetinin değerlendirilmediği, mahkemece raporun yeterli olduğu kabul edilerek, davanın esası hakkında karar verildiği görülmüştür.
HMK’nın 266/1 maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” düzenlemesini içerdiğinden, özel ve teknik bilgili gerektiren konuda bilirkişi raporu alınmadan davanın esası hakkında karar verilemez. Mevcut yaralanma ile kaza arasındaki illiyet bağının varlığı da bu kapsamdadır.
Mahkemece hükme esas alından raporda omurdaki yükseklik kaybı ile kaza arasında illiyet bağı açık bir şekilde ortaya konulmamış, takdir mahkemeye bırakılmıştır. Bu haliyle rapor yeterli olmadığından, davacı Esmaeil’in kaza sonrası çekilen radyolojik görüntülemeleri olup olmadığı, kaza tarihindeki adli muayene raporunu tanzim eden sağlık kurumundan sorularak varsa dosyaya kazandırılıktan sonra, raporlar arasındaki çelişki ve yetersiz değerlendirme nedeniyle Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulundan, davacının maluliyetine esas yaralanması ile kaza arasında illiyet bağı olup olmadığı, bu hususta değerlendirmelerin içerdiği rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
2-Davalı vekilinin davacının ve desteğin gelirine yönelik istinaf sebeplerinin incelemesinde, yabancı ülkede yaşayan kişiler açısından, tazminat hesabında yaşadığı ülkede elde edeceği gelir miktarı nazara alınarak hesaplama yapılmalıdır.
Somut olayda, davacının ve desteğin geliri Türkiye’de uygulanan asgari ücret miktarına göre hesaplanmış olup, İran İslam Cumhuriyeti’nde uygulanan asgari ücretin, ülkemize uygulanan asgari ücretten yüksek olduğuna veya aynı miktarda olduğuna dair dosya içerisinde bilgi bulunmamaktadır. Bu durumda davacı …’in ve desteğin, yaşadığı ülkedeki sosyal ekonomik durumu tespit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf sebeplerinin kabulüne, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, kararın HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, öncelikle davacı …’in kaza sonrası tedavi gördüğü sağlık kuruluşunda, meydana gelen yaralanması nedeniyle radyolojik görüntülemesi yapılmış ise bu kayıtlar getirtilerek, dosyanın Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kuruluna sevki ile davacının kaza nedeniyle maluliyetinin meydana gelip gelmediği, önceki raporlarda tespit edilen ve kaza ile illiyeti açıkça ortaya konulmayan omur yükseklik kaybının kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, mevcut yaralanmanın kaza anında hissedilmesinin mümkün olup olmayacağı, bu nedenle daha sonra tespit edilen bu durumun kazadan kaynaklanıp kaynaklanmayacağının söylenip söylenemeyeceği hususunda, denetime elverişli rapor alınarak, ayrıca davacının ve desteğin kazadan sonraki yıllardaki yaşadığı ülkedeki geliri ve/veya asgari ücret miktarı tespit edilerek, buna göre davalının destek zararına yönelik yaptığı ödeme tarihi itibariyle de sorumluluğu sona erip ermediği denetlenerek, davanın davalı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek, sonucuna göre olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalının sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 21/06/2021 tarihli, 2014/584 Esas – 2021/406 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince, Ankara 9. İcra Dairesi’nin 2021/11671 Esas sayılı dosyasın depo edilen 365.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.