Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/110 E. 2022/103 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/110
KARAR NO : 2022/103

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI : 2018/164 Esas 2019/701 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
MİRAS BIRAKAN :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 30/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı…Ltd.Şti. vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 25/12/2017 tarihinde meydana gelen kazada yaya olan davacılar murisi …’ın vefat ettiğini belirterek davacı … için 50.000,00-TL,davacı … için 50.000,00-TL,davacı … için 50.000,00-TL, davacı … için 50.000,00-TL,davacı … için 50.000,00-TL olmak üzere toplam 250.000,00-TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı lehine 20,00’şer TL’den toplam 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı…Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde,olayda davalı şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, asli kusurlu olan tarafın müteveffa olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde,davalı … şirketinin manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların destek ve muhtaçlık yaş sınırını geçtiğini, kazanın oluşumunda müteveffanın da kusurunun bulunduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama neticesi maddi tazminat talebi bakımından; davacıların, müteveffanın vefatı tarihinde 18 yaşından büyük oldukları,destek süresini tamamlamış oldukları, dosya kapsamında müteveffanın davacılara desteklik ilişkisinin devam ettiğini ispatlayan hiçbir belge bulunmaması nedeniyle müteveffanın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edilemeyeceği kanaatiyle davacıların maddi tazminat talebinin reddine,davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile … için 5.000,00-TL , … için 5.000,00-TL, … için 5.000,00-TL , … için 5.000,00-TL ve … için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 25.000,00-TL manevi tazminatın 01/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı….San ve Dış Ticaret Ltd.Şti’den alınarak söz konusu davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ile davalı….San ve Dış Ticaret Ltd.Şti vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; dava dosyasında kusur raporlarının çelişkili olduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiye rağmen mahkeme yeterince gerekçe göstermeden müteveffanın % 75 kusurlu olduğunu belirleyen raporun hükme esas alındığını, mahkemece davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı…Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde,mahkeme hükmünün 8 nolu bendi altında davacılar lehine mükerrer şekilde vekalet ücretine hükmedildiğini, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın kusurlu olduğunu,mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olaya ilişkin kaza tespit tutanağı uyarınca, 25.12.2017 günü sürücü…’in,sevk ve idaresinde olan kamyoneti ile seyri sırasında müteveffa yaya …’a çarpması neticesi meydana gelen kazada sürücü…’in 2918 sayılı KTK nın 52/1-a maddesinde belirlenen kuralı,yaya …’ın aynı yasanın 68/1-b-2.maddesinde belirlenen kuralı ihlal ettiğinin belirlendiği,mahkemece alınan 26/11/2018 tarihli rapora göre,kazanın meydana gelmesinde davacılar yakını yaya …’ın %90, davalı … şirketine sigortalı davalı şirkete ait araç sürücüsünün %10 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği,anılan rapora taraflarca itiraz edilmesi ve ceza mahkemesinde aldırılan kusur raporu ile çelişkiler bulunması nedeniyle dosyanın mahkemece kusur oranının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, söz konusu kurumca hazırlanan 22/04/2019 tarihli rapora göre, kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ait araç sürücüsünün %25,müteveffanın ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği,-Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/29 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada sanık sürücü…’in taksirle ölüme neden olmaktan cezalandırılmasına karar verildiği,kararın istinaf aşamasında olduğu,anılan dosyada keşfe binaen tanzim edilen 10.07.2018 tarihli bilirkişi raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü…’in asli kusurlu olduğu,müteveffa yaya …’ın tali kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece 22.04.2019 tarihli kusur raporunun esas alınmasıyla kazanın meydana gelmesinde müteveffanın % 75 oranında kusurlu olduğunun kabul gördüğü ve bu kusur oranının hükme esas alındığı, aktüer bilirkişiden alınan 27/06/2019 tarihli rapor uyarınca davacıların, müteveffanın vefatı tarihinde 18 yaşından büyük oldukları, destek süresini tamamlamış oldukları, dosya kapsamında müteveffanın davacılara desteklik ilişkisinin devam ettiğini ispatlayan hiçbir belge bulunmaması nedeniyle müteveffanın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edilemeyeceğinin belirlendiği,mahkemece dosya münderecatı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan değerlendirmede mahkemece hükme esas alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağındaki belirlemeler ve ceza dosyasında hükme esas alınan kusur raporları arasında çelişki bulunduğu anlaşılmıştır.
Kazanın oluşuna ilişkin olarak taraflar arasında uyuşmazlık bulunması halinde; maddi gerçeği bulmakla yükümlü olan ceza mahkemesinin oluş kabulü hukuk mahkemesi için bağlayıcı olacağından, ceza mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılması gerekmektedir.
Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesine etkisi TBK. 74. maddesinde düzenlenmiş olup, hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında, esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. TBK. 74. maddesindeki düzenlemeye göre, ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.
Ancak, ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Y.H.G.K. 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hâkiminin, hukuk hâkiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. O halde bir ceza mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin delil oluşturacağı açıktır. (Hukuk Genel Kurulu – 2008/4-564 E, 2008/536 K.)
Somut olayda, kazanın oluşuna ilişkin olarak taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu gibi, mevcut kusur bilirkişisi raporlarında da farklı oluş kabulleri yer almaktadır. Mahkeme tarafından, oluşa ilişkin farklı değerlendirmelere ve taraflar arasındaki bu konuda olan uyuşmazlığa rağmen, oluşa ilişkin olarak deliller toplanmadan, ceza dosyasında yer alan kusur raporu getirtilip anılan dosyadaki deliller değerlendirilmeden ve kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin, dava dosyasında alınan kusur raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Ancak, dava konusu kazadaki oluşa ilişkin belirleme, davacı ve davalı tarafın kusur durumlarını büyük oranda değiştirebileceğinden, belirlenecek tazminat miktarını da aynı şekilde etkileyeceği sabit olup, bu yönde inceleme yapılmaksızın karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenlerle, kesinleşmeyen Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/29 Esas sayılı dosyası muhteviyatı öncelikle dosyaya kazandırılmalı, o dosyadaki deliller de mahkemece değerlendirilmeli, kusur raporları arasındaki çelişki giderilecek şekilde Üniversitelerin ilgili Trafik Kürsülerinden yahut Karayolları Fen Heyetinden alınacak kusur raporunu takiben kazadaki kusur durumu duraksamaya mahal vermeyecek şekilde belirlenerek gerektiğinde ceza dosyasının kesinleşmesi bekletici mesele yapılmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın temelini oluşturan ve davacıların talep edebileceği tazminat miktarını belirleyecek esaslı unsurlardan olan kusur durumuna ilişkin olarak ceza dosyası dosyaya kazandırılıp o dosyadaki deliller değerlendirilmeden, ceza yargılamasının sonucu beklenmeden ve oluş kesinleştirilmeden, kabule göre de, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olması HMK’nun 353/1-a-6.maddesi gereği delillerin hiçbirinin toplanmaması şeklinde kabul edilerek, davacılar ve davalı…Ltd.Şti. vekilinin tarafın istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile kararın kaldırılmasına, sair istinaf nedenleri incelenmeksizin, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin ve davalı…Ltd.Şti. vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/09/2019 tarihli 2018/164 Esas 2019/701 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde harcı yatıran taraflara ayrı ayrı iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 30/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.