Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1093 E. 2023/824 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1093 – 2023/824
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1093
KARAR NO : 2023/824

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2021
NUMARASI : 2018/485 Esas – 2021/449 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 31/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 22.08.2011 tarihinde davalı … yönetimindeki, diğer davalı … adına kayıtlı, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanmış … plakalı aracın yaya olan davacılara çarpması sonucu müvekkillerinin yaralandığını, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/58 Esas sayılı dosya da fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere açılan davada karar verildiğini, bu dosyadaki son bilirkişi raporuna göre alacağın bakiyesi olan toplam 39.479,42 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 11.04.2019 tarihli mahkemeye verdiği açıklama dilekçesinde, müvekkil … için; sürekli iş göremezlik zararı 20.359,58 TL, geçici iş göremezlik zararı 1.503,46 TL, … için sürekli iş göremezlik zararı 6.194,34 TL, bakıcı gideri zararı bakımından müvekkil … için 5.712,52 TL, … için 5.712,52 TL olmak üzere olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat miktarı ile sınırlı kalmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir .
Davacılar vekili 24/03/2021 tarihli dilekçesi ile davasını tam ıslah etmiş, … için 21.863,05 TL maddi tazminat ve 5.712,52 TL bakıcı gideri tazminatı, davacı … için 56.675,89 TL tazminat ve 5.712,52 TL bakıcı gideri tazminatı talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere azami 175.000 TL ile sınırlı olduğunu, 5. Ticaret Mahkemesi’nin 2014/ 58 Esas sayılı dosyası kapsamında hükmedilen tazminatı kalemleri ile davacı … yönünden bakiye teminat limitinin 3164,80 TL, … yönünden 96.556,73 TL tutarında olduğunu, davacı yanın zararının müvekkili tarafından icra dosyasına yapılan ödeme ile karşılandığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluğun da bulunmadığını, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararının sorumluluğunda bulunmadığını, SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığı veya gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ve avans faiz talebinin haksız bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının maluliyetine ilişkin Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Başkanlığı’nın 02.07.2019 tarihli 2262 sayılı raporunda; “2002 doğumlu…nın 22.08.2011 tarihindeki yaralanması nedeniyle mevcut yeni belge ve fizik muayene bulguları doğrultusunda 1. Genel vücut çalışma gücünden yüzde 2/16 oranında kaybettiği, 2. Erişkin olması halinde 6 ay süreyle iş göremezlik halinde kalacağı, 3. İş göremez olduğu 6 ay süresince bakıcıya muhtaç olduğu, 4. Maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğinin 12. maddesinde (03.08.2013/28727 sayılı resmi gazete) devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığının tespit edildiği, 02.07.2019 tarihli 2261 sayılı Raporunda 1966 doğumlu …’un 22.08.2011 tarihindeki yaralanma nedeniyle 1. Hemşire olarak kabul edildiğinde vücut genel çalışma gücünün %30.1 oranında kaybettiği, 2. Düz işçi olarak kabul edildiğinde vücut genel çalışma gücünden yüzde 20.2 oranında kaybettiği 3. 9 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, 4. İş göremez olduğu 9 ay süresince bakıcıya muhtaç olduğu, 5. Maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğinin 12. maddesinde (03.08.2013/28727 sayılı Resmi Gazete) devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı”nın tespit edildiği, Ankara Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporunda özetle, …’nin %80, davacıların %20 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği, aktüerya raporunda davacı …’nın 22.08.2011 tarihine meydana gelen olaya bağlı olarak iş göremezlik oranının %16.2 – %11.2 = %5 arttığı tespit edildiğinden, aradaki %5 fark maluliyet gözetilerek ve kusurunun %20 olmasına göre davacının bakiye zararının 56.675.89 TL olduğu, davacı …’un bakiye maddi zararının 27.575,57 TL olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kesinleşen kararında davacı … yönünden geçici ve bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine karar verildiği, davacının işbu davada kesinleşen karar rağmen yeniden bakıcı gideri ve geçici maluliyeti nedeniyle tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle bu yöndeki taleplerinin kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiği, davacının daimi maluliyetinin ise kararın kesinleşmesinden sonra arttığı, kaza neticesinde davacı …’nın daimi maluliyetine ilişkin bakiye gerçek zararının 56.675,89 TL olduğu, bilirkişi raporu ile belirlendiğinden davasının kısmen kabulüne karar verilerek hüküm tesis edildiği gerekçesiyle, davacı …’un davasının kabulü ile 5.712,52 TL bakıcı gideri tazminatı ve 21.863,05 TL iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 27.575,57 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 07/03/2013, davalı gerçek kişiler yönünden 22/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsiline alınarak davacıya verilmesine, davacı …’nın davasının kısmen kabulü ile 56.675,89 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 07/03/2013, davalı gerçek kişiler yönünden 22/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin taleple bağlılık ilkesi gereği talep edilenden fazlasına karar veremeyeceğini, davacıların işbu kaza sebebiyle müvekkil şirketten ve diğer davalılardan Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan 2014/58 Esas sayılı yargılamada alınan hesap raporu ile ıslah dilekçelerinde talep etmiş oldukları tazminat arasında toplam 39.479,42 TL tutarında fark olması sebebiyle bakiye kısmın kendilerine ödenmesi amacıyla tazminat talebinde bulunduklarını, ancak sayın mahkemece yapılan yargılamada davacıların sadece bakiye tazminata ilişkin talepleri bulunmasına ve artan maluliyete ilişkin bir talep bulunmamasına rağmen dosyada yeniden maluliyet raporu aldırılarak -asla kabul anlamına gelmemekle birlikte- artan maluliyet oranlarına istinaden hesap raporu alındığını ve davacıların taleplerini aşan şekilde tazminata hükmedildiğini, davacıların taleplerinin daha önce kesin hükme bağlandığını, alınan maluliyet raporlarını asla kabul anlamına gelmemekle birlikte davacılarından …’nın maluliyet oranının rasyonel olmadığını, Yerel mahkeme tarafından yapılan yargılama aşamasında hükme esas alınan maluliyet raporunda davacılardan …’nın işbu kaza sebebiyle %16,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu tespit edildiğini, bu rapor esas alınarak düzenlenen hesap raporu neticesinde hüküm kurulmuş olsa da bunun kabul edilemeyeceğini, bağımsız ve tarafsız medikal firma olan… A.Ş. tarafından yapılan inceleme neticesinde davacının Ankara Üniversitesinden alınan 02.07.2019 tarihli maluliyet raporunda, belirtilen maluliyet oranının rasyonel olmadığının tespit edildiğini, bağımsız medikal değerlendirme kurumu Alerta raporuna göre; ”Mağdurun 22.08.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre zarar görende %5,1 iş göremezlik (çalışma gücü kaybı, meslekte kazanma gücü kaybı) oranına neden olacağından, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 02.07.2019 tarihli raporunda tespit edildiği bildirilen %16,2’lik oran olması gerekenin üzerinde” olduğunu, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini , müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden ancak dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin mümkün olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Islaha ilişkin olarak,
HMK’nın 176. maddesinde “(1) Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. (2) Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.” düzenlemesi yapılmış, davanın tamamen ıslahı başlıklı 180. maddesinde de “(1) Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda, davacılar vekili ıslah dilekçesinde, dava sebebi olarak artan maluliyet iddiasına dayanmış olup, davanın tamamen ıslah edildiği ve harçlandırıldığı anlaşılmakla, talebin aşıldığı yönündeki istinaf sebebine itibar edilememiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına dayalı maddi tazminat davasında, maluliyet durumunun doğru şekilde tespit edilmiş olması önemlidir. Zarar görenin maluliyet durumunun tespitinde; maluliyet durumunun tespiti yanı sıra, kaza sonrası tedavi evraklarının da değerlendirilmesi ile maluliyetin kaza ile illiyetinin doğru bir şekilde ortaya konulması, kazadan kaynaklanan maluliyetin olması durumunda dahi zarar görenin maluliyetinin artmasına neden olduğuna yönelik somut iddiaların ve itirazların olması durumunda değerlendirilmesi gerekir.
Davacı … için tespit edilen ve maluliyet raporuna konu olan ruhsal rahatsızlığının kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, sürekli olup olmadığı değerlendirilmediği gibi, davacı TBK’nın 54. maddesi gereğince çalışma gücünün kaybı veya azalması kapsamında zararlarını talep edebileceğinden, kazaya bağlı bir rahatsızlığı bulunması halinde bu rahatsızlığın, çalışma gücünün kaybına yahut yitirilmesine engel olacak boyutta olup olmadığı da değerlendirilmemiştir.
Bu nedenle, alınan maluliyet/özürlülük raporu karar vermeye elverişli değildir. Davalı tarafından da, alınan rapora itiraz edilmiş olduğundan, kazadan sonra davacının, psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle tedavisi var ise belgelerinin ilgili kurumlardan getirtilerek, Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulu’ndan, kaza tarihinde yürürlükte bulunan, TBK’nın 54. maddesi çerçevesinde çalışma gücünün azalmasının yahut yitirilmesinin tespitine elverişli yönetmelik hükümleri çerçevesinde geçici iş göremezliği ve sürekli iş görmezliği meydana gelmiş ise süresinin ve maluliyet oranının değerlendirildiği, davacıda post travmatik stres bozukluğu rahatsızlığı olup olmadığı, tespit edilen rahatsızlığın kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, kazadan kaynaklanan bir rahatsızlık mevcut ise, sürekli mahiyetde olup olmadığı, rahatsızlığın mevcut olması halinde tespit edilen maluliyet/engel durumunun çalışma gücünün kaybına ve azalmasına etkisi olup olmayacağı, olacaksa hangi oranda olacağı hususlarında, karar vermeye ve denetime elverişli ve dosya kapsamında yer alan raporlar arasındaki çelişkiyi giderici rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verildiğinden, kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklanan şekilde, öncelikle davacı kazadan sonra psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle tedavi görmüş ise buna ilişkin kayıtlar kurumlardan getirtilerek, maluliyet ve hesap raporları alınarak ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebeplerine göre davalı sigorta vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/07/2021 tarihli, 2018/485 Esas – 2021/449 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 12. İcra Dairesinin 2021/11983 Esas sayılı dosyasına yatırılan 210.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf eden tarafça yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 31/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.