Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1091 E. 2023/929 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/1091 – 2023/929
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1091
KARAR NO : 2023/929

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2020
NUMARASI : 2016/573 Esas 2020/699 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının yolcu olarak bulunduğu davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın 07/11/2013 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak malul kaldığını, davalı sigorta şirketine başvuruları üzerine 16/06/2016 tarihinde 44.581,00 TL ödeme yapıldığını, ancak ödenen miktarın davacının zararını karşılamaktan uzak olduğunu, davacının müzayaka halinden faydalanılarak ibraname imzalatıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL sürekli iş göremezlik, 30,00 TL geçici iş göremezlik, 20,00 TL tedavi ve bakım gideri olmak üzere toplam 100,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, davacıya başvurusu üzerine 44.581,72-TL ödeme yapıldığını, bu suretle zararının karşılandığını, davacının maluliyet durumunun ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini, hatır taşıması ve davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle hesaplanacak tazminattan indirim yapılmasını, davalının temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini savunarak davanın reddini istemiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, İstanbul Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen rapor, tazminat miktarının belirlenmesi yönünde alınan rapor ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı nezdinde ZMMS sigortalı bulunan araçta yolcu iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralandığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, benimsenen maluliyet raporuna göre davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 3 hafta olduğu ve bu sürede bakıcı ihtiyacı olmadığı, bu nedenle davacının sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin talebinin yerinde olmadığı, davacının geçici iş görmezliği ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri zararından ZMMS poliçesi gereği sorumlu olduğu, davalı tarafça davacıya 16.06.2016 tarihinde 44.581,72 TL ödeme yapıldığı ve bu ödeme nedeniyle davacının ibraname imzalamışsa da 2918 Sayılı KTK’nın 111. maddesi 2 yıllk hakdüşürücü sürenin geçirilmediği, tazminat yönünden benimsenen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının geçici iş göremezliği ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri nedeniyle doğan zararının toplam 2.133,40 TL olduğu, davalı tarafça yapılan ödeme miktarı nazara alındığında zararın fazlasıyla karşılandığı, davacının talep edebileceği tazminat alacağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin kaza nedeniyle belinden yaralanıp sakatlandığını, … Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen raporda %14 malul kaldığının belirtildiğini, mahkemece hükme esas alınan raporları kabul etmediklerini, hesap raporunun da TRH 2010 tablosu ve prograsif ranta göre düzenlenmesi gerektiğini, hesaba esas alınan gelirin de düşük olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; dosya arasındaki maluliyet raporları arasındaki çelişkiyi giderici mahiyetteki ATK 2. İhtisas Üst Kurulu tarafından 12/03/2020 tarihli, usulüne uygun ve denetime elverişli olarak düzenlenen maluliyet raporuna göre davacının belindeki yakınmaları ile trafik kazası arasındaki illiyet bağının ispatlanamamasına, kaza nedeniyle davacının üç hafta geçici işgöremezlik süresinin bulunduğu ve sigorta şirketi tarafından dava öncesi yapılan ödemenin (44.581,72TL) davacının geçici işgöremezlik ve tedavi giderleri zararını (2.133,40-TL) karşıladığı, bakiye zararın bulunduğunun ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın taraflara HMK’nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.