Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2021
NUMARASI : …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/07/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29/10/2012 tarihinde davacının, davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olup sürücü …… sevk ve idaresindeki araçta yolcu olduğu sırada meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını, davalı şirket sigortalısı araç sürücüsü …’in davacının babası olduğunu, davalı tarafın davacıya kısmi bir ödeme yaptığını, ancak gerçek zararın karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 800,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 100,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 172.899,36 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu kazadan dolayı 20/08/2020 tarihinde davacıya 84.103,13 TL ödeme yapıldığını, davalı şirket tarafından yapılan ödeme ile davacının tüm zararının karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama neticesi, davanın kabulüne, davacı yönünden, 4.144,16 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 165.896,87 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 2.858,33 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 172.899,36 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davanın kısmi dava olarak açıldığını, ıslaha konu olan taleplerin zamanaşımına uğradığını, mahkemece bu hususun gözetilmediğini, kaza tarihi itibariyle davalı şirketin sorumlu olduğu poliçe limitinin 225.000,00-TL olduğunu, mahkemece poliçe limitini aşacak şekilde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu olayın 2012 yılında meydana geldiğini, o yıl itibariyle poliçe limitinin 225.000,00-TL olduğunu, ancak hükme esas alınan raporda kaza tarihi itibariyle poliçe limitinin yanlışlıkla 250.000,00 TL olarak belirlendiğini ve dava öncesi ödemenin düşülmesi neticesinde hatalı belirleme ile sürekli iş göremezlik yönünden bakiye limitin 165.896,87-TL olduğunun belirtildiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin tedavi gideri teminatından karşılanması gerektiği kabul edilse dahi; sürekli iş göremezlik zararı yönünden; davalı şirketin dava öncesi ödeme sonrasında bakiye poliçe limitinin 140.896,87 TL olduğunu, sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden aleyhlerine fazladan 25.000,00 TL’ye hükmedildiğini mahkemece hükmedilmesi gereken tutarların 140.896,87-TL sürekli iş göremezlik, 4.144,16-TL geçici iş göremezlik, 2.858,33-TL bakıcı gideri olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının kişi başına ölüm/sakatlık teminatından karşılanması gerektiğini, sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının “sürekli sakatlık klozu”ndan karşılandığını, bu kloz yönünden de bakiye poliçe limitinin 140.896,87-TL olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin tedavi gideri kapsamında değerlendirilemeyeceğini, bu durumda da mahkemece hükmedilen sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderleri yönünden toplam azami sorumluluklarının 140.896,87-TL olması gerektiğini, davacının ıslah dilekçesindeki miktarların da hatalı ve fazla olduğunu, davalı şirketin tüm zarar kalemleri için bakiye limiti toplam 140.896,87-TL olduğu halde ıslah dilekçesinde sadece sürekli iş göremezlik yönünden artırılan tutarın 165.896,87-TL olduğunu, bu sebeple lehlerine ret vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, hesap raporunda davacının asgari ücretin üzerinde gelir ettiği belirtilerek hesaplama yapılmasını ve hüküm kurulmasını kabul etmediklerini, geliri kabul anlamına gelmemekle birlikte; hesap tarihinin Mayıs 2021 olduğu düşünüldüğünde niçin 2020 Temmuz maaşının hesaplamaya esas alındığının anlaşılamadığını, davacının halen öğretmen olduğu düşünüldüğünde tüm maaş bordroları temin edilerek hesap tarihine en yakın gelirinin 2021 asgari ücretine oranlanması gerektiğini, aktüer bilirkişi tarafından PMF 1931 Yaşam tablosu esas alınarak hesap yapılması gerektiğini, hesap raporunda tespit edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, ıslah dilekçesinde talep edilen tutarlara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, davacının kaza esnasında emniyet kemeri takılı olmadığından tazminattan müterafik kusur indirimi de yapılması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 29.10.2012 günü sürücü …’in sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında, ön ilerisinde trafik nedeniyle yavaşlayan sürücü …’ün sevk ve idaresindeki kamyonete arkadan çarpması ve çarptığı aracın ötelenmesiyle diğer dava dışı araçların karıştığı dava konusu kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’in kural ihlali bulunduğunun belirlendiği, mahkemece …. Başkanlığı’ndan alınan 12/03/2021 tarihli rapor uyarınca, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor uyarınca, davacın geçirmiş olduğu trafik kazasında yaralanması neticesinde Çalışma ve Meslek Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği uyarınca sürekli işgöremezlik oranının %9 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, kaza tarihini takip eden 3 ay başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda sayılacağının belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca, davacının 27/08/2018 tarihinde öğretmen olarak memur hayatına başladığı ve 29/10/2012 – 29/04/2013 tarihleri arasında fiili aktif olarak çalışmadığının tespit edildiği bu nedenden dolayı geçici işgücü kaybı süresince gelirinin asgari net ücret olduğunun dikkate alındığı, toplam 4.144,16 TL olarak hesaplandığı geçici bakıcı ihtiyaç süresinin 3 ay olduğu tespit edilmekle, toplam 2.858,33 TL olarak hesaplandığı, işlemiş dönem geçici işgücü kaybı süresinin sona erdiği 30/04/2013 tarihinden, ilk olarak yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının (20/08/2020 tarihinde 84.103,13 TL) tespit edilebilmesi için ödeme yapılan yılın sonu olan 31/12/2020 tarihine kadar ve ödemenin yetersiz olduğunun tespit edilmesi durumunda hesaplamanın dönem sonu 31/12/2021 arasını kapsadığı, davacının maluliyet süresi belirlenirken TRH-2010 Kadın Tablosunun kullanıldığı, davacının…. göre; 27/08/2018 tarihinde öğretmen olarak memur hayatına başladığı, 30/04/2013 – 26/08/2013 tarihleri arasında fiili aktif olarak çalışmadığı, bu nedenden dolayı bu tarih aralığındaki gelirinin asgari net ücret düzeyinde olduğunun dikkate alındığı, …’ın 2020 yılı Temmuz ayı maaş bordrosuna göre aylık net gelirinin 5.529,97 TL olduğunun tespit edildiği, 27/08/2013 tarihinden sonra gelirinin asgari net ücretinin 2.628 katı ile asgari geçim indirimi toplamından oluştuğunun dikkate alındığı, Adli Tıp Kurumu raporuna göre, sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu dikkate alındığında, sürekli işgücü kaybı tazminatının 312.958,21 TL olup 2013 yılı ZMMS poliçesi sakatlanma ve ölüm tazminatı olan 250.000,00 TL’yi aştığı, 20/08/2020 tarihinde 84.103,13 TL sürekli işgücü kaybı tazminatı ödendikten sonra bakiye “sakatlanma ve ölüm” teminatının 165.896,87 TL olduğunun tespit edildiği, neticeten davacının yaralanması nedeniyle ZMMS poliçesi sağlık gideri teminatından sorumlu olunan geçici işgücü kaybı zararının 4.144,16 TL olduğu, geçici bakıcı gideri zararının 2.858,33 TL olduğu, davacının yaralanması nedeniyle ZMMS poliçesi “sakatlanma ve ölüm teminatından sorumlu olunan bakiye sürekli işgücü kaybı zararının bakiye “sakatlanma ve ölüm” teminatı limiti olan 165.896,87 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … şirketi poliçe hükümlerine göre, kaza tarihindeki … genel şartları uyarınca bedeni zararlarda kişi başına 225.000,00TL, yine tedavi giderlerinde de kişi başına 225.000,00 TL poliçe limiti ile davacıya karşı sorumludur. Bu iki limit birbirinden bağımsız olup, birinin tüketilmesi halinde … şirketinin poliçeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirerek sorumluluğunun sona erdiğinden bahsetmek olanaklı değildir. Kazada yaralanan kişi, maluliyetinin oluşması halinde oluşacak iş göremezlik zararını bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarını ise tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere … şirketinden talep edebilir.
Buna göre,mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda poliçe limitinin sakatlık tazminatına ilişkin 225.000,00 TL olduğunun değerlendirilmesi, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin tedavi gideri teminatından karşılanması gerektiği, sürekli iş göremezlik zararı yönünden ise; davalı şirketin dava öncesi ödeme sonrasında bakiye poliçe limiti belirlenerek davacının talep edebileceği sürekli işgöremezlik tazminatı miktarının belirlenmesi gerekirken, bilirkişi tarafından hata ile poliçe limitinin 250.000,00 TL olarak belirlenmesi ve davacının talep edebileceği sürekli işgöremezlik tazminatının bu suretle hatalı olarak belirlenmesi sonucu mahkemece hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Kabule göre de dava dilekçesinde davanın kısmi dava mahiyetinde açıldığı, davalı … … A.Ş. vekili tarafından ıslaha karşı süresinde zamanaşımı defi’nde bulunulduğu anlaşılmakta olup, öncelikle belirtilmelidir ki, zamanaşımı defi davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.1.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı) Yargı kararları ile öğretide kısmi davada dava edilmeyen alacak kesimi için, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olmasının zamanaşımını kesmeyeceği kabul edilmektedir. (Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Altıncı Baskı Cilt:II sayfa:1541 v.d) Kısmi dava açılması halinde zamanaşımı yalnız alacağın kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir. Y.HGK.20.3.1968 gün ve 1968/9-210 E. ve 151 K., 3.7.2002 gün ve 2002/9-564 E. ve 572 K.,09.10.2002 gün ve 2002/9-808 E. ve 2002/801 K.sayılı ilamları da bu yöndedir. Mahkemece bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi zamanaşımı defi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar da verilmediği anlaşılmıştır.
Olay trafik kazasından kaynaklandığından zamanaşımı yönünden KTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesi gereğince, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Davanın kısmi tazminat davası şeklinde açılması(davacının tedavi belgelerinin incelenmesinde mahkemece alınan 15.02.2021 tarihli maluliyet raporunda,maluliyet belirlemesine yol açan rahatsızlığın kaza tarihi itibarıyla tespit edildiği açıkça ortaya konmuş olup sonraki tarihlerde davacının tedavi gördüğü yahut maluliyetine neden olan rahatsızlığı ile ilgili bir artış olduğuna dair bir iddianın da dosyada yer almadığı nazara alınarak)nedeniyle sadece dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarı yönünden zamanaşımı kesilmiş olup, fazlaya ilişkin saklı tutulan tazminat kısmı yönünden zamanaşımı süresi işlemeye devam etmektedir. Davaya konu trafik kazası 29.10.2012 tarihinde gerçekleşmiş olup, kaza tarihinden 01.06.2021 ıslah tarihine kadar 2 yıllık zamanaşımı süresi(ve yaralanmalı kazalara ilişkin 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi) geçmiş olup, davalı … … A.Ş. vekilinin süresinde ileri sürdüğü ıslaha ilişkin zamanaşımı definin değerlendirilmesi ve bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece zamanaşımı define ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın ve bu konuda olumlu yada olumsuz herhangi bir karar verilmeksizin yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece dosyanın önceki raporu tanzim eden aktüer bilirkişiye tevdii suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan … genel şartları uyarınca davalı … şirketi tarafından tanzim edilen poliçe limitinin sakatlık tazminatına ilişkin 225.000,00 TL olduğunun değerlendirilmesi, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin tedavi gideri teminatından karşılanması gerektiği, sürekli iş göremezlik zararı yönünden ise; davalı şirketin dava öncesi ödeme sonrasında bakiye poliçe limiti belirlenerek davacının talep edebileceği bakiye sürekli işgöremezlik tazminatı miktarının belirlenmesi hususunda ek rapor tanziminin sağlanması, davaya konu trafik kazasının 29.10.2012 tarihinde gerçekleşmesi ve kaza tarihinden 01.06.2021 ıslah tarihine kadar 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nazara alınarak davalı … … A.Ş. vekilinin süresinde ileri sürdüğü ıslaha ilişkin zamanaşımı definin mahkemece değerlendirilmesi ve bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmesi, neticeten tüm delillerin değerlendirilmesiyle ve istinaf eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hakların da korunmasıyla oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre davalı … şirketi vekilinin sair istinaf nedenleri incelenmeksizin, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 29/06/2021 tarihli 2020/582 Esas – 2021/437 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA, kaldırma sebebine göre davalı … vekilinin sair istinaf nedenlerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının ve istinaf başvuru harcının istek halinde harcı yatıran tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9096 Esas sayılı dosyasına depo edilen 250.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.