Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1062 E. 2023/813 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1062 – 2023/813
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1062
KARAR NO : 2023/813

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2021
NUMARASI : 2019/642 Esas 2021/430 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 02.07.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine Trafik Sigorta Poliçesiyle sigortalı araç sürücüsü …’ın trafikte seyir halinde olduğu sırada yol kenarında duran davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek, davacının yaralanmasından kaynaklı sürekli ve geçici iş göremezliği için 1.000,00-TL (500,00 TL kalıcı, 500,00 TL geçici) maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin dava değerini 82.306,22 TL olarak artırmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın kısmen kabulüne,davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin talebinin reddine, 82.806,22 TL daimi iş göremezlik tazminatının 13/12/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili ve davalı sigorta vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davadan önce davalı sigorta şirketine eksik evrakla başvurulmuş olması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmediklerini, davacının annesinin kollukta verdiği ifadede, olay anında oğlunun kalabalığın yanından ayrılıp koştuğu sırada yoldan geçen araca çarptığını ve yere düştüğünü beyan ettiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun varlığı kabul görse dahi, olayın meydana geliş şekli ve davacının hareket tarzı da dikkate alınarak, zararın doğması üzerindeki etkisi dikkate alınarak mütefarik kusur nedeniyle ayrıca bir indirim daha yapılması gerektiğini, hükme esas alınan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, davalı şirket tarafından … A.Ş.’den alınan mütalaa raporunda “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” uyarınca %5 maluliyet oranı hesaplandığını, gerekçeli kararda, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca davacının sürekli toplam özürlülük oranının %8 olduğu ve kararın bu yönetmelik ve orana göre verildiği belirtilmesine karşın, belirtilen bu oranın, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca KTÜ AT ABD BAŞKANLIĞI tarafından tespit edilen oran olduğunu, mahkemece hatalı yönetmelik dikkate alınarak hüküm kurulduğunu,hesap raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı tutulmadığı, polis memurları tarafından düzenlenmiş olan 02.07.2017 tarihli kaza yeri bildirim tutanağında yer alan … isimli şahsın beyanlarında; idaresindeki araçla seyri esnasında, … isimli çocuğun aniden aracın önüne çıktığını ve idaresindeki araçla … isimli çocuğa çarptığını, daha sonra ise …’i alarak aracıyla hastaneye intikal ettiğini bildirdiği, mahkemece alınan 02.10.2020 tarihli kusur raporu uyarınca, kazanın oluşumunda, kaza noktasının kavşak başı/kavşak giriş ve çıkışı veya yaya/okul geçidi olup olmadığı dosya muhteviyatına göre anlaşılamamakla, kimin geçiş önceliğine uymadığı dolayısıyla kimin kural ihlali işlediği ve dolayısıyla kazaya neden olduğu mevcut deliller ile anlaşılamadığından, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi gereğince tehlike eşit varsayıldığından; kusurun, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü … ve davacı yaya arasında yarı yarıya %50’şer oranda paylaştırılabileceğinin belirtildiği, kaza yapan aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMM sigorta poliçesinin davalı şirket tarafından düzenlenmiş olduğu, mahkemece Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 28/12/2020 tarihli olup Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca düzenlenen rapor uyarınca, davacının sürekli özürlülük oranının %8 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca, davacının kaza tarihindeki yaşı nazara alınarak geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının bulunmadığı, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının ise 82.806,22 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda kaza tespit tutanağı tutulmadığı, Patnos Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/632 soruşturma sayılı dosyasında takipsizlik kararı verildiği, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda her ne kadar kazanın meydana gelmesinde davacı yayanın ve sigortalı araç sürücüsünün eşit kusurlu olduğu belirlenmiş ise de davacının annesinin kollukta verdiği ifadede, olay anında oğlunun kalabalığın yanından ayrılıp koştuğu sırada yoldan geçen araca çarptığını ve yere düştüğünü beyan etmiş olması ve kusur raporuna da davalı tarafça süresinde itiraz edilmiş olması nazara alındığında kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun netlikle belirlenmediği anlaşılmakla mahkemece kazanın meydana gelmesinde kusur durumunun belirlenmesi için dosya kapsamındaki kusur raporları da değerlendirilerek, gerektiğinde mahallinde keşif de yapılarak, kusur bilirkişi heyetinden veya ATK’dan kusur raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Yine, haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01.09.2013 tarihi ile 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve mahkemece hükme esas alınan Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 28/12/2020 tarihli raporun, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmaktadır. 02.07.2017 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlüktedir.
Bu halde mahkemece; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli, dosyaya sunulan mütalaa raporunun da irdelenmesiyle rapor alınarak (davacı tarafça kararın salt geçici işgöremezlik yönünden istinaf edilmiş olması gözetilerek kararda davacı lehine oluşan müktesep hakların da korunmasıyla)gerektiğinde aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasıyla sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek mahkemece; kazanın meydana gelmesinde kusur durumunun belirlenmesi için dosya kapsamındaki kusur raporları da değerlendirilerek, gerektiğinde mahallinde keşif de yapılarak, kusur bilirkişi heyetinden veya ATK’dan kusur raporu alınarak, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli, dosyaya sunulan mütalaa raporunun da irdelenmesiyle rapor alınarak (davacı tarafça kararın salt geçici işgöremezlik yönünden istinaf edilmiş olması gözetilerek kararda davacı lehine oluşan müktesep hakların da korunmasıyla) gerektiğinde aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair istinaf talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı Türkiye Anonim Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 28/06/2021 tarihli, 2019/642 Esas -2021/430 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre,davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar ve başvuru harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-İİK’nın 36. maddesi gereğince, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2021/8848 Esas sayılı dosyasına yatırılan 132.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 31/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.