Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1026 E. 2023/774 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1026 – 2023/774
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1026
KARAR NO : 2023/774

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2021
NUMARASI : 2020/583 Esas – 2021/399 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/06/2020 tarihinde müvekkilin oğlunun sevk ve idaresindeki aracıyla kavşakta ışıklara geldiğinde kendisine yeşil ışık yanması nedeniyle geçiş yaptığı sırada davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın sol yan kısımları ile müvekkilinin aracına çarpması sonucu çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sürücünün şiddetli bir şekilde müvekkile ait araca çarpması sonucu müvekkilin aracının savrularak park halinde olan iki araca ve bir iş yerine çarptığını, davalı …’ın kaza sonrasında olay yerinden ayrıldığını, bu hususun kaza tespit tutanağında raporlandırıldığını, olayda tam kusurun davalı sürücüde olduğunu, müvekkilinin aracında oluşan hasar tutarının eksper tarafından düzenlenen 19/08/2020 tarihli raporda KDV dahil tamir bedelinin 65.097,37-TL olarak belirlendiğini, aracın ikinci el piyasa değerinde büyük azalma oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 65.097,37-TL hasar bedeli, 1.000,00-TL eksper ücreti ve 1.000,00-TL değer kaybı bedeli olmak üzere 67.097,37-TL belirsiz alacak davasının kaza tarihi olan 24/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olayda poliçeye ilişkin sorumluluklarının 39.000,00 TL ile sınırlı, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, dava konusu kazada sigortalının kusuru olmaması sebebiyle hasar aşamasında talebin reddedildiğini, davacının aracında oluştuğunu iddia ettiği hasar bedelinin son derece fahiş olup piyasa şartları ile örtüşmediğini, hesaplamanın genel şartlara göre yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili …’ın aracıyla, kendisine sarı ışık yanıp sönerken, durarak yolu kontrol edip kontrollü bir geçiş yaptığı sırada solundan seyreden ve kendisine kırmızı ışık yanıp sönmesine rağmen kavşağa hızlı bir şekilde giriş yapan …’in yönetimindeki araçla çarpışması sonucu kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin yokluğunda tutulan kaza tespit tutanağında her ne kadar asli kusurlu gösterilmiş ise de müvekkilinin kazada kusursuz olduğunu, kaza sonrası müvekkilinin yaralandığı için hastaneye gitmek zorunda kaldığını, sağlık kuruluşuna gitmesi sebebiyle olay yerini terk etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin kaza sonrasında kendi aracındaki hasarın KDV dahil 76.075,95 TL’ye onarılabildiğini, bu zararın tahsili için davacının trafik sigortacısı olan … Sigortaya başvurulduğunu ancak her hangi bir cevap alınamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak davacının aracına çarpmak sureti ile maddi hasara sebebiyet verdiği, davacı aracında oluşan değer kaybının piyasa rayici şartlarına göre hesap edilmesi gerektiği, bilirkişi tarafından aracın yaşı, km’si, daha önceki kazaları esas alınarak düzenlenen rapora göre araçta değer kaybı oluşmayacağı ancak 53.109,57 TL zarar bedelinin oluştuğu, davalı sigorta şirketinin poliçe limitinin 41.000,00 TL olup, sigorta şirketinin bu miktarla sorumlu olduğu, kazaya davalının tam kusurlu olarak sebep olması nedeniyle bu miktarın tamamının davalı …’dan alınması gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile; “1-Onarım bedelinden kaynaklı 53.109,57-TL’nin davalı … yönünden 24/06/2020 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 17/07/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte (… Sigorta A.Ş.’nin kaza tarihi itibarıyla 41.000,00-TL poliçe limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Değer kaybı yönündeki alacak istemi yerinde bulunmadığın reddine, 3-Ekspertiz ücreti talebi yargılama gideri sayılacağından bu konuda esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,” karar verilmiş, hükme karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme alınan bilirkişi raporunun gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan düzenlendiğini, bu haliyle hükme esas alınmasının doğru olmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, istinaf aşamasında sunduğu dilekçede, müvekkili aracı yönünden Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararları sunarak Sigorta Hakemi tarafından davalının %75 kusurlu olduğunun kabul edildiğini, hakem kararının kesinleştiğini bu nedenle yeniden kusur raporu incelemesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle hasar bedeli ve değer kaybı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacıya ait araç ile davalıların sorumluluğundaki aracın kavşakta çarpıştıkları, olay yeri kavşaktaki sinyalizasyon sisteminin faal olduğu, davacıya ait aracın sürücüsüne yeşil ışık yandığının, bu nedenle kaza tutanağında davacı sürücünün kusursuz olduğunun tespit edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu tespitin kabul edildiği, davalı sürücünün ise kırmızı ışık ihlali yaptığı kabul edilerek davacının olayda kusursuz, davalının ise tam kusurlu olduğunun kabul edildiği, kaza tutanağında belirlenen kusurun da aynı mahiyette olduğu ancak davalı … tarafından kusur raporuna itiraz edilmesine rağmen itirazlar değerlendirilmeden karar verildiği, davalı… tarafından da aynı olay nedeniyle kendi aracında meydana gelen zarar bedelinin tahsili için davacının aracının ZMMS sigortacısına yönelik Sigorta Tahkim Komisyonu’na 02/12/2020 tarihinde başvurduğu, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 21/04/2021 gün, 2021/49729 karar sayılı kararı ile 24/06/2020 tarihinde meydana gelen kazada başvuran malik sürücü …’ın asli %75, sigortalı sürücü …’in tali %25 kusurlu olduğu kabul edilerek 33.602,04 TL’nin sigorta şirketinden tahsiline karar verildiği, sigorta şirketinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyeti’nin 14/07/2021 tarih, 2021/15239 Esas, 2021/16096 Karar sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak verildiği görülmüştür.
Her ne kadar mahkemece davalı tarafın tam kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, iş bu dava tarihinden hemen sonra Hakem’e yapılan aynı olaydan kaynaklı başvuru sonucu alınan raporda davalı tarafın (Hakem dosyasında başvuranın) olayda %75 kusurlu kabul edildiği, hakem tarafından da iş bu davada verilen karardan sonra verilen karar ile bu kusur raporu esas alınarak karar verildiği, bu durumda tarafların kusurunun dosya kapsamında tam olarak belirlenemediği anlaşıldığından ve davalının hükme esas alınan kusur raporuna da süresinde itiraz ettiği gözetilerek, davalı …’ın istinaf sebeplerinin kabulü ile hakem heyeti dosyasının ve bu dosyadaki kusur raporu da getirtilerek, dosya kapsamındaki kusur raporları da değerlendirilerek, yeniden kusur bilirkişi heyetinden veya ATK’dan kusur raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere kararın kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, davalı … vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen husustaki eksiklikler tamamlanarak yeniden yargılama yapılması ve kararın sadece davalı … tarafından istinaf edildiği gözetilerek, usuli kazanılmış haklarda korunmak suretiyle esas hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 03/06/2021 tarih, 2020/583 Esas – 2021/399 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı … vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı …’dan alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.