Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1016 E. 2023/762 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1016 – 2023/762
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1016
KARAR NO : 2023/762

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021
NUMARASI : 2017/390 Esas – 2021/377 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 22/06/2012 tarihinde dava dışı …’in idaresinde bulunan ve davacının da içerisinde yolcu olarak yer aldığı davalı … Sigorta AŞ’ye ZMMS poliçesiyle sigortalı olan … plaka sayılı araç ile dava dışı …’nun idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesiyle sigortalı olan … plaka sayılı aracın çarpışmasıyla davacının yaralandığını, araçların ZMMS poliçesiyle sigortalı olduklarını, … Sigorta A.Ş.’nin 8.447,00 TL ödeme yaptığını, diğer sigortanın ödeme yapmadığını, bu sebeple … Sigorta A.Ş.’den 20,00 TL daimi maluliyet tazminatı, 10,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 10,00 TL tedavi gideri alacağı, 10,00 TL bakım/bakıcı gideri alacağı, … Sigorta A.Ş.’den 20,00 TL daimi maluliyet tazminatı, 10,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 10,00 TL tedavi gideri alacağı, 10,00 TL bakım/bakıcı gideri alacağı tazminatının, kaza tarihinden veya ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde; davanın işleten …’e ihbarını, davacının dava konusunda başvuru şartını, bakıcı gideri, tedavi gideri ve geçici işgöremezlik talepleri açısından yerine getirmediğini, poliçe limitiyle sorumluluklarının bulunduğunu, 8.447,20 TL tazminatın 06/03/2017 tarihinde davacıya ödendiğini ve ibra alınmış olduğunu, hatır taşıması bulunduğunu, davacının müterafik kusurunun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde; … plakalı aracın ZMMS poliçesiyle sigortalı olduğunu, 10.766.75 TL tazminatın 14/06/2017 tarihinde hak sahibine ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava dışı … adına trafikte kayıtlı olup ve davalı … Sigorta Şirketi’ne sigortalı … plaka sayılı araç davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı … adına trafikte kayıtlı olup, yine bu kişi tarafından kullanılan davalı … Sigorta Şirketi’ne sigortalı … plaka araca çarparak kazaya neden olduğu ve bu kaza sonucu sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranına bağlı olarak üçüncü kişilere ait ve poliçe kapsamındaki zararlardan sigortalısı adına sorumlu olduğu için her iki araç sürücüsü ile davacının olaydaki kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerektiği, olayda sigortalı araçların kusurları ile kazaya neden olduğu, davacının içerisinde yolcu olarak bulunması sebebiyle kusurunun bulunmadığı, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak hazırlanan ve davacıdaki yaralanmalar ile uyumlu olduğu kabul edildiği için hükme esas alınan raporda da belirtildiği gibi, davacının davaya konu kaza nedeni ile sürekli çalışma gücü kaybının %2 olacak şekilde yaralandığı, bu yaralanma nedeni ile davacının 2 ay iş ve güçten kaldığı ve bakıcı ihtiyacı oluşmadığının kabul edildiği, davacının talep edebileceği tedavi giderinin belirlenmesi için bilirkişiden 27/05/2021 tarihli rapor alındığı, rapora göre; davacının SGK tarafından karşılanmayan, tedavi giderinin 4.083,05 TL olduğu, davacı sigortalı araçta değil karşı araçta yolculuk yaptığı için olayda hatır taşımasından söz edilemeyeceğinin kabul edildiği gerekçesiyle; “davacının bakıcı gideri talebinin reddine, 4.083,05 TL tedavi gideri, 2.014,10 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3.890,35 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 01/06/2017 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 14/02/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli kararın 3. sayfasının 4. paragrafında Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu Raporu’nda %2 çalışma gücü kaybı tespiti yapıldığının belirtildiğini, dosyada görüleceği üzere oranın %9,2 olduğunu, hal böyle iken %2 olarak esas alınarak yapılan hesaplamanın müvekkilin fahiş nitelikte hak kaybına sebebiyet verdiğini, bilirkişi raporunda esas alınan hesaplama yönteminin PMF 1931 yaşam tablosu olduğunu, Anayasa Mahkemesinin İptal Kararı ve Yargıtay’ın son içtihatları gereği TR 2010 yaşam tablosu ve progresif rant %10 artırım %10 iskonto yönteminin kullanılarak yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda …’a … tarafından yapılan 14.06.2017 tarihli ödemenin güncellenerek düşüldüğünü davanın açılış tarihinin 01.06.2017 tarihi olduğunu, davalı … Sigortanın ödeme tarihinin ise 14.06.2017 olduğunu, dava devam ederken yapılan ödemelerin güncellenmemesi gerektiğini, raporda müvekkilin gelirinin çok düşük alındığını, İstanbul Adli Tıp 2. Üst Kurul 26.11.2020 tarih 2154 nolu raporunda müvekkilin maluliyet oranı %9,2, işgöremezlik süresinin 4 ay olduğunun tespit edildiğini, geçici bakıcıya muhtaçlık tazminatı talep edilmesine rağmen, sürekli bakıcıya muhtaçlık süresi sorulduğunu ve Adli Tıp raporunda sürekli bakıcıya muhtaçlığın oluşmadığı tespiti yapıldığını, oysa Hacettepe Üniversite Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının 29.01.2018 tarih ve … sayılı raporunda maluliyet oranı %46,2 geçici işgöremezlik süresi 9 ay, bakıcıya muhtaçlık süresinin 3 ay olarak tespit edildiğini, tedavi giderlerinin eksik hesaplandığını, tedavi giderlerinden yapılan indirimlerin isabetsiz olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. (Eski Ünvan: … Sigorta A.Ş.) vekili istinaf dilekçesinde; sigortalı araç sürücüsüne atfedilmiş kusur oranının fahiş olduğunu, kaza tespit tutanağında; sigortalı araç sürücüsü …’in sola dönüş kurallarına riayet etmemek, …’nun ise kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak maddelerini ihlal ettiği kanaatine varıldığını, ceza soruşturması esnasında alınan tanık beyanlarından da görüleceği üzere; sigortalı araç sürücüsünün trafik kurallarına uygun davranarak gerekli tüm tedbirleri aldığını ve sinyal vererek kavşağa girdiğini, bu sırada hızını yolun gereklerine göre azaltmayan …’nun kullandığı aracın, sigortalı araca çarptığını, işbu kaza neticesinde müvekkil şirket sigortalısına %75 oranında kusur atfedilmiş olmasının hatalı olduğunu, müvekkil şirket bakımından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, dava konusu olayda işleten-yaralanan arasındaki ilişki bakımından hatır taşıması bulunduğunu, davacının, düğüne gitmek için işletenin aracına bindiğini ve bu yolculuk esnasında kazanın meydana geldiğini, yerel mahkemece “davacının karşı araçta yolcu olduğu gerekçesiyle” hatır taşıması indirimi yapılmamış olmasının ise tamamen hatalı olduğunu, davacı …’ın, müvekkil şirkette sigortalı araçta yolcu konumunda olduğunu, emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre zararı karşıladığını, davadan önce davacı tarafın müvekkil şirkete vaki başvurusu üzerine 2/84309 no’lu hasar dosyası açıldığını ve iş bu hasar dosyası kapsamında davacıya 06.03.2017 tarihinde 8.447,20 TL ödeme yapıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla 2918 Sayılı KTK’nın 111/2. maddesinde, “Tazminat miktarına dair olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmünün yer aldığını, ibranamenin iptal edilebilmesi için gerçek zararla ödeme arasında fahiş fark bulunması gerektiğini, ödeme ile hesaplanan zarar arasında fahiş derecede fark olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. istinaf dilekçesinde; belgesiz tedavi giderlerinden sorumlu olmadıklarını, belgeli tedavi giderlerinden ise SGK’nın sorumlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Taraf vekillerinin HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Öncelikle, her ne kadar gerekçeli kararda sürekli iş göremezlik derecesinin %2 olarak belirtildiği anlaşılmışsa da, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu raporunda ve hesap bilirkişi raporunda bu oranın % 9,2 olarak alındığı ve gerekçede %2 olarak belirtilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmakla bu husus kaldırma sebebi yapılmamıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı) öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nın 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle, zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve anüite formülüne göre devre başı ödemeli belirli süreli rant esası (%1,8 teknik faiz) bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, zarar görenin bilinen dönem sonrası muhtemel gelirinin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.
Somut olayda hükme esas, davalılar tarafından zarar gören davacıya ödenmesi gereken gerçek zararın belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda; davacı için iş göremezlik tazminatının hesaplanmasında PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak bakiye ömür süresi belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken, davacının TRH 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye yaşam süresinin belirlenmesi, bilinmeyen/işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilerek progresif rant yönteminin kullanılması suretiyle daimi iş göremezlik zararının tespit edilmesini teminen hesaplama yapılması için aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacıya yapılan ödeme, tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizi hesaplanıp güncelleştirilerek hesaplanan maddi tazminattan mahsup edilmiştir. Söz konusu ödeme dava açıldıktan sonra yapılmıştır. O halde yargılama sırasında yapılan ödemelerin güncelleme yapılmadan hesaplanan tazminat tutarından mahsup edilmesi gerektiği halde, güncelleme yapılarak tazminat tutarından indirim yapan hatalı bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. (Eski Unvan: … Sigorta A.Ş.) vekili hatır taşıması iddiasında bulunmuş olup, Mahkemece davacı sigortalı araçta değil karşı araçta yolculuk yaptığı için olayda hatır taşımasından söz edilemeyeceği belirtilmişse de, davacının … plakalı, işleteni … olan ve davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS ile sigortalı araçta bulunduğu anlaşılmakla hatır taşımasının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. (Eski Unvan: … Sigorta A.Ş.) vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen hususlardaki eksiklikler tamamlanarak yeniden hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. (Eski Unvan: … Sigorta A.Ş.) vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2021 tarih, 2017/390 Esas – 2021/377 Karar sayılı kararının HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Kaldırma sebebine göre, davacı vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. (Eski Unvan: … Sigorta A.Ş.) vekilinin sair, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin tüm istinaf itirazlarının şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 14. İcra Dairesi’nin 2021/8742 Esas sayılı dosyasına yatırılan 30.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.