Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1006 E. 2023/845 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1006 – 2023/845
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1006
KARAR NO : 2023/845

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2021
NUMARASI : 2014/444 Esas – 2021/142 Karar
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)

KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden … ve …’nın müşterek çocukları, davacılar … ve …’nın kardeşleri ve davacı …’nin torunu olan … ‘in, davalı …’in maliki ve sürücüsü olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı aracın çarpması sonucunda 19/05/2011 tarihinde vefat ettiğini, olayın davalı …’in kusuru ile meydana geldiğini, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere anne … için 5.000,00TL, baba … için 5.000,00TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … için kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; ayrıca anne … için 15.000,00 TL, baba … için 15.000,00, kardeşler … ve … için 10.000,00’er TL ve babaanne … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 30/11/2020 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettikleri 10.000,00 TL maddi tazminatın değerini 6.679,23 TL artırarak 16.697,23 TL’ye çıkardıklarını belirterek, davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu ve müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında, maddi zararın varlığının ispat edilmesi halinde poliçenin teminat miktarı ile sınırlı olmak üzere maddi zarardan sorumlu olabileceğini, davacıların kusuru, zararlarını kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …; adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara gelerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu; Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce alınan 09/12/2011 tarihli kusur raporunda olayın meydana gelişinde sanık sürücü …’in tali kusurlu olduğu, 4 yaşındaki küçük … ‘in bakım ve gözetiminden sorumlu anne … ‘in asli kusurlu olduğunun bildirildiği, mahkemece alınan kusur raporunda ise; olayın meydana gelişinde sürücü … ‘in %25 oranında, yaya …’in ebeveynlerinin %75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, tarafların itirazları üzerine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 19.10.2018 tarihli raporda; olayın meydana gelişinde sürücü … ‘in %10 kusurlu olduğu, 2007 doğumlu müteveffa …’in annesi … ‘in %90 kusurlu olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporları arasında çelişki olması üzerine Karayolları Fen Heyetinde çalışan 3 kişiden oluşan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 25/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda da; olayın meydana gelişinde davalı araç sürücüsü …’in %10 kusurlu olduğu, müteveffa …’in bakım ve gözetiminden sorumlu annesi … ‘in %90 kusurlu olduğunun bildirildiği, alınan raporun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesince düzenlenen 19/10/2018 tarihli raporla uyum içinde olduğundan yeterli bulunduğu, aktüer hesap bilirkişisinden, PMF yaşam tablosu ile 2020 yılı asgari ücreti esas alınarak yapılan hesap raporunda; anne için yetiştirme gideri indirimi yapılmaksızın talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının 10.472,82 TL, baba için yetiştirme indirimi yapıldıktan sonra talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının 6.224,41 TL olduğunun bildirildiği, raporun karar vermeye elverişli olduğu, davacıların maddi zararlarını davalılardan talep edebileceği, manevi tazminata ilişkin olarak ise; kazanın oluş şekli, kazanın meydana gelişinde tarafların kusur oranları, davacıların bu kaza nedeniyle yaşadığı acı, elem ile hakkaniyet kuralları TMK’nın 24. ve BK’nın 58. maddelerinde düzenlenen manevi tazminat hükümleri çerçevesinde ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminatın yasal şartları oluştuğu ancak bu durumun sebepsiz zenginleşme yaratmaması durumu da dikkate alınarak taleplerin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile;
“1-Maddi tazminat davasının kabulü ile
A) 10.472,82TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta AŞ. yönünden dava tarihi olan 26.02.2013 tarihinden, davalı … yönünden olay tarihi olan 19.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ‘e verilmesine ,
B) 6.224,41TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta AŞ. yönünden dava tarihi olan 26.02.2013 tarihinden, davalı … yönünden olay tarihi olan 19.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ‘e verilmesine ,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile ;
A) 3.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ den tahsili ile davacı … …’e verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
B) 2.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ den tahsili ile davacı … …’e verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
C) 750,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ den tahsili ile davacı … … ‘e verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
D) 750,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ den tahsili ile davacı … …’e verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
E) 500,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ den tahsili ile davacı … …’e verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece kabul edilen kusur durumunu kabul etmediklerini, müteveffanın kusurunun %90 olarak kabul ediliğini, halbuki 25/04/2016 ve 16/03/2017 tarihlerinde alınan kusur raporlarında, davalının kusurunun %25, müteveffanın kusurunun %75 olarak kabul edildiğini, son alınan raporlarda ise müteveffanın ebeveynlerinin %90, davalının %10 kusurlu kabul edildiği, raporlara itirazlarının kabul edilmediğini, en azından ilk iki rapora göre karar verilmesi gerektiğini, vefat edenin yolun karşısına geçerken değil, yola paralel yürüdüğü esnada kazanın meydana geldiğini, yolun 5,50 m. genişliğinde 2 tarafı çayırlık bir yol olduğunu, davalının 32 m. fren izinin tespit edildiğini ve davacının yüksek sesle müzik dinleyerek seyri sırasında kazanın meydana geldiğini, davalının aşırı hızlı olmasına göre kusur oranının düşük takdir edildiğini, kazanın gündüz vakti dümdüz köy yolunda meydana geldiğini, sürücünün dikkatli davranması durumunda çevresindeki insanları görebileceğini, davacının yol kenarında 5-6 kişi varken insanları uyarmamasının ve hızını düşürmemesinin hatalı olduğunu, bu nedenle %10 kusurun hakkaniyete uygun olmadığını, en azından daha önce alınan raporlara göre karar verilmesi gerektiğini, destek tazminatı hesabının son derece düşük miktar üzerinden hesaplandığını, varsayımsal hesaplamayı kabul etmediklerini, dosyada yapılan hesaplamanın hakkaniyetten uzak olduğunu, manevi tazminatın da son derece düşük hesaplandığını, davanın 7 yıldan fazla sürdüğünü, anne ve baba için 5.000,00’er TL manevi tazminatın yetersiz olduğunu belirterek, kararı istinaf etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece yapılan yargılamada kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle, ölenin anne ve babası tarafından açılan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat, ölenin yakınları tarafından açılan manevi tazminat istemidir.
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Kaza Tespit Tutanağına, ceza dosyasında kesinleşen maddi vakaya göre, olay tarihinde davalının sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, ön ilerisinde yol kenarında duran aracın ön kısmından yola çıkan 4 yaşındaki …’a çarpması ile kazanın meydana geldiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kesinleşen kazanın oluş şekline göre oluşan maddi ve manevi zararlarını davalıdan talep edebilir.
Haksız fiil nedeniyle ölüm meydana gelmesi halinde, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nın 45. (TBK m. 53) maddesi gereğince ölenin desteğinden yoksun kalanlar, bu kapsamdaki zararlarını talep edilebilir. Destekten yoksun kalma nedeniyle talep edilebilecek zarar “gerçek zarar” olup, gerçek zarar BK (TBK) hükümlerine ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin gerçek zararın belirlenmesine yönelik kabul ettiği yöntem ve ilkeler çerçevesinde tespit edilir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesi tarafından, davacılar … ve …’nın kaza tarihinde 4 yaşında olan oğullarının desteğinden mahrum kaldıkları kabul edilerek, aktüer hesap bilirkişinden alınan 26/06/2020 tarihli raporda, ölenin, davacılara farazi destek olduğu kabul edilerek, 18 yaşından itibaren anne ve babasına, PMF1931 Yaşam Tablosuna göre tespit edilen muhtemel yaşam süreleri sonuna kadar destek olacağı kabul edilerek tazminat miktarı tespit edilmiş, tespit edilen tazminat miktarından hesap tarihindeki asgari ücretin %5’nin %10’u kadar yetiştirme gideri, davacı babanın %10 kusur oranına göre hesaplanan tazminat miktarından mahsup edilerek, ölenin annesinin ev hanımı olması nedeniyle yetiştirme giderinden sorumlu olmayacağı kabul edilerek tazminat miktarları, davacı … için 10.472,82 TL olarak, davacı … için 6.224,41 TL olarak hesaplanmış, alınan rapora davacılar vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Yargıtay 4 Hukuk Dairesi içtihat değişikliğine giderek tazminat hesaplanmasında muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH2010 Yaşam Tablosunun uygulanmasını, bilinmeyen dönem hesabında ise progresif rant yöntemini kabul etmiş olup mahkemece hesaplamanın PMF1931 Yaşam Tablosu uygulanarak yapılmış olması nedeniyle rapor yeterli oladığı gibi, kaza tarihinde 4 yaşında olan farazi desteğin destek olacağı döneme kadar davacı babadan mahsup edilen yetiştirme giderinin bilinen dönem yönünden bilinen asgari ücretin, bilinmeyen dönem yönünden ise son asgari ücretin %5’i üzerinden hesaplanması ve kusur indirimi yapılmadan tespit edilen tazminattan bu miktarın yetiştirme gideri yapan babanın zararından mahsup edilmesi, bundan sonra kusur indirimi uygulanması gerekirken, tüm yetiştirme giderinin davacı babanın aleyhine olacak şekilde hesap tarihindeki asgari ücret üzerinden yapılması, karışıklığa neden olacak şekilde gelirinin %5’ine göre hesaplanan yetiştirme giderinden önce %90 kusur indirimi yapılarak, sonrasında bu miktarında %10 kusura göre hesaplanan tazminattan indirim yapılarak tazminatın belirlenmiş olması, yine ölenin askerlik dönemi içerisinde anne ve babasına destek olamayacağı nazara alınmadan belirlendiğinden aktüer hesap raporu karar vermeye elverişli görülmemiştir.
Bu durumda, davacı tarafın da hesap raporuna itirazı nazara alınarak bilirkişiden ek rapor yahut yeni bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, aynı bilirkişiden ek rapor, yahut yeni bilirkişiden TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam sürelerinin tespit ediliği, yetiştirme giderinin bilinen dönemler için bilinen asgari ücrete göre, bilinmeyen dönem yetiştirme giderinin ise hesap tarihindeki son asgari ücrete göre tespit edildiği, ölenin askerlik döneminde anne ve babasına destek olmayacağı nazara alınarak ve ölmeseydi ileride evlenip, iki çocuk sahibi olacağı gözetilerek destek payları belirlenerek tazminat miktarının belirlendiği, bu şekilde hesaplanan davacı babanın destek zararından, kusur indiriminden önce yetiştirme giderinin mahsup edildiği akabinde kusur indirimi uygulanarak tazminat miktarının belirlendiği rapor alınarak, kararın sadece davacılar tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle davacıların tazminat miktarına ilişkin usulü kazanılmış hakları gözetilerek sonucuna göre karar vermesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 16/02/2021 tarihli 2014/444 Esas – 2021/142 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacılar vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacılara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 31/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.