Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.5)
DOSYA NO : 2023/938 Esas
KARAR NO : 2023/1049
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2023
NUMARASI : 2023/121 Esas-2023/489 Karar (Birleşen Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/167 Esas Sayılı Dosyası)
DAVACI/BİRLEŞEN DOSYA
DAVALISI :
VEKİLİ :
DAVALI/BİRLEŞEN DOSYA
DAVACISI :.
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tespit, Şerhin Kaldırılması/Nama İfaya İzin (Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2023
Taraflar arasında yargılaması yapılan Tespit, Şerhin Kaldırılması/Nama İfaya İzin (Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) mahkemece asıl ve birleşen dosya yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından davacısı oldukları dosyalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl davada davacı vekili; davalı ile davacı arasında Ankara 46. Noterliğinin 09/10/1988 tarih ve 41713 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki arsa payı inşaat yapımı ve satış sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek protokollerin akdedildiğini, sözleşme tarihinden dava tarihine kadar çeşitli nedenlerle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin edimlerinin yerine getirilmediğini ileri sürerek Ankara 46. Noterliğinin 09/10/1988 tarih ve 41713 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki arsa payı inşaat yapımı ve satış sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek bütün protokollerin Türk Borçlar Kanununun 484. maddesi kapsamında feshedilmesi nedeniyle ödenecek tazminatın tespitine ve sözleşmeye bağlı olarak tapuya verilen şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle davalı arsa sahibi ile davacı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmesinin ifasına yönelik yetkileri ihtiva eden vekaletnamelerden sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak azil etmiş olduğunu ileri sürerek vekaletnamelerden sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak azil etmiş olduğunun tespitine, davalının temerrüdü nedeniyle sözleşme konusu işleri yapabilmesi ve yürütebilmesi için davacı yükleniciye sözleşmenin ifasına olanak sağlayacak yetkilerin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davacı vekili; davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Esas davanın daha önce istinaf incelemesinden geçen mahkemenin görevsizlik kararından sonra asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılamada esas hakkında verilen kararın istinaf incelemesi sırasında içtihat değişikliği üzerine tekrar mahkemenin görevli olduğuna karar verilmesi üzerine dosyanın mahkememize gelmiş olması göz önünde bulundurulduğunda mahkeme tarafından davanın açılmamış sayılmasına kararı verilmesi için dosyanın görevsizlik kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi durumunda bu kararın yargılamayı uzatmaktan başka bir anlam taşımayacak olması ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde göre süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verme görevinin görevsizlik kararı veren mahkemeye ait olmasının süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi durumu ile sınırlı olması, davamızda kesinleşme şerhine göre 02/02/2023 tarihli dilekçenin süresinde olması nedenleri ile mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verebileceği belirtilerek verildiği anda kesin olan Ankara 39. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/11/2022 tarih ve 2022/442 Esas 2022/492 Karar nolu görevsizlik kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre geçtikten sonra, 02/02/2023 tarihinde birleşen davanın mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi ve esas dosyanın mahkemeye gönderilmesinin ise hiç talep edilmemesi nedenleri ile esas ve birleşen davanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyanın süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini, Ankara 39 Asliye Hukuk Mahkemesi kararının verildiği tarihte kesin olmadığını belirterek birleşen dava yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ankara 39 Asliye Mahkemesi’nin istinaf kanun yolu açık olarak karar verdiğini, süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edildiğini belirterek asıl dava yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Tespit, Şerhin Kaldırılması/Nama İfaya İzin (Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin 26/02/2015 tarih ve 2013/3954 Başvuru sayılı kararında; ”Mahkemeye erişim hakkı adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biridir. Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlâl edebilir. Bununla birlikte dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Ne var ki öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğinin kabulü gerekir” şeklinde değerlendirme yapılmıştır. (Başvuru No: 2013/1718, 2.10.2013, § 27).
Anayasa Mahkemesi, mahkemelerce kanun yolu sürelerinin yanlış yazılması nedeniyle tarafların yanıltılması halinde hak ihlalinin oluştuğuna karar vermekle birlikte tazminata ilişkin talepleri “Yargıtay tarafından hak ihlalinin bu aşamada giderilmesi mümkün bulunduğu” gerekçesiyle reddedilmektedir. Bu gerekçe mahkemeler tarafından kanun yolu bakımından yanıltılan tarafın belirlenen süre içinde Kanun yoluna başvurulduğu takdirde Yargıtay tarafından inceleme yapılmasının mümkün olduğuna işaret etmektedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.04.2023 tarih 2021/5 Esas 2023/2 Karar sayılı kararı da bu yöndedir (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2023/222 Esas – 2023/1597 Karar).
HMK’nın 20/1 Maddesinde Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Somut olayda Dairemizin 04/10/2022 tarih, 2022/726 Esas – 2022/844 Karar sayılı ilamında Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu ve görev hususunun Mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kaldırma sebepleri arasında gösterilmiş ve Dairemizin bu kararına istinaden Ankara 39. Asliye Hukuk Mahkemesi 10/11/2022 tarih, 2022/442 Esas – 2022/492 Karar sayılı ilamı ile görev yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir. Söz konusu kararın sonuç kısmında kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilmiştir. İlk derece Mahkemesinin bu kararına karşı davalı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 10/01/2023 tarih, 2022/1307 – 2023/22 Karar sayılı ilamı ile Dairemizin önceki kararında görev hususunun açıklığa kavuşturulduğu ve bu kararın kesin olduğundan bahisle istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir. Dairemiz kararı ilk derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğ edilmiş ve tebliğ tarihine göre 2 haftalık yasal süre içerisinde davalı davacı vekilinin 02/02/2023 tarihli dilekçesi ile dosyanın görevli Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi talep edilmiştir.
O halde yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesi kararı ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesi ilamı dikkati alındığında, Ankara 39. Asliye Hukuk Mahkemesi 10/11/2022 tarih, 2022/442 Esas – 2022/492 Karar sayılı kararında istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilmek suretiyle tarafların benzer şekilde yanıltıldığı, kararın kesin olduğunun Dairemizin 10/01/2023 tarih, 2022/1307 – 2023/22 Karar sayılı ilamı ile tespit edildiği anlaşılmakla Dairemiz kararının taraflara tebliğinden itibaren HMK’nın 20/1 Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesinin talep edilmiş olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.5 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 04/07/2023 tarih ve 2023/121 Esas-2023/489 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.5 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-Taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-İnceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. Fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır