Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/832 E. 2023/939 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/832 – 2023/939
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 352/1-d Maddesi Uyarınca Davacı
İstinaf Başvurusunun Reddine)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Davalının
İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2023/832
KARAR NO : 2023/939

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2023
NUMARASI : 2020/221 Esas – 2023/23 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; borçlu firma ile müvekkili arasında akdedilen 08.01.2015 tarihli … A.Ş. 320 t/h kapasiteli … Kazan Sözleşmesi, bu sözleşmeye ek olarak 13.01.2015 tarihinde imzalanan eki sözleşme ve 30.11.2014 tarihinde de Akışkan Yataklı Kazan Filtre Sistemi Teklifi, Teklif Mektubunu karşılıklı olarak imzaladıklarını, akdedilen sözleşmenin 5. madde c bendinde bahsedildiği üzere kurulacak toz filtre sisteminin devreye alınmasından sonra, sözleşme bedeli olan 300.000,00 Euro + KDV olan ücret üzerinden hesaplanan %20 hizmet bedelinin borçlu şirkete fatura edileceğine ilişkin mutabakatın bulunduğunu, davalının kendisine yasal süresi içerisinde bildirimde bulunulmasına rağmen borcunu ödemediğini, davalının itirazının iptali ile borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen ticari temerrüt faizi ile birlikte ödemesine ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacının taleplerinin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacı ile müvekkili firma arasında akdedilen 08.01.2015 tarihli … A.Ş. 320 t/h kapasiteli … Kazan Sözleşmesi Kapsamında Yer Alan Filtre Sistemi Sözleşmesi uyarınca davacı şirketin üstlendiği edimlerin gereğini yerine getirmediğini, davacının kararlaştırlan iş programına göre tamamlanması gereken işin çok gerisinde kaldığını, yapmış olduğu hatalı mühendislik hesaplamaları ve projelendirme sonucu işin gecikmesine sebebiyet verdiğinin görüldüğünü, söz konusu sebeplerden doğan tüm zarar ve ziyanın müvekkili olan şirket tarafından giderilmek zorunda kalındığını, davacı şirketin yükümlülüğünde olan torbalı filtreler sisteme entegre edilmiş ancak, sistem devreye alındığı zaman, torbalarda gün aşırı yırtmalar ve patlamaların meydana geldiğini, dava dışı iş sahibi … A.Ş tarafından yaklaşık olarak 190 adet torbanın değiştirilmiş olmasına rağmen, torbalarda meydana gelen yırtılma ve patlamalara çözüm bulunamadığı, bu nedenle müvekkili tarafından taahhüt edilen emisyon değerlerinin çok üstünde değerlere çıkıldığının belirtildiği, defaatle bu hususun davacı ya bildirilmiş ise de, davacı tarafından sunulan önerilerin hiç biri sorunun giderilmesi adına yeterli olmadığını, Söz konusu torbalardaki patlama ve yırtılma sorunlarının günümüzde de halen devam etmekte olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki olan Teklif Mektubu ’nun 5.Kapsam ve Tanıtım başlığı altında düzenlenen proje ve mühendisliği davacı şirkete ait olan by-pass damperine ilişkin projede mevcut hatalar sonucu, müvekkil şirket tarafından iş sahibine taahhüt edilen emisyon değerlerinin çok üstünde değerlere ulaşılmasına sebebiyet verdiğini, davacı tarafından hiçbir çözüm bulunamaması nedeniyle damperin körlenmek zorunda kalındığını, bu hususa ilişkin olarak da davacı şirketin bilgilendirildiğini, davacının vermiş olduğu tavsiyeler doğrultusunda uygulama yapılmışsa da damperin bir türlü devreye alınamadığını, davacı şirket sorumluluğundaki projede mevcut hatalar sonucu ortaya çıkan zararları tazmini maksadıyla müvekkili olan şirketin, iş sahibi … A.Ş. tarafından 10.10.2017 tanzim tarihli 875.000,00 Euro tutarındaki cezai şart faturasının müvekkili tarafından iş sahibine ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davacı yüklenici kazan sözleşmesi kapsamında filtre sisteminin imalini ve devreye alınması edimini davalı iş sahibine karşı üstlendiği, her ne kadar yukarıda değinilen sözleşmeden kaynaklanan bakiye %20’lik iş bedeli alacağı kısmının tahsiline yönelik olarak davacı tarafından davalı aleyhine takip başlatılmış ise de; dosyamıza sunulan bilirkişi heyeti asıl ve ek raporları dikkate alındığında; davacı yüklenicinin imal ettiği işin gizli ayıplı olduğu, sistemin devreye alınmasının işbu dava konusu sözleşme bedelinin davacı yükleniciye ödenmesinin zorunlu koşul olarak öngörülmesine rağmen davacının gizli ayıplı şekilde edimini ifa etmesi nedeniyle değinilen koşulun gerçekleşmediği, buna rağmen davacının bakiye iş bedelinin tahsiline yönelik olarak başlattığı dava konusu icra takibinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu” gerekçesi ile davanın reddine, dava konusu icra takibinde davacının kötüniyeti sabit olmadığı dikkate alınarak davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davacının icra takibi başlatmakta haksız olduğunu, takibin kötüniyetli olduğunu, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici davalı iş sahibidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1- Davacı istinaf incelendiğinde; HMK’nın 342/2-e maddesinde istinaf yoluna başvurma halinde istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin açıkça yazılması gerektiği belirtilmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf başvuru dilekçesinin incelenmesinde, gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini vereceğini bildirdiği, ancak gerekçeli karar usulüne uygun olarak davacı vekiline tebliği edildiği halde gerekçeli istinaf dilekçesi vermediği, böylece istinaf başvuru sebepleri ve gerekçelerinin belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda; HMK’nun 352/1-d maddesi gereğince, başvuru sebepleri ve gerekçesi bulunmayan davacı istinaf dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davalı istinaf itirazı incelendiğinde; davalı vekili kötüniyet tazminatı verilmesi gerektiği iddiasıyla istinaf itirazında bulunmuştur. Mahkemece yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda eserin kullanılamayacak derecede ayıplı olması nedeniyle davacın iş bedeli talep edemeyeceği belirtilmiş, mahkemece de bilirkişi raporuna itibar edilerek davacı yüklenicinin iş bedeli alacağı talebi reddedilmiştir. Bu durumda davacının alacaklı olmadığı bilirkişi raporu ile ortaya çıkmış olup, davacının kötüniyetli olduğu kabul edilemez.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 352/1-d maddesi gereğince REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davacı tarafça ödenen toplam 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraftan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 14/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Katip
E-imzalıdır