Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/817 E. 2023/982 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.6)
DOSYA NO : 2023/817 Esas
KARAR NO : 2023/982

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2023
NUMARASI : 2022/361 Esas-2023/110 Karar (Birleşen Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/447 Esas Sayılı Dosyası, Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/666 Esas Sayılı Dosyası)

DAVACI (ASIL VE BİRLEŞEN ANKARA 14 ATM DOSYASI/ DAVALI (BİRLEŞEN ANKARA 1 ATM DOSYASI):
VEKİLLERİ
DAVALI (ASIL VE BİRLEŞEN ANKARA 14 ATM DOSYASI/ DAVACI (BİRLEŞEN ANKARA 1 ATM DOSYASI) :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali/İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/09/2023

Taraflar arasında görülen İtirazın İptali/İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkin davasında mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen Birleşen Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/447 Esas Sayılı Dosyasının kabulüne, Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/666 Esas Sayılı Dosyasının reddine dair verilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl davada davacı vekili; Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı şirkete ihale edilmiş … Havalimanı Geniş Gövdeli Hangar Elektrik Tesisat İşçiliğinin yüklenicisi olduğunu, ihaleye alan davalının işi taşeron olarak verdiği, davacı şirkete karşı kurmaca yazışmalar ve ihtarnameler düzenleyip, işveren sıfatıyla kendi işini takip etmeyerek, iş için gerekli ve zorunlu malzemeyi hiçbir zaman düzenli olarak temin etmeyerek, sadece işçilik hizmeti veren davacıyı kendi zarar hesabına ve kaderi ile tek başına bırakarak kötü niyetli bir takım çabalar içine girdiğini, davacının ahde vefası ve zarar hesabına mahallinde kendi çabaları ve mali gücüyle durması sayesinde işlerin tamamlanabildiğini, davalının 2.000.000,00 TL üzerinde doğan borcunu ödemek bir yana, işi yapan davacı üzerinden bir kısım cezai şartlar, teminat mektupları ile haksız, hukuksuz tahsilatlar yapmaya, davacıya borcu varken davacıdan para almaya teşebbüs ettiğini, İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/705 esas sayılı dosyası ve sözleşme ile davacı tarafından yapılan işin miktarı, niteliği ve işin değer tespiti için talepte bulunulduğu, dosya kapsamında davacının 2.004.456,89 TL alacağının raporla tespit edildiğini, alacağın tahsili için Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2014/11466 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile davalı şirketin haksız itirazları sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur.
Asıl davada davalı vekili; davacı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2014/11466 sayılı dosyasında başlatılan icra takibine konu 2.004.456,89 TL alacağın davacı tarafça tutulan cari hesaba dayandığı iddia edilmekte ise de davacı şirket tarafından icra dosyasına sunulan cari hesap ekstresinde yer alan fatura konusu malların/hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiğinin/yerine getirildiğinin, yazılı delillerle ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, tek başına delil teşkil etmeyen cari hesap ekstresine dayalı alacak talebinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin, davalı şirket ile aralarında düzenlenmiş olan 23/08/2012 tarihli alt yüklenicilik sözleşmesinde düzenleme altına alınan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, işveren … A.Ş.’nin denetim firmasınca davalı şirkete gönderilen 27/01/2014 tarihli bildirimde “Asma tavan işi elektrik kablo imalat uygunsuzlukları olduğu, saha kontrollerinde elektrik kablolarının, kablo tavasından sarktığı veya pay verilmeden döşenen kabloların kablo tavasından dışarı çıktığı” şeklinde ikaz edilmek suretiyle bildirildiğini, davacı şirketin müvekkili şirket ile aralarında akdedilen alt yüklenicilik sözleşmesine aykırı hareket ettiğini, İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/705 sayılı dosyasından yaptırılan tespit sonucunda alacaklı olduğunun belirlendiği davacı tarafça iddia edilmekte ise de, tespit dosyasında ne davacı şirket ne de müvekkili şirketin taraf olmadığı gibi, davacı şirketin müvekkili şirketten alacaklı olduğuna ilişkin bir tespitin de bulunmadığını, ayrıca rapora karşı taraflarınca yasal süresi içerisinde itiraz ediliğini, söz konusu raporun taraflar arasında kesinleşmiş bir delil niteliğinde olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını aksine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak kötü niyetle müvekkili şirket aleyhine icra takibine başlandığını, davacı şirketin taraflar arasında düzenlenen alt yüklenicilik sözleşmesi ile yükümlenmiş olduğu işleri, teknik ve usulüne uygun olarak yerine getirmeyerek, şantiye sahasında yeterli personel bulundurmayarak ve alt yüklenicilik sözleşmesinde düzenleme altına alınan süre içerisinde yükümlenmiş olduğu imalatları tamamlamayarak müvekkili şirketin maddi ve manevi zararına sebebiyet verdiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı şirketin takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi isteğinde bulunmuştur.
Birleşen Ankara Asliye 14. Ticaret Mahkemesi’nin 2018/447 Esas Sayılı Dosyasında;
Davacı vekili; davacının davalı şirket ile ağustos 2012 tarihinde davalı şirketin yüklenici olduğu İstanbul … Havalimanı Hangar işinde sadece işçilik hizmeti vermek üzere malzeme, proje, imalat formülleri konusunda yetki ve sorumluluğun davalıda olduğu işçilik hizmeti sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 14.1. maddesinde belirlendiği gibi davalı şirkete teminat mektubu verdiğini, sözleşme gereği şantiyede bulunan davacıya, malzeme temin etmeyerek ya da işi takip etmeyerek yıllarca şantiyede beklettiğini, davacının sözleşmeye imza atmış olması sebebiyle tacir ahlakı ile tamamen zararına yükümlülüklerini ve sözlerini yerine getirirken, davalının kurgular yaparak, tamamı ile hep aynı ihtarnameler göndererek kendince kanıtlar oluşturmaya çalıştığını, borçlarını ödemediğini, borçlarını ödemeyeceğinin anlaşılması üzerine yapılan işçiliğin miktarı, niteliği ve hizmet bedelinin tespitini talep etmek üzere İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/705 sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunulduğunu, belirlenen alacakla ilgili olarak borçlu tarafa ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2014/11466 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine Ankara Asliye 8. Ticaret Mahkemesinin 2014/544 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davasının açıldığını, 2012 yılında yapılan sözleşmeden doğan borçlarını ödemekten kaçınan davalı borçlunun aradan 6 yıl geçtikten sonra sözleşmenin başında verilen ve bugün itibariyle hiçbir hükmü kalmayan teminat mektubunun iadesi için ihtarname tebliğ edildiğini, tebliğ edilen ihtarname üzerine alacaklıymış gibi teminat mektubunu bankaya ibraz ederek, bedelini haksız olarak tahsil ettiğini, bunun üzerine davalıya karşı likit ve muayyen alacak sebebiyle Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13207 sayılı dosyası ile icra takibine geçtiğini, borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile %20’ren aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili; taraflar arasında, İstanbul ilinde gerçekleştirilecek olan … Havalimanı Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi İnşaat Yapım işi projesi kapsamındaki geniş gövdeli hangar elektrik tesisat işlerinin yapımını konu alan ve davalı şirketin yüklenici, davacı şirketin alt yüklenici sıfatına haiz olduğu 23/08/2012 tarihli alt yüklenicilik sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin 14.1. maddesi uyarınca 140.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun davalıya teslim edildiğini, sözleşmenin 17.2 maddesi gereğince 30/12/2012 tarihine kadar işi bitirerek geçici kabule sunacağının taahhüt etmiş ise de sözleşme konusu işe başlanması ve belirli imalatların yapılması sonrasında davacı şirketin taahhüdünü 30/12/2012 tarihine kadar tamamlayamadığını, geçici kabul müracaatını da müvekkili şirkete iletemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin 23/08/2012 tarihli sözleşmenin 23.0. maddesinde düzenlenen işe müdahale ve 24.0. maddesinde düzenlenen işin gecikmesi hükümleri yanında, ilgili diğer hükümlerin kendisine verdiği yetkiye dayanarak davacı şirket (ve dava dışı … Ltd. Şti.) nam ve hesabına hareket etmek üzere … A.Ş. ile “Geniş Gövdeli Hangar Elektrik Tesisat İşleri” ‘nin yapımını konu alan 23/10/2013 tarihli alt yüklenicilik sözleşmesini akdettiğini ve devamında davalı şirketin yazılı uyarılarına karşın, davacı şirketin 23/08/2012 tarihli alt yüklenicilik sözleşmesi hükümlerine aykırı tasarruflarında ısrarla devam etmesi üzerine, sözleşmenin 10.22. maddesi hükmünün davalı şirkete verdiği yetkiye dayanarak, 23/10/2013 tarihli sözleşmedeki muhatabı … A.Ş.’ne 11/11/2013 tarihinde yer teslimi yaparak, 12/11/2013 tarihinde faaliyetlere başlama emrini verdiğini asıl işveren idare ve davalı şirketçe ayrı ayrı tespit edilen davacının sözleşmeye aykırı tutum ve tasarruflarının davalı şirketçe davacı şirkete ihtarname ile tebliğ edildiğini, davacının 14/06/2014 tarihinde iş yerini terk etmesi öncesinde davacının 23/08/2012 tarihli sözleşmedeki taahhüdü kapsamında olup hiç ikmal etmediği imalatların bir kısmının davalı şirketçe (… A.Ş. aracılığıyla) birim fiyatlı imalat olarak yapıldığını davacının iş yerini terki sonrasında davacı tarafından bizzat ikmal edilmiş imalatlarda tespit edilen, hata, arıza ve eksiklerin kalan kısmının da müvekkili şirketçe (… A.Ş aracılığıyla) giderildiğini, hiç ikmal etmediği imalatların kalan kısmının davalı şirketçe( … A.Ş. aracılığıyla) birim fiyatlı imalat olarak yapıldığını, davacı şirketin 23/08/2012 tarihli sözleşmedeki taahhüdü kapsamında olan geçici kabulden önce hazırlamak ve davalı şirkete sunmak zorunda olduğu as-built projelerinin davacı tarafça hazırlamaması ve davalı şirkete sunulmaması üzerine davacı nam ve hesabına müvekkili şirketçe(… A.Ş. aracılığıyla) hazırlandığını, 23/08/2012 tarihli sözleşmede tanımlı idare ile davalı şirket arasında, 23/08/2012 tarihli sözleşme konusu işlerin geçici kabul işlemlerinin davalı şirket tarafından davacı şirket nam ve hesabına yürütülüp, 30/04/2015 itibar tarihi olmak üzere tamamlandığını, kesin kabul işlemlerinin 30/04/2016 itibar tarihi olmak üzere tamamlandığını, davacı şirket tarafından verilen kesin teminat mektubunun davacının sözleşme konusu taahhüdünü kısmen yerine getirmemesi üzerine davalı şirketin sözleşme konusu alacak kalemlerinin bir kısmını oluşturan cari hesaptan kaynaklı 295.953,97 TL tutarındaki alacağına mahsup edilmek üzere 14/06/2017 tarihinde nakde çevrildiğini, cari hesap yönünden nakde çevrilme sonrası davacı şirketin müvekkili şirkete 155.953,97 TL borçlu olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, haksız olarak icra takibine geçen davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur.
Birleşen Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesi’nin 2017/666 Esas Sayılı Dosyasında;
Davacı vekili; davalı tarafça davalarının dayanağını teşkil eden 23.08.2012 tarihli Alt Yüklenicilik Sözleşmesi’ne dayalı müvekkili şirket aleyhine Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/544 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, adı geçen sözleşmeden kaynaklı olarak davalı şirketin 14.06.2016 tarihinde taahhüdünü tamamlamadan şantiyeyi terki sonrası müvekkili şirketçe davalı nam ve hesabına bir takım işler yaptırıldığını, müvekkili şirket muhasebe kayıtlarına göre davalı şirketin müvekkili şirkete cari hesap borcu bulunduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak toplam 764.456,21 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili; tensiben birleştirme kararı verilmiş olup, birleştirilen asıl dava dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde, müvekkilinin davacı ile sadece işçilik sözleşmesi yaptığını, tüm malzeme tedariki ve iş tesliminin davacının sorumluluğunda olduğunu, davacının eksik ve ayıp ifa iddiasında olduğu halde buna ilişkin hiçbir tespit yaptırmadan bunu ispat etmeden sadece kayıtlarına fatura alarak işin üçüncü bir firmaya yaptırıldığını iddia ederek bir hak ihdas etme çabasında olduğunu, müvekkilinin hangi işleri ayıplı yaptığı, bu işlerin neler olduğu, bedelinin ne kadar olduğu, ayıpların giderilmesinin müvekkilinden talep edilip edilmediği, eksik ve ayıplı ifanın tamamlanmasına ilişkin iletilmiş bir talep yoksa bu işlerin hangi hesap ve tayin ile üçüncü bir firmaya nasıl yaptırıldığı, bu firmanın kim olduğu, bu firmanın hangi ayıpları giderdiği, ne kadar zamanda giderdiği, giderdiği işin bedelinin ne olduğu, bedelin ödenip ödenmediği, ödendi ise ödemenin nasıl yapıldığı, üretim alınına giren malzemelerin neler olduğu ve tarihleri, bu malzemelerin kayıtlarda olup olmadığı, üretim için gerekli malzemenin cinsi ve alım tarihleri ve yine bunların kayıtlarda olup olmadığı hususlarının ispatı gerektiğini, müvekkilinin sadece işçilik hizmeti verdiğini, sahaya giren, sözleşme dışı üçüncü firmaya yaptırıldığı iddia edilen işlerin müvekkili tarafından yapılmadığından, müvekkili tarafından yapılan ve dava konusu edilen alacak hesabına dahil olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Asıl dava ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme, kaldırma kararı içeriği, bu doğrultuda alınan bilirkişi asıl ve ek raporu içerikleri ve tüm dosya kapsamına göre; 14/06/2014 eylemli fesih tarihine kadar, taraflar arasında yapılan 23/08/2012 tarihli sözleşme kapsamındaki işçiliklerin davacı alt yüklenici tarafından yapıldığı, aksinin kanıtlanamadığı, İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/34 D.iş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu nazara alınarak davacı tarafından yapılan imalatın KDV dahil 3.285.959,11 TL olduğu, İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/34 D.iş sayılı dosyasında yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporu ve İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/16 talimat dosyasında görevlendirilen bilirkişi heyetince taraflar arasındaki sözleşmeye konu işle ilgili yapılan tespitlerde davacı tarafından yapılmış imalat tutarının 2.872.341,88 TL olarak tespit edildiği, davacının defterlerinde gözüken alacak 2.004.456,89 TL’den fazladan fatura edildiği tespit edilen 74.003,12 TL’nin düşümü ile imalat alacağının 1.930.453,77 TL olduğu, sözleşme kapsamında hakediş bedelinin süresinde ve tamamen ödenmediği, davalı yüklenicinin sözleşme hükümlerinin ödeme ile ilgili bölümünün tamamını ve zamanında yerine getirmediği, taraflar arasındaki sözleşme işçilik sözleşmesi olup, ödemenin zamanında yapılmaması durumunda işçi çalıştırmanın zorlukları dikkate alındığında ödemeyi zamanında yapmayan davalı yüklenici firmanın olayda kusurlu olduğu, davacı tarafın alt yüklenici olup, yaptığı imalata ilişkin ödenmemiş işçilik bedellerini talebe hakkının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme ayakta olmadığından bakiye alacağın tespiti aşamasında denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda belirtilen 65.719,18 TL kusurlu ve ayıplı imalat bedeli, alt yüklenici davacı tarafından karşılanması gereken ancak davalı tarafça ödenen SGK prim ödemeleri, yemek + şantiye katılım + elektrik bedelinin 145.188,52 TL ve alt yüklenicinin yaptığı iş oranına tekabül eden As Built proje bedeli 64.097,29 TL olup, sözleşme uyarınca davacı alt yüklenici tarafından ödenmesi gerektiği, bu miktarlar toplamının 275.004,99 TL olup, davacı alt yüklenicinin alacağının belirlenmesi noktasında sözleşmenin sona ermiş olması durumu da gözetildiğinde bu miktarın iş bedeli alacağından düşümü gerektiği, bu miktarın düşümü ile asıl davada alacağın 1.655.448,78 TL olmakla asıl davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, alacak eser sözleşmesinden kaynaklı olup likit sayılamayacağından davacı tarafın, davacı tarafça kötü niyetle takibe geçildiği hususu kanıtlanamadığından davalı tarafın tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, Birleşen Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/447 esas sayılı davada mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 30.4 maddesinde “kesin teminat mektubu alt yüklenicinin vergi veya idari cezalarının olmadığının tespitine ilişkin vergi dairesinden alınmış yazının ve sigorta ilişiksizlik belgesinin yükleniciye teslimi ile yükleniciye ait malzeme, makine ve ekipmanın hasarsız kullanımı ve iadesi, işin sözleşme hükümlerine göre tam ve eksiksiz olması hususunda alt yüklenicinin mükellefiyetinin kalmadığının anlaşılmasını müteakip, yüklenicinin onayı alındıktan sonra ve alt yüklenicinin yükleniciye kesin kabulün ifasının teminini takiben, garanti süresinin sona ermesini müteakip iade edilir” hükmünün yer aldığı, asıl davaya ilişkin olarak yapılan değerlendirmede davacı yüklenicinin davalıya borcunun olmadığı, alacaklı olduğunun hesaplandığı, SGK ilişiksizlik belgesinin davacı tarafça dosyaya sunulduğu, bu haliyle teminatın iade koşullarının oluştuğu, nakde çevirme bedelinin talep edilebileceği, işbu dava sadece asıl alacağa itirazın iptali davası olmakla 140.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne, alacak eser sözleşmesinden kaynaklı olup likit sayılamayacağından davacı tarafın, davacı tarafça kötü niyetle takibe geçildiği hususu kanıtlanamadığından davalı tarafın yasal koşulları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/666 esas sayılı davada mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmeye konu işin işçilik bedeline ilişkin olduğu, davacı yüklenici şirketin sözleşme kapsamında davalı alt yüklenici şirket adına yaptığı harcamaları talep edebileceği, sözleşme tarihinden 27/12/2013 tarihine kadar yapılan işlerin olumsuzluğu ile ilgili olarak taraflar arasında bir bildirimin bulunmadığı, sözleşmenin 14/06/2014 tarihine kadar yürürlükte olduğu, davacı yüklenici şirket tarafından davalı alt yüklenici şirket nam ve hesabına imalat yaptırılmasının sözleşme hükümlerine uygun olmadığı, dava konusu yapılan iş kapsamında, bir takım kusurlu ve ayıplı işlerin olduğu, dava dışı iş veren idarenin kontrol ve denetim hizmetlerini yapan … firma temsilcisi tarafından davacı yükleniciye bildirildiği, kusurlu ve ayıplı işlerin bir bölümünün malzeme seçimi ile ilgili olduğu, bu malzemelerin tedarik işleminin davacı yüklenici tarafından karşılanması gerektiği, davalının yaptığı imalatın yalnızca işçiliklerinden sorumlu olduğu, kusurlu ve ayıplı işlerin buna göre bilirkişi heyeti raporunda hesaplandığı, SGK ödemeleri, yemek, şantiye elektrik bedeli ve as-built proje bedeli (davalı şirket adına yapılan) toplamı 275.004,99 TL’yi davalıdan talep edebileceği, bu noktada ayrı dava açılmış ise de, esasen taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı taşeronun yaptığı iş bedelinden bakiye alacağın sözleşmenin sona ermiş olması durumu da gözetilerek yüklenicinin eksik kusurlu iş bedeli, yapılan masraf bedelinin düşümü ile belirlenip değerlendirilmesi gerektiği, asıl davada buna göre değerlendirme yapılıp alacağın belirlendiği ve davacı yüklenicinin alacağının davalı alt yüklenicinin alacağından fazla olmadığı belirtilerek birleşen bu davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı davalı … Pro. Taah. San. Tic. Aş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/34 D.iş sayılı dosyasında tespit edilen imalatların müvekkil şirketin tamamladığını, dava dışı … Firmasının müvekkilin üstlendiği işleri yapmadığını, aksi yönde delil bulunmadığını, davalı tarafın ticari kayıtlarının dikkate alınarak fatura bedellerinin müvekkil alacağından mahsubunun hatalı olduğunu, malzemeleri tedarik etmenin karşı tarafın sorumluluğunda olduğunu, karşı tarafın edimlerini zamanında yerine getirmediğinden sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını, as-built proje bedelinin müvekkilden talep edilemeyeceğini, hesaplanan bedelin de fahiş olduğunu, teminat bedeli alacağının likit olduğunu, müvekkil lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı davacı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı taşeronun 04/06/2014 tarihinde şantiye mahallini tek taraflı terk ettiğini ve sözleşmeyi eylemli feshettiğini, önceki raporlarla çelişkili raporlar alındığını, as-built proje maliyetinin müvekkile ödenmesi gerektiğini, BAM kararındaki hususları karşılar rapor alınmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkil şirket tarafından iade edilen 1.260.504,93 TL tutarındaki faturanın KDV’li olup olmadığının tartışılması gerektiğini, varsayıma dayalı bulunan %2 oranında eksik-kusurlu imalat bedeline KDV’nin dahil olup olmadığının belirsiz olduğunu, çelişkili raporun hükme esas alınamayacağını, teminat mektubu bedelinin iadesine karar verilirken SGK ve vergi borcunun üzerinde durulmadığını, birleşen davadaki alacaklarının bu davada hüküm altına alınması gerektiğini, asıl davadaki alacaktan tenzil edilemeyeceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava/birleşen dava , Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan itirazın iptali/alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece Mahkemesinin 2014/544 Esas, 2020/238 Karar sayılı kararının Dairemizin 07/04/2022 tarih, 2020/1137 Esas, 2022/371 Karar sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine Mahkemece yeniden karar verilmiştir.
Dairemizin 07/04/2022 tarih, 2020/1137 Esas, 2022/371 Karar sayılı ilamında sözleşmenin ayakta olup olmamasına göre işi kimin yaptığına dair karineler, menfi ve müspet zarar kavramları, ortak kusur durumu açıklandıktan sonra tartışılması gereken hususlar gösterilmiş ve karar kaldırılarak dosya ilk derece Mahkemesine gönderilmiş ise de tartışılması gereken konular üzerinde yeterince durulmadan sadece ticari kayıt ve faturalar üzerinden hesap yapılarak sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
Eser sözleşmesinin sona ermesi halinde tazminat borcunun doğması için temel koşul “kusur” olduğundan, tazminat isteyen tarafın “kusursuz” olması gerekir. Bir tarafın “az kusurlu”, diğer tarafın “çok kusurlu” olmasının bir önemi yoktur. Az kusurlu olan taraf da sözleşmenin bozulmasına kusuruyla sebebiyet vermiş sayılacağından tazminat isteyemez. Bu gibi durumlarda feshe taraflar “ortak kusurları” ile sebebiyet vermiş olacaklarından tazminat isteyemezler (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2022/4193 Esas – 2023/565 Karar).
Somut olayda davalı yüklenicinin, davacı taşeronun imalat bedeli alacağını süresinde ödemediği; davacı taşeronun da uyarılara rağmen iş programının gerisinde kaldığı anlaşılmakta olup tarafların feshe ortak kusurları ile sebebiyet verdikleri anlaşılmaktadır.
O halde Mahkemece yapılacak işlem; İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/705 değişik iş sayılı delil tespiti dosyası aslının içerisindeki fotoğraflar dahil aslının celbi; dava dışı asıl iş sahibi Türk Hava Yollarından davalı yüklenici şirket ile yapılan dava konusu inşaata ilişkin sözleşme, hakedişler ve yazışma evraklarının celbinden sonra gerekirse yeni bir bilirkişi heyeti kurularak tarafların fesihte ortak kusurlu olmasına göre davacı davalı taşeronun şantiyeyi terk ettiği anlaşılan 14/06/2014 tarihi fesih tarihi olarak kabul edilerek dosya içerisinde yer alan ve celp edilecek tespit raporları ve ekleri, dava dışı iş sahibi THY nezdinde düzenlenen hakedişler, taraflar arasındaki hakedişler, yazışmalar, diğer deliller ve önceki kararımızda belirtilen karineler dikkate alınarak davacı davalı taşeron tarafından gerçekleştirilen imalatın belirlenmesinden sonra ayıp ve eksikler yönünden genel yüzdesel bir indirim yapmak yerine sözleşme hükümlerine göre birim fiyatlardan iş bedeli hesaplanırken ayıp ve eksiklerin bu hesaplamada dikkate alınması ve ilgili birim fiyattan ayıp ve eksik oranında ayrı ayrı bedelin düşülmesi, kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra asıl davada varsa bakiye iş bedelinin bulunması; teminat alacağına ilişkin birleşen davada daha önce olduğu gibi sonuca gidilmesi; davalı davacı yüklenici şirketin birleşen davası yönünden fesihte ortak kusura göre tazminat talebi hakkında karar verilmesi, hesaplanan iş bedeline göre fazla ödeme varsa asıl davada mahsup etmeden ayrı bir dava açılmış olması dikkate alınarak birleşen dosyada hüküm altına alınması ile ulaşılacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 01/03/2023 tarih ve 2022/361 Esas-2023/110 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-Taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-İnceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. Fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Katip …
✍e-imzalıdır