Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/793 E. 2023/1054 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2023/793
KARAR NO : 2023/1054

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2023
NUMARASI : 2022/11 Esas – 2023/225 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında dava konusu faturalara konu mobilyaların müvekkili tarafından imal edilip davalı firmaya teslim edildiğini, davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu sonrasında bakiye alacağın tahsili amacıyla Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2017/10239 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeni ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hüküm olunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı şirket vekili; dava konusu malların satın alınma maksatlı olarak alınmadığını, davacı tarafın daha sonra üretmeyi ve bu maksatla satışı yapılması planlanan ürünler için teşhir maksatlı üretildiğini ancak, davacının teşhir maksatlı üretilen bu malların devamını üretemeyeceğini müvekkiline e posta ile yazılı olarak bildirilince, taraflar arasında oluşması beklenen ticari işbirliğinin gerçekleşmediğini, teşhir malların iade alınması için davacı şirket yetkilileri ile görüşüldüğünde, davacının bu malları iade almaya yanaşmayarak taraflarına 21/03/2017 tarihli 25.293,00 TL tutarlı faturanın gönderildiğini, faturaya konu mallar satın alınma maksatlı olarak alınmadığı için faturanın 29/03/2017 tarihinde ihtarname ile iade edilip, malların teslim alınmasının yazılı olarak istenildiğini, faturaya konu emtianın davacıya iade edilebilir durumda depoda muhafaza edildiğini, buna rağmen haksız olarak icra takibi yapılıp, mevcut davanın açıldığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hüküm olunmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye satım bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Çekişme, mobilya emtiasının imali ve teslimi yönünde taraflar arasında ticari bir ilişkinin olup olmadığı, davacının, takip ve dava tarihi itibariyle bir kısım bakiye alacağının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı yönlerinde toplanmaktadır.
BAM kaldırma kararı sonrasında davacının tacir olup olmadığı hususu araştırılmış, tutmuş olduğu defter ve ticari hacmi nedeniyle tacir olduğu sonucuna varılmış, mahkememiz görevli kabul edilerek davanın esası incelenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, önce tesis edilen karar, Ankara BAM 31. HD’nin kaldırma kararı, sonrasında yapılan araştırma, alınan kök ve ek rapor kapsamından, taraflar arasında önceye dayalı ticari ilişki olduğu, bu ilişkiden kaynaklı davacının bakiye 464,99 TL alacağının bulunduğu, uyuşmazlığa konu 25.293,00 TL tutarlı fatura kapsamı mobilyanın davalıya teslim edildiği, davacının bu teslimi eser sözleşmesi kapsamında yerine getirdiğini, bedelinin ödenmediğini ileri sürdüğü, davalının ise teşhir amaçlı olarak teslim alındığını, iadeye rağmen davacının kabul etmediğini savunduğu, bu durumda yüklenici davacının teslim olgusunu ispat ettiği, davalının bağlantılı bileşik ikrar niteliğindeki savunmasını ispatla yükümlü olduğu, bu yönde bir kanıt sunmadığı, yemin teklif etme hakkını da kullanmadığı, o halde iş bedelinin ödendiğini de kanıtlamakla yükümlü bulunduğu, bu yönde bir kanıt sunulmadığı, bilirkişi raporuyla KDV dahil iş bedelinin 26.058,24 TL olduğunun tespit edildiği, anacak davacının KDV dahil talebinin ise 25.293,00 TL tutarında bulunduğu, taleple bağlı kalınması gerektiği, davacı alacağının likit olmadığı, başka bir ifadeyle belli ve bilinebilir nitelikte bulunmadığı, varlığının ve miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, davalının takipten önce usulüne uygun temerrüte düşürülmediği, takip talepnamesindeki koşulların dikkate alındığı, taraflar tacir olduğu için avans oranında temerrüt faizi talep edilmesinde bir yanlışlık görülmediği” gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 17.İcra Dairesi’nin 2017/10239 takip sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 25.757,99 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans oranında temerrüt faizi uygulanmasına, koşulları oluşmayan inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu edilen ürünlerin alım satım maksatlı değil, teşhir maksatlı teslim edildiğini, numune olarak teslim edilen ürünlerin de istenilen kalitede yapılmadığını, davacının yüklendiği edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirmediğini, ürünlerin taraflar arasında kararlaştırılan standartta üretilmediğinin davacının da kabulünde olduğunu, yerel mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucunda verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemelerin yapıldığı, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.759,53 TL istinaf karar harcından peşin alınan 439,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.319,63 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır