Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/712 E. 2023/1021 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : 2023/712
KARAR NO : 2023/1021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2023
NUMARASI : 2020/431 Esas – 2023/270 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı … ‘ın ortağı ve yetkilisi olduğu … – … adi ortaklığı arasında 12.05.2011 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince müvekkili şirketin Cezayir ‘de bulunan 2500 Sosyal Konut inşaatının ince işler işçiliklerini yapmayı üstlendiğini, sözleşme gereğince malzemenin davacı yüklenici şirkete, işçiliğin davalı taşerona ait olduğunu ve fiyatlandırmanın zeyilname ile dolar bazında hesaplandığını, hakedişlerin dolar bazında düzenlendiğini, davalının işi tamamladığını, davalının müvekkili şirkete 162.920,77 USD borçlu olduğu sonucuna varılarak 10 nolu kesin hak ediş raporunun karşılıklı mutabakat ile imzalandığını, davalıya bu borcu ödemesi için Ankara 56. Noterliğinin 05.11.2013 tarih 22056 nolu ihtarnamesinin gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini bunun üzerine alacağın tahsili için takibe geçildiğini ve davalının takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu, yapılan itiraz haksız olduğunu ileri sürerek, Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2013/17833 sayılı dosyasında itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; müvekkilinin borcu bulunmadığını, hatta müvekkilinin davacı şirketten alacağının bulunduğunu, zira taraflar arasında kesin hesabın yapılmamış olduğunu, bu bağlamda davacı vekilinin 10. Hak edişi kesin hak ediş ve kesin hesap olarak nitelendirmesinin doğru olmadığını, davacı tarafından tüm geçici hat edişler ile son hak edişte %10 teminat kesintisi yapıldığı açık olarak gösterilmiş olduğu halde, nakdi teminatın hesaptan mahsup edildiği yada müvekkiline ödendiğine dair hiç bir kayıt ve belge sunulmadığını, geçici kabul sonrasında müvekkilinden kesilen %10 nakit teminat kesintisinin müvekkiline iade edileceğinin sözleşmenin 5 ve 9 maddesinde açıkça düzenlenmiş olduğunu, toplam nakdi teminat kesintisinin 124.749,71 Dolara ulaştığını, davacı şirketin müvekkiline kesin hesaba oturmadığı gibi kendisinden kesilen nakit teminatlar ve bir kısım alacaklarının iade edilmediğini, taraflar arasında ibralaşma olmadığını ayrıca davacı ortaklığa 260.000,00 TL bedelli teminat senedi verildiğini ancak bu senedin henüz daha iade edilmemiş olduğunu, müvekkiline ait işçilerin şantiyenin başka bölümlerinde şantiye emrine verilmesi sebebiyle yevmiye hesaplarının karşılıklı olarak imzalanan ancak “… Yevmiye İcmali” başlıklı belgenin esas teşkil eden 41 adet yevmiye hesaplarını gösterir tutanakların dosyaya ibraz edilmemiş olduğu,10 nolu hak edişte uçak bileti kesinti kalemi ile yevmiye kalemini gösterir kısımların boş bırakıldığını, 18.10.2012 tarihli dilekçe ile davacı iş ortaklığından kendilerini iade edilen kamyonet beldeli olan 1.000.000 Dinar ile 400 Euro’ ya ulaşan uçak bileti kesintilerinin cari hesaba yansıtılmasının talep edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Hakediş kapsamındaki kesin hakediş tespit tutanağında birkaç bloktaki cüzi miktardaki imalatlardaki % 1-2 oranındaki imalatlar hariç imalat tamamlanma yüzdesinin % 100 oranlarında olduğu görülmektedir.
Taraflar arasındaki 10 nolu hakedişin bütün sayfalarında 10 kesin hakediş şeklinde açıklama bulunmaktadır. Tamamlanma oranları ve hakedişin her sayfasında bulunan bu açıklamalar göz önüne alındığında bu hakedişin kesin hakediş olduğu değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 15-a maddesinde geçici kabulün yüklenici ile İdare arasında yapılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 9. Maddesinde hakedişlerden % 10 oranında nakit teminat kesintisi yapılacağı ve teminat kesintileri yüklenici tarafından geçici kabulün yapılmasından sonra iade olunacağı kararlaştırılmıştır.
Ancak dosya kapsamında yüklenici ile İdare arasındaki geçici kabulün yapılıp yapılmadığıyla ilgili bir belge bulunmamaktadır. Aradan geçen yaklaşık 10 yıllık süre ve 10 kesin hakediş içerisindeki tespit tutanağındaki tamamlanma oranları, kesin hakedişin düzenlenmiş olması ve ayrıca yüklenici tarafından, taşeronun yaptığı imalatlarla ilgili herhangi bir ayıp – eksik ihtarı bulunmadığı da göz önüne alındığında hakedişlerden yapılan nakit teminat kesintilerinin iade edilmesinin gerekeceği değerlendirilmiştir.
Davalı kendisi adına kamyonet alındığını ve kamyonetin bir kısım hasarı ile birlikte 01.09.2012 tarihinde iade edildiğine dair tutanak sunmuştur. Davacı tarafın sunmuş olduğu belgeler arasında da 18.09.2012 tarihli dilekçe ile kamyonetin 1.000.000 Dinar olarak bedelinin iadesini talep ettiği görülmektedir. Hakediş ekindeki kesinti tablosunda kamyonet bedelinin iade edildiğine dair bir açıklama bulunmamaktadır. 10 kesin Hakediş kapsamındaki belgelerden kamyonetin 16.08.2011 tarihinde alındığı, teslim tarihinde 1 yaşından fazla olduğu ve hasarlarının bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle kamyonetin teslim edildiğindeki bedeli bilinememektedir.
Davacının taraflar arasında düzenlenen 10 nolu kesin hesap dolayısıyla 162.920,77 USD alacaklı olduğu, hakedişlerden nakit teminat olarak kesilen 124.749,71 USD tutarların iade edilmesinin gerektiğinin değerlendirildiği, bunlara bağlı olarak davacı alacağının 38.171,06 USD olarak hesaplandığı, davacının Ankara 56. Noterliğinden 05.11.2013 gün ve 22056 no ile gönderilen ihtarnamede; tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ödenmesi ihtar edildiği ve 13.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, davalının 18.11.2013 tarihinden itibaren temerrüdünün oluştuğu, bu durumda davacının, hesapladığımız 38.171,06 USD alacak için itirazın iptalini istemekte haklı olduğunun Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Cari Hesap Ekstresine göre; 16.08.2011 tarihinde “…-lAD.PİCKUP-GWW-4×2” açıklaması ile 1.228.205,13 CZY Dinarı karşılığı 14.449,47-$’nin davalı cari hesabına ödeme olarak kaydedildiği, açıklamada plakaya yer verilmediği, davalı tarafından cari hesaba eklenmesini talep ettiği 1.000.000 CZY Dinarı karşılığının (1.000.000/85,00=)11.764,70-$ olduğu, davalı tarafından davacıya teslim edilen kamyonet bedeli konusunda taraflar arasında bir mutabakatın olmadığı, teslim tarihindeki değerinin heyetimizce tespit edilemediği, ancak davalı tarafından ödediğinden daha düşük bir bedelin talep edildiği, davalı tarafça talep edilen 1.000.000 Dinarın mahkemece kabul görmesi durumunda davalının davacıya ödemesi gereken tutarın (38.171,06-11.764,70=)26.406,36-$ olduğu görüş ve kanaati bildirilmiş ve bilirkişi rapor ve ek raporu mahkememizce uygun bulunmuştur.
Davacının davalıdan 26.406,36 dolar alacaklı olduğu, takip talebinde takip tarihi itibarıyla 1 dolar = 2,0426TL olduğu bildirilerek alacağın TL’ye çevrildiği ve toplam 332.781,96TL alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı anlaşıldığı” gerekçesi ile, taleple bağlılık ilkesi gereğince (26.406,36 dolar = 53.936,8956TL ) 53.036,90TL yönünden takip talebinde talep edilen faiz esas alınarak takibin devamına fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili katılma yolu ile yaptığı istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece pikap araç bedelinin müvekkilinin alacağından mahsup edilmesinin hatalı olduğunu, söz konusu pikabın çok hasarlı olarak 01/09/2012 tarihinde teslim edildiğini, davaya konu kesin hesabın tarihinin ise 09/09/2012 olduğunu, taraflar arasında pikap bedelinin ödenmesi yönünde bir mutabakat bulunmadığını, böyle bir mutabakat olsa idi, bu hususun aracın teslim tarihinden sonra yapılan kesin hesapta belirtilmiş ve davalıya iadesinin yapılmış olması gerektiğini, taraflarca imza altına alınan kesin hesabın taraflar arasındaki borç alacak ilişkisini gösteren nihai hesap olduğunu, daha sonra pikap bedelinin düşülmesine karar verilmesi gibi bir durumun da hatalı olduğunu, yerel mahkemece davalının teminatının mahsubu ile davalının borcundan düşülmek suretiyle iade edilmesinin de hatalı olduğunu, kesin hesapta böyle bir iadenin öngörülmediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasında kesin kabulün yapılmadığını, ve kesin hesabın da çıkarılmadığını, müvekkilinin son hakedişe göre alacaklı iken, dosyaya sunulan cari hesap ile müvekkilinin borçlu çıkarılmasının gerçeği yansıtmadığını, yerel mahkemece bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazları karşılar incelemeler yaptırılıp yeni rapor alınmadan dosyanın hükme bağlanmasının hatalı olduğunu, 10 nolu hesap sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan cari hesaba göre yapılan ödemelere ilişkin belgelerin dosya kapsamına alınmadan değerlendirme yapmanın hatalı olduğunu, mahkemece kesin kabul sonrasında yapılan ödeme belgelerinin istenmesi ve buna göre bir karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, davacı tarafa bir borcunun da bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı şirketler yüklenici, davalı gerçek kişi taşerondur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı taraftan alınması gereken 3.622,95 TL istinaf karar harcından peşin alınan 905,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.717,12 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilgilisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır