Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/669 E. 2023/876 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/669 Esas
KARAR NO : 2023/876 (Ön İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın Kaldırılarak Yeniden Hüküm Kurulması 353/1-b-2)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2023
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin İptali – Sözleşme Şerhinin Terkini
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :17/07/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali – sözleşme şerhinin terkini davasında mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf ön incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 14/04/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; …….. İnşaat Sözleşmesinin hile dolayısı ile sakatlandığını ileri sürerek iptaline, tapudaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığına ilişkin şerhin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca davalı tarafından hakkaniyete ve hukuka aykırı olarak davacı aleyhine … iptal ve tescil davası açıldığını belirterek … payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak üçüncü kişiler lehine hak tesisi ihtimali bulunduğundan hem davacı müvekkilinin hem de üçüncü kişilerin mağduriyetinin önlenmesi için …numaralı taşınmazın … kaydına “davalıdır şerhi” konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı … …. yevmiye numaralı Düzenleme…….. yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve … Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Devir Sözleşmesi yapılmış olduğunu, bu devir sözleşmesi ile ….. … 45.Noterliği 26.11.2021 tarih ve …… yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde …… Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesindeki tüm hak ve yükümlülüklerini müvekkili firmaya devrettiğini, … 45. Noterliği’nin 26.11.2021 tarih ve … yevmiye numarasıyla düzenlenen “… Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin” gerçek iradeyi yansıtmadığı iddiasının mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu olayda davalı müvekkilinin devir sözleşmesi ile devraldığı sözleşmeye göre tüm edimlerini yerine getirdiğini, verilen süre içerisinde ruhsatını aldığını, sözleşmedeki tüm yükümlülüklerini yerine getirerek inşaatı tamamlayarak 20.02.2023 tarihli …. alıp inşaatı tamamladığını, müvekkilinin sözleşmeye göre tüm edimlerini yerine getirdiğini ve …. Belgesini de almış olmasına rağmen davacı firmanın sözleşme hükmüne rağmen inşaa edilen taşınmazda müvekkiline ait olan %33’lük payı devretmeyerek müvekkili firmayı mağdur ettiğini, tüm sözlü taleplere rağmen edimin yerine getirmeyen davacıya ……. 27.02.2023 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesi ile de edimini yerine getirmesi için bildirim yapıldığını, ancak edimini yerine getirmediğini, davacı … .. … Şirketi’nin basiretli bir tacir olması ve tacir sıfatını haiz olmakla, basiretli iş adamı gibi davranmak zorunda olduğundan, sözleşmenin iptali ve geçersiliği için sözleşmenin gerçek iradeyi yansıtmadığını sebep gösteremeyeceğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı … … … Şirketi ile müvekkili …’ya ait … İnşaat arasında 23/09/2021 tarihinde anahtar teslimi şeklinde sözleşme imzalandığını, daha sonra tarafların bir araya gelerek mevut ekonomik durumun tarafları zorlayacağını öngördüğünü ve tarafların ortak iradesiyle bu kez davacı … .. … Şirketi ile müvekkili … arasında … 45.Noterliği 26.11.2021 tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme …. Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, yüklenicinin iş bu sözleşme ile ….. Tapunun… Parselde bulunan taşınmazda inşaat yapıp teslim etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin de sözleşmedeki devir hakkını kullanarak … 64.Noterliği’nin 23.02.2022 tarih ve 04636 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve … Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Devir Sözleşmesi ile … 45.Noterliği’nin 26.11.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ….. Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesindeki tüm hak ve yükümlülüklerini diğer davalı … …..Şirketine devrettiğini, müvekkilinin devirden sonra dahi davacıyla olan ticari ilişkileri nedeniyle inşaatın bitimine kadar gerekli kontrolleri ve iletişimi sağladığını, somut olayda davacı taraf ile müvekkili arasında tarafların iradesine uygun geçerli bir … .. İnşaat Sözleşmesi yapıldığını, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı …… Şirketi’nin … şirket olup sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 16. maddesi uyarınca tacir olduğunu, 6102 Sayılı TTK’nın 18/II maddesi uyarınca her tacirin ticaretine ait faaliyetlerinde basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi müvekkilinin inşaata başlamadığı halde eser sözleşmesinden 2 ay sonra gider kalemlerinin davacı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığı tarih ile hemen hemen aynı tarihte müvekkili ile … payı Karşılığı İnşaat sözleşmesi yapmasının müvekkiline ait şirket ile yaptığı anahtar teslim sözleşmeyi adi yazılı şekilde yapmış iken … Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gerçek iradesini yansıtmadığı halde bu sözleşmeyi noterde düzenleme şeklinde yapmasının, davacının bu sözleşmenin tarafların muvazaasına dayandığı iddiasına rağmen taraflar arasında bu muvazaaya dayalı bir yazılı belge olmamasının, davacının sözleşmenin üzerinden yaklaşık 16 ay geçmiş olmasına rağmen bu süreçte hiçbir ihtar, belge veya hukuki işlemle bu sözleşmenin geçersizliğini iddia etmemesinin, davacının objektif ölçüler nazarında tacirden beklenen ihtimam göz önüne alındığında basiretli tacir gibi davranma mükellefiyetini yerine getirmediğini belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
… 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2023 tarih 2023/251 Esas sayılı derdest kararında özetle; parsel numaralı taşınmaz davacı adına kayıtlıdır.
… 29. Asliye Hukuk Mahkemesinin getirtilen 2023/99 Esas nolu dosyasında …… hakkında düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve … payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanılarak …….. kayıtlı taşınmaz ile ilgili ferağa icbar ile … iptali ve tescil talepli dava açılmış olup dava dilekçelerin verilmesi aşamasındadır.
Davac….numaralı taşınmaz ile ilgili imzalanan düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi ve … payı karşılığı inşaat sözleşmesinin hile nedeni ile iptalini, ayrıca davacının ve üçüncü kişilerin mağduriyetinin önlenmesi için bu taşınmazın … kaydına davalıdır şerhi konulmasını talep etmiştir.
Türk Medeni Kanununda davalıdır şerhi verilmesi ile ilgili hüküm bulunmamakta, 1010. maddede çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararlarının tapuya şerh edilebileceği, 1011. maddesinde ise iddia edilen bir ayni hakkın güvence altına alınması gerekiyorsa geçici tescil şerh edilebileceği belirtilmektedir.
Öğretide çekişmeli haklar şerhi olarak tanımlanan şerhlerine medeni usul hukuku ile da yakından ilgili olduğu kabul edilmekte ve çekişmeli haklar şerhinin mevzuattaki dayanakları şu şekilde açıklanmaktadır;
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda (TMK), … siciline (TMK m. 997-1027) tescil edilmesi düzenlenen şerhlerden (TMK m. 1009-1011) birisi de, çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararlarının … kütüğüne şerh edilmesidir. TMK m. 1010, 1/1’de söz konusu olan, bir taşınmazın mülkiyeti veya onun üzerinde iktisap edilecek sınırlı bir aynî hak veya içeriği taşınmaza ilişkin bir şahsî hak ile ilgili şerh talepleridir3
Tasarruf yetkisinin kısıtlanması şerhlerini düzenleyen TMK m. 1010’a göre, bu maddede sayılan sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamaları, … kütüğüne şerh verilebilir. Kanunda sayılan tasarruf yetkisi kısıtlamaları arasında “çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları” da yer almıştır (TMK m. 1010, 1/1). Böylece çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları, tasarruf yetkisi kısıtlamaları kapsamında … kütüğüne şerh verilebilmektedir.
TMK m. 1010, 1/1’de öngörülen çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararlarının şerhinde, aynî hak değişikliğine sebep olabilecek bir şahsî hakkın, malikin tasarruflarına karşı korunmasının sağlanması amacıyla, bir tasarruf yetkisi kısıtlamasının şerhi öngörülmüştür. Bu yapısıyla çekişmeli haklar şerhi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 389 vd. maddeleri uyarınca alınan ihtiyatî tedbir niteliğindeki mahkeme kararına dayalı olarak gerçekleştirilmektedir.
Eşya hukukunda, … sicilini kilitlemediği için sicilde işlem yapılmasını engellemeyen çekişmeli haklar şerhi (TMK m. 1010, 1/1) ile geçici tescil şerhinin (TMK m. 1011) kanunî dayanağı esas itibariyle TMK olsa da, bu şerhlerin dayandığı mahkeme kararlarının medenî usûl hukukunda da yansıması vardır. Her iki şerhin amaçları itibariyle HMK’daki dayanağı, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması için mahkemece her türlü tedbire karar verebileceğini öngören HMK m. 391’in birinci fıkrası hükmüdür.5 ( Prof.Dr. Mustafa Serdar Özbek, … Kütüğüne Şerh Edilen Çekişmeli Hakların Korunmasına İlişkin İhtiyatî Tedbir Kararlarının Doğurduğu Tasarruf Kısıtlamaları, Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:3, Sayı:1, Ocak 2017, s,67, 68)
Davacının hile dolayısı ile iradesinin sakatlandığının ileri sürerek düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi ve … payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptalini talep ettiği davamızda … 29. Asliye Hukuk Mahkemesinde davamızın davalılarından … …tarafından davamızın davalısı hakkında açılan ferağa icbar ile … iptali ve tescil talepli davadan dolayı kendisinin ve üçüncü kişilerin mağduriyetinin önlenmesi için bu davaya da konu taşınmazın … kaydına davalıdır şerhi konulmasını talep etmesi, dava dilekçesinde anlatıma göre … 29. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın konusu olan taşınmazın davamızda dava konusu olmaması, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 381. maddesinin 1. fıkrasına göre ihtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilmesi nedenleri ile davacı vekilinin, taşınmazın … kaydı üzerine “davalıdır şerhi” konulması talebinin reddine dair ara kararı verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen 23.05.2023 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … arasında imzalanan ve akabinde diğer davalı …’ya devredilen “… Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” nin davalıların hileli fiil ve eylemleri neticesinde, müvekkilinin iradesinin sakatlanması sonucu imzalanması nedeniyle işbu sözleşmenin iptal edilmesi talebini içerdiğini, mahkemenin kararında belirttiğinin aksine işbu davanın konusunun bizzat … parselde kain taşınmaz olduğunun açıkça görüldüğünü, işbu sözleşmenin mahkeme tarafından iptali durumunda olduğunu, davalı şirketin davaya konu taşınmaz üzerinde ayni hak tesisine ilişkin talepte bulunmasının mümkün olmayacağı gibi aksi durumda davalıya taşınmaz üzerinde ayni hak tesis edilmesi imkanı tanınacağını, hal böyleyken mahkemenin, taşınmazı dava konusu olarak değerlendirmemesinin kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin üzerine iş yeri binası yaptırdığı taşınmazı bizzat kullanmak istediğini ve bu nedenle gerçek iradeyi yansıtmayan sözleşmenin 3.kişilere devri durumunda sözleşmeyi devralan kişinin ve müvekkilinin telafisi güç zararlarına yol açılacağının kuşkusuz olduğunu, davalı şirketin taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebinin … 29.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmişken, taraflarınca müvekkilin maliki olduğu taşınmaza “davalıdır” şerhi konulmasının istenilmesinin de müvekkilin bu konudaki iyi niyetini açıkça ortaya koyduğunu, dava konusu taşınmaz üzerine “davalıdır şerhi ” konulmasını talep edilmesinin asıl nedeninin; şeklen var olan ancak gerçek iradeyi yansıtmayan “… payı karşılığı inşaat sözleşmesinin” devri durumunda iyi niyetli üçüncü kişilerin ve müvekkilinin mağduriyetini önleme amacı taşıdığını, davalıdır şerhinin; tasarruf yetkisinde tam bir kısıtlama getirmemekle birlikte çekişmeli hakların korunması amacıyla talep edilen uygulama ve içtihatlarla getirildiği bir şerh türü olduğunu, işbu nedenle tam olarak ihtiyati tedbir olarak adlandırılmasının mümkün olmadığı gibi, bir yandan da üçüncü kişilerin iyi niyetini ortadan kaldırdığından ihtiyati tedbire benzer nitelikte bir şerh olduğunu, dolayısıyla somut davada, davaya konu taşınmaz üzerine konulmasını talep ettikleri davalıdır şerhinin salt ihtiyati tedbir olarak değerlendirilerek dava konusunun taşınmaz olmadığından bahisle taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, … 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10.05.2023 tarihli “davalıdır şerhi talebinin reddine” ilişkin ara kararının ortadan kaldırılmasına ve “… İli, … taşınmazın … kaydına davalıdır şerhi konulması taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, taraflar arasında düzenlenen Düzenleme Şeklindeki Taşınmaz Satış Vaadi ve … Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin irade fesadı nedeniyle iptaline karar verilmesi ve … kaydındaki sözleşme şerhinin terkini isteğine ilişkin olup davacı vekilince dava dilekçesinde inşaat sözleşmesine konu taşınmazın … kaydı üzerine dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilinin ve üçüncü kişilerin iyi niyetlerinin korunması amacıyla “davalıdır şerhi” konulmasına karar verilmesi talep edilmiş mahkemece verilen ara kararı ile, üzerine “davalıdır şerhi” konulması talep edilen taşınmazın davada uyuşmazlık konusunu oluşturmaması, tedbirin ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilmesi nedeniyle davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir “…kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.” şeklinde tarif edilmiştir. (Prof. Dr. Hakan Pekcantez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes, Medeni Usul Hukuku 12. Baskı Sh.714) Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.

Nitekim 6100 sayılı HMK’nın onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389. madde başlığında “geçici hukuki korumalar” olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması… …. gibi sair hususlar da duraksamaya yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosodür vazedilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacılar vekili dava dilekçesinde müvekkili adına kayıtlı inşaat sözleşmesine konu taşınmaz hakkında davalı tarafça dava konusu inşaat sözleşmesine dayalı olarak … iptali ve tescil istemi ile dava açıldığını ve davalı tarafça taşınmaz üzerindeki inşaat sebebiyle oluşan bağımsız bölümlerin yargılama sırasında üçüncü kişilere satılması, devir veya temlikinin ihtimal dahilinde olduğunu bu sebeple üçüncü kişilerin iyi niyete dayalı hak edinmelerinin önlenebilmesi ve müvekkilinin yargılama sırasında hakkına kavuşabilmesinin sağlanabilmesi yani ileride verilecek hükmün infazının mümkün olabilmesi için davaya konu taşınmazın … kaydı üzerine “davalıdır şerhi” konulmasına karar verilmesi isteğini açıklamıştır.
O halde, isteğin taşınmazın sicil kaydına ahara devri halinde iyi niyet savunmalarının önlenebilmesi yönünden davalı olduğu bildirilerek el değiştirmesinin önlenmesi bakımından geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararı konulmasından ibaret olduğu sabittir.
Diğer taraftan, ihtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından HMK’nun 390/3. maddesi hükmünde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini gözardı edemez… Bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması…” hükme bağlanmıştır.
Dosya kapsamına göre, eldeki davanın konusunu da oluşturan kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak davalı yüklenici tarafından da … iptali ve tescil isteği ile açılan ve derdest olduğu anlaşılan bir davanın bulunduğu, davalı yüklenicinin bu ve eldeki davada bu sözleşme nedeniyle taşınmazın üzerindeki binanın %33’ünün kendisine ait olduğu iddiasıyla hak iddia ettiği ve bu hakkına dayalı olarak davaya konu taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümlerin satışının söz konusu olabileceği ve bu durumun davacının açtığı davayı akim bırakabileceği anlaşılmaktadır. Burada taşınmaz üzerine HMK’nun 397/2. maddesi gereğince bu dosya üzerine konulan “davalıdır” şerhinin taşınmazın devir ve temlikini önleyici bir fonksiyonunun da olmayacağı açıktır. Doğaldır ki, davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan ve incelendikten sonra ortaya çıkacaktır. Ancak, davaya konu taşınmaz payının başkalarına devri durumunda mahkemece verilecek hükmün infaz kabiliyetinin de ortadan kalkabileceği de açıktır. Bu durum ileride telafisi güç yada imkansız durumlar ortaya çıkarabilecektir.
Öyleyse, mahkemece ihtiyati tedbir niteliğindeki “davalıdır” şerhi konulması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekli iken, reddine ilişkin olarak verilen kararın doğru ve yasal olduğu söylenemez. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf başvurusunun dairemizce kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzelterek yeniden esas hakkında karar verilebileceğinden mahkeme kararının, HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davacı vekilinin geçici hukuki koruma talebinin kabulü ile, sözleşmeye konu ve davacı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılan … İli … İlçesi … Mahallesinde bulunan…sayılı taşınmazın … kaydı üzerine dairemizce “davalıdır” şerhi konulmasına dair yeniden karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, KABULÜNE,
2-… 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2023 tarihli ve 2023/251 Esas sayılı derdest dosyadan verilen ara kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilinin geçici hukuki koruma talebinin kabulü ile,
6100 sayılı HMK’nun 389 ve devamı maddeleri uyarınca davacı adına tapuda kayıtlı … İli ….. Mahallesinde bulunan….sayılı niteliği “iki katlı betonarme sanayi binası ve arsası” olan taşınmazın … kaydı üzerine takdiren teminatsız olarak “DAVALIDIR” ŞERHİ KONULMASINA,
4-… kayıtlarına gerekli şerhin konulması için … … … Müdürlüğüne ilk derece mahkemesince müzekkere yazılmasına,
5- Kararın niteliği gereği istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına ve davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

e- imzalıdır e- imzalıdır e- imzalıdır e- imzalıdır