Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/655 E. 2023/855 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/655 – Karar No:2023/855
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2023/655
KARAR NO : 2023/855

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2022
NUMARASI : 2017/323 E-2022/23 K

DAVACI-BİRLEŞEN DAVADA
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI-BİRLEŞEN DAVADA
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak/İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/07/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkil ile davalı arasında imzalanan 15/01/2014 tarihli sözleşme gereği müvekkilinin işletmesi altında bulunan İskenderun Liman Sahası içerisinde arıtma tesisinin kurulmasının kararlaştırıldığını, davalı, sözleşme gereği imal etmesi gereken arıtma tesislerinin 12 hafta içerisinde bitirmesi gerekirken geç bitirdiğini ve sözleşmeye uygun olarak imal edilmediğini, mahkememizin 2015/76 d.iş sayılı dosyası ile yaptırdıkları tespit neticesinde tesisin komple boyanmasının gerektiği ve bunun için 50.000,00 TL harcama yapılmasının gerektiği, işbu değişik iş dosyasında mevcut bilirkişi raporunda belirlenen eksikliklerin ve sözleşmeye aykırı imalatın müvekkil tarafından yaptırılacak olması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile toplamda 68.000,00 TL tazminatın davalıdan talep ettiklerini, bu nedenlerle davalının 15/01/2014 tarihli sözleşmesi gereği imal etmesi gereken “dökme yük depolama sahası yağmur suyu arıtma tedarik sözleşmesi”ne aykırı davranması, sözleşme şartların uygun imalat yapmaması gibi nedenlerle, mahkememizin 2015/76 d.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda belirtilen hususların bedeli olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak toplam 68.000,00 TL’nin dava tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücrtenin davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-birleşen davada davalı vekili birleşen davada, müvekkili firma tarafından 15.01.2014 tarihli sözleşme ile üstlenilen ve yapılan ” yağmur suyu arıtma tesisi “ne ilişkin olarak yine müvekkili firma tarafından tanzim edilen 15.04.2014 tarih ve … nolu 385.000 TL bedelli faturanın, taraflar arasındaki sözleşmenin 7 maddesi hükmü uyarınca 40.000 TL’lık kısmının, yapılan işin kesin kabulünün yapıldığı tarihte ödeneceği kararlaştırıldığını, yapılan yağmur suyu arıtma tesisinin kesin kabulü 01.07.2016 tarihinde yapılmış olduğundan dolayı ödenmeyen bakiye 40.000 TL’sının ödenmesinin temini için, 40.000 TL’sı asıl alacak ve 6.550 TL 01.07.2016 tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte, borçlu aleyhine Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2018/4913 E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını ayrıca taraflar arasında alacak iddia edilen faturanın kaynağı olan sözleşme hükümlerinden kaynaklı Ankara 6. Asliye ticaret Mahkemesi’nin 2017/323 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili asıl davaya cevabında, taraflar arasında 15/01/2014 tarihide Ankara’da imzalanan sözleşmenin 11. maddesinde açıkça “işbu söleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu” hususunun yazılı olması sebebi ile mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini ve dava dosyası hakkında yetkisizlik kararı verlierek dosyanın yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, haksız ve mesnetsiz davanın reddinin gerektiğini, mahkememizin 2015/76 d.iş sayılı dosyasına itirazda bulunmak hakları saklı kalmak üzere tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına 15.01.2014 tarihli sözleşme, İskenderun Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/76 D.iş sayılı tespit dosyası, taraflar arasındaki yazışmalar alınmıştır.
Sözleşmede, İskenderun Limanı’nda dökme yük depolama sahasında yağmur suyundan kaynaklanan atık suların arıtılması için kurulacak olan arıtma tesisinin yapılması, arıtma ünitesine ait projenin hazırlanması, onaylatılması, tesisin betonarme hariç diğer imalat ve montaj işleri, imalat, temin nakliye, montaj, işletmeye alma dahil çalışır durumda teslimi, 2 yıl boyuncu 6 ayda bir ücretsiz servis ve bakım hizmeti verilmesi yönünde sözleşme imzalanmıştır. İşin bitim süresi 12 haftadır. Sistemin çıkış suyu garantisinin başlamasıyla her iki tarafça da imzalanmış şekilde yüklenici firmaya geçici kabul belgesi verilecektir. Garanti süresi sonunda firma tarafından her türlü yükümlülük yerine getirildiği takdirde işin kesin kabulü yapılarak firmaya kesin kabul belgesi verilecektir. Bu süre firmanın sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmesi şartıyla 2 yılı geçemeyecektir. Sözleşme bedeli olarak 385.000.TL belirlenmiştir.
Davalı-karşı davacı tarafından işin süresinde tamamlanmaması üzerine davacı-karşı davalı tarafından İskenderun Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/76 D.iş dosyası ile tespit yapılmıştır. Tespite konu raporda, sözleşmeye konu tesisin komple boyanması gerekmekte olduğu tespit edilmiştir, yapılacak olan tadilatların bitiminden sonra tesisin yapım amacına uygun kimyasalların tesisin deniz kenarında açık alanda bulunmasının ve tesiste depolanacak suyun özellikleri de göz önüne alınarak uzman bir kuruluşa yaptırılacak olan incelemeler sonucu boya seçimi ve komple kumlama yapıldıktan sonra ne şekilde uygulanacağı belirlenerek boyanması gerektiği tespit edilmiştir. Gerekli işlerin malzeme dahil bedeli 50.000.TL olacağı kanaatine varılmıştır. Tanklarda yeterli dayanım olmadığı açıkça ortadadır. Dayanımı artırmak için ilave destek profillerinin montajının yapılması, tespit anında görülen ve formu bozulmuş olan destek profillerinin değiştirilmesi, tesisteki kaynakların komple kontrol edilerek tam kaynaklı hale getirilmesi gerekmektedir. Bu işlerin yapılması malzeme dahil 18.000.TL’dir, şeklinde tespit yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından yaptırılan bilirkişi raporlarında,
19/11/2018 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiği HMK ve TTK ya uygun olduğu, ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, Taraflar arasında yazılı sözleşmesel ticari ilişkinin varolduğu, Davalı şirketin ticari kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle, davacı şirketten 40.000-TL cari hesap alacağı olduğu, dava kapsamında yapılacak yorum ve takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
19/07/2021 tarihli talimat yolu ile bilirkişi heyetinden alınan rapordan özetle, 29.03.2019 tarihli bilirkişi heyeti olarak, 05.02.2018 keşif tarihi itibari ile arıtma tesisindeki sacların boyalarının yeniden yapılabilmesi için 58.000,00 TL ve artırma tesisindeki kaynakların standartlara uygun hale getirilebilmesi için 20.000,00 TL tutarın gerekli olduğu, şeklinde görüş belirtildiği, dosya kapsamındaki belgelerden ilk tespit anındaki (güncel durumda bu sıkıntı büyümüştür) boya deformasyonlarına müdahale için (boya konusunda uzman bir firmadan da görüş alarak) komple boyanın temizlenerek yenilenmesi için 50.000,00.-TL (Ellibintürklirası), sac ve destek profillerinin demontajı, yenilerinin montajı, ilave destek profillerinin montajı ve kaynaklarının tamamlanması işi için 18.000,00.-TL (Onsekizbintürklirası) gerekeceği, davacı taraf talep dilekçesinde, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılan 2015/76. D. İş dosyası içeriğinde bulunan 29.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen eksikliklerin bedeli olmak üzere, fazlaya ilişin haklar saklı kalmak kaydı ile 68.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilinin talep edildiği, Dava tarihi olan 20.10.2015 tarihinden, huzurda bulunan 29.03.2016 dava tarihine kadar geçen süre için ilan edilen % 10,50 yıllık faiz oranı üzerinden, tespit tarihi itibari ile belirlenen bedel olan 68.000,00 TL için 3.149,42 TL faiz talep edilebileceği, Huzurda bulunan dava konusunun, … şirketinin konu tesisin projeye uygun hale getirilmesi için gerekli 68.000,00 TL tutarın faizi ile birlikte tanzimi talebi olduğu, buna karşın birleştirilen dosyada … şirketinin talebinin düzenlenen ve alıcısı tarafından hakediş tutanağında kabulü yapılan tutardan bakiye kalan 40.000,00 TL tutarın faizi ile birlikte talebi olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
İskenderun Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/76 D.iş. Sayılı dosyasındaki rapor ile mahkememizce yaptırılan raporlar birbirini teyit eder konumundadır.
Davalı karşı davacı, sözleşme konusu işi sözleşme şartlarına ve süresine göre yerine getirmemiştir. Bu durum bilirkişi raporları ve taraflar arasındaki e-mail yazışmaları ile sabittir. Bu nedenle dosyaya sunuluna bilirkişi raporları hükme esas alınarak davanın kabulü gerekmiştir.
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/362 Esas 2018/687 Sayılı Kararı ile Mahkememizin dosyası ile birleştirilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Taraflar arasında imzalanan 15.01.2014 tarihli sözleşmeye göre 01.07.2016 tarihinde yapılan işin kesin kabulünün yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından dava konusu işin kesin kabulü yapılmakla sözleşme bedelinin davacıya ödenmesi gerekmektedir. Davacı tarafından kalan bakiye lan 40.000.TL’nin ödenmesi için Ankara 37. Noterliği tarafından davalıya ihtarname keşide edilmiştir. İhtarnameye rağmen sözleşme bedeli ödenmemiştir. Bu nedenle davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işin kesin kabulünün yapıldığına dair sunulan tutanağın kesin kabul niteliğinde olmadığını, tespit raporunda bir çok eksiklik bulunduğu belirlenmesine rağmen işin kesin kabulünün yapıldığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, söz konusu tutanağın servis hizmetleri nedeniyle imza altına alındığını, tutanakta imzası bulunan …’ın kesin kabul yapılması hususunda yetkisinin bulunmadığını, bu hususta mahkemece araştırma yapılmadığının, kesin kabul yapıldığı düşünülse dahi, ayıplı iş olması nedeniyle bunun geçerli olmayacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişilerin projeye ve sözleşmeye uygun inceleme yapıp yapmadıklarının belli olmadığını, projenin davacı … tarafından yapıldığını, projenin elverişsizliğinden müvekkilinin sorumlu olamayacağını, servis bakım formlarının incelenmediğini, yapılan toplantıda belirlenen eksikliklerin giderildiğini, imalat hatası olduğunun kabulünün hatalı olduğunu, sözleşmenin 5.maddesinde tazminatın sözleşme bedelinin %5’ini geçemeyeceğinin düzenlendiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesinin, 3.kişilere ödenecek tazminatlar için düzenlendiği ve eldeki dava ile taraflar arasında tasfiye yapıldığından kesin kabul yapılmış olmasının gerekmediği anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı-birleşen davada davalıdan alınması gereken 3.179,83 TL istinaf karar harcından peşin alınan 794,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.384,87 TL harcın davacı-birleşen davada davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı-birleşen davada davacıdan alınması gereken 4.645,08 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.777,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.867,78 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan Üye Üye Katip