Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/62 E. 2023/1097 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

ESAS NO : 2023/62
KARAR NO : 2023/1097

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2022
NUMARASI : 2021/513 Esas – 2022/884 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Tazminat
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında 15.03.2019 tarihinde …Alışveriş Merkezi Projesi kapsamında bir Satın Alma Sözleşmesi (Ek-1 …Alışveriş Merkezi Projesi Havuz İmalatları(SZ-KSK-128-00) adlı 15.03.2019 tarihli sözleşme ve ekleri) imzalandığını, sözleşme görüşmelerinde davalı tarafın TTK kapsamında 4 adet teminat mektubu (Kesin Teminat Mektubu ve Avans Teminat Mektubu) istediğini, sözleşmenin ifası süresince sözleşme konusu yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, 08/10/2019 tarihinde geçici kabul yapıldığını, sözleşmede belirtilen sürede kesin kabul tarihi için “Geçici kabul tarihinden itibaren 365 (üçyüzaltmışbeş) takvim günüdür.” yazmasına karşın davalı tarafından kesin kabul yapılmadığını, geçici kabul tarihinden bugüne kadar müvekkile yazılı ve sözlü bir ayıp bildirimi de gelmediğini, aynı makine dairesi daha önce de su bastığında teknik ekip, hatanın kendilerinde olduğunu bildiğinden sorunlu ekipmanı kendileri tamir ettirdiklerini, bu durumda tamir ettirilen ekipmanların garanti dışında kalacağı kendilerine bildirildiğini, geçici kabulün yapılmasının üzerinden 18 ay geçtikten sonra projenin ve kullanılan ekipmanın uygun olmadığı ve değiştirilmesi gerektiği istendiğini, sorunun mimari proje kaynaklı olmasına rağmen, haksız olarak müvekkilinden istendiğini, kullanıcı hatalarının müvekkile yüklenmek istenmesi, sorumluluktan kurtulmak için kötü niyetli bir davranış olduğunu, ayrıca 17/12/2019 tarihli 5.739,50 EURO tutarında bir faturanın davalı şirket tarafından kayıtlara alınmaması ile birlikte kesin kabul yapılmaması, nakit teminatlar olan 13.266,81 TL ve 3.000.- EURO tutarındaki mektupların geri ödenmemesi, bununla birlikte 6.000 Euro ve 15.000 TL bedelli iki adet teminat mektubunun nakde çevrilmesi sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin teminat mektuplarının haksız olarak nakde çevrildiğini, müvekkil şirketin İstanbul Beyoğlu 35.Noterliği’nin 08575 yevmiye numaralı 12.04.2021 tarihli ihtarname ile alacak taleplerini davalıya bildirildiğini, ileri sürerek, teminat mektuplarının haksız olarak nakde çevrildiğinin ve davalı tarafın sözleşmeye aykırılıkların tespiti ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 10.000 TL’nin, 2/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de talebini 95.077,10 TL artırarak, 105.077,10 TL tazminat ve alacağın muaccel olduğu tarihten tahsil tarihine kadar işleyecek ticari faizi ile, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; sözleşme kapsamında geçici kabul işlemlerinin tamamlanmasından sonra, davacının sözleşme ve eklerine uygun olmayan imalatları nedeniyle defalarca süs havuzunun denge tankının su seviyesinin artması sonucu küçük çaplı su baskınları yaşandığını, davacının teslim etmiş olduğu teminat mektuplarının 02.04.2021 olan vadelerinin sona ermek üzere olduğunun tespit edilmesi üzerine 16.03.2021 tarihinde davacıya iletilen elektronik posta ile mektupların vadesinin uzatılması talep edildiğini, sözleşme uyarınca davacının garanti süresinin sona ermesine kadar kesin teminat mektuplarının vadesini uzatma yükümlülüğü bulunduğunu, ancak davacının teminat mektuplarının vadelerinin uzatılması adına herhangi bir aksiyon almadığını, 19.03.2021 tarihinde AVM’de yer alan süs havuzunun denge tankının su seviyesinin artması nedeniyle pompa dairesini su bastığını, en son 30.03.2021 tarihinde davalıya iletilen elektronik posta aracılığıyla sorunların bildirildiğini, davalının müvekkili şirket yetkilileri tarafından defalarca kez iletilen hususlara ilişkin yazılı/sözlü herhangi bir dönüş sağlamamakta ve imalatlarındaki uygunsuzlukları gidermemekte ısrar etmesi üzerine müvekkilince 31.03.2021 tarihinde Ankara 9. Noterliği aracılığıyla keşide edilen 08348 yevmiye numaralı ihtarname (EK-3) ile davalı, imalatlarındaki uygunsuzlukların giderilmesi ve sözleşme kapsamında teslim etmiş olduğu kesin teminat mektuplarının vadelerinin uzatılması adına gerekli aksiyonların alınması hususunda bir kez daha uyarıldığını, tüm uyarılara rağmen davacı tarafından müvekkiline teslim edilmiş olan kesin teminat mektuplarının vade tarihlerinin de uzatılmaması o karşısında müvekkili müvekkilince 6.000,00 € ve 15.000,00 TL bedelli kesin teminat mektuplarını nakde çevirdiğini, müvekkili tarafından Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/38 D.İş sayılı dosyası kapsamında düzenlenen 18.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda da davacının imalatlarının sözleşme ve teknik şartnamelere uygun olmadığı ve müvekkili şirketçe daha önce de davacı yana defalarca kez iletilen tüm uygunsuzluklar tespit edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Açılan davanın taraflar arasında imzalanan …Alışveriş Merkezi Projesi Havuz İmalatları sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya verilen banka teminat mektubunun haksız yere nakde çevrildiği iddiasına dayalı olarak teminat mektubu bedeline ilişkin zararın tahsili istemine ilişkin olduğu, dosyamıza sunulan ve Mahkememizce de denetime elverişli görülmekle benimsenen bilirkişi heyeti ek raporuna göre değişik iş bilirkişi raporunda bilirkişilerin yapmış oldukları tespitlerin işletme ile ilgili kusurların olduğu, bu tespitlerin davacının sorumluluğunda olan tespitler olmadığı, periyodik bakımlar ile giderilecek tespitler olduğu, davaya konu uyuşmazlık olan süs havuzunun denge tankının su seviyesinin yükselmesi nedeni ile pompa dairesini su basması olayında, ilgili tesisteki pompaların devreye girmesi ve makina odasına suların sızmasını önlemek için üst rögar kapağının kapalı tutulması sorumluluğunun tesisi işletenin olduğu, ayrıca Geçici Kabul Tutanağı ile davacının dava konusu havuzu eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlayıp, davalıya teslim ettiği anlaşıldığından davacının davalıya verdiği teminat mektuplarının haksız olarak nakde çevrildiği” gerekçesi ile, davanın kabulü ile, davacının 10.000,00 TL alacağın dava tarihi olan 09/09/2021 tarihinden, 95.077,1 TL alacağın ise ıslah tarihi olan 28/10/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden, ıslah ile artırılan 95.077,10 TL’nin ıslah tarihi olan 28/10/2022 tarihinden itibaren faiz başlangıcı olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının taraflar arasında aktedilen sözleşme uyarınca yüklendiği edimlerin gereğini yerine getirmediğini, imalatlarının sözleşme ve eklerine aykırılık teşkil ettiğini, Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/38 D. İş sayılı dosyası ile davacı imalatlarının sözleşme ve teknik şartnamelere uygun olmadığının tespit edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun teknik açıdan yetersiz olduğunu, hükme esas alınamayacağını, raporu karşı yaptıkları itirazların mahkemece dikkate alınmadığını, genel şartnamenin 27.1.1 maddesi uyarınca davacının işin garanti süresi sonuna kadar teminat mektuplarının süresini uzatmakla yükümlü olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 15/03/2019 tarihli sözleşme ile …’daki AVM inşaatının havuz imalatı işlerinin davacı tarafından yapılması kararlaştırılmıştır. Davacı sözleşme gereklerini tam olarak yerine getirmesine rağmen, davalının davacı teminatlarını nakde çevirdiğini iddia ederek alacak talep ederken; davalı, davacının sözleşme ve eklerine uygun olmayan imalatlar yaptığını, yapılan uyarıya rağmen bunları düzelmediğini, bu nedenle davacı teminatlarının nakde çevrildiğini, davacı iddiasının yersiz olduğunu savunmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
1-Mahkemece yargılama aşamasında eser sözleşmeleri konusunda uzman, makine mühendisi, mali müşavir bilirkişilerden oluşturulan heyetten bilirkişi raporu alınmış ve bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda davacının yaptığı işlerde bir eksik ve kusur bulunmadığı, geçici kabulde de bir eksiklik tespiti yapılmadığı gerekçesi ile, davalı tarafın davacı teminatlarını haksız olarak nakde çevirdiğinin tespiti ile 10.000,00 TL’nin dava tarihinden, 95.077,10 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/38 D. İş sayılı dosyası üzerinden alınan makine mühendisi ve mimardan oluşturulan bilirkişi heyeti raporunda ise, üretici kusuruna ilişkin saptamalar yapılmıştır. Bu haliyle D. İş dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporu ile mahkeme dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporları arasında teknik hususlar bakımından çelişkiler mevcuttur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9. maddesinde de davacının yaptığı işler için 5 yıl garanti süresi öngörülmüştür. Bu hususlar göz önüne alınarak mahkemece, makine mühendisi, mali müşavir ve eser sözleşmeleri konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyeti kurulmalı, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen sözleşme ekleri çerçevesinde davalı iddiasına konu hususların sözleşme ve sözleşme eklerine aykırı imalatlardan yahut hatalı malzeme kullanımından kaynaklanıp kaynaklanmadığı inceletilmeli, kusurlu imalatlar bulunması durumunda sözleşmenin 9. maddesi çerçevesinde bu imalatların garanti kapsamında olup olmadığı irdelenmeli ve söz konusu hususlar nedeni ile davacının sorumlu tutulup tutulamayacağı, davalının davacı teminatlarını nakde çevirmekte haklı olup olmadığı değerlendirilmeli ve sonucuna göre davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağı olup olmadığı, alacak var ise, alacak miktarı belirlenmelidir.
2-Mahkeme kabulüne göre de; hükme dayanak yapılan raporda belirtilen 6.617,33 TL bakiye iş bedeli alacağından kaynaklanmakta olup, davacının dava dilekçesinde bu hususa ilişkin bir alacak talebi bulunmamaktadır. Islah dilekçesi ile, dava dilekçesinde yer almayan bir alacak kaleminin müddeabihe dahil edilmesi mümkün değildir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak bu kalem yönünden de alacağa hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
3-Taraflar arasında imzalanan sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 117. maddesine göre, sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun ihtarla temerrüde düşürülmesi gerekir. Ya da aynı maddenin II. bendi uyarınca taraflarca ödeme tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir.
Alacaklı tarafından gönderilen ihtarnamenin borçluyu temerrüde düşürücü etkisi olduğunun kabul edilebilmesi için, ihtarnamenin belirli bir süre içerisinde bir borcun ödenmesi ihtarını içermesi zorunlu olup bir bedel içermeyen ya da içeriğinden bedel belirlenemeyen ihtarnameler borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte kabul edilemez.(15 HD 25.05.2015 tarihli, 2014/7125 Esas, 2015/2786 Karar sayılı ilâmı)
Somut olayda davacı tarafça davalıya gönderilen Beyoğlu 35. Noterliğinin 12/04/2021 tarihli ve 08575 ihtarnamesi yukarıda belirtilen hususları içermekte olup, temerrüde düşürücü mahiyettedir. Ancak, söz konusu ihtarnamenin tebligat mazbatası örneğine dosya kapsamında rastlanmamıştır. Bu itibarla; ihtarnamenin tebligat mazbatası örneği getirtilerek, ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğinin anlaşılması halinde davacı alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, dava dilekçesi ile istenilen kısma dava tarihinden, ıslah ile artırılan kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/513 Esas, 2022/884 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurusunda bulunan tarafça yatırılan, istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Dosya kapsamında icranın geri bırakılması kararı alınabilmesi için yatırılan bir teminat bulunması halinde, İİK. 36/5 maddesi uyarınca ilgili icra müdürlüğünce teminatın yatıran tarafa iadesine,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır