Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/530 E. 2023/914 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/530 – 2023/914
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/530 Esas
KARAR NO : 2023/914
(Ön İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b-1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2023
NUMARASI : 2022/376 Esas-2023/154 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 12/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf ön incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 19/12/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalılardan …. A.Ş iş ortaklığı şirketine ilişkin “… Pompaj Sulaması … Ana Kanalı İnşaatı” işi kapsamında (ana kanal sanat yapılarının yapılması) beton kaplama ve ana kanal sanat yapılarının yapılması (beton, kanal, su alma yapılan, köprü, menfez, çek yapılan vb.) işini taşeron olarak üstlendiğini, müvekkili şirketin Kasım 2014 ve Ocak 2015 yıllan arasında ana kanal sanat yapılarının yapılması işini tamamladığını, ….A.Ş iş ortaklığı şirketi uhdesinde kalan … Pompaj Sulaması … Anakanalı İnşaat işleri ile ilgili olarak kesin hak ediş raporlarını hazırlamaya, hazırlatmaya, onaylamaya ve imzalamaya yetkili olan … tarafından müvekkilinin hak ediş alacağına ilişkin kesin hakedişin imzalandığı ve onaylandığını, müvekkilinin hak ediş alacağına ilişkin borcunun ödenmemesi üzerine, davalı …. A.Ş aleyhine Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12944 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, borca ve faize vs. itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı (borçlunun) itirazlarının hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığını belirterek davalının hakkında başlatılan Ankara 28.İcra Müdürlüğü’nün 2016/12944 sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %20 oranında inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dahil olduğu … iş ortaklığı ile davacı arasında hiçbir akdi ilişkinin olmadığını, davacının yaptığı takibe itiraz edildiğini, müvekkili şirketin, dahil olduğu ortaklık işlerinin büyük kısmını alt müteahhide yaptırdığını, …A.Ş’nin Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/613 Esas sayılı dosyası ile iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğunu, bu dosyada tedbir kararı verildiğini, davacının taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme ibraz edemediğini ve fatura sunamadığını, sadece …’ın düzenlediği bir kısım belge sunmakla birlikte, çalışanla iş birliği içinde hazırlanan belgelerin davacıya bir hak doğurmayacağını, davacının fatura bile ibraz edemediğini, …’ın düzenlediği iddia edilen hak ediş belgelerinin alacağın varlığına ve sözleşme ilişkisinin ispatına yeterli olmadığını, bu belgelerin …’ın iş akdinin feshinden sonra düzenlendiğinin düşünüldüğünü, …’ın müvekkili şirketin dahil olduğu ortaklıkta çalışırken yıllık izinde bir başka rakip şirkette çalıştığının tespit edildiğini, bunun üzerine Ankara 41. Noterliği aracılığıyla ihtarname çekilerek iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2023 tarih 2022/376 Esas 2023/154 Karar sayılı kararında özetle; Mahkememizden verilen 20/06/2019 tarih ve 2016/988 Esas 2019/695 sayılı kararı Ankara BAM 31.Hukuk Dairesi’nin 19/04/2022 tarih ve 2020/849 Esas 2022/376 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla, akabinde davanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin ilamı sonrası Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak Bilirkişi …’ndan oluşan heyetten 06/09/2022 tarihinde bilirkişi ek raporu aldırılmış olup, yine mahkememizce Mali Müşavir Bilirkişi …’dan 01/02/2023 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, davacı tarafından … Pompaj sulaması … Anakalı İnşaat İşine bağlı olarak hakediş alacağına istinaden yürütülen icra takibine yapılan itirazın 2004 sayılı İİK’nda düzenlenen iptali davasına ilişkindir.
Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2018/6925 esas sayılı icra dosyası, müzekkere cevapları, ticaret sicil özeti, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2016/12944 sayılı takip dosyasının incelenmesinde, dosya alacaklısının …, borçlusunun …. Tur. Eneri San. ve Tic. A.Ş. olduğu takip çıkışının asıl alacak ve faiz toplamı olmak üzere 66.769,57 TL. olduğu, hakedişten kaynaklı alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, asıl alacak ve faiz toplam miktarı üzerinden iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşıldı.
Mahkememizce verilen 20/06/2019 tarih ve 2016/988 Esas 2019/695 Karar sayılı hükmün istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 31. Hukuk Dairesinin 19/04/2022 tarih ve 2020/849 esas ve 2022/376 karar sayılı ilamında; “…. tarafından düzenlenen hak ediş belgesinin adi ortaklığı temsilen imzalandığını ve bu belgenin bu sebeple davalıyı bağladığını iddia etmektedir. Mahkemece, hak ediş belgesi altında dava dışı adi ortaklığa dahil şirketlerden … A.Ş adına imzası bulunan … isimli şahsın bu şirketin yetkili temsilcisi olup olmadığı veya bu şahıs tarafından yapılan benzer işlemlerin temsil olunan dava dışı şirket tarafından benimsenip benimsenmediği, onanıp onanmadığı hususunda herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Hak ediş belgesini düzenleyen … isimli kişinin dava dışı adi ortaklığı oluşturan şirketlerden olan … A.Ş’nin yetkili temsilcisi olup olmadığı veya yetkili temsilcisi gibi davranıp davranmadığı konusunda inceleme yapılmamış olduğundan, ticaret sicil kayıtları da araştırılarak, defterler üzerinde inceleme yapılıp benzer işlemlerin bu kişi tarafından temsilci sıfatıyla hareket ederek yapılıp yapılmadığı, bu şirketin temsilcisi gibi görüp görmediği hususunda araştırma yapılıp, … A.Ş’nin temsilcisi olduğunun yahut temsilci gibi hareket ettiğinin saptanması halinde dosyaya sunulan hak ediş belgesinin davalıyı bağlayıp bağlamadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir…. Yukarıda anlatılan bilgiler ve kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya gelindiğinde, her iki tarafın da tacir olduğu eldeki davada mahkemece davacı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de tacir olan davalının ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve davacı ticari defterlerindeki kayıtların davalı ticari defterleri ile uyumlu olup olmadığı ve davacı lehine veya aleyhine delil olarak kabul edilip edilemeyeceği değerlendirilmeden mahkemece karar verilmiş olması da dairemizce doğru görülmemiştir…Yine mahkemenin kabulüne göre de, yanlar arasında sözlü sözleşmenin varlığı kabul edilerek hükme varıldığı dosya kapsamıyla sabittir. Uyuşmazlık, iş bedelinden kaynaklanmaktadır. Anlaşma tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesi hükmü gereğince, taraflarca önceden iş bedeli kararlaştırılmamış ve bedel konusunda taraflar anlaşamıyor ise bedelinin işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa fiyatlarına göre, bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenmesi gerekir. Oysa hükme dayanak raporda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatlarıyla hesaplama yapılacağından, rapor kabul edilemez. Bu durumda, mahkemece gerektiğinde mahallinde uzman bilirkişi marifeti ile yeniden inceleme yapılarak davacının gerçekleştirdiği tüm imalâtların, yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre bedeli saptanarak buna göre dava sonuçlandırılmalıdır. Eksik incelemeyle ve yetersiz bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır (Yargıtay Kapatılan 15.Hukuk Dairesi’nin 2015/2553 Esas-2016/1846 Karar sayılı ilâmı).” şeklinde gerekçeye yer verilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen BAM ilamı uyarınca dosya üzerinden birden fazla bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak Bilirkişi …’ndan oluşan heyetten 06/09/2022 tarihinde aldırılan bilirkişi ek raporunda özetle; Serbest piyasa araştırması neticesinde imalatların yapıldığı yıl olan 2014 yılı itibari ile 36 adet yapıya ait toplam ( işçilik + malzeme ) piyasa rayiçleri ile bedelinin 195.536,00 TL olduğunu, bu 36 adet yapının yapılması için sadece işçilik bedelinin ise 2014 yılı itibari piyasa rayiçleri ile 48.884,00-TL olduğunu rapor etmişlerdir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için mahkememizce Mali Müşavir Bilirkişi …’dan 01/02/2023 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Talimat Mahkemesine 2017/44 Talimat numaralı dosyada aldırılan 29.12.2017 Tarihli Bilirkişi Raporunda; davacı …’nın 2014-2015 ve 2016 yıllarına ait yasal ticari defteri olan yevmiye defterlerinde davalı … İnşaat Tur Enerji San. Tic. A.Ş, ile ilgili hiçbir kaydı bulunmamakta ve alacak-borç durumu ile ilgili ticari bir ilişkinin varlığının söz konusu olmadığı, kanaatinin bildirilmiş olduğunu, tarafımca yapılan adi ortaklık kayıtlarına ilişkin incelemede; davacı ile davalı arasında, davacının davalıya yapım işi taşeronluğuna dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğuna dair kayıt ve belge bulunmadığını, davalının, davacı cari hesabına ilişkin resmi defterlerdeki muhasebe kayıtlarında incelenen yıllar itibarı ile herhangi bir kayıt olmadığını, defter kayıtlarında davacıyı alacaklandırıcı herhangi bir kayıt bulunmadığının tespit edildiğini, incelemeye refakat eden ilgili tarafından, taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşmenin olmadığını, beyan edildiğini, DSİ 15. Bölge Müdürlüğü’nün 05.01.2018 tarihli ve 11667 sayılı yazı cevabında …’nın resmi alt yüklenici olmamakla birlikte bahse konu iş kapsamında 2013-2014 yıllarında yaklaşık 21.000 m ana kanal kaplama betonu (kazı hariç) imalatını, 2014-2015 yıllarında ana kanal üzerindeki sanat yapıları (yol geçiş yapıları, emniyet boşaltım yapıları, çek yapıları ve priz yapıları) imalatlarını yaptığının Bölge Müdürlüğü kontrol teşkilatlarında bilindiğinin yapılan yapıların cinsi ve kilometreleriyle birlikte fotoğrafları çekilerek belirtildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 2022 / 849 E. ve 2022/376 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere davacının gerçekleştirdiği tüm imalatların, yapıldığı yıl piyasa raiçlerine göre bedelinin hesaplanmasının istenmiş olduğunu, Talimat Mahkemesine 2022/78 Talimat numaralı dosyada aldırılan 06.09.2022 Tarihli Bilirkişi Heyeti Ek Raporunda; Bilirkişi heyetimizce yapılan serbest piyasa araştırması neticesinde imalatların yapıldığı yıl olan 2014 yılı itibari ile yukarıda belirtilen 36 adet yapıya ait toplam ( işçilik + malzeme ) bedelinin piyasa raiçleri ile bedeli 195.536,00 TL olduğu, bu 36 adet yapının yapılması için sadece işçilik bedelinin ise 2014 yılı itibari piyasa raiçleri ile bedelinin ise 48.884,00 TL olduğu kanaatinin bildirilmiş olduğunu rapor etmiştir.
Deliller değerlendirilmiştir.
Somut olayda, davaya konu edilen … Pompaj Sulaması … Ana Kanal İnşaatı işine ait sözleşme içeriği incelendiğinde, sözleşmenin taraflarının … ile …. Turz. Enerj. San. ve Tic. A.Ş. ve … İnş. San. ve Tic. A.Ş.’den oluşan iş ortaklığı arasında olduğu, bahse konu iş ortaklığına verilen iş kapsamında yapılan beton, kanal sulama, köprü, menfez vb. işlerin davacıya taşeron olarak verildiğinden bahisle iş bedelinden doğan alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının ticari defter ve kayıtları incelendiğinde taraflar arasında ticari iş bulunduğuna dair bir kayda rastlanılmadığı, ancak BAM ilamında araştırılması istenilen konuda davacı tarafından sunulan evraklara göre …’ın adi ortaklığı temsile, hak ediş raporlarını hazırlamaya, onaylamaya ve imzalamaya, işleri takibe Ankara 41. Noterliği’nin 17/12/2014 tarih ve 39367 yevmiye numaralı vekaleti ile 31/12/2015 tarihine kadar vekil tayin edildiği, tayin edilen vekilin benzer nitelikte yapılan işlemlerine dair delil ibrazında bulunulduğu, ihbar olunan … İnş. A.Ş.’nin bu belgelerin aksine dosyada bir delil ibrazında bulunmadığı, dolayısıyla temsilcinin takibe konu edilen 58.095,79-TL miktarlı hakediş belgesinin adi ortaklık temsilcisi ve yetkilisi olarak atmış olduğunda bir şüphe bulunmadığı, mahkememizce talimat mahkemesine yazı yazılarak önceki bilirkişi heyeti marifeti ile yeniden inceleme yapılarak davacının gerçekleştirdiği tüm imalâtların, yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre işçilik ve malzeme bedelinin 195.536,00-TL olduğunun tespit edildiği, davacının davalı aleyhine iş bedelinden kaynaklı asıl alacağı için icra takibi başlatmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, dava konusu … Pompaj sulaması … Anakalı İnşaat İşine bağlı olarak hakediş alacağından kaynaklanan ve bilirkişi raporu ile hesaplanan 58.095,79-TL için icra takibi yapmakta haklı olduğu, faiz istemi bakımından davalı tarafın temerrüde düşürülmediği, bu nedenle faiz yönünden takibe itirazın yerinde olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporunda hesaplanan asıl alacak miktarı üzerinden itirazın kısmen iptaline, takipte belirtilen şartlarla icra takibinin devamına, asıl alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen 12.04.2023 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Somut olaylarında davalı şirketin içerisinde yer aldığı ortaklık adına … Pompaj sulaması … Anakalı İnşaat işleri ile ilgili olarak kesin hak ediş raporlarını hazırlamaya, hazırlatmaya, onaylamaya ve imzalamaya ortaklık tarafından vekaletname ile tayin edilmiş yetkili … tarafından müvekkilin hak ediş alacağına ilişkin kesin hakkedişin iş bitiminde 15.01.2015 tarihinde imzalandığını ve onaylandığını, ortaya koyduğunu, davalı tarafça vekaletname ile ortaklığın vekili olarak tayin edilmiş yetkili temsilci tarafından onaylanmış hakediş belgelerinin müvekkilince yapılan işi ve alacağını başlı başına ortaya koymakta ise de; taraflarından ayrıca … GAP 15. Bölge Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması talep edildiğini ve dosyaya celp edilen … GAP 15. Bölge Müdürlüğü’nün 05.01.2018 tarih 11667 sayılı yazısında; “… resmi alt yüklenici olmamakla beraber bahse konu iş kapsamında 2013-2014 yıllarında yaklaşık 21.000,00 metre ana kanal kaplama betonu (kazı hariç) imalatını, 2014-2015 yıllarında ana kanal üzerindeki sanat yapıları (yol geçiş yapıları, emniyetli boşaltım yapıları, çek yapıları ve priz yapıları) imalatlarını yaptığı Bölge Müdürlüğümüz kontrollük teşkilatınca bilinmektedir.” şeklinde belirtildiğini ve yapılan imalatlara ilişkin fotoğrafların yazı ekinde gönderildiğini, bu suretle müvekkilin davalının içerisinde yer aldığı ortaklığa söz konusu işleri yapmış olduğunun açıkça bildirildiğini, istinaf mahkemesince …. A.Ş. İş Ortaklığı tarafından ortaklığı temsile ilişkin olarak …’a verilen Ankara 41. Noterliği’nin 17.12.2014 tarih, 39367 yevmiye numaralı vekaletnamesinin gözden kaçırıldığını, …’ın işbu vekaletnameye istinaden adi ortaklığın yetkili temsilcisi olduğunu, davalı şirketin içerinde yer aldığı ortaklık tarafından; … Pompaj sulaması … Anakalı İnşaat işleri ile ilgili olarak ortaklığı temsile, kesin hak ediş raporlarını hazırlamaya, hazırlatmaya, onaylamaya ve imzalamaya, her türlü işleri takibe ilişkin Ankara 41. Noterliği’nin 17.12.2014 tarih, 39367 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile …’ın vekil tayin edildiğini, …’ın resmi belge niteliğindeki Ankara 41. Noterliği’nin 17.12.2014 tarih, 39367 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile ortaklık adına vekil tayin edilmiş olduğu gerçekliği karşısında artık bu kişinin ortaklığı temsile yetkili kişi olup olmadığının tartışılmasının mümkün olmadığını, …’ın … İnşaat – … Adi Ortaklığı’nın yetkili temsilcisi olduğunun, Ankara 41. Noterliği’nin 17.12.2014 tarih, 39367 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile sabit olduğunu, istinaf mahkemesince ortaklık tarafından verilen vekaletnamenin gözden kaçırıldığını, … … İnşaat – … Adi Ortaklığı’nın yetkili temsilcisi olup ortaklık adına işlem yaptığını, davalı tarafından “aynı iş için iki bilirkişi raporu arasında yaklaşık 4 kat hesap yapılması raporun davacı lehine hazırlandığını göstermektedir” şeklinde beyanda bulunulduğunu, ancak davalı tarafından ya bilirkişi raporları içeriğinin incelenmediğini ya da kasıtlı olarak gerçek dışı beyanlarda bulunulduğunu, mahkemece davacının davalı aleyhine iş bedelinden kaynaklı asıl alacağı için icra takibi başlatmasının yerinde olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen asıl alacak miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından bahisle icra inkar tazminatı taleplerin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen 03.04.2023 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında, davacının davalıya yapım işi taşeronluğuna dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğuna dair kayıt ve belge bulunmadığını, davalının, davacının cari hesabına ilişkin resmi defterlerdeki muhasebe kayıtlarında incelenen yıllar itibarı ile herhangi bir kayıt olmadığını, defter kayıtlarında davacıyı alacaklandırıcı herhangi bir kayıt bulunmadığının tespit edildiğini, mahkeme tarafından davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde alınan 29.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda da; ” davacı …’nın 2014-2015 ve 2016 yıllarına ait yasal ticari defter olan yevmiye defterlerinde davalı …. Tur. Enj. San Tic A.ş. ile ilgili hiçbir kaydı bulunmamakta ve borç ve alacak durumu ile ilgili ticari bir ilişkinin varlığı söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.” şeklinde kesinlik kazanmış bir tespitin mevcut olduğunu, alınan bilirkişi raporunda da müvekkili şirket ve dahil olduğu … … ortaklığı ile davacının akdi bir ilişkisinin olmadığının inkar edilmediğini, ancak davacının müvekkili şirketin dahil olduğu ortaklık taşeronu noktasına meselenin soyut yorumla kaydırıldığını, müvekkili şirket ve dahil olduğu …- … İş Ortaklığın da davacı ile hiçbir akdi ilişkisi olmadığını, ortaklığın, işlerin büyük kısmını alt müteahhide yaptırdığını, 15.01.2013 tarihli iş ortaklığı kararı ile taşeron olarak … İnş. San. Ve Tic. Ltd.Şti’ nin anılı işleri yapması için karar alındığını, ortaklığın davacı ile taşeronluk konusunda herhangi bir karar ve sözleşmesi bulunmadığı gibi davacının da zaten böyle bir akdi ilişkiye ilişkin belge sunamadığını, müvekkili şirketin dahil olduğu … … iş ortaklığının taşeronunun … şirketi olduğunu, … şirketinin resmi taşeron olduğunun DSİ ile vaki sözleşme gereği DSİ’ye bildirilmiş olup, bu bildirimin esasını teşkil eden kararın da ortaklık defterinde mevcut olduğunu, taşeron … şirketinin alt taşeronlarının tasarruf yetkisinin kendisine ait olduğunu, bu halde sunulan diğer fatura ve hakedişlerden anlaşıldığı gibi davacının hukuki ve akdi ilişkisinin tarafının … şirketi olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yanlı ve hatalı olduğunu, hakimin münhasıran takdirinde olan ve hukuki görüşün yasa ile yasaklanmış olmasına ve içlerinde hukukçu bilirkişi bulunmamasına rağmen hukuki yönden değerlendirme başlığı altında değerlendirme yaparak meseleyi çarpıttığını, bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli nedeni ile doğan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.
Mahkemece verilen 20/06/2019 tarihli 2016/988 Esas 2019/695 karar sayılı ilk kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizin 19/04/2022 tarihli 2020/849 Esas 2022/376 Karar sayılı kararı ile eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmiş olması sebebiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dairemiz kararı doğrultusunda yeniden inceleme ve araştırma yapılarak esasa ilişkin olarak yeni bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece, dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda yapılan inceleme ve araştırma sonucunda yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu ve dairemiz kaldırma gereklerinin yerine getirildiği, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2023 tarihli 2022/376 Esas 2023/154 Karar sayılı kararı usul ve yasa hükümlerine uygun olduğundan taraf vekillerinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurularının, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olduğundan davacıdan alınması gerekli 269,85 TL maktu istinaf karar harcıdan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile kalan 89,95 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- İstinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olduğundan davalıdan alınması gerekli 3.968,52 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 993,00 TL’nin mahsubu ile kalan 2.975,52 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/09/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip