Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/386 E. 2023/1269 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/386 – 2023/1269
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.6)
DOSYA NO : 2023/386 Esas
KARAR NO : 2023/1269

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2022
NUMARASI : 2021/577 Esas-2022/974 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/12/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı ve ihbar olunan vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili ; davacı şirket ile davalı borçlu arasındaki “2017 Yılı 54. Bölge Bakım, Onarım ve Hizmet İşi”ne ilişkin sözleşme imzalandığı ve sözleşmedeki tüm edimlerin yerine getirildiğini, söz konusu sözleşmeye ilişkin tüm işlerin bitmesinin üzerinden yaklaşık dört yıl geçtiğini, bu kadar uzun süre geçmesine rağmen davalı borçlu tarafın, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin dışında gelişen ve dava dışı kişiler ile kurumlarla yaşanılan problemlerini ödemenin gecikmesine sebep gösterdiğini, bu durumun müvekkili şirket nezdinde telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasına sebep olacağını, müvekkili şirketin karşı taraf ile muhasebe departmanları arasında hak edişlerden kaynaklı teminat ve kesinti alacağına ilişkin ödemesi yapılmamış miktarı gösteren Hesap Mutabakatı düzenlendiğini, bu hesap mutabakatına rağmen, davalı tarafın ödeme yapmayacağını bildirmesi üzerine, davalı aleyhine Ankara 9. İcra Müdürlüğü 2021/2470 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalıya tebliğ edilen ödeme emrine haksız olarak itiraz edildiğini, söz konusu miktarı ve varlığı açıkça ortada olan muaccel alacağın ödenmesi ve ihtilafın çözülmesi amacıyla dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, karşı taraf, davalı ile davacı şirket arasında yapılan hesap mutabakatına göre; müvekkili şirketin karşı taraftan olan asıl alacağının 846.019,85 TL olduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla başlatılan Ankara 9. İcra Müdürlüğü 2021/2470 E. sayılı dosyasında davalının yaptığı haksız itirazın iptaline , takibin devamına ve alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili Şirket ile … Belediyesi arasında akdedilen “2016/30 Bölge Bitkisel, İnşaat, Tesisat, Elektrik Bakım ve Onarım İşi” kapsamında, davacı ile karşılıklı imzalamış oldukları 11/02/2016 Tarihli Sözleşme uyarınca davacının faaliyet göstermiş olduğunu ve belli işleri ifa ettiğini, ilgili ihale kapsamında Yapım İşleri Genel Şartnamesi (Md. 44-Kesin Kabul)” ile “Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliği (Üçüncü Bölüm – Kesin Kabul)” uyarınca kesin kabul yapılmayışından kaynaklı olarak 4735 Sayıh Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 13. ve 14, maddeleri uyarınca yapılan hesap kesintilerinin davacı yana yasal olarak iade edilemediğini, ancak davacı yan, kesin kabulün yapılmayışını ve dolayısıyla ifa etmiş olduğu işlerin teknik şartnameye uygunluğunun denetlenme işleminin bitmemesine rağmen; hukuka ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde kesintileri talep ettiğini, devamında müvekkili davalı şirket aleyhine haksız ve hukuka aykırı icra takibi başlattığını, usul ve esasa aykırı davanın reddi gerektiğini, davalı Şirketin 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında kurulduğunu, … Belediyesi ve bağlı kuruluşlarına gerek hizmet alım gerek ise yapım işlerinde hizmet ifa ettiğini, dava konusu edilen işin ana yüklenicisinin … Belediyesi olduğunu ve belge, bilgi taleplerinin … Belediyesi’nden celbi gerektiğini, davacının, davalı şirket uhdesinde bulunan 2016/30 Bölge Bitkisel İnşaat, Tesisat, Elektrik Bakım ve Onarım işi kapsamında faaliyet gösterdiğini ve belli işleri ifâ ettiğini, ancak ilgili ihalenin 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’na ve 4735 Sayıh Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na tabi olduğunu, bu sebeple açılan haksız davanın ve icra takibinin 6098 Sayılı ve Türk Borçlar Kanunu ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin tek başına uygulanmasının mümkün olmayacağını, ilgili İhalenin Ana Sözleşmesi’nin … Belediyesi ile davalı müvekkil şirket arasında akdedildiğini, davalı müvekkili şirketin hukuki statüsü her ne kadar özel hukuk tüzel kişiliğine haiz olsa da, kamu hizmeti niteliğinde olduğunu, davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin 7. Maddesinde “…, YÜKLENİCİNİN her hakedişinden (kdv hariç) hakediş bedelinin %5’i kadar emanet kesintisi yapacaktır. Yapılan bu kesintinin YÜKLENİCİ’nin … ile işin kabulünü yapması ve kesin hakedişinin (sözleşme bitim tarihinde düzenlenen ve Büyükşehir Belediyesince onaylanmış hakedişin) onaylanmasından sonra kesinlen emanet tutarı Yüklenici’ye iade edilecek” hükümünün düzenlendiğini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 13. Madde düzenlemesinde kesin ve ek teminatların iadesine ilişkin hükümlerin düzenlendiğini, arz ve izah edilen yasal düzenleme ışığında; ilgili ihale kapsamında henüz kesin kabul yapılmadığını, yapılan iş ve imalatların idarece kontrol edilip tespite konu edilmemesiyle kesin hesabın yapılamadığını, mezkur icra takibine konu edilen emanet kesintilerinden davalı müvekkili şirketin her hangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca davacı tarafça dava dilekçesinde beyan edilen mutabakatnamede iddia olunan bakiye İkrarın hiçbir şekilde söz konusu olmadığını, ilgili mutabakatnamenin ihale makamı tarafından ilgili iş ve işlemlerin kontrolü öncesinde düzenlenen (kabul etmemekle birlikte) hiçbir eksik bulunmaması ihtimalinde doğacak emanet kesintilerine ilişkin olduğunu, ilgili emanet kesintilerinin, yüklenici firma tarafından yapılan İş ve işlemlerde eksik olması halinde, ilgili eksiklerin giderilmesi için kullanılacak bedeller olduğunu, ilgili ihale hakkında da henüz kesin kabul yapılmadığından, ilgili emanet kesintilerinin bu aşamada ne idarece ne de davalı müvekkili şirket tarafından ödenmesinin hukuka aykırı olacağını, davalı Müvekkili şirketin 5393 Sayılı Belediye Kanunu Kapsamında Sayıştay denetimine tabi olduğunu, kesin kabulü yapılmayan bir ihalenin emanet kesintilerinin iadesinin mümkün olmadığını, davacının mesnetsiz ve haksız olan taleplerini içerir davanın Ankara 9. icra Müdürlüğünün 2021/2470E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve cevap etmiştir.
İhbar olunan vekili; davalı … Ltd. Şti.’nin davanın müvekkil idareye ihbarını isterken, uyuşmazlığa konu sözleşmeden doğan işle ilgili kesin kabulün müvekkil idare … Belediye Başkanlığı tarafından yapılması gerektiğini ileri sürdüğünü ve 07/02/2022 tarihli duruşmada, müvekkili idare tarafından kesin kabulün yapılmamış olduğunu iddia ettiğini, ancak davalı şirketin bu beyanı anlaşılamadığını çünkü dilekçeleri ekinde sundukları kesin kabul tutanağından görüleceği üzere 22/01/2019 tarihinde kabul tutanağının onaylandığını ve söz konusu tutanakta “Yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızaların bulunmadığı görülmüştür.” denildiğini, işin yüklenicisi davalı … Ltd. Şti.’nin de kabul tutanağına imza attığını, mevzuat gereği kabul işlemlerinin müvekkil idareye teklifini davalı … Ltd. Şti. yapmakta olduğunu, kabul işleri neticesinde davalı kendi hak edişini almakta ve alt yüklenicisine ödeme yapması gerektiğini, ancak davalı … Ltd. Şti.’nin kesin kabulünü yaptırdığı bir işten dolayı dava dışı ihbar olunan taraf idareyi sorumlu tutmasının kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden kaynaklanan ödemesini yapmamasına ilişkin kusurun ihbar olunan idareye atfedilemeyeceğini, nitekim ödemeye ilişkin sorumluluğun davalı şirkete ait olduğunu, asla davayı kabul anlamına gelmemekte birlikte Davalı … Ltd. Şti’nin borçlarından … Belediye Başkanlığı’nın sorumlu olmadığını, … Ltd. Şti. belediye iktisadi teşekkülü olması hasebiyle özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, dolayısıyla faaliyetlerini hem bir kamu isletmesi hem de “tacir” sıfatına sahip özel işletme olarak yerine getirdiğini, TTK’nın 18. maddesinin 1. fıkrasına göre; belediyelerce özel hukuk statüsünde işletilmek üzere kurulan teşekkül ve müesseselerin “tacir” sayılmakta olduğunu, bunun yanı sıra belediye şirketlerinin, belediyeden ayrı bir tüzel kişiliği ve idari yapısı bulunduğunu, Belediye şirketleri; mali hizmetleri, hukuk müşavirliği, idari işleyişiyle belediyeden bağımsız bir idari kuruluş olduğunu, belediye şirketlerinin, özel hukuk hükümlerine göre idare edilen, özel bütçeli, tüzel kişiliği olan şirketler olduğunu, davalı şirketin, özel bütçesi ve tüzel kişiliği olması dolayısıyla idari ve adli yargı organları ve üçüncü şahıslar nezdinde temsil edildiğini, özel bütçesi. tüzel kişiliği dolayısıyla davada taraf olma ehliyetine haiz olan … Ltd. Sti.’nin sorumlu olduğu işlerden dolayı süren yargılama sürecinin de bizzat davalı tarafınca takip edildiğini, davada … Ltd. Şti.’nin doğru hasım olduğunu, ihbar olunan müvekkili idarenin bir sorumluluğu ve kusuru bulunmadığını, ihbar olunan müvekkili idare yönünden tüm itirazların kabulü ile davanın reddini karar verilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesi talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; taraflar arasında 27.02.2017 tarihli 2017 yılı 54.Bölge Bakım Onarım Ve Hizmet İşine İlişkin Sözleşmenin imzalandığı, davacın tüm edimin yerine getirdiği, sözleşmenin 6. Maddesine dayalı olarak davacı hak edişlerinde %6 teminat kesintisi olarak 461.465, 36 TL ve sözleşmenin 7. Maddesine göre de %5 nakti teminat kesintisi olarak 384.554,49 TL olmak üzere toplam 846.019,85 TL nin kesildiği, ilgili maddelerde bu kesintilerin iade şartlarının düzenlendiği, ihbar olunan …Belediyesi yazı cevabında davalı ile söz konusu işin kesin kabulünün 22/01/2019 tarihinde yapıldığı kesin kabul tutanağının onaylandığını ve söz konusu tutanakta “Yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızaların bulunmadığı belirtildiği, yine taraflar arasında imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmayan 19.02.2021 tarihli mutabakat metni belgesine davacının emanet ve teminat kesintisi alacağının 846.019,85 TL olduğu ve asıl işverenle yapılan kesin kabul tutanağı ve de tarihi nazara alındığında bu miktar alacağın tahsili şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla, davanın kabulüne, icra takibi yapmakta haklı olduğu nazara alınarak, davalının itirazının iptali ile asıl alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2016/30. bölge bitkisel inşaat tesisat elektrik bakım onarım sözleşmesi ve 2017 Yılı Ankara 54.bölge bakım onarım hizmet alım işi sözleşmesi bulunduğunu, davacının taşeron olduğunu, asıl iş sahibinin … Belediye Başkanlığı olduğunu, sözleşmenin 6.maddesinde SGK’dan soğuk damgalı ilişiksiz belgesi alınmasının zorunlu olduğunu, 7.maddede işin kabulü ve kesin hakedişin onaylanmasından sonra emanet tutarının davacıya iade edileceğinin düzenlendiğini, öncelikle teminat kesintilerinin iş sahibi tarafından müvekkile iadesinin gerektiğini, iş sahibinin kabulü 22/01/2019 tarihinde yaptığını, idare ile müvekkil arasındaki sözleşme gereği 20 nolu son hakedişte 174.205,384 TL kesinti yapıldığını, kesin kabul sürecinin uzun sürdüğünü, müvekkil tarafından iş sahibi idare aleyhine kesintiye ilişkin hukuki sürecin başlatıldığını, davacının alacağının muaccel olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İhbar olunan … Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kesin kabul tutanağının 22/01/2019 tarihinde onaylandığını, 22.01.2019 tarihli hizmet işleri kabul tutanağında; “yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızaların bulunmadığı görülmüştür.” denildiğini, işin yüklenicisi/davalı … Ltd.Şti’nin de kesin kabul tutanağına imza attığını, ilgili mevzuat gereği, kabul işlemlerinin müvekkil idareye teklifini davalı … Ltd.Şti’nin yaptığını, kabul işleri neticesinde kendi hak edişini aldığını ve alt yüklenicisine ödeme yapması gerektiğini, ancak davalı … Ltd.Şti.’nin kesin kabulünü yaptırdığı bir işten dolayı, müvekkil idareyi sorumlu tutmasının kabul edilemeyeceğini, hal böyle iken davacının sözleşmeden kaynaklanan ödemesini yapmamasına ilişkin kusurun müvekkil idareye atfedilemeyeceğini, ödemeye ilişkin sorumluluğun davalı şirkete ait olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin, 2019/3432 Esas-2020/26 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ihbar olunanın davaya müdahale talebi, davada taraf sıfatı ve dolayısıyla karara karşı kanun yoluna başvurma hakkı bulunmadığından bu sıfatla davada yer alan ihbar olunan şirket vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Somut olayda davacı vekili tarafından dava dilekçesinin ekinde dosyaya sunulan taraflar arasındaki sözleşme suretinde birbirinden farklı iki adet “3/10” sayılı sözleşmeye ait sayfa bulunmakta olup, hangi sayfanın rapora ve hükme esas alındığı açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Taraflar arasındaki 27/02/2017 tarihli sözleşmenin 4/1 maddesinde davalı ile ihbar olunan Belediye arasındaki ana sözleşme ve eklerinin sözleşmenin eki olduğu düzenlenmiştir. Söz konusu ana sözleşme ve eklerini hükümlerinin tartışılmaması doğru görülmediği gibi içerisinde sözleşme konusu işe ilişkin teknik bilgisi bulunan bilirkişi içermeyen heyet tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve tarafların itirazlarını karşılar ek rapor alınmaması da doğru görülmemiştir.
O halde Mahkemece yapılacak işlem davalı ile ihbar olunan Belediye arasındaki dava konusu işe ilişkin ihale aşamasından işin tamamlanmasına kadar ana sözleşme ve tüm eklerinin kül halinde (kabul tutanakları, hakedişler dahil) ihbar olunandan celbinden sonra sözleşme konusu işe ilişkin teknik konularda uzman mühendis bilirkişiler ile kamu ihalelerinde uzman hesap bilirkişisinin de dahil olduğu yeni bir heyet oluşturulması; taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri ile bu sözleşmenin eki niteliğindeki ana sözleşme ve eklerinin tartışılarak takip tarihi itibariyle talep edilen teminat kesintileri ve nakit teminat kesintilerine ilişkin ayrı ayrı iade koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması; ihbar olunan tarafından ana sözleşme kapsamında davalıya kendi teminatının iade edilip edilmediğinin tespiti; … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 05/05/2022 tarihli cevabi yazısı ve … Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 18/05/2022 tarihli cevabi yazısında davacıya ilişkin borç bildirimlerinin sözleşmedeki teminatın iade koşullarına göre tartışılması; bu şekilde yapılacak değerlendirme sonrası gerekirse ek rapor da alınarak sonuca gidilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin ihbar olunan vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İhbar olunan şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
3-ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 30/11/2022 tarih ve 2021/577 Esas-2022/974 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yatırılan 14.447,91 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-İhbar olunan tarafından herhangi bir harç yatırılmadığından ve masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
8-İnceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. Fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip