Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/348 E. 2023/448 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/348 – 2023/448
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.6)
DOSYA NO : 2023/348 Esas
KARAR NO : 2023/448

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2021
NUMARASI : 2018/406 Esas-2021/668 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkin davasında mahkemece davanın kısmen kabul kısmen red kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Davalı şirketin yükümlülüğü altında yapım çalışmaları tamamlanan, … DGBH Faz-1’Projesi’nin 09/05/2021 tarihi itibari ile, … DGBH Faz-2 Projesi için ise 11.07.2007 tarihi itibari ile geçici kabul yapılarak sisteme gaz arzı sağlandığını, davalı yüklenicinin geçici kabul eksikliklerini kendisine verilen süre içinde tamamlanmaması üzerine, davacı kuruluşça geçici kabul eksiklerinin davalı yüklenicinin nam-ı hesabına 31.12.2013 tarihi itibariyle tamamlattırılmasını müteakip, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin “Geçici Kabul” başlıklı 41. Maddesindeki “geçici kabul tarihi, kusur ve eksikliklerin giderilmesi tarihine ertelenir” hükmü çerçevesinde, her iki projenin Geçici Kabul Komisyonlarınca, bu projeler için “geçici kabul itibar tarihi” olarak geçici kabul eksiklerinin tamamlandığı tarih olan 31.12.2013 olarak revize edildiğini, Sözleşmenin “teminat süresi” başlıklı 21. maddesinde yer alan “teminat süresi, geçici kabul ile kesin kabul arasında geçecek olan 24 aylık süre olup, bu süre geçici kabul tarihinden itibaren başlar.” ibaresi gereği, geçici kabul tarihinden itibaren başlayan 24 aylık teminat süresinin tamamlanmasını müteakip, davalı yüklenicinin her iki projede kesin kabullerin yapılması için davacı kuruluşa yapmış olduğu müracaata istinaden, yapı denetim görevlisi tarafından işyerinde yapılan inceleme neticesinde, kesin kabulün yapılmasına engel bir hususun olmadığının teyit edilmesi üzerine, 26.01.2016 tarih ve 31 sayılı Genel Müdür Yardımcılığı Makam Onayı ile “kesin kabul komisyonlarının” oluşturulduğunu, davalı yüklenicinin yükümlülüğü altında tamamlanan projeler kapsamında 9-11.02.2016 tarihinde kesin kabul komisyonunca sahada yapılan incelemeler neticesinde, proje kesin kabullerinin yapılmış olduğunu, her iki proje için kesin kabul tutanakları düzenlenerek, davalı yüklenicinin yükümlülüğü altındaki bu projelerdeki kesin kabul eksikliklerinin tamamlanması için 180 gün süre verildiğini, davalı yüklenici tarafından 10.08.2016 tarihinde tamamlanması gereken kesin kabul eksikliklerinin, 24.03.2017 tarihinde tamamlandığını, kesin kabul sürecinde tespit edilen eksikliklerin tamamlanmasının ardından, kesin kabul tutanaklarının, müvekkili kuruluşun 07.07.2017 tarih ve 358 sayılı Genel Müdür Yardımcılığı Makam Onayı ile onaylanması sonrasında, müvekkili kuruluş Genel Müdür Yardımcılığı makamı tarafından 24.07.2017 tarih ve 396 sayı ile onaylandığı, bu çerçevede davacının, davalı yükleniciye gönderilen 02.10.2017 tarih ve 40045 sayılı yazı ile projeler kapsamında iş eksilişleri, iş artışları ve kesintiler hesaplanarak yapılan kesin hesap çalışmaları neticesinde, davacı kuruluşun alacağı olarak ortaya çıkan bedeller olan: … Doğalgaz Boru Hattı Faz-i Projesi için: 110.060,99 USD (KDV hariç) ve 81.321,67 TL (KDV dahil ) bedelin, ayrıca projeye ilişkin 31.304,57 USD tutarındaki geçici kabul eksiklikleri gecikme cezası ile 160,44 USD tutarındaki kesin kabul eksiklikleri gecikme cezasının ve … Doğalgaz Boru Hattı Faz-2 Projesi için 89.454.21 USD (KDV hariç) ve 368.405,50 TL (KDV dahil) bedelin, ayrıca projeye ilişkin 19.178,45 USD tutarındaki geçici kabul eksiklikleri gecikme cezası ile 1.003,02 USD tutarındaki kesin kabul eksiklikleri gecikme cezasının, davacı kuruluşunun banka hesaplarına yatırılarak dekontun davacıya ulaştırılması, söz konusu bedellerin ödenmemesi durumunda sırayla davalı yüklenicinin her iki projedeki alacaklarından ve davacı kuruluş uhdesinde bulunan teminatlarından kesileceği, alacak ve teminatların yetmemesi durumunda ise davacı kuruluş alacaklarının tahsilini teminen ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde işlem yapılacağının bildirildiği, davalı 25.10.2017 tarihli cevabi yazı ile söz konusu bedellere itirazda bulunduğunu ve bu bedellerin ödenmeyeceği ve herhangi bir teminat kesintisinin taraflarınca kabul edilmeyeceğini bildirdiğini, bunun üzerine davacı kuruluş İnşaat ve Kamulaştırma Daire Başkanlığınca, Mali İşler Daire Başkanlığına gönderilen 27.10.2017 tarih ve 66049 sayılı yazı ile söz konusu bedellerin sırası ile yüklenicinin her iki projedeki alacaklarından, her iki proje için müvekkili kuruluşta bulunan nakdi teminatlardan, kendi projesine ait kesin teminat mektuplarından tahsil edilmesi, tahsil edilemeyen bedel kalması halinde yükleniciye rücu davası açılabilmesi için bildirilmesinin talep edildiğini, davacı kuruluş Mali İşler Daire Başkanlığının 20.11.2017 tarih ve 71601 sayılı cevabi yazısında; “… Doğal Gaz Boru Hattı Faz-1 Projesi” kapsamında toplam 161.336,98 USD ve 81.321,67 TL’nin, kesin hakkedişte tahakkuk eden 31.907,38 USD’lik kısmının tahsil edilebildiği, kalan 129.429,60 USD ve 81.321,67 TL’nin ise proje kapsamında yüklenicinin müvekkil kuruluştan herhangi bir alacağı/teminatı bulunmadığından tahsil edilmediği; … Doğalgaz Boru Hattı Faz-2 Projesi kapsamındaki bedellerin ise kesin hakkedişte tahakkuk eden 9.147, 43USD ile yüklenicinin müvekkili kuruluşun kasasında bulunan nakdi ve kesin teminatından nakde dönülmek suretiyle tahsil edildiğinin bildirildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketin yüklenicisi olduğu “… Doğalgaz Boru Hattı Faz-1 Projesi kapsamında iş eksilişleri, iş artışları ve kesintiler hesaplanarak, yapılan kesin hesap çalışmaları neticesinde, davacı kuruluş alacağı olarak ortaya çıkan ve yükleniciden 02.10.2017 tarih ve 40045 sayılı yazı ile talep edilmesine rağmen ödenmeyen ve proje kapsamında davalı yüklenicinin davacı kuruluştan herhangi bir alacağı/teminatı kalmadığından tahsil edilmeyen davacı kuruluşun bakiye alacakları olan 129.429,60 USD’nin, bu tutara 02.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizinin ve 81.321,67 TL’nin, bu tutara 02.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin davalı yüklenici tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili; Davacının dava dilekçesinde belirttiği iddiaları kabul etmediklerini, dava konusu taleplerin zamanaşımı süresi geçtikten sonra ileri sürüldüğünü, öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, yüklenilen işlerin kesin hakediş raporlarının 26.02.2008 tarihinde davalı idareye sunulduğunu, sözleşme gereği 11.07.2009 yılında yapılması gereken kesin kabulün, yaklaşık 8 yıl sonra, 11.02.2016 tarihinde kesin kabul tutanağı düzenlendiğini, 07.07.2017 tarihinde ise tutanağın onaylandığını, 8 yıldır davalının işletmesinde olan boru hattında meydana gelen sorunlardan davalının sorumluluğuna gidilmesinin hiçbir hukuki izahının bulunmadığı, hem işletmesi hemde ithalatı davacı tarafından yapılan gazın boru hattında meydana gelen problemlerin davacı idarenin sorumluluğunda olduğunu, dava konusu edilen, iş artışı ve iş eksilişi sebebine dayanılan masrafların meydana gelmesinde davalının kusurunun olup olmadığı, idarenin müterafik kusurunun olup olmadığı, kesin kabulü yapılan, geçici ve kesin kabul tutanaklarında belirtilmeyen işletme dönemindeki bir doğalgaz boru hattında, iş artışı, iş eksilişi sebebiyle yapılan masrafların kim tarafından karşılanması gerektiği, yapılan masrafların hangi kalemlerden oluştuğu, nam-ı hesaba yapılan işlemlerde ihale ve satın almaların nasıl yapıldığı, KİK ve ilgili mevzuata uygun davranılıp, davranılmadığı hususlarının tamamının yargılamayı gerektirdiğini, bu yargılama sonucunda davalı şirketin dava konusu edilen olayda kusurunun olmadığının anlaşılacağını, geçici kabulün yapılmasından 4 yıl sonra projedeki eksiklik olduğu iddia edilerek bu eksikliklerin namına ifa edilerek sonrasında yüklenicinin teminatlarından tazmin edip, kalan bedelin de tahsili talebinin kabul edilemeyeceğini, iddia edilen eksikliklerin geçici kabul tutanağında belirtilmediğini, bu durumun davacı idarenin kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, kesin kabul eksikliklerinin davalı tarafından tamamlandığı hususunda ihtilaf bulunmadığını, eksik iş yapıldığı iddiasının kabul edilmediğini, dava konusu taleplerden, tamamlanan projede sözleşme gereği davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı idarenin eseri kabul edip, işletme dönemine geçtiğini, boru hattına işletme sigortası yaptığını, hattın bakım ve onarımını işletme müdürlük ve şefliklerine bıraktığını belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacı tarafından davalıya geçici kabul eksikleri için 60 gün süre verildiği, davalının belirtilen eksiklerin kendi kusurlarından kaynaklanmadığını, sel felaketinden kaynaklı hasardan sorumlu olmadıklarını söyleyerek işlem yapmadıkları, davalının eksikleri gidermediğinden geçici kabul süresinin uzatılmasının doğru olduğu, Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 96. Maddesine göre kesin kabule kadar her türlü sorumluluğun yükleniciye ait olduğu, davacının geçici kabul eksiklerini davalı namına ifa ettirilmesi halinde bedelden yüklenicinin sorumlu olduğu, neticeten 76.475,87 USD ve 62.613,42 TL alacak bulunduğu, davacının ödeme talebinin tebliğ belgesi bulunmadığı, davalının yazıya cevap tarihinin temerrüt tarihi kabul edildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece 2. ve 3. Ek raporların dikkate alınarak karar verildiğinin anlaşıldığını, bilirkişi raporlarına sair beyan ve itirazlarını tekrar ettiklerini, davalı nam ve hesabına tamamlatma işleri tutarı enh trafo direği ve katodik koruma eksiklikleri dahil 52.938,62 USD olduğunu, dava dışı yükleniciye fiilen ödenen tutarın dikkate alınması gerektiğini, davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bunun dışında diğer işler dahil toplam işin tamamlanma bedelinin 97.964,59 USD olduğunu kesilen cezalar ile birlikte toplam tutarın 129.429,60 USD olduğunu, geçici kabul eksikliklerinin davalı tarafından giderilmediğinden gecikme cezasının da dikkate alınması gerektiğini, müvekkilin Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve sair ilgili mevzuat hükümleri gereğinci işlem yaptığını, bilirkişinin varsayımsal olarak eksikliklerin giderilmesi için süre belirlediğini, geçici kabul eksikliklerinin dava dışı yükleniciler tarafından giderildiğini, 31/12/2013 tarihinin geçici kabul tarihi olarak revize edildiğini, 29/06/2009 ve sonrası tıkanıklık sorununun giderilmesi esnasında yapılan masrafların sebebinin hattın yapımı esnasında usulünce kurutulmamasından kaynaklı olduğunu, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/334 E. – 2019/190 K. Sayılı kararında benzer davada davalının ilgili masraflardan sorumlu tutulduğunu, buzlanma ve tıkanma yaşanan canlı boru hattında birden fazla pig atma işlemine ihtiyaç olduğunu, bu nedenle davalının KDV dahil kurutma pig atma bedelin olan 13.987,29 USD’den sorumlu tutulması gerektiğini, kaçakların giderilmesi ve bazı iş kalemleri için ödenen 2.203,25 TL ve 7.520,70 USD’nin de alacak hesabına eklenmesi gerektiğini, müvekkil kuruluşun 02/10/2017 tarihli ödeme talebinin davalı çalışanı …’e 05/10/2017 tarihinde teslim edildiğini, faiz başlangıç tarihinin 02/10/2017 tarihi olması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin HMK’nın 142. Maddesi gereğince zamanaşımı hakkında karar vermediğini, yargılama aşamasında da karar vermediğini, bilirkişi heyetinde makine mühendisi bulunması gerektiğini, bilirkişi rapor ve ek raporuna ayrıntılı olarak itiraz ettiklerini, nama ifa ile yaptırılan işlerin sözleşme kapsamında bulunmadığını, geçici kabul tutanaklarında davacı iş sahibinin davasına dayanak yaptığı eksik ve kusurların bulunmadığını, davacının nama ifa ile yaptırdığını iddia ettiği eksik ve kusurların sözleşme kapsamında olmadığını, kesin kabul eksiklerinin tamamlandığı hususunun davacının da kabulünde olduğunu, Yargıtay kararına göre müvekkilin ikinci kez ortaya çıkacak buzlanma ve pig atmadan sorumlu olmadığını, ayıplı işle ilgili inceleme yapılmadan bedelin belirlenemeyeceğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, hesap yönteminin gösterilmediğini, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Yine, gerek doktrinde gerekse Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere; ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kişiye düşer. Bu kabul, adi karine niteliğindedir. Nitekim; Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin istikrar bulmuş içtihatlarında kabul edildiği üzere, bir sözleşme fesih ya da başka bir nedenle ortadan kaldırılmadıkça, o sözleşme kapsamında kalan işlerin, o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapıldığı kabul edilir. Ancak, sözleşme feshedilmiş ve işin üçüncü kişiye yaptırıldığı ileri sürülmüşse, bu kez karine, üçüncü kişi yararına oluşmaktadır. Elbette, her iki durumda da, bu karinelerin aksini ileri süren tarafın, bu savunmasını kanıtlanması mümkündür. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2021/423 Esas, 2021/1860 Karar).
2- Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça akdin feshi halinde müsbet zararların akdi fesheden tarafça istenmesi mümkün değildir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede gecikme cezası olarak kararlaştırılan bedel ifaya bağlı müsbet zarar kapsamındadır ve aksi kararlaştırılmamışsa fesih halinde istenemez.
3- Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin2019/731 Esas-2019/5005 Karar ve yine aynı Dairenin 2019/572 Esas-2019/5006 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere; davalı iş sahibinin eksik ve kusurlu olarak yapılmış olması nedeniyle yükleniciden bedelini alarak onun nam ve hesabına yaptırdığı pig atma işleminden sonra aynı yerde yeniden yapılacak pig atma işleminden doğan zarardan davacı yüklenicinin sorumlu tutulması mümkün değildir. Bununla birlikte özellikle yüklenici nam ve hesabına yapılan pig atma işleminin yapıldığı yerlerde bu işlemlerden sonra yeni bir pig atma işleminin gerekip gerekmediğinin, davalı iş sahibince aynı yerler ile ilgili mükerrer talepte bulunup bulunmadığının da tespit edilmesi gerekir.
Somut olayda ikinci kez buzlanma ve pig atma işleminin kabule göre davalının kurutma işlemini kusurlu olarak yapmasından mı kaynaklı olup olmadığını tartışılmadan denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
4- O halde Mahkemece yapılacak işlem; bilirkişi heyetinden tarafların iddia ve itirazlarını karşılar, denetime elverişli ek rapor alınarak; tarafların beyan ve itirazları, sözleşme ve ekleri, sözleşmenin ayakta olması veya feshedilmiş olup olmadığına ve ispata ilişkin karinelere göre dava konusu işlerden hangilerinin yüklenici, hangilerinin iş sahibi tarafından yapıldığı veya yaptırıldığının tespitinden sonra yüklenici nam ve hesabına yapıldığı iddia edilen pig atma işleminin yapıldığı yerlerde bu işlemlerden sonra yeni bir pig atma işleminin gerekip gerekmediğinin, davalı iş sahibince aynı yerler ile ilgili mükerrer talepte bulunup bulunmadığının, ikinci kez buzlanma ve pig atma işleminin kabule göre davalının kurutma işlemini kusurlu olarak yapmasından kaynaklı olup olmadığının, davalının ayıp ve eksiklik olarak ileri sürdüğü hususların sözleşme ve eklerine göre sözleşmeye dahil olup olmadığının tartışılması, davalının gecikme cezası talep edip edemeyeceğinin tartışılması ile ulaşılacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 29/09/2021 tarih ve 2018/406 Esas-2021/668 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-Taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-İnceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. Fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Katip
✍e-imzalıdır