Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2023/318 E. 2023/449 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/318 – 2023/449
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)
DOSYA NO : 2023/318 Esas
KARAR NO : 2023/449

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2022
NUMARASI : 2021/393 Esas-2022/941 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/04/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Taraflar arasında 22/07/2014 tarihinde akdedilen yıkım işi sözleşmesi gereği davacının davalıların iş ortaklığı ile yüklenicisi olduğu gayrimenkulün yıkım ve hafriyat işini üstlendiğini, buna göre davacı şirketin gayrimenkulün yıkım ruhsatı alınması binanın yıkımı hurda bedeli bulunan malzemelerin ayrıştırılması betonarme atıkların demir donatısından ayrılarak parçalanması molozların taşınması tasfiye seviyesine kadar hafriyat işinin yapılması bağlantılı geçişlerin ve bina kenarlarındaki perdelerin yıkımı işini taahhüt ettiğini sözleşmenin 4. maddesinde işin bedeli ve ödeme şekli öngörüldüğünü bu madde de yapılacak işle ilgili yalnızca binanın yıkımı için sözleşme tarihinden itibaren 15 günlük süre öngörüldüğünü kalan işler ile ilgili ise davalı yüklenicinin iş planında yer alan sürelere uyulmak zorunluluğu öngörüldüğünü davacının sözleşmenin keşidesi akabinde 15 günlük süre içerisinde binanın yıkımını gerçekleştirerek kalan işlere davalıların talimatları ve iş planı doğrultusunda devam ettiğini, 30/07/2014 – 01/09/2014 tarihleri arasında hak ediş raporu düzenlendiğini, davacıya ödenmesi gereken KDV hariç net alacağın 117.490,00 TL olduğunun belirlendiğini, hak ediş raporuna istinaden davacının KDV dahil 134.408,56 TL bedelli faturayı davalı iş ortalığına teslim ettiğini, davalıların kesinti yaparak 128.624,00 TL ödeme yaptığını, davacının sözleşme gereği taahhüt ettiği yükümlülüklerini eksiksiz olarak ifa ettiğini, davalılara teslimi gerçekleşen işlerle ilgili 27/10/2014 ve 28/10/2014 tarihi hakediş raporları düzenlendiği, hakediş raporuna istinaden teminat bedeli hariç toplam 533.459,55 TL bedelli fatura düzenlenerek davalılara teslim edildiğini, davalıların hakediş raporunda mutabık kalınan bedelin ödenmesinden imtina ettiğini, Ankara 10. Noterliğinin 14/11/2014 tarih…yev nolu ihtarnamesi ile 533.459,55 TL’nin ödenmesi için 3 gün süre verildiğini, davalıların ödeme yapmadığını belirterek davalıların Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2015/753 esas sayılı takibe haksız olarak yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; Davacının sözleşmede işaret edilen sürelerde işi tam ve eksiksiz bitirdiği iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede yıkım işi için 15 günlük süre öngörüldüğünü sair işler için sözleşmede yapılan atıfla şartname ve asıl işverenle davalılar arasındaki ana sözleşmede süre/iş programına işaret edildiğini, davacının yıkım işini 45 günde bitirebildiğini, 1 nolu hakedişin 10/09/2014 tarihini taşımakta olduğunu bu tarih itibariyle halen kazı işini başlanmamış olduğunu, işin süresinde bitirilmesi ve sözleşme hükümleri dairesinde cezaların tatbik edileceği hususunun Ankara 54. Noterliğinin 06 Kasım 2014 tarih ve… yev numaralı ihtarname ile davacıya ihtar edildiğini, yalnızca yıkım işinin gecikmesinden kaynaklı davacıya tatbik olunan cezanın 30*3.500,00= 105.000,00 TL olduğunu 2 ve3 nolu hakedişlerin ara hakediş niteliğinde olup gerçek durumu tam ölçümleri yansıtmadığını, alt yüklenici davacının nakit ihtiyacı ve yüklendiği işin bitirilmesini sağlamak adına ödeme yapılabilmesine teminen masa başında tanzim edildiğini, kesin hesabın yapılmadığını, davacının kazı yapımı sırasında palye yapmadığını bina kenarlarında toprak kaymalarına sebebiyet verdiğini, bununda kazı miktarında artışa neden olduğunu, kendi kusurundan imalat artışı şeklinde nemalanmasının TMK 2 anlamında haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının talep edilen miktarda davacıya borcu bulunmadığı gibi davacının gerek sözleşmeye aykırı davranışlarından kaynaklı ceza ve gerekse de iş veren idarece tatbik olunan-olunacak ceza/kesintilerden kaynaklı yansıtılacak bedel borçları bulunduğunu, anılan bedellerin davacının bakiye alacağından takas mahsup edilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddi ile davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; sözleşme kapsamında davacı tarafından yapılan kazı hacmi imalat tutarının her iki yanın şantiye şeflerinin imzasını içeren 2 ve 3 nolu hak ediş raporlarında belirlenen 35.682 m³ olduğu ve bu kapsamda davacının 597.105,68 TL imalat bedeline ilişkin takibe konu 533.459,55 TL asıl alacak tutarını talep edebileceği anlaşılmış ise de aşamalarda mahkemece verilen 21/02/2019 tarihli kararda 500.096,85 TL davacı asıl alacağına hükmedildiği ve bu karara ilişkin davacı yanın istinaf talebinin faiz oranına ve icra inkar tazminatı yönelik olmakla, takibe konu asıl alacak yönünden davalı yararına usulü kazanılmış hak gerçekleştiğinden kanıtlanan 500.096,85 TL davacının imalat bedeli esas alınarak ve bu alacağa davacı yanın ihtarnamesinin tebliğ edildiği 17/11/2014 tarihinde verilen 3 günlük sürenin ilavesi ile gerçekleşen 21/11/2014 temerrüt tarihinden 04/12/2014 takip tarihine kadar geçen 13 günlük süre için %11,75 avans faizi üzerinden hesaplanan (500.096,85 TL * 13 * 11,75 / 365.00,00 = 2.092,87) işlemiş faiz alacağının ilavesi suretiyle davanın kısmen kabulüne, alacak likit bulunmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 108.500,00 Tl tutarındaki gecikme cezasının ifaya ekli ceza olmadığını, aksi kanaat halinde de işi çekincesiz kabul etmediklerini, 08/03/2014 tarihli yazı ve 06/11/2014 tarihli noter ihtarı ile müvekkil talebini davacıya bildirdiklerini, yıkım işinin 31 gün geciktiğini, davacının işi bitirmesi için gereken nihai tarihin 2013 yılının Kasım ayı olduğunu, yer teslimine göre yıkım işinin 05/08/2014 tarihinde bitirilmesi gerektiğini, son moloz döküm tarihinin 03/09/2014 tarihi olduğunu, 04/09/2014 tarihi itibariyle davacının yıkacağı binaya ait temellerin halen sahada olduğunu, kazı hacminin 2 ve 3 nolu hakedişlere göre belirlenmesinin BAM kaldırma kararına aykırı olduğunu, Genel Şartname’nin 41. Maddesi gereği kesin hakediş raporu düzenlenmediğini, ara hakedişlerin hükme esas alınamayacağını, davacının hafriyat tekniğine uymadığını, kendi kusuru ile imalat artışına sebep olduğunu, sahada çökmeler olduğunu, harita mühendisi dahil edilmesine rağmen itirazlarının karşılanmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece Mahkemesinin 2015/1248 Esas-2019/80 Karar sayılı kararının Dairemizin 08/06/2021 tarih, 2021/380 Esas-2021/593 Karar sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine Mahkemece Dairemiz kararı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden karar verilmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davalılar vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar yönünden alınması gereken 34.315,49 TL harçtan peşin alınan 8.578,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.736,62 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Üye
✍e-imzalıdır

Katip
✍e-imzalıdır