Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Yeniden Hüküm/HMK m. 353/1-b.2)
DOSYA NO : 2023/266 Esas
KARAR NO : 2023/342
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2022
NUMARASI : 2021/844 Esas-2022/176 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …- …
DAVALI : …- …
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023
Taraflar arasında görülen İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkin davasında mahkemece verilen kısmen kabul kısmen red kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; taraflar arasında … Kompresör İstasyonu yapım işine ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşme ve ekleri çerçevesinde taraflarca mutabık kalınan iş programına ilişkin olarak işin tamamlandığını, 13/10/2008 tarihinde işin geçici kabulünün yapıldığını, geçici kabul belgelerinin onaylandığını, geçici kabul öncesinde sözleşmede belirtildiği gibi performans testlerinin yapıldığını, performans testleri ve montaj sırasında bir miktar gaz kullanıldığını, gazın atmosfere salındığını, sarf edilen gazın 515.179 Sm3 gaz bedelinin 580.990,32 TL olduğunu, açık çevrim pozisyonundaki test çalışmaları esnasında sarf edilen 221.392 Sm3 olduğunu, bedelinin ise 240.343,16 TL yine istasyondaki test çalışmaları esnasında sarf edilen 61.597 Sm3 gaz bedelinin ise 48.569,27 TL olarak hesaplanarak tespit edildiğini, sarf ve vent edilen gaz miktarı toplamının 818.168 Sm3 olup bedelinin ÖTV ve KDV dahil olmak üzere 869.902,75 TL olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşme ve YİGŞ’ e göre bu gaz bedelinden davalı tarafın sorumlu olduğunu, gaz bedelinin 14/01/2010 tarihinde talep edildiğini, yüklenici firmanın gaz bedelinden sorumlu olmadığını beyan etmesi üzerine, yüklenici firmaya 06/10/2010 tarih, 1779 sayılı fatura gönderdiklerini, davalı tarafın faturayı ödememesi üzerine 24. İcra Müdürlüğünün 2014/8452 sayılı icra dosyasında alacağın tahsili amacı ile icra takibi yaptıklarını, davacı tarafın kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmişlerdir.
Davalı vekili; dava dilekçesinde belirtilen … Kompresör istasyonu projesine ait inşaat ve yapım işlerini yaptığını, bu istasyonda harcanan gaz bedelinden kendilerinin sorumlu olduğu gerekçesi ile adlarına fatura düzenlenerek gaz bedeli olan 869.902,75 TL’ nin ödenmemesi halinde teminat mektuplarını nakde çevrilerek tenzil edileceğini bildirdiklerini, müvekkilinin bu gaz bedelinden sorumlu olmadığı nedeni ile faturayı iade ettiklerini, yapılan hesaplamanın yanlış olduğunu, fatura bedeline dahil edilen vent gazına ilişkin bakiye bedelden sorumlu olduğunu, bu bedelinde vent tarihinin içinde bulunduğu ayın ağırlıklı ortalama doğalgaz alış fiyatı üzerinden hesaplanarak tespit edilmesi gerektiğini belirttiğini, …’ ın aleyhlerinde Ankara 24. İcra Müdürlüğünde 2014/8452 esas sayılı dosyasında icra takibi yaptıklarını, borçlu olmadıklarını ileri sürerek icra takibine itiraz ettiklerini, Ankara 2. ATM’ de 2010/656 sayılı dosyada menfi tespit davası açtıklarını, açılan bu davanın reddedilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; geçici kabul öncesinde yapılan performans testleri için harcanan ve vent edilen gazdan davalı tarafın sorumlu olduğu hususu tespit edildiğinden davacı tarafın açmış olduğu davasının asıl alacak yönünden kabulü ile, işlenmiş faize ilişkin olarak ise TBK 117. maddesindeki yasal düzenlemeye uygun olarak davalının temerrüte düşürülmediği ve buna ilişkin belgelerin dosyaya sunulmadığı gerekçesi ile işlenmiş faiz yönünden davanın reddine karar verilmiş ayrıca taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklı olduğu, alacağın likit olmadığı, varlığının yargılamayı gerektirdiği dikkate alınarak icra inkar tazminat talebi ile kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, karara karşı İstinaf Yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz tarafından 09/11/2021 tarih 2020/846 Esas 2021/1042 Karar sayılı kararla, takip ve alacağın varlığının taraflar arasındaki aynı alacağa ilişkin mahkemenin 2010/656 Esas sayılı dosyasında menfi tespit hükmünün kesinleşmesiyle hukuki katiyet kesbettiği, buna göre takip tarihi itibariyle alacağın likit olarak kabulü gerektiği ve davacı tarafından davalı tarafa usulüne uygun yollarla ödeme talebi ve miktarı içerir şekilde temerrüt ihtarı gönderilip gönderilmediği, ihtarın tebliğ edilip edilmediği değerlendirilerek sonucuna göre faizin takipten önce başlayıp başlamayacağı konusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği, Dairemiz kararına istinaden yapılan yargılamada, davaya konu alacakla ilgili mahkemenin 2010/656 Esas sayılı dosyasına görülen menfi tespit davası sonucunda alacağın kesinlik kazandığı, bu şekilde alacağın likit olduğu kabul edilerek itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, Davalının temerrüte düşürülmesi konusunda yapılan inceleme sonucunda, dosyada 2 ihtarın mevcut olduğunun tespit edildiği, birincisinin, dava dilekçesine ekli 14/01/2010 tarihli ihtarname, ikincisi takip tarihine ekli 17/09/2010 tarihli ihtarname olduğu, ikinci ihtarda ödeme için 30 günlük süre verilmiş ise de, ayrıca faiz de talep edildiğinde temerrütün ilk ihtara göre gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, dava dilekçesine ekli olan ihtarnamenin tebliğ şerhi bulunmadığından, tebliğ tarihinin tespiti yönünden davalı tarafından 14/02/2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde 14/01/2010 tarihli yazının 22/01/2010 tarihinde tebliğ alındığı belirtildiğinden, en geç bu tarihin tebliğ tarihi olarak kabulünün gerektiği, bu tarihe 30 günlük ödeme süresi eklendiğinde temerrütün 23/02/2010 tarihinde gerçekleştiğinin anlaşıldığı, temerrüt tarihi olan 23/02/2010 tarihinden 06/05/2014 takip tarihi arası yasal faiz oranı (takipte talep edilen faiz oranı) üzerinden yapılan hesaplama sonucunda işlemiş faiz miktarının 333.390,23 TL olduğunun tespit edildiği, davacı ile davalı arasında imzalanan … Kompresör İstasyonu Yapım İşi’ne ilişkin 21/05/2007 tarihli sözleşme kapsamındaki işin geçici kabulünün yapıldığı, geçici kabul öncesi yapılan testler ve montaj sırasında sarf ve ment edilen gaz bedelinden dolayı davacının takip tarihi itibariyle 869.902,75 TL asıl alacak, 333.390,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.203.292,98 TL alacağının bulunduğu, bu alacaktan sözleşme gereğince davalının sorumlu olduğu belirtilerek davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; faize ilişkin verilen kararın tarafılar arasındaki sözleşmesel ilişkiden kaynaklı olduğunu, hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, icra takibinde takip tarihine kadar talep edilen faiz başlangıcının TBK’nın 117. Maddesi hükmüne uygun olarak hazırlanan 14/01/2010 tarihli 1750 sayılı yazıda açıkça belirtildiğini, ilgili yazıda 869.902,75 TL vent tarihinden itibaren güncel faizi ile birlikte 30 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, vent edilme tarihinin 27/03/2009 tarihi olduğnuu, faizin bu tarihten itibaren başlatılması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının faiz başlangıç tarihi yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, sözleşme maddelerinin hatalı yorumlandığını, itirazlarının değerlendirilmediğini, ihale dokümanlarında yer almayan hiç bir maliyetten sorumlu tutulamayacaklarını, teklif mektubu cetvelinde bu giderlere ilişkin bölüme “xxxx” işaretinin konulduğunu, performans testleri için sadece işçilik fiyat teklifinin istendiğini, sözleşmenin 31.9.2 maddesinin dava konusu yakıt gazı ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını, kesin teminat mektubunun 16/12/2008 tarihinde müvekkile iade edildiğini, sözleşmedeki test kelimesi ile kastedilenin ilgili turbo kompresör ünitelerinin performans testleri olduğunu sözleşmenin 31.13 maddesinin de bilirkişi tarafından yanlış yorumlandığını, davacı tarafından kasten vent gazı teriminin yakıt gazı terimi içine sokulduğunu, müvekkilin sözleşme ve eklerine aykırı olarak yakıt gazı giderinden sorumlu tutulmaya çalışıldığını, Yapım İşleri Genel Şartnamesinde yakıt gazı bedelinden davalının sorunlu olduğuna dair hüküm bulunmadığını, turbo kompresör ünitelerinin testlerinin laboratuvar deneylerinin sınıfına dahil olmadığını, …’ın Yapım İşleri Genel Şartnamesinin binalar için olduğunu, davalının sorumluluğunun kablo, ekipman ile boruların döşenmesi ve montajı için olduğunu, davacı tarafından genel işlem kurallarına aykırı olarak kelepçeleme sözleşmesi yapıldığını, davalının yakıt gazı giderinden sorumlu olduğuna dair sözleşme ve eklerinde tek bir cümle olmadığını TBK’nın 23. Maddesinin dikkate alınmadan davalı aleyhine hükümlerin yorumlandığını, gaz bedelinin sözleşme bedelinin %1,3’ünü oluşturduğunu, önceki sözleşmelerde davalının bu yönde sorumluluğuna başvurulmadığını, TBK’nın 25. Maddesine göre düzenlemeye aykırı sözleşme hükümlerinin yazılmamış sayılacağını, bu hükmün sözleşmeyi düzenleyen tarafın aleyhine yorumlanması gerektiğini, her türlü ayrıntının uygulama projesi dokümanlarında yer alması gerektiğini, dosyadaki iki asıl bilirkişi heyet raporunun müvekkil lenine olduğunu, vent gazının hesaplanma biçiminin de hatalı olduğunu , idare şartnamenin 60. Maddesinde hesaplama yönteminin gösterildiğini, başta jeneratör olmak üzere ilgili ekipmanların çok uzun süre çalıştırıldığını, davacı tarafından haksız ticari menfaat sağlanmasının amaçlandığını, mahkeme tarafından müvekkil aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, alacağın likit olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
İlk derece Mahkemesinin 06/06/2018 tarih, 2014/787 Esas – 2018/474 Karar sayılı kararının Dairemizin 09/11/2021 tarih, 2020/846 Esas, 2021/1042 Karar sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine Mahkemece Dairemiz kararı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden karar verilmiştir.
Aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan istinaf başvuru sebepleri yerinde görülmemiştir.
Somut olayda alacağın belirlenebilir ve likit olduğu anlaşılmaktadır. Takip konusu bedelin belirlenebilir, likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü halinde Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/5418 Esas, 2022/5080 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere icra inkar tazminatına asıl alacak üzerinden hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra inkar tazminatına asıl alacakla birlikte hesaplanan işlemiş faiz üzerinden hükmedilmesi, usul ve kanuna aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, icra inkar tazminatı miktarı dışında dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu anlaşıldığından sair istinaf nedenlerinin reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacı lehine icra inkar tazminatına sadece asıl alacak olan 869.902,75 TL üzerinden hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3- ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 16/03/2022 tarih ve 2021/844-Esas-2022/176 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
5-Ankara 24. İcra müdürlüğünün 2014/8452 esas sayılı dosyasında davalı tarafından ödeme emrine yapılan itirazın kısmen iptali ile 869.902,75 TL asıl alacak , 333.390,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.203.292,98 TL miktar üzerinden takibin devamına,
6-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
7- İtirazın iptaline karar verilen asıl alacağın %20’si olan 173.980,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Alınması gerekli 82.196,94 TL harçtan peşin alınan 21.687,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 60.509,54 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 144.263,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 10.663,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 2.265,65 TL ( başvurma harcı, bilirkişi ücreti, posta gideri ve v.s.masraf olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 2.146,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL ( posta gideri ve v.s.masraf olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 7,87 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafından yatırılan 21.687,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
15-Davacıdan alınan 80,70 TL istinaf karar harcının alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından mahsubu ile eksik 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
16-Davalıdan alınan toplam 20.629,93 TL (20.549,23 + 80,70) istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
17-Davalı tarafça yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 14/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır